Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/672 E. 2022/1400 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/672 Esas
KARAR NO: 2022/1400 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/71 Esas – 2022/61 Karar
TARİH: 03/02/2022
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesi ile, Mali müşavirlik bürosunda ana bilgisayar ve terminale gerçekleştirilen siber saldırı sonucunda e defter ve kayıtların zayi olduğunu,06/01/2020 tarihli savcılık ifadesinde belirtildiği üzere harddiskin kullanılmaz hale geldiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı Elektronik Belge Uygulama Müdürlüğü’ne 17.01.2022 tarihinde Aksaray-İstanbul PTT’sinden iade taahhütlü olarak dilekçe gönderildiğini, 16.01.2022 tarihinde mail yoluyla Gelir İdaresi Başkanlığı Uygulama ve Veri Yönetimi D. Bşk. Elektronik Defter Belge Yönetim Müdürlüğü’ne bilgilendirildiğini, TK madde 82(7) numaralı fıkra uyarınca Elektronik Defter Genel Tebliği 7/1.maddesi ve 932.sıra no.lu V.U.K.’nun genel tebliği gereğince de nitelikli elektronik sertifika mali mühür temin ettiğini 3568 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde yetki verilen meslek mensubu … tarafından mali mühürle onaylanarak defter ve berat dosyalarının başkanlık sistemine yüklendiğini, siber saldırıyı elektronik defter genel tebliği 7/1.maddesi V.U.K.nun 13.maddesi mücbir sebep olarak kabul ettiğini, yetki verdiği SMMM … tarafından 17.01.2022 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığından ikincil kopyaların verilmesinin talep edildiğini, zayi olan dönemlere ait e defter dosyaları için zayi belgesi alınmasının gerektiğinin bildirildiğini, 2020 ve 2021 yılı e-defter ve kayıtları zayi olduğundan G.İ.B.sistemine gönderilen ikincil kopyalarında Gelir İdaresi Başkanlığının resmi mail adresinden gelen “ikincil kopyaların geri verilme durumu mümkün olmadığı” cevabı üzerine taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/02/2022 tarih 2022/71 Esas 2022/61 Karar sayılı kararında; “dava dilekçesinde 06/01/2022 tarihinde savcılığa başvurulduğunun beyan edildiği, yine dava dilekçesinde belirtilen Gelir İdaresi Başkanlığına başvurunun 07/01/2022 tarihinde yapıldığı, bu haliyle davacı tarafça zıyaanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Gelir İdaresi Başkanlığının resmi mail adresinden gelen 20/01/2022 tarihli mail ile “ikincil kopyaların geri verilme durumu mümkün olmadığı, Her mükellef için ayrı ayrı talep açılması ve ticari işletmenin merkezinin bağlı olduğu yetkili mahkemeden zayi belgesinin talep edilmesi” bildirildiğini, hak düşürücü sürenin 20/01/2022 ve 06/01/2022 tarihleri dikkate alınarak hesaplanmaması gerektiğini, zayi olayını 20/01/2022 tarihinde öğrendiğini, 6102 sayılı kanunun 82/7 maddesi gereği 15 günlük hak düşürücü sürenin geçmediğini, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 82/7 m. uyarınca tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerin zayi olduğuna dair belge verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine karar verilmiştir. TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava …açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca tacirin defter ve belgelerinin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, ayrıca ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir durum nedeniyle meydana gelmiş olması gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava …açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nın 64/3. maddesinin son cümlesi “Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir.” şeklindedir. 19 Ekim 2019 tarih ve 30923 sayılı resmi gazetede yayınlanan Elektronik Genel Defter Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesi ile, elektronik ortamda tutulan defterlerin, vergi güvenliğini sağlamak ve virüs, siber saldırısı vb. diğer teknolojik ataklara karşı tedbir almak amacıyla ikincil kopyalarının gizliliği ve güvenliği sağlanmış şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde ya da Başkanlıktan izin alabilen güvenli saklamacı kuruluşlar bünyesinde de saklanması zorunluluğu getirilmiştir. Tebliğin 7.1. maddesinde “e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir.” düzenlemesi yapılmıştır. Görüldüğü üzere söz konusu Tebliğ hükmü ile, TTK 82/7 maddede öngörülen süreden farklı bir süre öngörülmemiş olmakla birlikte, e-defter veya beratların ne şekilde zayi olduğunun kabul edileceği açıklanmıştır. Buna göre e-defter veya beratlara ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi zayi olduğunun kabulü için yeterli olmayacak, aynı zamanda söz konusu e-defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örnekler de temin edilememiş olacaktır. Dolayısıyla hak düşürücü süre, zayi olgusunun bu şekilde tespiti ile işlemeye başlayacaktır. Somut olayda; davacının 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve kayıtlarının e-defter olarak, 01/01/2020 tarihli … numaralı sözleşme uyarınca; dava dışı serbest muhasebeci mali müşavir … tarafından tutulduğu, mali müşavirlik hizmetinin verildiği büroda bulunan ana bilgisayarın 01/01/2022 tarihinde siber saldırıya uğraması sonucu, tüm verilerin şifrelenerek ele geçirildiği iddia edildiği, mali müşavirin olay tarihinde yurt dışında bulunması nedeniyle 06/01/2022 tarihinde konu hakkında savcılığa şikayet dilekçesi verdiği ve ifadesinin alındığına dair tutanak örneğinin dosyaya mübrez olduğu, yine aynı mali müşavir tarafından, Gelir İdaresi Başkanlığı’na konu ile ilgili bilgi almak üzere 12/01/2022 tarihinde e-mail, 13/01/2022 tarihinde ise iadeli taahhütlü posta ile dilekçe dilekçe gönderildiği, dilekçenin 18/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, dilekçe ile mükelleflere ait verilerin ikincil kopyalarının sisteme yüklenebilmesi için taraflarına verilmesinin, bu mümkün değil ise 2020 ve 2021 yılı verilerinin işlenerek defterlerin yeniden oluşturulması için taraflarına süre verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığı, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı, Elektronik Defter ve Belge Yönetimi Müdürlüğü görevlisi ile yapılan 20/01/2022 tarihli e-mail yazışmaları sonucu, Gelir İdaresi tarafından mali müşavire; zayi olan dönemlerin yeniden yüklenmesi için ek süre değil, e-defter berat silme talebinde bulunulmasının gerektiği, ikincil kopyaların verilme durumumun mümkün olmadığı, zayi olan dönemlere ilişkin e-defter dosyaları ellerinde değil veya zarar gördü ise, zayi belgesi almak için yetkili asliye ticaret mahkemesine başvurulmasının, kararın kesinleşmesinden sonra ise özel amaçlı YMM raporu ile bi,rlikte interaktif vergi dairesi sistemi üzerinden berat silme talebi oluşturulmasının gerektiği bildirilmiştir. Dosya kapsamından davacının e-defterlerini tutan mali müşavir tarafından 13/01/2021 tarihinde, ikincil kopyaların temini için Gelir İdaresi Başkanlığı’na gecikmeksizin müracaat edildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı ile yapılan yazışma sonucu, ikincil kopyaların temininin mümkün olmadığının 20/01/2022 tarihinde mali müşavire bildirildiği, buna göre yukarıda anılan tebliğin 7.1 maddesi uyarınca ziyaın gerçekleştiği tarihin 20/01/2022 olarak kabul edilmesinin, TTK’nun 82/7 fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, dava tarihinin 28/01/2022 olduğu, dava tarihi itibariyle on beş günlük hak düşürücü sürenin henüz dolmadığı anlaşılmış olup, mahkemece işin esasına girilip deliller toplanarak yapılacak yargılama sonucunda zayi belgesi verilmesi talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süre yönünden davanın reddi hatalı olmuş, davacı yanın istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1.a4 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2022 tarih ve 2022/71 Esas 2022/61 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.