Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/383 E. 2022/335 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/383 Esas
KARAR NO: 2022/335 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/729 2021/716
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, talebe dayanak evrak hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının talebin kabulü halinde mahkeme kararına yazılmasını, ihtiyati haciz kararının yeniden tevzisinin gerekmemesi için talep etmek gerektiğini, müvekkilinin banka ile borçlular arasında imzalanan temel bankacılık sözleşmesi gereği kullandırılan … nolu kredi borcuna ait kat ihtarnamesi borcunun 02.09.2021 tarihi itibariyle anılan kredi hesabı kat edildiğini, 02.09.2021 Tarihi itibari ile 263.035,73.TL’sına ulaşan alacağın ödenmesi için, borçluya Beşiktaş … Noterliğinin … Yevmiye nolu ihtarname borçluya gönderildiğini, borçlular sözleşme hükümlerini ihlal ederek edimlerini yerine getirmediklerinden ve alacağında rehinle teminat altına alınmamış olduğundan , İİK md 257. gereğince ve ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 09/06/2004 Tarih, 2004/4-351 E. Ve 2004-339 K. Sayılı kararı uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz talep edilmesi zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, başvuru tarihine kadar toplam 263.035,73. TL’sına ulaşan alacağın tahsilini teminen teminatsız olarak borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, mahkeme aksi kanaate ise belirlenecek teminat mukabilinde ihtiyaten haczine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin borçlulara yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 05/11/2021 TARİHLİ KARARI İLE, alacaklının borçlulardan alacağı olan 263.035,73-TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve karşı tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı yeterli teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler itiraz dilekçesi ile, karşı taraf banka ile aralarında 06/02/2017 tarihinde imzalanan GKS. Karşılığında kredi kullanıldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle haklarında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca ve yetkiye itirazları üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine ihtiyati haciz kararı alındığını , esas takibe konu olan borcun muaccel olmadığını, muaccel olmasa dahi ihtiyati haciz kararı alınması şartlarının oluşmadığını, yerleşim adreslerinin Beykoz olması sebebiyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ihtiyati haciz şartları oluşmadığından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/01/2022 tarih ve 2021/729 D.İş Esas – 2021/716 D.İş Karar sayılı ek kararında; “… İtiraz eden borçluların yetkiye yönelik itirazı değerlendirildiğinde borçluların yerleşim yerlerinin Beykoz olduğu anlaşılmış ise de, borcun dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 61. Maddesinde yetkiye dair yapılan düzenlemede doğacak ihtilaflar da banka merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul (merkez)adliyesinin yetkili olacağının hüküm altına alındığı, sözleşme taraflarının tacir olduğu da gözetildiğinde HMK’nın 17. Maddesi gereğince mahkememizin yetkili olduğunun anlaşıldığı, ancak ihtiyati haciz kararı verilen aynı GKS nedeniyle talep öncesi icra takibi yapıldığı , icra takibi yapılan … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçluların yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğu, bu haliyle alacağın ihtilaflı hale geldiği, bir sonuca varılmasının ancak yargılamayla mümkün hale geleceği kanaatine varıldığından borçluların itirazının kabulüne karar verilerek mahkememizin 05/11/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş…”gerekçesi ile, 05/11/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul 12 Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/729 D.iş ve 2021/716 K. Sayılı 06/01/2022 tarihli ek kararında ” icra takibi yapılan … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçluların yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğu, bu haliyle alacağın ihtilaflı hale geldiği,bir sonuca varılmasının ancak yargılamayla mümkün hale geleceği kanaatine varıldığından” şeklindeki gerekçesiyle borçluların itirazının kabulüne karar verildiği ve 05/11/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına hükmettiğini, Yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan TEMEL BANKACILIK SÖZLEŞMESİ gereği kullandırılan … NOLU KREDİ BORCUNA AİT KAT İHTARNAMESİ BORCUNUN 02.09.2021 tarihi itibariyle anılan kredi hesabı kat edildiğini, 02.09.2021 tarihi itibari ile 263.035,73.TL’sına ulaşan alacağın ödenmesi için, borçluya BEŞİKTAŞ … NOTERLİĞİNİN … yevmiye nolu ihtarnamenin borçluya gönderildiğini, Borçluların sözleşme hükümlerini ihlal ederek edimlerini yerine getirmediklerinden ve alacağında rehinle teminat altına alınmamış olduğundan , İİK md 257. Gereğince ve ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 09/06/2004 Tarih, 2004/4-351 E. Ve 2004-339 K. Sayılı kararı uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz talep edilmesi zorunluluğu doğduğunu, işbu talebin akabinde mahkemenin mezkur dosyasından “İİK M.257/1 gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına borca yeter miktarda İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içersinde (taksirde tekerrür olmamak üzere) İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA ” karar veridiini, borçluların itirazların usul ve yasaya aykırı olup reddi gerektiğini, HMK’nin 19. maddesinde “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir” denilmekte olduğunu, Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceğini, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağını, tarafın, yetki itirazında bulunurken, doğru bir biçimde yetkili mahkemeyi de göstermesi gerektiğini, yetkili mahkemenin gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesinin yaptırımı, yetki itirazının geçersizliği sonucunu doğurmakta olduğunu, itiraz eden borçluların yetki itirazları incelendiğinde ; yerleşim adreslerinin Beykoz olduğu bu nedenle yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu beyan edildiği ni, borçluların yerleşim adreslerini Beykoz olarak beyan edip ; yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olarak göstermesi, yetkili mahkemenin yanlış gösterildiği anlamına gelmekle usule uygun bir yetki itirazı yapılmadığını gösterdiğini, bu nedenle öncelikle borçluların usul ve yasaya aykırı yetki itirazının usulden reddi gerektiğini, Her ne kadar borçlular tarafından usul ve yasaya aykırı bir şekilde yetki itirazında bulunulmuşsa da ; zaten yetkili mahkemeler HMK md 17 gereği İstanbul Asliye Tİcaret Mahkemeleri olduğunu, zira mahkemeye ihtiyati haciz talepleri ekinde ibraz ettikleri Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde; 60. maddesinde İstanbul Mahkemelerinin selahiyetinin kabul edildiği yetki sözleşmesine ilişkin hüküm olduğu ve Genel Kredi Sözleşmesinin her iki borçlu tarafından da imza altına alındığının anlaşıldığını, itiraz eden borçlulardan … LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin tüzel kişi olduğu ve …’in de bu şirketin tek ortak ve yetkilisi olması sebebiyle tacir sıfatını haiz olduğu gözetildiğinde itiraz eden borçluların HMK md 17 gereğince İstanbul Mahkemelerinin selahiyetinin kabul edildiği yetki sözleşmesi ile bağlı olduğunun kabulü gerektiğini, izah olunan nedenlerle ; borçluların ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisine karşı ileri sürdükleri Usul ve yasaya aykırı itirazlarının reddi ile ; İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi gerektiğini, İhtiyati haczi kesinleştirmek için alacaklının yedi gün içerisinde talebinde bulunması üzerine takip talebini alan icra dairesi, borçluya ödeme emri göndereceğini, borçlu ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırır veya mahkemece iptal edilirse, icra takibi kesinleşeceğini ve ihtiyati hacizde kendiliğinden kesin hacze dönüşeceğini (İİK md. 264/5). ödeme emrine itiraz ederse icra takibinin duracağını, ancak borçlu ödeme emrine itiraz etsin ya da etmesin ihtiyati haciz devam edecek ve etkisini sürdüreceğini, borçlunun ödeme emrine itirazı ile ihtiyati hazin kesinleşmesi önlenmiş olacağı ve borçlunun ödeme emrine itirazı hemen alacaklıya bildirileceğini, ihtiyati haczi devam ettirmek isteyen alacaklı ise itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazı bertaraf etmek gerekli yollara başvurması gerektiğini, (İİK md. 264/2) aksi takdirde ihtiyati hacizin kendiliğinden hükümsüz hale geleceğini, İcra dosyası incelendiğinde görüleceği üzere borçluların ödeme emrine ilişkin yapmış olduğu itiraz taraflarına tebliğe çıkarılmadığını, işbu sebeple İstanbul 12. ATM 2021/729 D.iş 2021/716 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının İİK mad.264 gereğince devam ettiğini, Borçlunun ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceğini, borçlunun itiraz dilekçesi incelendiğinde yetki itirazı olmadığı ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ilişkin bir beyanda ya da itirazda bulunmadığını, zira ihtiyati haczin dayandığı sebeplerden anlaşılması gereken ihtiyati haciz talep edenin ihtiyati haciz talep etmesindeki nedenler olduğunu, Örnek vermek gerekirse ; borçlunun belli bir ikametgâhı yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya, veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçarsa, alacağın henüz müeccel olmasına bakılmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olacağını, davacı tarafın itiraz dilekçesi incelendiğinde ise yetki itirazı bulunsa da ; yanlış mahkemeyi yetkili olarak gösterdiğinden ve HMK md 17 gereği İstanbul Mahkemelerinin selahiyetinin kabul edildiği yetki sözleşmesi ile bağlı olduğundan yetki itirazları usul ve yasaya aykırıdır. İtiraz eden borçluların usul ve yasaya aykırı yetki itirazlarından başka ileri sürdükleri başka bir itiraz sebebi de bulunmadığını, davacının itiraz nedenlerinin hiçbiri İİK md 265 ‘de sayılan tahdidi itiraz nedenlerinden olmadığını, aynı mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararı usul ve yasaya uygun olduğunu, ihtiyati haciz talep dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz etmiş oldukları belgeler muaccel bir alacağın varlığını açıkça göstermekte olduğunu, Borçlunun ihtiyati hacze itirazı usul ve yasaya aykırı olup herhangi bir hukuki dayanağı bulunmayan iddiaları içermekte olduğu, borçlunun bu itirazdaki amacı ihtiyati hacizleri kaldırıp mal varlığını elden çıkararak müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul 12 Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/729 D.iş ve 2021/716 K. Sayılı 06/01/2022 tarihli ek kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına ve borçluların ihtiyati hacze itirazlarının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz eden borçlu aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Mahkemece, 05/11/2021 tarih ve 2021/729 D.İş Esas – 2021/716 D.İş Karar sayılı kararı ile; ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haciz kararına borçluların itirazı üzerine mahkemece itirazın duruşma açılarak incelenmesi sonucu mahkemece verilen 06/01/2022 tarih ve 2021/729 D.İş Esas – 2021/716 D.İş Karar sayılı ek kararı ile; muteriz borçluların itirazının kabulü ile 05/11/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ nun 265. Maddesinde ; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. ” düzenlemesi mevcut olup ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri; mahkemenin yetkisi, teminat, ihtiyati haczin dayandığı sebepler olarak sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut olayda, talep eden … A.Ş. İle Borçlulardan … Ltd. Şti arasında 06/02/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, diğer borçlu …’in söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşmeden doğan banka borçlarının süresi içerisinde ödenmemesi üzerine talep eden banka tarafından Beşiktaş … Noterliğinden çekilen 02/09/2021 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarname ile hesabın kat edildiği, hesabının kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiği, İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu ve buna göre talep dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. İhtiyati haciz; İİK.’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.’nun 264. maddesindeki ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.’nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. (Yargıtay 12 HD.nin 2018/14139 Esas- 2019/17972 Karar sayılı kararıda benzer mahiyettedir.) İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Alacaklı ile asıl borçlu arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 60 maddesinde uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağı düzenlendiğinden, tacir olmasa bile, tacirler arasındaki genel kredi sözleşmesinde yer alan yetki şartı, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinde öngörülen ticari teselsül karinesi nedeniyle muteriz kefili de bağlar. Bu nedenle muterizlerin mahkemenin yetkisine yönelik itirazları HMK’nın 17. Maddesi uyarınca yerinde görülmemiştir. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi ve dosya kapsamına göre, hesabın kat edilmesi ile borcun muaccel hale geldiği, kat ihtarında ve ihtiyati haciz talebinde borcun dayanağı olarak Genel Kredi Sözleşmesinin gösterildiği, dosyaya sunulan belgelere göre yaklaşık isbatın gerçekleştiği, kefile müracaat şartının da mevcut olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp talep eden banka vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM. nin 06/01/2022 tarihli ek kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak muterizlerin ihtiyati haciz kararına yönelik itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin KABULÜ ile; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/01/2022 tarih ve 2021/729 D.İş Esas 2021/716 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 1- İtiraz edenler … LİMİTED ŞİRKETİ’nin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarih ve 2021/729 D.İş Esas – 2021/716 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE, 2-İtiraz eden borçluların itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 05/11/2021 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İhtiyati haciz talep eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 1.405,00.TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70.TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 7-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 50,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 270,70.TL’nin itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-İhtiyati haciz talep eden tarafından 22/01/2022 tarih 6541 sıra ve seri nolu sayman mutemedi alındısı makbuzu ile fazla yatan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 80,70.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 9-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.