Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/702 E. 2022/1401 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/702 Esas
KARAR NO: 2022/1401 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/1034 Esas – 2022/35 Karar
TARİH: 13/01/2022
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, … Bankası A.Ş’nin …’nden olan alacağını davacı şirkete temlik ettiğini, temlik alınan söz konusu alacak için borçlu şirkete yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini ve borçlu şirket için takip kesinleştirilemediğini, takibe konu alacağın borçlular tarafından ödenmediğini, davacı şirketin alacaklı olduğu ve söz konusu şirketin tasfiye edilmiş olduğu dikkate alındığında, davacı şirketin alacağına kavuşması için tasfiye edilmiş borçlu şirketin, malvarlığının da bulunması nedeniyle ihyası gerektiğini, alacaklı olarak söz konusu şirketin sicile kaydı suretiyle, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasıyla sınırlı olarak İstanbul Ticaret Siciline … sicil no ile kayıtlı …’nin 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesi uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve böylece tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 13/01/2022 tarih 2021/1034 Esas 2022/35 Karar sayılı kararında;” davacının ihyası istenilen şirket adına İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, adı geçen şirketin şirket yetkilisinin … olduğu , 18/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiği, daha sonra yeniden ihyasına karar verildiği 12/09/2018 tarihinde tescil edildiği, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli 2017/218 Esas, 2017/423 Karar sayılı kararı ile ihya kararı verildiği, şirketin ihyası kararı 12/09/2018 tarihinde tescil edildiğinden kaydının yeniden açıldığı, ihyası istenen şirket hakkında daha önceden Bakırköy 1.ATM’nin 2017/258 Esas sayılı dosyasında ihya kararı verildiğinden şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, 1-İhyası istenen şirket hakkında daha önceden Bakırköy 1.ATM’nin 2017/218 Esas sayılı dosyasında ihya kararı verildiğinden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 114. ve 115. madde uyarınca USULDEN REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu,Şirketlerin ihyası talepli davalarda davaların nitelikleri itibariyle sadece dava konusu ile sınırlı olarak şirketlerin ihyasına karar verildiğini, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli 2017/218 Esas, 2017/423 Karar sayılı kararı ile ihya kararı verilmesinin yerel mahkemede görülen dava açısından herhangi bir önem arz etmediğini, davalı … Müdürlüğünce verilen cevap dilekçesinde de daha önce tescil edilmiş olması sebebiyle reddedilmesi gerektiğine yönelik herhangi bir beyanda ve talepte bulunulmadığını, cevap dilekçesinde Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2017 tarih 2017/218 Esas, 2017/423 Kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinden bahisle emsal gösterilmekle yetinildiğini,Yerel mahkeme tarafından hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilen dosya ile daha önce ihya kararı verilen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/218 E. Sayılı dosyada davacıların farklı olduğunu ve dava konusu alacakların da farklı olduğunu, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/218 E. Sayılı dosyada verilen kararın dava konusu alacak açısından şirketin ihyasının söz konusu olmadığını,Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9930 E. 2016/826 K. Sayılı kararında “Bu durumda, mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca kooperatifin anılan dosya ile sınırlı olmak üzere ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmak üzere son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına, kararın bir örneğinin tescil ve ilan için Ticaret Sicil Memurluğu’na gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususların tamamını kapsamayan ve karşılamayan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” şeklinde hüküm kurulduğunu, ihya kararlarının dava konusu alacaklarla sınırlı olduğunu, yerel mahkeme tarafından başka dosyadan şirketin ihyasına verilmiş olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince resen ticaret sicil kayıtlarından terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı … Bankası’nın ihyası istenen şirketten olan alacaklarının müvekkili şirkete temlik edildiğini, bu alacak için şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak borçlu şirket için takibin kesinleştirilemediğini, tasfiye edilmiş şirketin mal varlığının bulunduğunu, müvekkilinin alacağına kavuşması için şirketin ihyasının gerektiğini ileri sürerek; İstanbul Ticaret Siciline … sicil no ile kayıtlı …’nin 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesi uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve böylece tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacının, dava tarihinden önce verilen ihya kararı üzerine sicile tescil edilmiş bulunan şirketin yeniden ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna ulaştığı, bu nedenle davanın hukuki yarar dava şartı eksikliği nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2 fıkraları uyarınca usulden reddine karar verdiği, karara karşı davacı tarafça süresinde istinaf başvurusunda bulunulduğu tespit edilmiştir. İhyası istenen şirketin sicil kayıtları ile Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/218 esas, 2017/423 Karar sayılı 12/06/2017 tarihli kapsamından; … sicil nolu Tasfiye Halinde …’nin, … tarafından TTK’nun geçici 7 maddesine göre 18/02/2015 tarihinde sicilden re’sen terkin edildiği, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin anılan kararı ile ihyası istenen şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verildiği, kararın 10/07/2017 tarihinde kesinleştiği ve şirketin 12/09/2018 tarihinde sicile yeniden tescil edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/335 esas, 2022/233 karar sayılı, 24/03/2022 tarihli kararında da değinildiği üzere; ihyası istenen şirket hakkında, dava tarihinden önce kesinleşmiş ve belli bir dava veya nedene münhasır olmayan bir ihya kararının bulunduğu hallerde, mahkeme kararı kesinleşme ile hüküm doğuracağından, Ticaret Sicili Gazetesi’ndeki ilan kurucu değil, bildirici bir etkiye sahip olduğundan, davacının daha önce ihya edilmiş şirketin yeniden ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmelidir( Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 2021/2868 esas, 2022/2249 karar sayılı, 23/03/2022 tarihli kararı da aynı doğrultudadır). Hukuki yarar HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığı yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılır. Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/218 esas, 2017/423 Karar sayılı 12/06/2017 tarihli kararının hüküm fıkrası; “Davanın Kabulüne; …nde … sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 Sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA” şeklindedir. İstinaf konusu ilk derece mahkemesi kararında, hukuki yarar eksikliği kabulünün dayanağı olan bu hüküm; ihya kararının belirli bir dava veya nedene münhasır olduğu hususunda açıklık barındırmamaktadır. Her ne kadar gerekçeli kararda Bakırköy 4 İş Mahkemesi’nin 2016/408 esas sayılı dosyasında görülmekte olan davanın devamı ve sonuçlandırılabilmesi açısından davaya taraf olacak ve taraf ehliyetini haiz bir şirketin varlığının şart olduğu, bu şartlarda terkin olunan şirketin ihya edilmesinde eldeki davanın davacısının hukuki yararının bulunduğu açıklanmış ise de; hüküm fıkrasında ihya kararının bu davanın devamı ve sonuçlandırılması amacıyla sınırlandırılmadığı görülmektedir. Bu durumda davacının, dava tarihinden önce, kesinleşmiş mahkeme kararı ile belli bir dava veya nedene münhasır olmaksızın ihya edilmiş bir şirketin yeniden ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerekir. İlk derece mahkemesince davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi isabetli olup, davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.