Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/38 E. 2022/636 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/38 Esas
KARAR NO: 2022/636 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/285 Esas – 2021/1006 Karar
TARİH: 05/10/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında davalının cari hesap borcunun bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/10/2021 tarih ve 2019/285 Esas 2021/1006 Karar sayılı Kararı ile; “İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı görülmekle bu husus icra müdürlüğünden sorulmuş 15.02.2021 tarihli cevabi yazıda Uyap sistemi üzerinden düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı bildirilmiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır. Zira zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi nazara alınacağı gibi, bundan başka anlaşılması gereken şey, alacaklının yetkisiz icra dairesindeki dava dilekçesi hükmünde olan takip talebi, buna bağlı olarak gönderilen ödeme emri, takip şekli değiştirilemez. Ne var ki, yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Bu nedenledir ki, yetkili icra dairesinde borçluya, takibin başlamasını sağlayan yeni bir ödeme emri tebliği zorunludur. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No. 2009/29831 Karar No. 2010/10924 Karar T. 3.5.2010) İtirazın iptali davasının özel dava şartları mevcuttur. Dava şartları arasında geçerli bir icra takibi ve bu takibe yapılmış süresinde bir itiraz olması gerekmektedir. Davamıza konu uyuşmazlıkta İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından yetksizlik talebiyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı numarasını alan dosyada yetkili icra müdürlüğü tarafından yeni bir ödeme emri düzenlenmediği, borçlu tarafa İstanbul … İcra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinin tekrar tebliğe çıkarıldığı dolayısıyla usulüne uygun takip başlatılmadığı anlaşılmıştır. Davacı alacaklının davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazını kabul etmesi üzerine, yetkili icra dairesince, taraflara yeniden bir ödeme emrinin çıkarılması zorunludur. Zira, ödeme emrine süresi içerisinde itirazda bulunulması itirazın iptali davasının özel şartlarındandır (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk dairesi’nin 04/12/2020 tarihli, 2020/1926 Esas – 2020/386 Karar numaralı kararı). Açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; “Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Talepleri üzerine yetkili icra müdürlüğünce ödeme emri çıkarılarak borçlu vekiline tebliğ edildiğini, ödeme emrinin örnek 7’yi ihtiva ettiğinin açıkça zarf üzerinde yazılı olduğunu, ödeme emrinin UYAP sisteminin yaygın olarak kullanılmadığı 2019 yılında çıkarılmış olması nedeniyle icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri UYAP sistemine kaydedilmemiş olabileceği gibi, ödeme emrini kaydedilmemiş olmasının bir öneminin bulunmadığını, zira tebligat zarfının UYAP sisteminde görülmekte olduğunu, mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin kendi içinde de çelişkili olduğunu, kaldı ki yetkili icra müdürlüğünce ödeme emri çıkartılmadan dahi borçlunun takibi UYAP sistemi üzerinden öğrenerek dosya borcuna itiraz edebileceğini, Yargıtay HGK 2017/3104 E., 2021/705 K. sayılı emsal kararının da bu yönde olduğunu, Müvekkilinin alacaklı olduğunun ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve mahkemesine iadesini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının 07/01/2019 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun 15/01/2019 tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz yanında yetkiye de itiraz etmesi ve alacaklı vekilinin 06/03/2019 tarihli dilekçesi ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmesi üzerine aynı tarihli yazı ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği, yetkili İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında ödeme emri ekli olduğu belirtilen tebliğ zarfının 15/03/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile ödeme emrini tebliğ aldığını belirterek borca itiraz ettiği görülmüştür. Yargılama sırasında mahkemenin yetkili icra müdürlüğünden düzenlenen ödeme emrinin gönderilmesini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünün 15/02/2021 tarihli cevabi yazısında, müdürlüklerince UYAP üzerinden düzenlenmiş bir ödeme emrinin bulunmadığı, dosya aslı daha önce mahkemeye sunulmuş olduğundan işlemin gerçekleştirilemediği bildirilmiş, bunun üzerine mahkeme davacı vekiline elinde yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emri var ise sunması istenmiş, davacı vekili yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emri suretini sunmuş olup, dosya kapsamından yetkili icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri düzenlenmediği, borçluya yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takip talebini takiben borçluya bu talebe uygun olarak bir ödeme emri gönderilmesi gerekir. Ödeme emri, borçluya icra dairesi tarafından takip talebinde belirtilen borcun ödenmesi veya bu konuda itirazlarını bildirmesi amacı ile yapılan resmi bir çağrı ve uyarıdır. Yasada belirtilen ayrık haller dışında ödeme emri tebliğ edilmeden icra takip işlemlerine girişilemez. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi ve dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine ise, yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin geçersiz olduğu dikkate alınarak yetkili icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri düzenlenerek borçluya gönderilmesi gerekir. UYAP uygulamasının icra müdürlüklerinde yaygınlaşmamış olduğu dönemde, icra dosyalarının yetkisizlik kararı ile yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine uygulama, yetkili icra müdürlüklerince yeni bir ödeme emri düzenlenmesi veya mevcut ödeme emrine yetkili icra müdürlüğünün kaşesi basılıp tarih atılarak imzalanması ve tebliğe çıkarılması şeklindeydi. Somut olaya döndüğümüzde yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen yeni bir ödeme emrine veya üzerinde yetkili icra müdürlüğünün kaşesi ve imzası bulunan bir ödeme emrine rastlanılmamış olup, bu durumda davalının borca itirazının da geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Oysa itirazın iptali davalarında ödeme emrine süresinde itirazda bulunulması dava şartı olup, iş bu davada bu şartın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddi yönünde verilen kararda isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.