Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/456 E. 2022/435 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/456 Esas
KARAR NO: 2022/435 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2020
NUMARASI: 2020/94 Esas 2020/135 Karar
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:Davacı dava dilekçesi ile, kendisine ait “… Cad. … Sit. No:… D:… Eyüpsultan/İstanbul” adresindeki … Ltd. Şti. isimli, … ticaret sicil numaralı ticari işletmesinde kullanmakta olduğu Genel Kurul Karar Defterini 04/02/2020 tarihinden itibaren işyerinde yapmış olduğu aramalara rağmen bulamadığını, Genel Kurul Karar defterinin zayi olduğunu belirterek TTK.’nun 82/7. maddesi uyarınca Genel Kurul Defterinin zayi olduğuna karar verilerek, tarafına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/02/2020 tarih ve 2020/94 Esas – 2020/135 Karar sayılı kararında; “….Dosya kapsamına göre, TTK’nın 82/7 maddesine göre zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin olayda mevcut olması gerekmektedir. Tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtlarını özenle muhafaza etmesinin zorunludur. Talebin ileri sürülüş şekline göre; davacının gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek dava konusu Genel Kurul Defteri’ni kaybettiği, kendi kusuru ile iddiaya konu olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Bu durumun ise TTK.’nun 82/7. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan kaynaklanmadığı açıktır. Talebin ileri sürülüş şeklinden Genel Kurul Defterinin kaybolması olayının ihmalden kaynaklandığı anlaşıldığından…”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesi ile, Dava konusu ettikleri husus şirketin işleyişini sürdürebilmek amacıyla yaptıkları başvuru olduğunu, Şirketin muhasebe hizmeti aldığı büroların devletin kaydı altında olduğunu, anlaşıldığı kadarıyla bir önceki muhasebeden yeni muhasebeye devir aşamasında bu eksiklik tespit edildiği ve süresi içinde hiç zaman kaybetmeden mahkemeye dava açıldığını, Eski muhasebecinin evrakları muhafaza ettiği binanın bodrum katında karar defteri ile bazı evrakların zayi olduğunu bildirdiği, bu sebeple kendileri ile iş akdinin sonlandırıldığını, Zayi belgesi verilmesi talebinin tümüyle şirketin devlete karşı kusursuz, borçsuz noktada durumu devam ettirebilmek için olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince açılan zayi belgesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Davacı dava dilekçesinde, ticari işletmesinde kullanmakta olduğu Genel Kurul Karar Defterini 04/02/2020 tarihinden itibaren işyerinde yapmış olduğu aramalara rağmen bulamadığını, Genel Kurul Karar defterinin zayi olduğunu beyan ettiği halde davacı istinaf dilekçesinde, eski muhasebecinin evrakları muhafaza ettiği binanın bodrum katında karar defteri ile bazı evrakların zayi olduğunu bildirdiği, bu sebeple kendileri ile iş akdinin sonlandırıldığını ileri sürmüş ise de, davacı, dava konusu genel kurul karar defterini mutad olarak bulunması gereken şirket merkezinin dışında bulundurarak saklanması için gerekli dikkat ve ihtimamın gösterilmediği, yeterli muhafaza tedbirlerini almayarak kusurlu davrandığı, tacirin TTK 82/7. maddeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması gerekmektedir. Davacı tarafça, zayi belgesi verilmesi istenilen defterin ne şekilde ve ne zaman zayi olduğuna dair kanıt dahi sunulmamıştır.Davacının, Genel Kurul Karar Defterinin saklanmasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, yeterli muhafaza tedbirlerini almayarak kusurlu davrandığı ve basiretli tacir gibi davranmadığı anlaşılmakla, kendi kusuru ile defterlerin kaybına neden olan davacının zayi belgesi talep edemeyeceği, TTK 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı, davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/03/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.