Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/740 E. 2022/672 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/740
KARAR NO: 2022/672
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/54 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 31/01/2022 (Ara Karar)
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 02.09.2016 tarihinde imzalanmış olan “Bayilik Sözleşmesi”nin, davalı tarafından sözleşmenin sona ermesine iki yıldan fazla zaman varken haksız olarak feshedildiğini, davalının, bayilik sözleşmesi gereği verilmiş olan teminat mektubunun özelliğinden yararlanarak sözleşmenin feshedilmesinden önce müvekkilinin hiç bir borcu yokken müvekkiline hiçbir uyarı, ihbar, ihtar yapmadan nakde çevrildiğini belirterek, müvekkilinin teminat mektubunun paraya çevrildiği tarihte borçlu olmadığının tespiti ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00.TL’ nin davalı tarafından teminat mektubunun paraya çevrildiği ve tahsil edildiği tarihten itibaren en yüksek banka avans faizi ile davalıdan istirdatı ile müvekkiline ödenmesine, müvekkili şirketin 19.06.2019 tarihinde haksız olarak teminat mektubunun nakde çevrilmesiyle ödemek zorunda kaldığı 33.500,00 TL. Faiz ile 1.675,00 TL. Gecikme Faizi BSMV ödemesinin, bu ödemelerin yapıldığı 19.06.2019 tarihinden itibaren en yüksek banka avans faizi ile davalıdan tahsiline, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin kazanç kaybı ve mahrum kalınan kar vb. olarak maddi zarar karşılığının fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL. nin dava tarihinden itibaren en yüksek banka avans faizi ile davalıdan tahsiline ve HMK 389. ve devamı maddeleri gereğince davalının kötü niyetle ödemeden kaçınması ihtimali nedeniyle alacağı karşılayacak miktarda taşınmazları, araçları ve banka kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 31/01/2022 tarih 2022/54 Esas sayılı ara kararında; “… dava konusunun para alacağı olduğu ve para alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklarda İİK’nın 257. maddesi gereği ihtiyati haciz talep edilebileceği, konu itibarıyla ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından; yasal koşulları bulunmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiğini, talebin reddi ile dava konusunda müvekkilinin hakkını elde etmesinin zorlaşması ve imkansız hale gelmesinin söz konusu olduğunu, dava sonunda müvekkili lehine alacağın sonuçsuz kalma, davalının mal kaçırma ihtimali ve kötü niyetli ödemeden kaçınması söz konusu olduğundan mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini davasında, davalının taşınmazları, araçları ve banka kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Somut davada, davalıya ait taşınır, taşınmaz malları ile banka kayıtları davanın konusunu teşkil etmediği gibi, dosyada mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat şartının da sağlanmadığı gözetildiğinde; ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, dolayısıyla talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.