Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/674 E. 2023/167 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/674 Esas
KARAR NO: 2023/167 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/684 Esas – 2021/911 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın Levent Şubesi’nce davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti.’ye üç adet toplam 6.020.000 TL bedelli kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’ın ise kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi şartlarına uyulmaması ve borcun ödenmemesi üzerine müvekkili bankanın alacağının tahsilini teminen kredi borçlusu ile kefilin kredi hesabını kat ettiğini, muaccel 1.551.638,04TL nakit, 343.597.00TL gayrinakit olmak üzere toplam 1.895.235,04 TL alacağın ödenmesi için Beşiktaş … Noterliği’nin 05.07.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası davalılar aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği alacak kalemi yönünden zamanaşımı definde bulunduklarını, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul Anadolu Adliyesi olduğunu, esasa ilişkin olarak da; müvekkilinin davacı bankaya borcunun olmadığını, kullandırılan kredinin ödendiğini, müvekkilleri hakkında mükerrer icra takibi yapıldığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını beyanla davanın reddine, müvekkili lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 01/12/2021 tarih ve 2021/684 Esas – 2021/911 Karar sayılı kararı ile; “Mahkememizin 2019/106 E. Sayılı dosyasında 24/11/2021 tarihli duruşmada tefrik kararı verilen davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden dava tefrik edilmiştir. Davalı şirketin borçlu olarak göründüğü İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilgili İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/973 Esas, 2020/312 Karar sayılı ilamı ile, davalı şirket yönünden takibin iptaline karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2020/1478 Esas, 2020/3035 Karar sayılı ilamı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/2134 Esas ve 2021/6358 Karar sayılı ilamı ile onandığı görülmüştür. Davamız, itirazın iptali davası olup, itiraza uğrayan takip davalı şirket yönünden iptal edildiğine göre, itirazın haklılığı da ortaya çıkmış, bu nedenle davanın reddine ve yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel Mahkeme ilamının eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı olduğunu, huzurdaki itirazın iptali davasına konu edilen icra takibi iptal edilmiş olup davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu edilen icra takibi ile ilgili olarak açılan takibin iptali davasında; İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/973 E. 2020/312 K. sayılı ilamı ile takibin iptaline karar verildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onaylanarak kesinleştiğini, huzurdaki davada, davalı borçlu yönünden takibin iptal olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın konusuz kaldığını, HMK’nın 331. maddesi uyarınca konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, yerel Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine dair karar verilerek müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın ipotekli taşınmazlarla ilgili icra takibi başlattığı zaman güncel ekspertiz raporları yaptırdığını ve ipoteğin banka alacağını karşılamadığının anlaşıldığını, müvekkili banka alacağının teminatını teşkil etmek üzere 3 adet taşınmaz üzerinde banka lehine toplam 3.700.000 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, kredilerden kaynaklanan alacağın tahsili için; İstanbul … İcra Dairesi… Esas sayılı dosyası ile 11.06.2019 tarihinde 2.321.149,39TL üzerinden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ipoteğin parayla çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini ve tahsil edilecek ipotek bedeli ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 25.06.2019 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, dolayısı ile mükerrer icra takibi söz konusu olmayıp alacaklının aynı alacak için birden fazla takip yolu ile alacağını tahsil etmeye çalışmasının usul ve yasaya da uygun olduğunu, takip konusu alacaklarının rehinle karşılanamayacağının belirgin olması karşısında, tüm alacakları için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığını, zira gerek bankaları bünyesinde gerekse icra müdürlüğü nezdinde yaptırılan ekspertiz ve kıymet takdir raporlarında, taşınmazların alacağın tamamını karşılamayacağı hususunun tespit edildiğini, müvekkilinin 2017 tarihinde bağımsız kuruluşlara yaptırdığı ekspertiz raporlarında 3 taşınmazın değerinin toplam 1.660.000 TL olarak tespit edildiğini, takip başlatıldıktan sonra İstanbul … İcra Müdürlüğünden gönderilen talimat ile alınan kıymet takdir raporları sonucunda 3 adet taşınmazın toplam değerlerinin 1.870.000 TL olduğunun tespit edildiğini, 2021 yılında müvekkilinin yaptırdığı ekspertiz incelemesinde ise 3 taşınmazın toplam değerinin 2.110.600 TL olarak tespit edildiğini, zira, ipotekli taşınmazlar henüz paraya çevrilmediği gibi satılıp satılamayacağı, hangi bedel ile satılacağı ve satılsa bile ipotek limiti kadar tahsilat yapılıp yapılamayacağı hususlarının dahi belli olmadığını, davalının kötü niyetle hareket ederek müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmaya çalıştığını, davalı ve davanın reddine sebebiyet verilen İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ipotek dosyasında bulunan diğer ipotek maliklerinin, bankanın alacağını sürüncemede bırakmak için İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi’nin 2019/612 Esas sayılı ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi konulması davası, İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi’nin 2019/607 Esas sayılı ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi konulması davası, İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1892 Esas sayılı takibin taliki veya iptali davası ile İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1118 Esas sayılı icra takibine itiraz davasının açıldığını, bu davalardan İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi’nin 2019/612 Esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi’nin 2019/607 Esas sayılı dosyasında satışa engel olacak tedbir kararları verildiğini, söz konusu davaların derdest olduğunu, açılan bu davalar nedeniyle müvekkili banka alacağının sürüncemede kalmakta olduğunu beyanla İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.12.2021 tarih ve 2021/684 Esas ve 2021/911 Karar sayılı davanın reddine dair kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, İİK’nın 45. maddesi emredici bir hüküm olup, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini, bu doğrultuda borçlu … Limited Şirketi yönünden rehinle teminat altına alınma koşulu söz konusu olduğu için şirket yönünden genel haciz yoluyla takip yapılamayacağını, emredici hüküm olan İİK madde 45 rağmen kötü niyetle ilamsız takip yapılması, üstelik davaya konu borç muaccel dahi olmadan ihtiyati haciz kararı alınarak kefil ve müvekkilinin evine, tüm gayrimenkul ve menkul varlığına haciz konulmuş olması sebebi ile müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğratıldığını, kötü niyetin açıkça sabit olduğunu, davacı banka tarafından gönderilen, Beşiktaş … Noterliği’nin … yevmiye nolu 05.07.2018 tarihli hesap kat ihtarnamesinin dahi müvekkili asıl borçlu ve kefile usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, dolayısı ile muaccel bir borç olmadığından takibin iptali ve davacının haksız ve kötü niyetli takip nedeni ile %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyanla İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/684 Esas – 2021/911 Karar sayılı ve 06.09.2021 tarihli kararının sadece kötü niyet tazminatının reddine ilşkin kısmının kaldırılarak kötü niyetli davacı hakkında % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 23/12/2022 tarihinde ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dilekçesi ile; yargılamaya konu iş bu davanın müstenidatı olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları bilumum itirazlarından vazgeçildiğini ve dosya borcunun tüm ferileriyle birlikte kabul edildiğini, takibin kesinleştirildiğini, tüm itirazların geri alınmış olmasından dolayı Mahkemede görülmekte olan davanın konusuz kaldığını, davaya konu tüm taleplerinden feragat ettiklerini ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyanla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiştir. Davacı vekili dairemize sunmuş olduğu 29.12.2022 ve 31/01/2023 tarihli dilekçeleri ile; huzurdaki davanın konusunu oluşturan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı borçlu itirazlarını geri çekmiş olup dosyanın kesinleştirildiğini, kesinleştirme kararının ekte sunulduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talepleri bulunmadığını beyanla davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.Dava dosyası istinaf incelemesi aşamasında iken taraf vekillerince sunulan dilekçeler ile ekleri üzerinde ve UYAP sistemi vasıtası ile davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; davalı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin, icra takip dosyasına 23/12/2022 günü UYAP sistemi üzerinden sunulan dilekçesi ile takip dosyasında vaki bilumum itirazlarından vazgeçtiklerini ve dosya borcunu tüm ferileriyle birlikte kabul ettiklerini beyanla takibin tüm borçlular yönünden kesinleştirilmesini talep ettiği, davacı vekili tarafından icra takip dosyasına 27/12/2022 günü UYAP sistemi üzerinden sunulan dilekçe ile takibin kesinleştirilmesinin talep edildiği, taraf vekillerinin talebi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 27/12/2022 tarih ve … Esas sayılı karar tensip tutanağı ile; “takibin kesinleştirilmesi talebinin kabulüne, borçlu vekili tarafından itirazdan vazgeçilmiş olmakla İİK’nın 16. maddesi uyarınca İcra Hukuk Mahkemesine 7 gün içerisinde şikayet yolu açık olmak üzere” karar verildiği, bu şekilde istinaf incelemesine konu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden ve tarafların istinaf başvurularının esastan incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tarafların istinaf başvurusunun usulen KABULÜ ile; İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih ve 2021/684 Esas – 2021/911 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Tarafların konusuz kalan istinaf başvurularının esastan incelenmesine yer olmadığına,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Taraf vekillerinin talepleri doğrultusunda taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına, taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde kendilerine iadesine, 7-Taraf vekillerinin talepleri doğrultusunda, taraflarca istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 8-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.