Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/530 E. 2022/500 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/530 Esas
KARAR NO: 2022/500 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2022
NUMARASI: 2021/250 Esas 2022/7 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin sigorta şirketi dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş.’nin işyeri için Endüsrtriyel Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, dava dışı sigortalı şirketin satın aldığı …, 4.410 Kn kapasiteli … seri nolu, 2014 yılı plastik enjeksiyon makinasının Kurulumu … firmasının Türkiye temsilcisi olan davalı …. Ltd. Şti. isimli şirket gerçekleştirildiğini, dava dışı sigortalı hasar bildirme yazısında 16.02.2019 tarihinde enjeksiyon makinasının enjeksiyon sırasında aşırı gürültü ile arızaya geçtiğini, vidalı milin bağlı olduğu gövde içinde koptuğu ve makinanın hasarlandığının bildirildiğini, davalı tarafından düzenlenen servis formunda hasarlı olan enjeksiyon bilyalı vidalar ve sleeve setinin komple yenisi ile değiştirildiği, ocak vida da hasar olduğu, yedekte duran kullanılmış vida ile değiştirildiği, yeni vidanın … firması tarafından gönderileceği, bilyalı vidaların hasarlanmasının kilitleme somununun zamanla gevşemesinden kaynaklı olduğu, bilyalı vidanın mil kırılmasının zincirleme olarak diğer aksamlara ve ocak vidanın hasarlanmasına sebep olduğu, bilyalı vida kilitleme somununun montajda yeterli torkta sıkılmadığı, ve zamanla gevşediğinin tespit edildiğini, davalı şirket tarafından onarıma istinaden 22.02.2019 ve 22.04.2019 tarihli KDV hariç 620 Euro ve 3.650 Euro tutarında faturalar düzenlendiğini, 4.270 Euro karşığı 15.02.2019 tarihi itibarı ile (1Euro— 5,9442 TL) olduğunu, poliçedeki muafiyet kaydı gereği hasarın %10’u oranında toplam 2.358,17TL tutarında muafiyet uygulandığını, sonuç itibarı ile toplam hasarın 22.843,56 TL tutarında olduğunun tespit edildiğini ve 17.05.2019 tarihinde sigortalıya ödendiğini, müvekkil şirket TTK 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olmuş ve davalıya ihtarname göndererek ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsilini talep ettiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine Anadolu … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, yapılan arabuculuk görüşmelerininden de bir sonuç alınamadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptalini, takibin devamını, takibin 25.366,99 TL üzerinden icra inkar tazminatı , ticari faiz, yargılama harç ve masrafları eklenerek birlikte devamına ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının sigortalısına hasar ödemesine sebep olan makinayı davacıya satan ya da dava konusu makinayı ithal edenin müvekkili olmadığını, dava dışı olan davacı tarafın sigortalısı, …. A.Ş. ile müvekkili arasında hiçbir ticari münasebetin bulunmadığını, davacının sigortalısı şirketin hasara konu makinayı müvekkilinden satın almadığını, bizzat üretici firmadan satın aldığını ve ithalatını da kendisinin gerçekleştirdiğini, vakıa ile fiili ya da hukuki hiçbir illiyetinin bulunmadığını, malın satıcısı olmayan, üreticisi olmayan müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesinde hukuki isabet bulunmadığını, müvekkili şirketin teknik olarak davacı iddialarını kabul etmese de; davacının imalat hatası, gizli ayıptan bahsettiğini, malın üreticisi olmayan, ithalatçısı olmayan ve satıcısı olmayan müvekkilinin imalat hatasından, açık ya da gizli ayıplardan sorumlu tutulmasında hukuki isabet bulunmadığını, davacının iddia ettiği servis formundaki tespit ” “bilyalı vida kilitleme somununun fabrika montajında yeterli torkta sıkılmadığı ve zamanla gevşediği ve üretici /ithalatçı firma … tarafından paylaşılmıştır” şeklinde olup, üretici firmanın beyanının bu olduğunun belirtildiğini, üretici ve satıcı müvekkil olmadığına göre bu durumun varlığının kabulü halinde dahi müvekkil sorumluluğuna gidilemeyeceğini, müvekkilnin sadece makinanın devreye alınma işlemini gerçekleştirdiğini, davacının iddiaları kabul edilmese de; sigortalının dava dışı … makinadan satın alıp, ithal ettiği makinayı usulune uygun kullanıp kullanmadığı, üreticinin kullanma talimatlarına uyup uymadığı, makina için orjinal ürünler kullanıp kullanmadığı, ki en önemlisi makina üzerinde sarı plaka halinde yazılı olduğu üzere orjinal gres yağı kullanıp kullanmadığı hususlarının önem arz ettiğini, bunun yanında makina devreye alındıktan sonra, yetkili servisine rutin ve standart bakımlarının yaptırılıp yaptırılmadığının, yaptırılmış ise servis formları bulunup bulunmadığının, yine servis bakım ve kalibrasyonlarına, talimatlarına uygun hareket edilip edilmediğinin de tespiti gerektiğini, dava dışı sigortalı firma müvekkil şirketten garanti süresi dışında yetkili bakım servisi almadığını, bir başka firmadan alıp almadığının da belli olmadığını, arıza tespiti için gidildiğinde orjinal gres yağı kullanılmadığının tespit edildiğinde, firma yetkilileri de durumu kabul etmediklerini, davacının gizli ayıp ve ağır kusurdan bahsettiğini, üründe gizli ayıp bulunması halinde ilgilinin süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunması ve seçimlik haklarını kullanması gerekeceğini, burada makinanın devreye alınmasından 4 yıldan daha fazla bir süre sonra arıza bildirimi yapılmış olduğunu, süresinde ayıp ihbarı ve hangi seçimlik hakkı kullanıldığının da belli olmadığını, davacının ayıp hukuki temeline dayanamayacağını, süresinde usulüne uygun yapılmış ayıp ihbarının bulunmadığını, ayıbın kabulü halinde dahi talep sahibinin hangi seçimlik hakkını kullandığını da bildirilmediğini, 2 yıllık zamanaşımı süresi/hak düşürücü süre de geçmiş olduğunu beyanla, hak düşürücü sürelerin geçmesi nedeni ile davanın zamanaşımına uğraması nedeni ile davanın Reddine, davanın esastan reddine, davacının disiplin para cezasına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/01/2022 tarih 2021/250 Esas – 2022/7 Karar sayılı kararında; “….Somut olayda uyuşmazlık konusu olan enjeksiyon makinesi dava dışı sigortalı tarafından dava dışı … firmasından 2014 yılında satın alınmış, davalıya ise kurulumu yaptırılmış, enjeksiyon makinesi 2019 yılında arızalanmış, davalı tarafından servis formu düzenlenmiş ve servis formunda arızanın bilyalı vidanın mil kırması ile aksamlarda ve ocak vidasında hasara sebebiyet verdiği, fabrika montajında yeterli torkta sıkılmaması sebebiyle zamanla gevşemenin arızaya sebep olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da arızanın bağlama kilidinin yeterli torkta sıkılmaması nedeni ile çalışma sürecinde daha da gevşemesi ve milin çatlaması son radde de kırılmasından kaynaklandığını, bu durumun imalat hatasından kaynaklandığı, gizli ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Servis formu ile bilirkişi raporunun aynı doğrultuda olduğu, gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, imalatı davalının gerçekleştirmediği, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda imalatı yapan firmanın ayıptan sorumlu olacağı, davalının ayıptan sorumlu olamayacağı kanaati ile…”gerekçesi ile, Davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dosya kapsamında yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, Yerel Mahkeme eksik ve hatalı inceleme neticesinde mevcut istinaf başvurusuna konu hükmü tesis ettiğini, Tüm beyan ve itirazlarında belirttikleri üzere dava konusu makine kurulum esnasında hasarlanmış olup bu durum davalı taraça da imza altına alındığını, dosyada mübrez bilgi ve belgelerden de hasarın kurulum sırasında gerçekleştiğini, Müvekkili sigorta şirketi, dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin işyeri için Endüstriyel Paket Sigorta Poliçesi düzenlediğini, dava dışı sigortalı şirketin satın aldığı bbbn kapasiteli … seri nolu 2014 yılı plastik enjeksiyon makinasının kurulumunu … firmasının Türkiye temsilcisi olan davalı … Ltd. Şti. isimli şirket gerçekleştirdiğini, dava dışı sigortalı, müvekkili şirkete gönderdiği hasar bildirim yazısında; 16.02.2019 tarihinde enjeksiyon makinasının enjeksiyon sırasında aşırı gürültü ile arızaya geçtiğini, vidalı milin bağlı olduğu gövde içerisinde koptuğunu ve makinanın hasarladığını bildirildiğini, davalı şirket tarafından düzenlenen servis formunda hasarlı olan enjeksiyon bilyalı vidalar ve sleeve setinin komple yenisiyle değiştirildiği, ocak vidada hasar olduğu, yedekte duran kullanılmış vida ile değiştirildiği, yeni vidanın … firması tarafından gönderileceği, bilyalı vidaların hasarlanmasının kilitleme somunun zamanla gevşemesinden kaynaklı olduğu, bilyalı vidanın mil kırılmasının zincirleme olarak diğer aksamlara ve ocak vidanın hasarlanmasına sebep olduğu, bilyalı vida kilitleme somunun montajda yeterli torkta sıkılmadığı ve zamanla gevşediği tespit edildiğini, sigortalı şirket …, satıcı… ve Türkiye Temsilcisi olan ve aynı zamanda kurulumu gerçekleştiren ve servis hizmeti veren davalı şirket … lastik yetkilileri arasında düzenlenen tutanakta, hasarın kurulum esnasında vidanın hatalı torkta sıkılmasından kaynaklı olduğu taraflarca kabul edildiğini, Ancak Yerel Mahkemece bu beyanların dikkate alınmadığı gibi dosyada mübrez bilgi ve belgelerde dikkate alınmadığını, dosyaya taraflarınca sunulan belgeler dikkate alınmayarak hukuki dinlenilme hakkının da ihlal edildiğini, Makinedeki hasarın kullanımdan kaynaklı olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, Dosyada mübrez servis formu, hasar bildirim yazısından da anlaşılacağı üzere hasarın kurulum esnasında vidanın hatalı torkta sıkılmasından kaynaklı olduğu taraflarca kabul edildiğini, nitekim dosyaya sunmuş oldukları tutanakta da görüleceği üzere hasarın kurulum sırasında vidanın hatalı torkta sıkılmasından kaynaklandığı belirtilmiş olup bu tutanak davalı şirket tarafından da imzalanıp kabul edildiğini, dolayısıyla üretim esnasında olmadığını, bu durum dosyada mübrez tutanakla da sabit olduğunu, davalı şirket … firmasının Türkiye temsilcisi olup, makinanın kurulumunu da gerçekleştirdiğini, Söz konusu tutanak, davalı tarafça sunulan servis formu ve bilirkişi raporunda da anlaşıldığı üzere hasar makinanın kurulumu sırasında meydana gelmiş olup zarardan kurulumu gerçekleştiren davalı şirket sorumlu olduğunu, bu nedenle, davalının satıcı, üretici olmadığı bu nedenle zarardan sorumlu olmadığı yönündeki itirazlarına itibar edilmemesi gerektiğini, zira, uyuşmazlık davalının makina kurulum hizmeti verdiği esnada meydana gelmiş olup bu husus davalı şirketin imzası ile de ikrar edilmiş durumda olduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından da bu husus dikkate alınmamış ve hatalı bir hüküm tesis edildiğini, Bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen tutar doğrulandığını, bu kapsamda davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının reddi gerektiğini, Müvekkili şirketin, dava dışı sigortalının enjeksiyon makinasında meydana gelen hasar sebebi ile davalı şirkete ödemiş olduğu toplam 22.843,56- TL’lik hasar bedelini poliçe kapsamında dava dışı sigortalısına ödediğini, nitekim bilirkişi raporunda da müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya toplam 22.843,56- TL ödeme yapıldığı açıkça tespit edildiğini, netice itibariyle dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkili şirket tarafından talep edilen tutar bilirkişi raporu ile de doğrulandığını, ancak Yerel Mahkeme dosyadaki tüm bilgi ve belgeleri birlikte değerlendirmesi gerekirken değerlendirmemiş ve dosyada mübrez bilirkişi raporunu dahi dikkate almadığını, Davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Borçluya karşı konulmuş icra hukukuna özgü bir yaptırım olan icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması için tüm yasal şartlar mevcut olduğu, İİK madde 67. hükmü gereğince, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/19-599 E. ve 2013/145 K.) Netice itibarıyla, davalının iddia etmiş olduğu hususlar mesnetsiz olduğundan itirazlarının dikkate alınmaması ve davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, ancak alacak likit olmasına rağmen icra inkar tazminatının reddi hukuka aykırı olup kabulü mümkün olmadığını, Özetle; yukarıdaki tüm itirazları baki kalmak ve itirazlarına halel gelmemek kaydı ile yeterli incelemelerin yapılması, müvekkil şirket adına vekaleten ileri sürmüş oldukları iddiaların değerlendirilmemesinden bahisle yargılamanın tarafsızlığı ve adil yargılanma hakkının ihlaline sebebiyet verir nitelikte hüküm kurulması nedeniyle işbu kararın kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda arz ve izah olunan ve re’sen gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin tüm itiraz, talep ve dava vs. yasal hakları saklı kalmak kaydıyla; ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, kararkesinleşinceye kadar tehir-i icra kararı verilmesine, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, alacağın rücuen tazmini talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, davacının sigortalısı dava dışı şirketin davaya konu … tipi, 4.410 Kn kapasiteli … seri nolu, 2014 yılı plastik enjeksiyon makinasını … firmasından bizzat kendisi aldığı, davalı tarafından satıldığına ilişkin kayıt ve belge olmadığı, davalı firmanın 30/04/2015 tarih ve 2008 nolu servis formundan; yeni makine kurulumu başlığı altında 30.04.2015 yılında kurulduğu görülmekte olup servis formuna göre kurulum esnasında makşine terazisi ve meme kalibrasyonunun yapıldığı, 8 adet hava, 1 adet gate valf, 2 maça valf ve sensör kontrol kablolaması ve soket bağlantıları yapıldı. Euromap 12 bağlantısı robot test edildi. Baskılar alınarak tüm hareketler, ve sinyalizasyon kontrol edilerek çalışır vaziyette teslim edildi, şeklinde düzenlendiği görülmüştür.Davalı firmanın kurulum sonrası sonrası 15-16-17-18-19.04.2019 Tarihli 01002 nolu servis formunda;“enjeksiyon gurubunda hasar başlığı altında, hasarlı olan enjeksiyon bilyalı vidalar ve sleeve seti (operatör ve non operatör) komple yenisi ile değiştirildi. Ocak vidada hasar olduğu tespit edildi. Yedekte duran kullanılmış vida ile değiştirildi. Yeni vida … firması tarafından hazırlanıp gönderilecektir. Bilyalı vidaların hasarlanması kilitleme somununun zamanla gevşemesinden kaynaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Bilyalı vidanın mil kırılması, zincirleme olarak diğer aksamlara ve ocak vidasının hasarlanmasına sebebiyet vermiştir. Bilyalı vida kilitleme somunun fabrika montajında yeterli torkta sıkılmadığı ve zamanla gevşediği bilgisi makine imalatçısı …tarafından paylaşılmıştır,” şeklinde düzenlendiğini görülmüştür. Servis formunda davaya konu olayda; işçilik olarak 3.100 Euro, yol parası olarak 500 Euro köprü geçiş ücreti olarak 50 Euro olmak üzere toplamda 3.650 Euro talep edildiği anlaşılmıştır. Sigorta hasar ekspertiz raporundan özetle: Yerinde yapılan incelemede mil, bilyalı vida, ve sleeve setinin zarar gördüğünün tespit edildiği, ağır hasarlı milin onarımı yapıldığı, bilyalı vida ve sleev setinin onarımının mümkün olmadığı, garanti süresinin bittiği, yenisi verilen parçaların … firması tarafından karşılandığı, faturanın sadece servis ve işçilik bedeli olduğu, servis yetkilileri ile yapılan görüşmeler ve yapılan araştırma sonucu mil, bilyalı vida ve sleeve setinin fabrika montajında yeterli sıkılmadığı, ve zamanla gevşemesi sonucu hasarlanmış olabileceği görüşüne varıldığı, yerinde yapılan incelemeler neticesinde söz konusu hasarların bakımsızlığa bağlı olmadığı kanaatine varıldığı, rücu nedeninin imalat hatası olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.Mahkemece makina mühendisi bilirkişiden alınan raporda, Makine montajının bu kısımları genel olarak üretildiği fabrikada yapılır ve makine kompakt olarak kullanılacağı firmaya gönderildiği, burada sadece makinanın yere tespiti, su, hava, elektrik topraklama bağlantıları ve son hassas ayarlar yapılarak montaj işleminin biteceği, bu nedenle davaya konu kırılma olayının imalat fabrikasında yapıldığı, dolayısı ile meydana gelen hasarlar gizli bir ayıp sonucu olduğunu, bu tür ayıbın ne zaman ortaya çıkacağının belli olmadığı, bahsedildiği gibi son raddede kırılarak ortaya çıkacağı, makinenin çalışması esnasında tespit edilebilecek bir ayıp şekli olmadığı, bu arıza olduktan sonrada makinenin çalışmasının mümkün olmayacağı, kullanıma, eskiliğe, bakımsızlığa bağlı bir hasar türü olmadığı, Burada söz konusu montajın makinenin üretildiği fabrikada yapıldığı dikkate alınırsa ayıptan sorumlu üretici firma … firması olduğu belirtilmiştir. HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. Bu hükümle birlikte yukarıda belirtilen tesbitler ve ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde ; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin eksik ve hatalı inceleme neticesinde karar verildiğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Dava dilekçesinde, ülkemizde montajı yapan davalı firmanın dava dışı üretici firmanın Türkiye Temsilcisi olduğunun belirtildiği, davalı firmanın da söz konusu makinanın kendileri tarafından getirilmediği, davacının sigortalısının kendi şartlarında ithalatı gerçekleştirdiği, kendilerinin sadece makinayı kullanılacağı yere montajını yaptıklarını beyan ettiği, davacının sigortalısı dava dışı şirketin davaya konu … 4.410 Kn kapasiteli … seri nolu, 2014 yılı plastik enjeksiyon makinasını … firmasından bizzat kendisi aldığı, davalı tarafından satıldığına ilişkin kayıt ve belge olmadığı, sigortalı makinadaki hasarın servis hizmetinden kaynaklı olmayıp imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu tesbit edilmiş olup gizli ayıplı imalat hatasından da davalı servisin sorumlu olmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla; ilk derece mahkemesince verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/03/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.