Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/52 E. 2022/602 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/52 Esas
KARAR NO: 2022/602 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/644 Esas – 2021/732 Karar
TARİH: 12/10/2021
DAVA: Çek İptali
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2008 yılında ailesine ait olan balıkçı dükkanını devraldığını ve 2012 yılına kadar başarılı bir şekilde işlettiğini, bu süreçte 2009 yılında … bankasından aldığı çek koçanının bir kısmını kullandığını, daha sonra 2012 yılında kısa bir süre cezaevine girdiğini ve çıktıktan sonra işinin başına geri döndüğünde 08/10/2012 tarihinde bir kısım boş çeklerin kaybolmuş olduğunu gördüğünü, uzun uğraşlar ve aramalar sonucunda yine de ilgili çekleri bulamadığını, bu çeklerin … Bankasına ait olan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı çekler olduğunu, müvekkilinin 2014 yılında … Bankasındaki hesabını kapatmak için gittiğinde kendisine bankaların sorumlu oldukları ödeme tutarı kadar borçlu olduğunun, çekleri bankaya getirmesi ya da bu tutarı ödemesi gerektiğinin söylendiğini, müvekkilinin bu hususta İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosyası ile şikayetçi de olduğunu, ancak kayıp çeklerle ilgili bir sonuca varılamadığını, boş çek yapraklarının kötü niyetli kişilerin elinde olması ya da bir şekilde eline geçerek müvekkilinin mağdur edilme ihtimalinin bulunmakta olduğunu, ayrıca banka tarafından da ilgili tutar kadar borçlu gözükmekte ve hesabını da kapatamadığını ileri sürerek çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/10/2021 tarih ve 2021/644 Esas 2021/732 Karar sayılı Kararı ile; ” TTK.757-765.maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya ve ilmi açıklamalara göre çeklerin keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK.651/2.maddesi uyarınca hamile aittir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibine iptal kararı alarak, hakkını senetsiz olarak ileri sürme, ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir.(TTK.652.m) TTK 757,756. maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya (1) ve ilmi açıklamalara (2,3,4) göre çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmadığı gibi (5) TTK. 780,781 maddelerinde belirtilen biçimde yasal unsurları taşımayan- boş- çek yaprakları: yasanın tanımladığı “çek” vasfında bulunmadıklarından; gasp edilmeleri, çalınmaları ve kaybedilmeleri halinde iptalleri de istenemez. Çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmadığı ve boş çeklerin doldurulmak suretiyle ibraz edildiği takdirde; hak talep eden hamile karşı İİK. 72 maddesi uyarınca olumsuz tespit davası açma imkanları mevcut bulunmaktadır. Bu nedenlerle; davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçeleri ile; “Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tarafınca bir kısım boş çek yaprakları denilerek esasında bir kısım kaybolan çeklerin dolu olmasına karşın o dönem için tam olarak çek suretlerine ulaşamadıklarından hangilerinin dolu hangilerinin boş yapraklar olduğunu bilemediklerinden bir anlam kargaşası doğduğunu, mahkemeye ilgili çeklerle ilgili tüm detaylar bildirilmesine karşın bankaya dahi yazı yazılmaksızın direkt olarak hatalı ve eksik araştırma ile red kararı verildiğini, şöyle ki dilekçe ekine sundukları çek suretlerinden de anlaşılacağı üzere de … Bankasına ait olan çeklerin …, …, …, …, …, …, …, …, 30.12.2011 tarihli ve 10.000TL … numaralı , 30.11.2011 tarihli ve 10.000TL bedelli … numaralı , 20.09.2009 tarihli ve 20.000 bedelli … numaralı , …, … numaralı çekler olduğunu, müvekkilinin işletmesini büyütmüş olduğunu ve boş çek yapraklarının kötü niyetli kişilerin elinde olması ya da bir şekilde eline geçerek mağdur edilme ihtimalinin bulunduğunu, ayrıca banka tarafından da ilgili tutar kadar borçlu gözükmekte ve hesabını da kapatamamakta olduğunu, dolayısıyla bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını, davanın kabulünü ve çekler hakkında tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nun 818/1-s yollamasıyla 757-764. maddeleri hükümlerine göre zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibine iptal kararı alarak hakkını senetsiz olarak ileri sürme ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir. TTK’nun 757-764. maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya ve ilmi açıklamalara göre çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmamakta olup, zayii nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı hamile aittir. Öte yandan çek keşidecisi çek ibraz edildiği takdirde, hak talep eden hamile karşı İİK’nun 72.maddesi uyarınca olumsuz tespit davası açabilir. Somut olayda davacı, bir kısmı hamiline olarak düzenlenmiş bir kısmı tamamen boş olan çeklerin keşidecisi olduğundan, iş bu davayı açma hakkı bulunmamakta olup, mahkemenin kararında sonucu itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/04/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.