Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/582 E. 2022/1011 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/582 Esas
KARAR NO: 2022/1011 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/369 Esas – 2020/465 Karar
TARİH: 12/10/2020
DAVA: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin …’nün 2017/9588 E. sayılı dosyasının borçlusu olarak tehir-i icra talebine esas olmak üzere icra dosyasına … Bankası A.Ş.’ne ait 03/04/2017 tarihli … referans numaralı 53.000,00 TL bedelli teminat mektubu sunduğunu, icra müdürlüğünden alınan mehil belgesi ve istinaf mahkemesinden alınan tehir-i icra kararı ile icra takibinin müvekkili yönünden durdurulduğunu, dosyanın diğer borçlusu Sağlık Bakanlığı tarafından dosya borcunun 17/12/2019 tarihinde nakden ödendiğini ve dosyanın infaz olduğunu, bunun üzerine taraflarınca teminat mektubunun iadesi talep edilmiş ise de icra müdürlüğünce tüm aramalara rağmen bulunamadığının tutanak altına alındığını, bankaya karşı bu durumun tespitinin gerektiğini ileri sürerek söz konusu teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/10/2020 tarih ve 2020/369 Esas 2020/465 Karar sayılı Kararı ile; “Dava konusu olup mehil vesikası alabilmek için … dosyasına ibraz edilen teminat mektubunun kaybolduğu … tarafından tutulan 08/07/2020 tarihli tutanakla anlaşıldığından…” gerekçeleri ile; “Davanın kabulü ile …’nün 2017/9588 esas sayılı dosyası nezdinde kaybolan … Bankası A.Ş. Giyimkent Şubesi 03/04/2017 tarih … referans numaralı 53.000,00 TL bedelli teminat mektubunun hükümsüzlüğüne, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Hükmün kesinleştirilmesinin hatalı olduğunu ve bu hususun kanun yararına temyiz başvuruları sonucunda Adalet Bakanlığının ilgili yazısı ile de dava dilekçesi ve hükmün tebliğinin usulüne uygun olmadığının tespit edildiğini, Müvekkilinin bu davada taraf sıfatının bulunmadığını ve bu hususun mahkemece re’sen dahi dikkate alınması gerektiğini, Müvekkilinin yasal hasım olduğunu ve mahkemece müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, zayi olduğu ileri sürülen teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, bir ilamlı icra takibi borçlusu olarak tehir-i icra talebine esas olmak üzere icra dosyasına teminat mektubu sunulduğunu, dosya borcunun diğer borçlu tarafından ödenmesi nedeniyle teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, ancak icra müdürlüğünde kaybolduğunun öğrenildiğini, bankaya karşı bu durumun tespitinin gerektiğini ileri sürmüş, davalı davaya cevap vermemiştir. Dosya incelendiğinde …’ne izafeten Adalet Bakanlığı Ankara adresine tebliğe çıkarılan dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptının İstanbul Posta Dağıtım mührüyle icra memuru … imzasına tebliğ edildiği, gerekçeli kararın ise Ankara adresinin üzeri çizilip İstanbul yazılmak suretiyle … isimli memur imzasına tebliğ edildiği, dolayısıyla davalıya yapılan tüm tebliğlerin usulsüz olduğu anlaşılmakta olup, bu durumda davalı istinafı süresinde kabul edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d m. uyarınca tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olup, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere dava dilekçesi ve ekleri de davalıya usulüne uygun tebliğ edilmeden duruşma açılarak karar verilmiş olup, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle davalıya dava dilekçesi ve eklerinin tebliği suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ardından mahkemenin görevli olduğunun kabulü halinde, işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a4 m uyarınca hükmün kaldırılması ve dosyanın mahkemesine iadesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2020 tarih ve 2020/369 Esas – 2020/465 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.