Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/65 E. 2022/637 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/65 Esas
KARAR NO: 2022/637 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/445 Esas – 2021/829 Karar
TARİH: 18/11/2021
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2021 yılı Şubat ayının başında, kuruluşundan bugüne değin faaliyette bulunduğu adresten bir başka adrese taşınma kararına vardığını, bu amaçla yeni taşınmayı planladığı adreste bulunan taşınmazın maliki ile 15/02/2021 başlangıç tarihli bir kira sözleşmesi akdettiğini, ancak kira sözleşmesini akdetmeden önce ortaklık karar defterinde şirketin adres değişikliğine ilişkin olarak herhangi bir karar almadığını, karar alma ve yeni adresin ticaret sicilinde tescili işlemlerinin fiili taşınma gerçekleştikten sonra yapılmasını planladığını, 25 Haziran 2021 tarihinde müvekkilinin merkez adresinde bulunan şirkete ait tüm eşya, ekipman ve materyallerin kiralanan yeni taşınmaza taşındığını, 28 Haziran 2021 tarihinde adres değişikliğine ilişkin karar alınması gündeme geldiği sırada müvekkilinin ortaklık karar defterinin tüm aramalara rağmen bulunamadığını ve şirket karar defterinin kaybolduğunun anlaşıldığını, karar defteri adres değişikliği başta olmak üzere şirketin tüm karar ve işlemleri açısından son derece önemli ve elzem olduğundan ve yokluğu şirketin bundan sonraki faaliyet ve işleyişini imkansız hale getireceğinden iş bu davanın açılması gerektiğini ileri sürerek ortaklık karar defterinin zayiine dair belge verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/11/2021 tarih ve 2021/445 Esas 2021/829 Karar sayılı Kararı ile; “Somut olayda ortaklık karar defterinin taşınma sırasında kaybolduğu gözönüne alındığında yukarıda anılan yasa maddesinden yararlanılabilmesi için belirlenen kriterler içerisinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile; “Davanın reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın yasa hükümlerinin son derece dar ve sınırlı bir çerçevede değerlendirilmesi neticesinde verildiğini, müvekkilinin faaliyet ve idaresini imkansız hale getiren bir karar olduğunu, ticari defterlerini gösterdiği tüm dikkat ve özene rağmen iradesi dışında, kasıt veya ihmali olmaksızın, elinde olmayan sebeplerle kaybeden her şirketin mağdur edilmesi, iş ve işlem yapamayacak hale getirilmesi sonucunu doğuracağını, şirket 2018 yılında kurulmuş olup ortaklık defterinin kaybolduğunun fark edildiği tarihe kadar ortaklık defterine alınmış yalnızca bir kararın olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin ortaklık karar defterini ne şekilde temin edeceğinin belirsiz olduğunu, benzer bir olayda Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/302 E. 2015/713 K. sayılı ve 16/11/2015 tarihli kararı ile davanın kabul edildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 82/7 m. uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defterin zayi olduğuna dair belge verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca tacirin defter ve belgelerinin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, ayrıca ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir durum nedeniyle meydana gelmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davacının taşınma işlemi sırasında veya öncesinde gerekli dikkat ve özeni gösterdiği halde elinde olmayan bir nedenle karar defterinin kaybolduğunu ispat edemediği, aynı il içindeki bir taşınmada defterin kaybolduğu iddiasının basiretli bir tacir olma özelliğine ve hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, dolayısıyla zayi belgesi verilmesine ilişkin şartların mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.