Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/489 E. 2022/437 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/489 Esas
KARAR NO: 2022/437 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2021
NUMARASI: 2021/555 Esas 2021/1046 Karar
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, kurumlarının sigortalılarından …’ın ihyası istenen Tasfiye Halinde … Kollektif Şirketi’ne ait işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu maluliyeti nedeniyle kazalı işçiye bağlanan gelir neticesinde oluşan kurum zararının tahsili için, Bakırköy 11.İş Mahkemesi’nin 2012/647 Esas 2014/224 Karar sayılı dosyası üzerinden açılan rücuen alacak davası sonucunda müvekkil Kurumun alacağının davalı şirketten tahsiline karar verildiğini, kararın Yargıtay kararı ile onandığını, kurumları tarafından bu ilama dayalı alacağın tahsili için Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ihyası istenen borçlu şirketin ticaret sicilinden gelen kayıtlarından Tasfiye Halinde … Kollektif Şirketinin tasfiye sürecine girdiği ve tasfiye sürecinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğinin belirlendiğini, icra takibinin devamı ve taraf teşkilinin sağlanması ve ilgili şirketin yeniden ihyası ve tasfiye memuru tayini için iş bu davanın açılması gereği doğduğunu, belirtilen nedenlerle müvekkil Kurum ‘un ihyası istenen şirketten alacağı bulunması sebebi ile Tasfiye Halinde Halinde … Kollektif Şirketi ünvanlı şirketin yeniden ihyasına ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Tasfiye Memuruna usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı … Vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili …, Türk Ticaret Kanunu m.32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili sicil Müdürlüğünün, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı, tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle; “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/11/2021 tarih ve 2021/555 Esas – 2021/1046 Karar sayılı kararında; “….Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ve Bakırköy 11. İş Mahkemesinin 2012/647 Esas sayılı davalarının yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, dava dışı şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması üzerine 27/04/2021 tarihinde sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilerek…”gerekçesi ile, Davacının davasının KABULÜ İLE, …nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Kollektif Şirketi- … ve Kardeşi’nin İHYASINA, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ve Bakırköy 11. İş Mahkemesinin 2012/647 Esas sayılı davaları yönünden ihyası ile ek tasfiye için yeniden tesciline, Bu işlemleri yapması için …’in tasfiye memuru olarak atanmasına ve bu hususun tescil ve ilanına, Davanın niteliği gereği, davalı yasal hasım konumunda bulunduğundan davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı … yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, Davacı kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 5.100,00-TL’nin davalı tasfiye memuru …’den tahsili ile davacı kuruma verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru istinaf dilekçesi ile, Şirketin 27/04/2021 tarihinde tasfiye hali sonucu sicilden terkin olduğunu, Davaya konu iş kazası geçiren işçi bu kazayı 90 yıllarında geçirmiş olup, SGK’nın alacağı zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, İflas ettiği için şirketi tasfiye halinde olup kapatmak zorunda kaldığını, şirketi üzerine bir mal bulunmadığını, Davacı kurumun alacağı tahsil edeceği herhangi bir gelir kaynağı olmadığını, Mahkemece verilmiş olan bu kararın şirketin tekrar canlandırılması bir amaca hizmet etmediğini, Tasfiye memurluğunu kabul etmediğini ve bu karar sebebiyle aleyhine oluşan vekalet ücretinde kabul etmediklerini, itiraz ettiğini,Dava dışı kaza yapan işçi tarafına dava dahi açmadığını, emekli olana kadar dahi yanında çalıştığını, kendisinin kimseye borcunun olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, tasfiye suretiyle ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. maddesine göre ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, …nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi- … ve Kardeşi ‘nin ihyasına, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ve Bakırköy 11. İş Mahkemesinin 2012/647 Esas sayılı davaları yönünden ihyası ile ek tasfiye için yeniden tesciline, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, tasfiye edilerek ticaret sicilden 27/04/2021 tarihinde kaydı silinen şirket hakkında tasfiye kapanmadan önce hakkında açılan Bakırköy 11.İş Mahkemesi’nin 2012/647 Esas – 2014/224 Karar sayılı kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi üzerine, davacı kurumun bu ilama dayalı alacağın tahsili için Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlattığı, ihyası istenen borçlu şirketin ticaret sicilinden gelen kayıtlarından tasfiye sürecinin tamamlanarak 27/04/2021 tarihinde sicilden terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine icra takibinin devamı ve taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ilgili şirketin yeniden tescilinin zorunlu olduğu, buna göre davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Tasfiye halinde bulunan şirket hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile açılmış icra takibi olduğu halde tasfiye sonunda 27/04/2021 tarihinde ticaret sicilden kaydı silinen şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlandığından söz edilemeyecektir. TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda tasfiye işlemleri eksik bırakıldığından ek tasfiye işlemlerinin yapılması zorunlu olmakta ve kaydı silinen şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması bakımından ihyası gerekmektedir. Mahkemece ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin ihyasına karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve toplanan tüm delillere göre TTK 547 maddesindeki ek tasfiye koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, ihya karar verilmesi ve şirket ortağı olup aynı zamanda şirketin son tasfiye memuru olan …’in tasfiye memuru olarak atanması TTK. 547/2 madde uyarınca yerindedir. Davalı tasfiye memurunun sair istinaf sebepleri ise, iş mahkemesi dosyasının esasına ilişkin olduğundan, istinaf incelemesinde değerlendirilmemiştir. Diğer taraftan, tasfiye memuru aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ihyası istenilen şirketin tasfiye masasından alınmak üzere tasfiye giderlerine sonradan eklenebileceğinden ve davalı … memurluğunun yasal hasım olduğu, tasfiye işlemlerinde her hangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı, davanın açılmasına ticaret sicil müdürlüğünün sebep olmadığı anlaşılmakla, davalı tasfiye memurunun davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.