Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/634 E. 2022/1517 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/634
KARAR NO: 2022/1517
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
DOSYA NUMARASI: 2020/721 Esas – 2021/1190 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Tic. A.Ş.’nin, davalı ile aralarındaki ticari ilişki gereği, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, mal satımı ve teslimi nedeniyle düzenlenen ve karşılığı ödenmeyen taturalar nedeniyle fer’ileri hariç 4.333,96-USD ve 144.811,43-TL fatura anapara alacağı bulunduğunu, müvekkili … Tic A.Ş’nin borçludan Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/683 esas sayılı konkordato dosyasında kesin mühlet kararı verilen 19/12/2018 tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 178.119,14 TL olduğunu, davalı borçlu şirketin Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/683 esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemece kendisine ilk olarak 19/07/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet verildiğini, 2 ay daha uzatılan geçici mühlet kararını müteakip 19/12/2018 tarihinden başlamak üzere borçlunun 1 yıllık kesin mühlet kararı aldığını, bu süre zarfında görevlendirilen komiser heyetinin “Alacaklıları Davet” süresi içinde müvekkili … Tic A.Ş adına 20/03/2019 tarihinde icab edilerek alacak bildiriminde bulunulduğunu, borçlu tarafından anapara tutarı olan TL cinsinden 158.724,26.TL’nin konkordato yargılamasının yürütüldüğü davada kabul edildiğini, kesin mühlet tarihi itibariyle 178.119,14 TL olan toplam alacağın 158.724,26 TL lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle 19.394,88 TL lik kısmının çekişmeli hale geldiğini, müvekkili …’nın alacaklarının kredi risk sigortası kapsamında diğer müvekkili … Sigorta tarafından sigortalı olduğunu, bu kapsamda müvekkili … Sigorta tarafından diğer müvekkili şirkete 31.443,06 USD =177.558,96 TL tutarında hasar ödemesi yapılması sonrasında alacağın 177.558,96 TL’lik kısmının müvekkili … Sigorta’ya intikal ettiğini, bakiye 560,18 TL’lik kısım için müvekkili …’nın alacaklı sıfatını koruduğunu, bu şekilde iki müvekkili nezdinde çekişmeli hale gelen alacağın, … Sigorta yönünden toplam alacak 177.558,96 TL- kabul edilen 158.724,26 TL, çekişmeli 18.834,70 TL, … yönünden alacak 560,18.TL olmak üzere toplam alacağın 178.119,14 TL, kabul edilen 158.724,26 TL, çekişmeli alacağın 19.394,88 TL olduğunu belirterek, müvekkili … Sigorta A.Ş nin faiz ve ferileri hariç, davalıdan toplam 177.558,96 TL olduğunun tespiti ve Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/683 esas sayılı dosyasında komiser heyeti tarafından müvekkilinin alacağının 158.724,56.TL lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle 18.834,70 TL lik kısmının çekişmeli hale geldiğinin tespiti ile, işbu tutarın konkordato projesi kapsamında müvekkiline ödenmesine; müvekkili … A.Ş nin faiz ve ferileri hariç davalıdan toplam 560,80 TL olduğunun tespiti ile işbu tutarın konkordato projesi kapsamında müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz nedeniyle gerek mali durumunun iyileştirilmesi, gerekse alacaklılarına olan borçlarını yapılandırarak tasfiye etmesini teminen Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/683 E. sayılı dosyasından konkordatonun tasdiki istemli dava ikame edildiğini, 14/12/2018 tarihli duruşmada tesis edilen karar ile müvekkili şirket hakkında 1 yıllık kesin mühlet verildiğini, yine kesin mühletin 19/12/2019 tarihinden başlamak üzere 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini, mahkemece 11/09/2020 tarihinde müvekkili şirketin konkordato projesinin İİK nun 305 maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiğinin anlaşıldığından bahisle tasdikine karar verildiğini, bu kararın 03/11/2020 tarihinde kesinleştiğini, davacı yanın kesin mühlet tarihi itibariyle 178.119,14 TL olduğunu iddia ettiği toplam alacağının 158.724,26 TL lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle 19.394,88 TL lik kısmının çekişmeli hale geldiğini, konkordato komiser heyetinde alacak nisabı belirlenirken geçici mühlete kadar faiz işletilmişse de vade tarihlerinden kesin mühlet tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğini öne sürdüğünü, davacılar vekilinin kesin mühlet tarihine kadar faiz işletilebileceğine ilişkin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, her ne kadar dava dilekçesinde davacı alacağının 158.724,26 Tl lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle 19.394,88 TL lik kısmının çekişmeli hale geldiği beyan edilmişse de, davacının korkordatoya tabi olan, dolayısıyla konkordato takvimi çerçevesinde ödenecek olan alacak miktarının 158.724,26 TL değil, 169.566,69 TL olduğunu, ödeme takviminde davacı … nin konkordato çerçevesinde ödeme yapılacak alacak toplamının 169.566,69 TL olduğunu, diğer davacı … Tic A.Ş nin ise müvekkilinden alacağı kalmadığından konkordato kapsamına dahil edilmediğini, davacılardan … Sigorta A.Ş nin müvekkilinden olan konkordatoya tabi toplam 169.566,69 TL tutarındaki alacağı zaten tasdik karının eki niteliğindeki ödeme takviminde gösterildiğini, bu takvim çerçevesinde ödeneceğini, davacı şirketin dava konusu ettiği fazlaya dair isteminin ise, geçici mühlet tarihi itibari ile rehinle temin edilmemiş alacaklar için faiz talebinde bulunulamayacağından reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/12/2021 tarih ve 2020/721 Esas – 2021/1190 Karar sayılı kararı ile; ” ….Somut davamızda Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/683 esas sayılı dosyasında davalı borçlunun konkordato talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından dava konusu alacağın konkordato projesine dahil edilmemesi sebebiyle iş bu dava açılmıştır. Yukarıda yasal mevzuat ve HSK’nın kararı dikkate alındığında iş bu kayıt kabul davasına bakma görevi dava tarihinde yürürlükte bulunan ihtisas mahkemelerine aittir. Bu nedenle Mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi 1, 2, 3 Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın 6100 Sayılı HMK 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi 1, 2, 3 Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, 3-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi 1, 2, 3 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE, 4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kayıt kabul davası olmayıp, alacak davası niteliğinde olduğunu, genel yetkili mahkemelerde açılabilecek bir alacak davasında görevsizlik kararı verilmesinin bozmayı gerektireceğini, mahkemece, HSK 1. Dairesi’nin 03.04.2018 tarih ve 538 no’lu kararına atıfla İİK 308/b’ye göre açtıkları işbu davayı ilgili karar kapsamına alarak görevli mahkeme olmadığı kanaatine varılmış ise de, görevsizlik kararı verilen dava 538 No’lu kararda geçmediği gibi, bir kayıt kabul davası olarak da nitelendirilebilecek bir dava olmadığını, İİK 308/b’ye göre konkordato sonrası çekişmeli alacağın tespiti ve ödenmesine (projeye dahil edilerek) ilişkin açmış oldukları davanın, bir alacağın tespiti ile ödenmesi ve genel itibariyle bir alacak davası niteliğinde olduğunu, dolayısıyla ilgili HSK kararı kapsamında değerlendirilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, İİK. 308/b (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. Md) maddesinde, davanın açılacağı mahkemenin görevi ve yetkisi konusunda açık bir düzenleme bulunmadığını, bu itibarla davanın genel yetkili mahkemede açılması gerektiğini, İİK m.308/b gereğince açılacak olan dava, genel hükümlere tabi bir dava olduğundan yargılama usulünün davanın niteliğine göre belirlenmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde alacakının, konkordato şartları dairesinde alacağına kavuşacağını, bu durumun kararda belirtilmesinin yerinde olacağını, şayet dava devam ederken konkordato feshedilmişse, artık alacaklının konkordatoya tabi olmadan alacağını borçludan talep edebileceğini, ( İst. Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD’nin 2020/1616 Esas, 2020/1268 Karar ve 2021/307 Esas, 2021/336 Karar sayılı kararları, İst. Bölge Adliye Mahkemesi 17. HD’nin 2021/2008 Esas, 2021/1499 Karar sayılı kararı, İst. Bölge Adliye Mahkemesi 45. HD’nin 2021/1116 Esas, 2021/862 Karar sayılı kararı)
Konkordato projesi kapsamında projeye dahil edilen bir alacak zaten bulunmadığını, ancak bunun bir kısmının çekişmeli hale geldiğini, alacağın tümü itibariyle de bir tespit ve ödeme talep edildiğinden İİK 308/b’ye göre dava açma gereği hasıl olduğunu, bir alacak davası olan yargılamada görevsizlik kararı verilmesinin mevzuata ve fiili duruma aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına/ bozulmasına, dosyanın Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin görevli olduğuna karar verilerek yargılamanın görülmeye devam etmesi için görevli ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, konkordato davasında davalı tarafından itiraz edilen ve çekişmeli hale dönüşen miktarın konkordato nisabına dahil edilerek tahsiline ilişkin alacak davası niteliğindedir. Mahkemece, davanın kayıt kabul davası olduğu kabulü ile, mahkemenin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi 1, 2, 3 Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK. 308/b Maddesinde;” (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. md) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir,” hükmü düzenlenmiştir.İlgili maddede davanın açılacağı mahkemenin görevi ve yetkisi konusunda açık bir düzenleme bulunmadığından, davanın genel yetkili mahkemede açılması gerekmektedir. İİK m.308/b gereğince açılacak olan dava, genel hükümlere tabi bir dava olduğundan ve açılmış olan davanın niteliğine göre istinafa konu kararı veren mahkeme davaya bakmaya görevli olduğundan, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarih ve 2020/721 Esas – 2021/1190 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılar tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.