Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/401 E. 2022/1297 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/401
KARAR NO: 2022/1297
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2021
NUMARASI: 2020/399 Esas 2021/407 Karar
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, şahıs şirketi olan … isimli şahıs şirketinin sahibi olduğunu, 2018 yılına ait onaylatılmış ve yazdırılmış olan … yevmiye numaralı İstanbul … Noterde onaylatılmış işletme defteri, 2019 yılına ait onaylatılmış ve yazdırılmış olan … yevmiye numaralı İstanbul … Noterde onaylatılmış yevmiye defteri, … yevmiye numaralı defteri kebir, … numaralı envanter defteri, 2018-2019 yılına ait gelir-gider faturaları, kargo fişleri, irsaliyeler, ilgili yıllara ait banka dekontları, banka ekstreleri ve diğer ticari evrakların, muhasebe işlemlerini yürüten mali müşavir …’e elden teslim edildiğini, 09.09.2020 günü Mali Müşavir …’in ofisinin bulunduğu … Mah. … Sk. … İş Hanı No: … Muratpaşa /ANTALYA adresinden çalındığını, söz konusu hırsızlık olayına ilişkin Mali Müşavir … tarafından Yenikapı Polis Merkezi Amirliği’ne suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili tarafından bu durumun 10.09.2020 tarihinde öğrenildiğini belirterek, zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/05/2021 tarih 2020/399 Esas 2021/407 Karar sayılı kararında; “Yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davacı taraf beyanları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, dava konusu zayi belgesi verilmesi talep edilen defterlerin ve diğer belgelerin zayi edilmesinde, TTK 82/7 maddesinde; “bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebi ile ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir…” şeklinde düzenlenmiş hüküm uyarınca ziyaa nedeni ile iptal davası açılabilir. Davacı taraf her ne kadar askere gideceğinden bahisle gerekli yasal işlemlerin yapılması için kendi mali müşaviri …’a ulaşamadığından Antalya’daki mali müşavire verdiğini iddia etmiş ise de; davacının 2018-2019 takvim yılı muhasebe işlemlerini İstanbul’daki mali müşavir tarafından sözleşme gereğince yerine getirilerek şirkete ait verilmesi gereken mali beyannamelerin verildiği, davacı şirket adına Adana Denetim Daire Başkanlığı’nca denetim kararı oluşturulduğu ve inceleme havuzunda incelemeye sevk edildiği ve müfettiş belirlenecek aşamada olduğu tespit edilmiş olmakla davacı yanın iddialarına mahkememizce itibar edilmeyerek yasal koşulları oluşmayan işbu davanın aşağıdaki şekilde reddine …”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; Müvekkili şirketin yasal defter ve belgelerinin, şirket SMM’si …’in iş yeri Muratpaşa- Antalya adresten çalındığını, hırsızlık olayı ile ilgili adı geçen mali müşavirin Polis Merkezi Amirliğine başvurarak suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkili şirket yetkilisi … ile SMM … arasında tutulan tutanaktan da görüleceği üzere, müvekkili şirketin 2020 yılına ait yasal defter ve belgelerinin SMM …’e teslim edildiğini, … (… PROJE) isimli şahıs firmasının da aynı şekilde hırsızlık olayından dolayı, yasal defter ve belgelerinin zayi olduğundan bahisle dava açtığı, söz konusu davanın İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin Esas No:2020/463 Esasına kayıt edilerek, kabule yönelik karar ile neticelendirildiğini,Müvekkilinin yasal defter ve belgelerini gerekli dikkat ve özen çerçevesinde muhafaza ettiğini, şirketin mali müşavirine tutanak ile teslim ettiğini, bu husustaki yerleşik “zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerektiği” şeklindeki içtihatlar da ele alındığında, müvekkilinin dava konusu ticari defterlerini Antalya’da bulunan mali müşavirine gönderdiğini, ticari defterlerin mali müşavir ofisinin önünden hırsızlandığına ilişkin tanık beyanı ve soruşturma dosyası dikkate alınarak, müvekkili tarafından süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve herhangi bir vergi denetimine konu olamayan dava konusu defter ve belgelerin zayi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi gereğince açılmış zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6102 Sayılı Kanunun 82/7. maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği davanın hasımsız olarak açılacağı belirtilmektedir. Tacir olan davacının 6102 Sayılı TTK. 82/7. maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve kayıtlarının korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması ve ziyanın, onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Dava dilekçesinde, davacı şirkete ait zayi belgesi verilmesi talep edilen ticari defter ve belgelerin, Antalya ilinde ikamet eden mali müşavirde iken meydana gelen hırsızlık olayında zayi olduğu belirtilmiştir. Mali müşavir de polis merkezinde verdiği ifadesinde, ticari defterler ve belgeleri poşet içinde kapının dışında atılacak bir kısım eşyaların yanına koyduğunu, bu evrakları almaması gerektiğini kağıt toplayıcısına söylediğini, ancak toplayıcının diğer eşyalar ile birlikte poşette gelen klasörleri de alıp götürdüğünü fark etmediğini beyan etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı şirket adresi Kartal/ İstanbul, defterlerin teslim edildiği belirtilen mali müşavir …’in iş adresi ise Muratpaşa/ ANTALYA” olup, zayi kararı verilmesi talep edilen ticari defterler ve belgelerin mali müşavire teslim edildiğine dair dosyada, tarihsiz tutanak başlıklı belge dışında delil bulunmamaktadır. Davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin farklı bir şehirde bulunan mali müşavirde bulunmasını gerektirir haklı ve geçerli bir sebep ileri sürülmediği gibi davacının 2018-2019 takvim yılı muhasebe işlemlerinin İstanbul’daki başka bir mali müşavir tarafından sözleşme gereğince yerine getirilerek şirkete ait verilmesi gereken mali beyannamelerin verildiği, davacı şirket adına Adana Denetim Daire Başkanlığı’nca denetim kararı oluşturulduğu, inceleme havuzunda incelemeye sevk edildiği ve müfettiş belirlenecek aşamada olduğu anlaşılmaktadır. Belirtilen hususlar dikkate alındığında, ileri sürülen sebebin mücbir sebep niteliğinde olmadığı, gerek davacının gerekse mali müşavirin ticari defter ve belgelerin saklanması hususunda gerekli dikkat ve özeni gösterilmedikleri, davacının yeterli muhafaza tedbirlerini almayarak kusurlu davrandığı, TTK 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.