Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/646 E. 2022/542 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/646 Esas
KARAR NO: 2022/542 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2022 Tarihli Ek Karar
NUMARASI: 2021/685 D.iş Esas 2021/683 D.iş Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ihtarname tarihi olan 17/08/2021 tarihi itibariyle 5.000.000,00.TL banka nakdi alacağının tahsilini temin için borçluların menkul ve gayrimenkul ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından 5.000.000,00.TL’sine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderlerinin borçlular üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 19/10/2021 tarihli kararı ile, alacaklının borçlulardan alacağı olan 5.000.000,00 -TL’nin alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat (%15) mukabilinde adı geçen borçlular; …, …, … A.Ş.’nin malları ile alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile, müvekkili şirket lehine … Bankası A.Ş. tarafından tanzim edilen ve müvekkili şirketin projeleri kapsamında kurumlara sunulan teminat mektuplarının, haklarında alınan ihtiyati tedbir kararlarına ve kurumların mektupların nakde çevrilmemesi yönündeki yazılarına rağmen banka tarafından hak ve hukuka aykırı olarak nakde çevrildiğini, akabinde 17.08.2021 tarihli ihtarname ile banka tarafından müvekkillerinin haksız ve yersiz olarak temerrüde düşürülmeye çalışıldığını, müvekkillerinin icra tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığını, ihtiyati haciz talebine dayanak gösterilen teminat mektuplarının, müvekkili şirketin EPDK nezdindeki rüzgar enerji santrali projeleri kapsamında EPDK’ya sunulan teminat mektuplarına bağlı mektup olduğunu, EPDK’ya sunulan esas mektuplar hakkında taraflarınca alınan ihtiyati tedbir kararları doğrultusunda nakde çevrilmemeleri gerektiğini, ihtiyati tedbir kararı ile teminat mektuplarının irat kaydedilme işlemlerinin durmuş olduğunu, tedbir kararına, kurumlardan gelen yazılara, mail ve telefon görüşmelerine rağmen davaya konu mektuplarının, ihtiyati haciz talep eden banka tarafından hak ve hukuka aykırı olarak nakde çevrildiğini, banka tarafından haksız yere nakde çevrilen teminat mektuplarının bedelleri hesabına giren …’ın müvekkili şirketi daha fazla ticari zarara düşürmemek adına irat kaydedilmemesi gereken mektuplara ilişkin bedeli bankaya iade ederek teminat mektuplarını bankadan geri almayı talep ettiğini, banka tarafından herhangi geçerli bir sebep olmaksızın …’ın bu talebinin sürüncemede bırakıldığını, esasen ihtiyati haciz talep eden bankanın temerrüde düştüğünü, taraflarınca ihtiyati haciz talep eden bankanın, ihtiyati tedbir kararlarından ve mevcut durumdan an be an haberdar edildiğini, bankanın söz konusu teminat mektuplarını keyfi şekilde nakde çevirerek mevcut uyuşmazlığın doğmasına doğrudan kendi kusurlu hareketleriyle nasıl sebebiyet vermişse, aynı şekilde …’ın iade etmeyi taahhüt ettiği parayı iade almaksızın uyuşmazlığın ve müvekkillerinin zararının daha da büyümesine neden olduğunu, ihtiyati haciz talep eden bankanın ihtarnamesine konu nakdi riske kendi kusurlu hareketleri ile sebep olduğunu ve bu durumu kendi haksız tutumları ile sürdürdüklerinin izahtan vareste olduğunu, müvekkillerinin söz konusu riskten sorumlu tutulmalarının söz konusu olamayacağını, ihtarnamede talep edilen bedelin 3.000.000,00 TL iken mahkemeden 17.08.2021 tarihi itibariyle 5.000.000,00-TL nakdi alacağın mevcut olduğuna dair gerçeğe aykırı beyanda bulunularak ihtiyati haciz talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının itirazlar doğrultusunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin ihtiyati haciz talep edene yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/01/2022 tarih ve 2021/685 D.İş Esas – 2021/683 D.İş Karar sayılı ek kararında; “….Yukarıda izah edilen tüm gerekçelerle ihtiyati haciz talep eden bankanın talep tarihi itibariyle aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerden 5.000.000,00-TL nakdi, muaccel ve rehinle temin edilmemiş alacağının bulunduğunun yaklaşık düzeyde ispat edildiği, İİK’nun 257/1 ve 258 maddesi koşullarının somut olayda oluştuğu, itiraz edenler vekilince ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK’nun 265 maddesinde düzenlenen sınırlı sayıdaki itiraz sebeplerinden herhangi birini teşkil etmediği anlaşılmakla…”gerekçesi ile, İİK 265. Maddesindeki sebeplerden herhangi birisini teşkil etmeyen itirazın REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkemece 25/01/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin kararının 4.sayfasında: ” …’a ve EPDK’ya verilen teminat mektuplarının tazmin koşullarının oluşup oluşmadığı, ilgili şirketler ile EPDK ve … arasındaki hukuki ilişki kapsamında çözülmesi gereken uyuşmazlıklar olup, iş bu ihiytati hazce itiraz yargılaması kapsamında değerlendirilebilecek hususlardan değildir.” şeklinde beyanda bulunmuşsa da; zaten taraflarınca yerel mahkemeden bu ihtilafın çözümlenmesine ilişkin bir talepte bulunulmamış olup sadece olayların gelişiminin ve bankanın bu noktadaki kusurlu eylemleri bulunduğunu, Müvekkili şirketin, uzun yıllardan bu yana enerji piyasasında çalışan, enerji verimliliğini artırmayı hedefleyen projelere yatırımlar yapan ve enerji alanında ülkemizin önde gelen şirketlerinin arasında yer almakta olup müvekkil … şirketin yönetim kurulu başkanı, müvekkili … de yönetim kurulu başkan vekili olduğunu, Müvekkili şirket …’in çatısı altında yer alan enerji şirketlerinden … A.Ş. ile … A.Ş., EPDK’nın açmış olduğu muhtelif ‘Rüzgar Enerji Santralleri’ projeleri için ön lisans başvurusu yaptığı, EPDK’nın ‘…’ ve ‘…’ projelerinin ön lisans başvurularını kabulü ile ön lisans başvuru şartları kapsamında müvekkili şirket tarafından her proje için EPDK’ya ve …’a ayrı ayrı teminat mektubu sunulduğunu, … projesi kapsamında Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin ‘Önlisans başvuru usulü’ başlıklı 12. madde 5. fıkra a bendi uyarınca EPDK’ya … Bankası’ndan alınan 24.03.2015 tarih ve … sayılı 400.000,00 TL bedelli teminat mektubu sunulmuşken Rüzgâr veya Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Önlisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği’nin ‘Başvuru esasları’ başlıklı 6. madde 2. fıkra c bendi ve 3. fıkra gereğince bu mektuba bağlı olarak …’a da … Bankası’ndan alınan 15.12.2017 tarih ve … sayılı 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu sunulduğunu, … projesi kapsamında Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin ‘Önlisans başvuru usulü’ başlıklı 12. madde 5. fıkra a bendi uyarınca EPDK’ya … Bankası’ndan alınan 05.03.2018 tarih ve … sayılı 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu sunulmuşken Rüzgâr veya Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Önlisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği’nin ‘Başvuru esasları’ başlıklı 6. madde 2. fıkra c bendi ve 3. fıkra gereğince bu mektuba bağlı olarak …’a da … Bankası’ndan alınan 15.12.2017 tarih ve 1552739 sayılı 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu sunulduğunu, … ve … projelerinin ön lisans süreci ilerlerken ortaya çıkan bir takım mücbir sebeplerden kaynaklı olarak şirketler tarafından EPDK’dan ön lisans süre uzatımı talep edilmiş ancak EPDK, şirketlerin yapmış olduğu süre uzatım taleplerini 05.08.2021 tarihli, … ve 10349 Karar sıra no.lu Kurul Kararları ile haksız şekilde reddederek ön lisansın sona erdirilmesine ve müvekkil şirkete ait teminat mektuplarının irat kaydedilmesine karar verdiğini, EPDK’nın vermiş olduğu bu karar neticesinde Rüzgâr veya Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Önlisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği’nin ‘Teminat ve ödemeye ilişkin hükümler’ başlıklı 9.maddesinin 4. fıkrası uyarınca; …’a sunulan teminat mektupları ile EPDK’ya sunulan teminat mektuplarının birbirine bağlı mektuplar olduğu kabul edildiğinden ve bu bağlamda EPDK’ya sunulan teminat mektupları irat kaydedilir ise …’a sunulan mektupların da direkt olarak irat kaydedileceği kararlaştırıldığından …’a sunulan mektupların da direkt olarak irat kaydedilme durumu gündeme geldiğini, En nihayetinde EPDK’nın vermiş olduğu işbu haksız kararlar nedeniyle başta EPDK’ya verilen teminat mektupları olmak üzere bu teminat mektuplarına bağlı olarak diğer kurumlara verilen teminat mektuplarının da nakde çevrilip müvekkili şirketin zarara uğramasının önüne geçmek ve itibar kaybı yaşamasını önlemek adına taraflarınca ivedilikle ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.08.2021 tarih ve 2021/58 D. İş sayılı dosyası üzerinden … projesi kapsamında EPDK’ya sunulan … Bankası’ndan alınan 24.03.2015 tarih ve … sayılı 400.000,00 TL bedelli teminat mektubu hakkında, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.08.2021 tarih ve 2021/58 D. İş sayılı dosyası üzerinden … projesi kapsamında EPDK’ya sunulan … Bankası’ndan alınan 05.03.2018 tarih ve … sayılı 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu hakkında açtıkları dava dosyalarında kurul kararlarının haksızlığını yaklaşık olarak ispat ettiklerine kanaat getiren mahkemeler ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, teminat mektuplarının irat kaydedilmelerinin ihtiyati tedbiren engellenmesine karar verdiğini, Yerel mahkemece 25/01/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin kararının 3.sayfasında: ” İhtiyati hacze itiraz eden borçlular tarafından dosyaya sunulan Ankara 16 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/58 değişik sayılı dosyasında verilen 12/08/2021 tarihli tedbir kararına ve yine Ankara 25 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/58 Değişik sayılı dosyasında verilen 16/08/2021 tarihli ihtiyatı tedbir kararına konu teminat mektupları … Bankası tarafından EPDK’ya verilen teminat mektuplarına ilişkin olup, mahkememiz yargılamasına konu teminat mektupları ile ilgili tazmin tarihleri itibariyle mevcut bir tedbir kararı değildir.” şeklinde tespitte bulunmuşsa da bu tespit yerinde bir tespit olmadığını, Yukarıda da izah edildiği üzere, …’a sunulan teminat mektuplarının irat kaydedilmesinin gündeme gelmesinin asıl sebebi kurul tarafından EPDK’ya sunulan teminat mektuplarının irat kaydedilmesine karar verilmesi olduğunu, zira Rüzgâr veya Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Önlisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği’nin ‘Teminat ve ödemeye ilişkin hükümler’ başlıklı 9. maddesinde yer almakta olup maddenin 4. fıkrasında yer alan; ‘Yarışmayı kazanan şirketin teminatı, bu Yönetmelikte belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya şirketin önlisans veya üretim lisansı kapsamında Kuruma sunduğu teminatın Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği uyarınca irat kaydedildiği hallerde … tarafından, başkaca bir değerlendirme yapılmaksızın irat kaydedilir.’ hükmü gereğince …’a verilen mektuplar, EPDK’ya verilen teminat mektuplarına bağlı teminat mektuplar olarak kabul edilmekte ve …’a verilen mektupların akıbeti, bağlı oldukları EPDK’daki mektupların akıbetine göre belirlenmekte olduğunu, Dolayısıyla EPDK’ya sunulan teminat mektupları irat kaydedilir ise …’a sunulan teminat mektuplarının birbirine bağlı oldukları açıkça ortada olup bu hükmün mefhumu muhalifinden de EPDK’ya sunulan teminat mektuplarının irat kaydedilme işlemi tedbiren durdurulması halinde …’a sunulan mektupların da direkt olarak irat kaydedilme işlemleri duracağı sonucuna ulaşılmakta olduğunu, Nitekim tüm bu detayların bilincinde olan EPDK, İhtiyati tedbir kararını tebellüğ eder etmez, ACELE ibaresi ile 13.08.2021 tarihinde …’a ihtiyati tedbir kararını da ekleyerek teminat mektubuna bu aşamada irat işlemi tesis edilmemesi hususunda bilgilerini ve gereğini rica etmesi de tamamen bu nedenle olduğunu, Dolayısıyla yerel mahkemenin yargılamasına konu teminat mektupları ile ilgili tazmin tarihleri itibariyle mevcut bir tedbir kararı değildir.” şeklindeki kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ortada olup bu tespit üzerinden sonuca giden yerel mahkemenin kararının bozulması ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, EPDK 05.08.2021 tarihli Kurul Kararlarına karşı 60 günlük itiraz süresi henüz dolmadan … Bankası’na irat kaydedilmesine karar verilen teminat mektuplarının paraya çevrilerek taraflarına gönderilmesini talep ettiği, …’a da teminat mektuplarının irat kaydedilmesine dair Kurul Kararlarını gönderdiğini, …, uhdesinde bulunan teminat mektuplarının akıbetinin bağlı olduğu mektuplar hakkında EPDK tarafından irat kaydedilme kararı verildiğini öğrenmesi ile Yönetmeliğin 9. maddesinin 4. fıkrası gereğince uhdesinde bulunan mektupların ait olduğu … Bankası’na teminat mektuplarının Yönetmelik gereği irat kaydedildiğini belirterek mektupların nakde çevrilip taraflarına gönderilmesini talep ettiğini, Bu süreçte taraflarınca alınan ihtiyati tedbir kararlarının tebligat süreci, kurumlardaki Korona virüs salgın hastalığının sebep olduğu koordinat bozuklukları nedeniyle kararların alındığı aynı gün yapılamamışsa da ihtiyati tedbir kararının EPDK’ya tebliği ile EPDK tarafından hemen irat işlemleri durdurulduğunu, İhtiyati tedbir kararını tebellüğ eden EPDK, ACELE ibaresi ile 13.08.2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararını da ekleyerek …’a teminat mektubuna bu aşamada irat işlemi tesis edilmemesi hususunda bilgilerini ve gereğini rica ettiğini, keza işbu EPDK yazısı da müvekkil şirket tarafından … Bankası şube çalışanına mail yolu ile bildirildiğini, Buna ilaveten banka şube çalışanının talebi üzerine … Mali İşler Müdürü, … Bankası’nı arayarak irat işlemini durdurduklarını beyan ettiği, ilgili yazının taraflarına gün içinde gönderileceğini belirttiğini, Ne var ki huzurunuzdaki dosya ile ihtiyati haciz talep eden banka tarafından bu husus iyi niyetten uzak bir şekilde göz ardı edildiği, mailler, görüşmeler, kurum yazışmaları ve hatta mahkeme kararları dahi dikkate alınmadığı ve banka tarafından 16.08.2021 tarihinde teminat mektuplarının nakde çevrilme işlemleri hukuka aykırı olarak gerçekleştirildiğini, Her ne kadar banka şubesindeki ilgililer, ihtiyati tedbir kararlarının ilgili teminat mektubuna ilişkin olmadığını, EPDK’nın …’a irat işlemi tesis edilmemesi hususundaki yazısının kendilerini bağlamayacağını beyan ettiği ve ayrıca müşteriden resmi bir yazı gelmediğini de ifade ederek bu işlemi gerçekleştirmişse de; -işin bir gereği olarak bu tip durumlara hakim olduğu varsayılan- bankanın, bu gerekçeyle yaptığı işlem de hukuka uyarlık olmadığını, Zira yukarıda da izah edildiği üzere, EPDK’ya sunulan teminat mektupları hakkında alınan ihtiyati tedbir kararlarının, sadece bu mektupları değil ayrıca bu mektuplara bağlı tüm teminat mektupları için de hüküm ve sonuç doğurduğunu, Dolayısıyla banka tarafından haksız yere nakde çevrilen … projesine ilişkin … Bankası’ndan alınan 15.12.2017 tarih ve … sayılı 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu, doğrudan EPDK nezdindeki … Bankası’ndan alınan 24.03.2015 tarih ve … sayılı 400.000,00 TL bedelli teminat mektubuna bağlı olup 400.000,00 TL’lik teminat mektubu hakkında alınan Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.08.2021 tarih ve 2021/58 D. İş sayılı ihtiyati tedbir kararı 2.000.000,00 TL’lik teminat mektubu hakkında da hüküm doğurduğu gibi; yine banka tarafından haksız yere nakde çevrilen … projesine ilişkin … Bankası’ndan alınan 15.12.2017 tarih ve … sayılı 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu için de geçerli olup bu mektubun bağlı olduğu EPDK nezdindeki … Bankası’ndan alınan 05.03.2018 tarih ve … sayılı 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu hakkında alınan Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.08.2021 tarih ve 2021/58 D. İş sayılı ihtiyati tedbir kararı yine … Bankası’ndan alınan 15.12.2017 tarih ve … sayılı 2.000.000,00 TL (bakiyesi 1.000.000,00 TL) bedelli teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önüne geçmekte olduğunu, Kaldı ki bankaya iletmiş oldukları EPDK, ACELE ibaresi ile 13.08.2021 tarihinde …’a yollamış olduğu yazıda da bu anlatımları teyit edildiği ve tedbir kararının işbu teminat mektuplarını da etkilediği, söz konusu tedbir kararlarına riayet edilmesi gerektiği ve irat işlemlerinin durdurulduğu açıkça belirtildiğini, Bu itibarladır ki; ihtiyati haciz talep eden bankanın, işin bir gereği olarak bu tip durumlara hakim olduğu varsayıldığında EPDK’ya verilmiş olan teminat mektupları hakkında verilen ihtiyati tedbir kararlarının bu mektuplara bağlı mektupları da etkisi altına aldığını öngörerek işbu teminat mektupları hakkında da irat kaydedilme işlemlerinin kurum tarafından durdurulacağını bilerek nakde çevrilme işlemlerini durdurması gerektiğini, Bankayla kurum arasında gerçekleşen yazışmalar, alınan ihtiyati tedbir kararlarının tarihleri ve mevcut durum bir bütün olarak ele alındığında görülmektedir ki, ihtiyati haciz talep eden banka tamamen keyfi bir şekilde ve hukuksuzca söz konusu teminat mektuplarını nakde çevirmiş olup müvekkillerinin gerek kurum nezdinde gerekse ticari hayatta itibarını telafisi güç şekilde zedelediğini, Yerel mahkemenin 25/01/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin kararının 4. sayfasında: ” Öte yandan …’ın … ve … teminat mektuplarını tazmin ettikten sonra bankadan tazmin ettikleri mektupların kendilerine iade edilmesini, iade gerçekleştiği takdirde tazmin edilen bedellerin bankaya geri ödeneceği hususunda yazı yazıldığı anlaşılmıştır. Bu talebin banka tarafından haksız olarak kabul edilmediğine yönelik itiraz ise yine banka ile … arasındaki garanti ilişkisi çerçevesinde çözülmesi gereken bir uyuşmazlık olup iş bu ihtiyati hazce itiraz yargılamasının konusu teşkil etmemektedir ” denilmişse de; bu tespite katılmanın mümkün olmadığını, Zira yukarıda, ihtiyati haciz talep eden banka bu alacağını halen kurumdan geri alabilecek durumdayken; sürecin başındaki haksız eylemlerini göz ardı edip tüm yaşananlardan müvekkili sorumlu tutarcasına hareket ettiği ortada olup, bu durumun uyuşmazlık konusuyla nasıl alakadar olmadığının anlaşılamadığını, Gerçekten de … teminat mektupları için alınan tedbir kararlarından ve tarafımızca açılacağı bilinen tazminat davalarından haberdar olmasının ardından, derhal bankaya 16.08.2021 tarih ve … sayılı ve 23.08.2021 tarih ve … sayılı yazıları ile tazmini istenen teminat mektuplarının teşekküllerine iadesi ile iade sonrasında tazmin edilen mektup bedellerinin bankaya iade edileceği hususunda gereğini rica ettiğini, Ancak ihtiyati haciz talep eden banka, haksız ve yersiz tutumunda ısrarcı olarak …’a teminat mektuplarını iade etmediği gibi bir de 3.000.000,00 TL’yi geri almaktan imtina ettiğini, halbuki …’ın yazılarının gereği yapılmış olsa ortada ne bir uyuşmazlık ne de büyük bir zarar olacağını, Zaten sürecin en başından beri, aslında nakde çevirmemesi gereken davaya konu teminat mektuplarını haksız şekilde nakde çevirerek tüm bu zararın doğmasına sebebiyet veren banka, bu kez de bu davranışıyla bizzat kendisi alacaklı temerrüdüne düştüğünü, Ne var ki, banka 3.000.000,00 TL’yi geri almaktan imtina ettiği gibi, bir de müvekkillere Kartal … Noterliğinin 17.08.2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ederek taraflarınca haksız olarak nakde çevrilerek …’a gönderilen 3.000.000,00 TL’yi faizi ile birlikte müvekkillerinden talep ettiği ve müvekkilleri temerrüde düşürmeye çalıştığını, Önemle belirtmek gerekir ki bu noktada temerrüde düşen bir taraf varsa o da ihtiyati haciz talep eden banka olduğu, zira … 16.08.2021 tarih ve … sayılı yazısı ile 2.000.000,00 TL’yi, 23.08.2021 tarih ve … sayılı yazısı ile de 1.000.000,00 TL’yi iade etmeyi taahhüt etmiş olup söz konusu mektup bedellerini geri almaktan imtina ederek bilhassa huzurunuzda ihtiyati haciz talep eden banka temerrüde düştüğünü, Nitekim İhtiyati haciz talep eden bankanın dosyaya sunduğu haksız ve yersiz ihtarnamesine karşı tarafımızca keşide edilen Beşiktaş … Noterliğinin 24.08.2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile tüm bu durum izah edildiğini, “İşbu ihtarnamenin tarafınızca tebliğ ile Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.08.2021 tarih ve 2021/58 D. İş ve Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.08.2021 tarih ve 2021/58 D. İş sayılı ihtiyati tedbir kararları, EPDK tarafından …’a gönderilen 13.08.2021 tarih ve … sayılı, 19.08.2021 tarih ve … sayılı mahkeme kararına istinaden EPDK’daki teminat mektuplarının irat kaydedilmelerinin tedbir yoluyla durdurulduğu ve mevzuat gereği …’taki teminat mektuplarının da irat kaydetme işlemlerinin durdurulması gerektiği hususundaki yazıları ve …’ın 16.08.2021 tarih ve … sayılı, 23.08.2021 tarih ve … sayılı yazıları gereğince bankanız tarafından hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak nakde çevrilerek bedelleri kuruma gönderilen 15.12.2017 tarih ve … no.lu 2.000.000,00 TL tutarındaki, 15.12.2017 tarih ve … no.lu 1.000.000,00 TL tutarındaki teminat mektuplarının 3 (üç) iş günü içerisinde …’a iade edilmesi, aksi takdirde bankanız ve işlemleri gerçekleştiren ilgili çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağını, bankanız hakkında BDDK nezdinde şikayet sürecinin başlatılacağını ve tüm bu işlemlerden kaynaklı müvekkil şirketlerin ve şahısların uğramış olduğu menfi ve müspet zararları ve itibar kaybından kaynaklı zararlarının tarafınızdan talep edileceğini, sair yasal hakların kullanılacağını, bu uğurda yapılacak her türlü masraf ve avukatlık ücretinin de tarafınıza ait olacağını tarafınıza ihtaren…” İhtiyati haciz talep eden bankaya bildirilmişse de banka tarafından herhangi bir eylemde bulunulmadığını, Bankanın …’ın 16.08.2021 tarih ve … sayılı ile 23.08.2021 tarih ve … sayılı yazıları ile rica ettikleri taleplerini yerine getirmeyerek bir de bunun yanı sıra müvekkillerine ihtarname göndermek suretiyle müvekkilleri temerrüde düşürmeye çalışarak ticari zararlarını günden güne artırdıkları, talepleri hiçbir gerekçe sunmadan sürüncemede bırakarak hak ve hukuka aykırı hareket ettikleri izahtan vareste olup müvekkillerinden Kartal … Noterliğinin 17.08.2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile talep ettikleri 3.000.000,00 TL’ye kendi kusurlu hareketleri ile sebebiyet vermiş olduklarını, Ne var ki, sürecin başından bu yan a tamamiyle hukuka aykırı hareket eden ve …’ın yazılarının gereği yerine getirilmeyen banka; haksız ve yersiz olarak teminat mektuplarını nakde çevirdiği gibi tamamen kötü niyetli bir şekilde mektup bedellerini …’tan geri almayarak müvekkili şirketi zarara uğratmaya devam etmekte bir de gerçeğe aykırı beyanlarla süreci olduğu gibi aktarmadan müvekkillerin mal ve alacakları hakkında 5.000.000,00 TL ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, Ayrıca belirtmek gerekir ki, müvekkillerine gönderilen 17.08.2021 tarihli ihtarnamede talep edilen haksız bedel 3.000.000,00 TL olup ihtiyati haciz talep eden bankanın dilekçesinde bahsettiği gibi müvekkillerinden 17.08.2021 tarihi itibariyle 5.000.000,00 TL nakdi alacağı bulunmadığını, İhtiyati haciz talep eden banka açıkça gerçeğe aykırı beyanlarla sayın başkanlığınızı yanıltmaya çalıştığı ve sanki 17.08.2021 tarihi itibariyle doğmuş 5.000.000,00 TL alacakları varmış gibi işbu bedel üzerinden ihtiyati haciz talep ettiklerini, sırf bu nedenle dahi ihtiyati haciz kararının haksız ve yersiz olduğu ortada olup kaldırılması gerektiğini, Müvekkilinin yeter derecede mal varlığı bulunduğu gibi, ticari faaliyetlerine devam eden müvekkilinin mal kaçırma ihtimali bulunmadığını, İhtiyati haciz talep eden bankanın itiraza konu ihtiyati haciz kararını verdiği gün aynı tarihte ihtiyati haciz kararını icraya koyarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ihtiyati haczin infazını talep etmiş olduğu gibi bunun yanında ayrıca aynı icra takibi ile 4.600.000,00 TL gayri nakdi alacağın da tahsili talebinde bulunduğunu, Her ne kadar bu dosyaya itiraz edilmiş ve takibin durdurulması sağlanmış ise de; yapılan ihtiyati haciz kararına dayalı olarak müvekkilleri üzerine bulunan tüm taşınır, taşınmaz ve diğer mal varlıklarına haciz konulduğunu, Bu noktada öncelikle, müvekkili şirket, uzun yıllardan bu yana enerji piyasasında çalışan, enerji verimliliğini artırmayı hedefleyen projelere yatırımlar yapan ve enerji alanında ülkemizin önde gelen şirketlerinin arasında yer almakta olup halen enerji sektöründe milyon dolarlık projeler üzerinde çalışmasını sürdürerek mal varlığındaki artışları devam ettirmekte olduğunu, Yine başlatılmış olan icra takibi dosyası da incelendiğinde görülecektir ki, müvekkili şirketin burada iddia edilen borç rakamının çok çok üzerinde mal varlığı bulunmakla olduğu gibi şirketin değerleri çok yüksek birçok gayrimenkulü ve değerli araçları da bulunmakta olduğu, nitekim başlatılan icra takibi neticesinde ortaya çıkan şirket durumu da bu durumu ispatlar nitelikte olduğunu, Buna ilaveten şirketin herhangi bir pasif mal varlığı da olmadığını, yani şirket iddia edildiği üzere mal kaçırma kastıyla hareket etmesini gerektirecek bir durum söz konusu olayıp ihtiyati haciz talep eden banka tamamen kötü niyetli olarak hareket etmekte olduğunu, Diğer taraftan yerel mahkeme tarafından hak ve hukuka aykırı olarak müvekkillerinin hak ve alacakları hakkında verilen ihtiyati haciz kararı müvekkillerin ticari işleyişini durdurmuş ve çok müşkül bir duruma düşmesine sebebiyet verdiğini, Hal böyleyken; sonradan telafisi imkansız zararların ortaya çıkmaması adına yeteri kadar malvarlığı bulunan, faaliyetini devam ettirmekte olan ve en önemlisi hakkında mal kaçırdığına ilişkin herhangi bir somut delil sunulmamış olan müvekkilleri hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz talep eden bankanın Kartal … Noterliğinin 17.08.2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile haksız ve yersiz olarak 3.000.000,00 TL’yi faizi ile birlikte müvekkillerinden talep etmişken, mahkemeye gerçeğe aykırı beyanlarla sanki 17.08.2021 tarihi itibariyle doğmuş 5.000.000,00 TL alacakları varmış gibi işbu bedel üzerinden ihtiyati haciz talep etmiş olması açıkça hak ve hukuka aykırı olmasının yanı sıra; bankanın bizzat kendi keyfi davranışlarından kaynaklı mevcut durumdan kendileri sorumlu olduğu gibi, … tarafından iade edilmek istenen bedeli geri almaktan imtina ederek bizzat kendisi temerrüde düşen bankanın mevcut nakdi riskten müvekkilleri sorumlu tutmaya çalışmasının hak ve hukuka aykırı olduğunu, İşbu nedenle ihtiyati haciz talep eden bankanın süreci olduğu gibi aktarmayan gerçeğe aykırı beyanları doğrultusunda İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.10.2021 tarih ve 2021/685 D. İş sayılı dosyasından müvekkillerinin mal ve alacakları hakkında verilen ihtiyati haciz kararı ile bu karara karşı yaptıkları itirazları reddeden Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, nakde dönüşen banka teminat mektubu bedelinden kaynaklı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece 19/10/2021 tarih ve 2021/685 D.İş Esas – 2021/683 D.İş Karar sayılı kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.İstinaf eden muterizler vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine duruşma açılarak itirazın duruşmalı olarak incelenmesi üzerine mahkemece 25/01/2022 tarih ve 2021/685 D.İş Esas – 2021/683 D.İş Karar sayılı ek kararı ile, itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, talep eden Banka ile borçlu … A.Ş.(birleşmeden önceki ünvanı … A.Ş.) arasında 08/12/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme tarihi itibariyle şirket yetkilisi olan … ve …’ün sözleşmeyi 9.500.000,00-TL limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, bu sözleşme kapsamında banka tarafından … A.Ş.’ye(…), … A.Ş., … A.Ş ve … A.Ş.’nin, üç ayrı bölgedeki, üç ayrı rüzgar ve güneş enerjisi santralinin kurulması amacıyla …’a yaptıkları önlisans başvuruları nedeniyle başvuru şartı olarak; her biri 2.000.000,00-TL bedelli olan … nolu, … nolu ve … nolu kesin ve süreli teminat mektuplarının verildiği, mektupların herhangi bir şarta bağlı bulunmadığı ve talep halinde yukarıda adı geçen şirketler ile … arasında çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın derhal ve gecikmeksizin ödeneceğinin banka tarafından taahhüt edildiği anlaşılmıştır. … tarafından … nolu teminat mektubu tutarının tamamının, … nolu teminat mektubunun ise 1.000.000,00-TL lik kısmının tazmini talebi ile 13/08/2021 tarihinde bankaya başvurulduğu, banka tarafından bu tarihte talep uyarınca talep edilen mektup bedellerinin tazmin edildiği, anlaşılmıştır. Banka tarafından gayrınakdi alacağın nakde dönüşmesinden sonra hesabın 17/08/2021 tarihinde kat edildiği ve 13/08/2021 tarihinde tazmin edilen teminat mektubu bedelleri nedeniyle 3.017.500,01-TL nakdi alacağın ödenmesi, … nolu henüz nakde dönüşmemiş teminat mektubu bedeli de dahil olmak üzere diğer gayrınakdi alacaklar toplamı 6.600.000,00-TL’nin depo edilmesi için 24 saatlik mehil içeren kat ihtarının, kredi lehdarı … A.Ş. İle müteselsil kefiller … ve …’e tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. Hesabın kat edilmesi akabinde … tarafından … nolu teminat mektubu yönünden de bankaya tazmin talebi iletilmiş ve mektup bedeli olan 2.000.000,00-TL 11/10/2021 tarihinde tazmin edilmiştir. Buna göre ihtiyati haciz talep tarihi itibariyle talep konusu 5.000.000,00-TL tamamının nakdi alacağa dönüştüğü ve muaccel olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.) İhtiyati hacze itiraz ise İİK 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilecektir. Taraflar arasında akdedilen GKS., teminat mektubu örnekleri, ödeme dekontları, hesap kat ihtarı ve dosya kapsamına göre, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği, muterizler vekilinin banka teminat mektuplarının hak ve hukuka aykırı olarak nakde çevrildiğine yönelik itiraz nedenleri İİK. 265 maddesinde düzenlenen itiraz sebepleri arasında olmayıp açılacak menfi tesbit veya itirazın iptali davasında ileri sürülecek olup somut olayda ihtiyati haczin koşullarının bulunduğu tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine yönelik verilen ek kararın, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olmakla muterizler vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesi ek karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, muterizler vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.