Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/670 E. 2022/923 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/670 Esas
KARAR NO: 2022/923 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2022
NUMARASI: 2022/156 Esas 2022/160Karar
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası Galatasaray Beyoğlu Şubesine hitaben … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 17.173,00 TL bedelli … çek numaralı ve … Bankası Galatasaray Beyoğlu Şubesine hitaben … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 17.173,00 TL bedelli … çek numaralı çeklerin müvekkili tarafından kaybedildiğini, müvekkilinin davaya konu çekleri keşide eden … Ltd. Şti. yetkilisi …’in oğlu olduğunu, zamanaşımı süreleri geçmiş olsa dahi kaybedilen çekler nedeniyle müvekkilinin ya da keşide eden şirketin sorumluluğunun doğmaması adına anılan çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/03/2022 tarih ve 2022/156 Esas 2022/160 Karar sayılı kararında; Dava; hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/s madde hükmü delaletiyle, aynı Kanun’un 757.madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında zayi istemine konu çeklere ait görüntülerinin ibraz edilmediği ancak dava dilekçesinin tetkikinde; davacı yanın çek keşidecisi şirket yetkilisinin oğlu olduğu ve kaybedilen 2 adet çek nedeni ile keşideci şirketin sorumluluğunun doğmaması amacı ile huzurdaki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır. Somut olaya tatbiki gereken TTK’nın 651. maddesi uyarınca çekin zayi edilmesi halinde iptal davasını açma hakkı hamile tanınmış olup, TTK’nın 652. maddesine göre iptal kararı ile hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bununla birlikte somut olayda davacı yanın davaya konu çekin keşidecisi adına dava açmış olup iptal davası açma hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeler ışığında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Vekili İstinaf Dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerinde, mahkeme gerekçesinde belirtildiği şekilde hamil olan müvekkili tarafından çeklerin kaybedildiğinin belirtildiğini, çeki keşide eden şirket … Tic. Ltd. Şti. olup çekleri kaybeden hamil olan müvekkilin ise … olduğunu, hamil olan müvekkilinin kaybettiği çeklerin bilgilerinin dilekçede belirtildiğini, hamil müvekkilinin 2009 yılında dava konusu çekleri kaybettiğini, kaybetme tarihi üzerinden hayli zaman geçtiği için çeklerin tam olarak hangi tarihte kaybedildiğine dair ve çeke ait fotokopi ya da sundukları bilgiler dışında başka bilgilerin taraflarında mevcut olmadığını, her ne kadar mevzuatta belirtilen zamanaşımı süreleri geçmiş olsa dahi kaybedilen çekler nedeniyle müvekkilinin ya da keşide eden şirketin sorumluluğunun doğmaması adına, anılan çeklerin iptaline karar verilmesi için işbu davanın açıldığını, mahkeme kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 818/1-s maddesi yollaması ile 757 vd. maddeleri uyarınca açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davaya konu çekleri keşide eden … Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …’in oğlu olduğunu, zamanaşımı süreleri geçmiş olsa dahi kaybedilen çekler nedeniyle müvekkilinin ya da keşide eden şirketin sorumluluğunun doğmaması adına, anılan çeklerin iptaline karar verilmesini istediklerini beyan etmiş; 14.03.2021 tarihinde mahkemeye ibraz ettiği dilekçede ise; … Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen tarihini bilemedikleri dava konusu çeklerin hamil olan müvekkili tarafından 2009 yılında kaybedildiğini, kaybedilen çekler nedeniyle müvekkilinin ya da keşide eden şirketin sorumluluğunun doğmaması adına anılan çeklerin iptaline karar verilmesi için işbu davanın ikame edildiğini beyan etmiştir. TTK’nın 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye, hakkın senetsiz olarak ileri sürülmesi veya borçludan yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilme imkanı verir (TTK m. 651-652) TTK’nın 759. maddesi uyarınca, iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Somut olayda; davacı, dava konusu çeklerin uzun zaman önce kaybedildiğini beyan ederek, fotokopilerini dosyaya sunmamış ise de, çeklerle ilgili gerekli bilgileri vermiştir. Mahkemece söz konusu çekler hakkında ilgili bankaya yazı yazılmamış, herhangi bir bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Gerekçede davacı yanın davaya konu çekin keşidecisi adına dava açtığı, iptal davası açma hakkının bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde davanın keşideci adına açıldığı yönünde bir beyan bulunmayıp, karardan önce ibraz edilen dilekçe ile de, çeklerin hamilinin davacı olduğu belirtilmiştir. Bu hali ile mahkemece, TTK’nın 792 maddesi uyarınca davacının çeklere nasıl hamil olduğu da açıklattırılarak, davacı iptali talep edilen çeklerin hamili olduğunu yaklaşık olarak ispat ettiği taktirde, dava konusu çekler ile ilgili olarak ilgili bankaya yazı yazılması, davacı delilleri de toplanılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK’nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2022 tarih 2022/156 Esas 2022/160 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.