Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/252 E. 2022/251 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/252 Esas
KARAR NO: 2022/251 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/647 D.İş – 2021/650 Karar
TARİH: 30/11/2021 (Ek Karar)
TALEP:İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:İhtiyati haciz talep eden vekili, dava dışı … İnşaat A.Ş.’nin müvekkiline olan borcuna karşılık düzenlenerek müvekkiline teslim edilen bononun borçlularca avalist sıfatıyla imzalandığını, bononun vadesi geçtiği halde ödeme yapılmadığını, ayrıca borçluların malvarlıklarını 3.şahıslara devretme hazırlığı içinde olduklarının öğrenildiğini ileri sürerek alacağı teminen borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak, mal ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece talep uygun görülerek 06/10/2011 tarih 2021/647 D.İş. 2021/650 K. sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, Türkiye Bankalar Birliği limit risk raporunda görüleceği üzere senedin düzenlenme tarihi itibariyle senet keşidecilerinin bankaya böyle bir borçlarının bulunmadığını, düzenlenme tarihinde açık olan kredi hesaplarının tamamının ödendiğini, senedin teminat senedi olarak verildiğini ve banka tarafından tüm kredi ilişkilerine ve gerçeğe aykırı bir şekilde sonradan doldurulduğunu, bankanın senedi hangi kredi ilişkisine istinaden aldığını açıklaması gerektiğini, davalı tarafından yakın tarihte müvekkiline pek çok ihtarname çekildiğini ancak ihtarnamelerde bu senetten hiç söz edilmediğini, 28/01/2015 tarihli ve banka adına kaşe ve imzanın bulunduğu belgelere bakıldığında 31/12/2014 tarihi itibariyle davalı kuruma verilen herhangi bir çek veya senedin bulunmadığı bilgisinin yer aldığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve teminatın iade edilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/11/2021 tarih ve 2021/647 D.İş. 2021/650 K. Ek Kararı ile; ” …Yukarıda anılan hükümler çerçevesinde, rehinle temin edilmemiş ve muaccel bir alacağın mevcut olduğunun yaklaşık düzeyde ispat olunması halinde mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilecektir. İhtiyati haciz kararına dayanak bono incelendiğinde; 25/11/2019 vadeli 19.000.000,00-TL bedelli, bononun TTK’nun 776 maddesinde yer alan zorunlu unsurları ihtiva ettiği, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçluların bonoda aval veren oldukları anlaşılmıştır. İhtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. İtiraz eden vekili; dayanak bononun, keşidecilerden banka tarafından alınmış teminat bonosu olduğu, bononun kredi ilişkisine aykırı şekilde rıza hilafına sonradan doldurulduğunu, bonoda sahtecilik yapıldığını ileri sürmüştür. İhtiyati haciz kararına dayanak bononun incelenmesinde, TTK’nun 776 maddesinde yer alan zorunlu unsurları ihtiva ettiği, vadesinin dolduğu, bu haliyle İİK’nun 257/1 fıkrasında fıkrası ile İİK’nun 258 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu anlaşılmıştır. İtiraz eden vekilince ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK 265 maddesi kapsamında, ihtiyati hacze itiraz yargılamasında değerlendirilebilecek hususlardan olmadıkları, esas yargılamada dikkate alınabilecekleri, İİK’nun 265.maddesinde sınırlı olarak gösterilen sebeplerden birini teşkil etmedikleri anlaşılmakla, itirazın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; “İtirazın reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, Türkiye Bankalar Birliği limit risk raporunda görüleceği üzere senedin düzenlenme tarihi itibariyle senet keşidecilerinin bankaya böyle bir borçlarının bulunmadığını, düzenlenme tarihinde açık olan kredi hesaplarının tamamının ödendiğini, Senedin teminat senedi olarak verildiğini ve banka tarafından tüm kredi ilişkilerine ve gerçeğe aykırı bir şekilde sonradan doldurulduğunu, bankanın senedi hangi kredi ilişkisine istinaden aldığını açıklaması gerektiğini, Davalı tarafından yakın tarihte müvekkiline pek çok ihtarname çekildiğini ancak ihtarnamelerde bu senetten hiç söz edilmediğini, 28/01/2015 tarihli ve banka adına kaşe ve imzanın bulunduğu belgelere bakıldığında 31/12/2014 tarihi itibariyle davalı kuruma verilen herhangi bir çek veya senedin bulunmadığı bilgisinin yer aldığını belirterek ek kararın kaldırılmasını ve itirazın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonoya dayalı alacağın tahsilini teminen borçlunun malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi istemine ilişkin olup, talep uygun görülerek verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258.m. uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. İİK 265/1 maddesinde itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmış olup, buna göre uyarınca borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. İhtiyati hacze konu bono incelendiğinde, 11/09/2013 keşide, 25/11/2019 vade tarihli 19.000.000,00 TL bedelli keşidecileri Kent … A.Ş. ve … A.Ş., aval verenleri ihtiyati hacze itiraz eden … ve …, lehdarı alacaklı banka olan, şekli itibariyle kambiyo vasfını haiz bir bono olduğu görülmüştür. İhtiyati hacze itiraz eden tarafça bononun borca mahsuben verilen bir bono olmadığı, teminat bonosu olduğu ve banka tarafından daha sonra anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu, bononun keşidecisi olan şirketlerin bankaya borçlarının olmadığı ileri sürmüş ise de, söz konusu itirazlar İİK 265/1 maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz nedenleri arasında bulunmamakta olup, ancak taraflarca ileride açılabilecek bir dava sırasında iddia veya savunma olarak ileri sürülebileceğinden, söz konusu itirazlara bu aşamada itibar edilmemiştir. O halde mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf eden ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenlerden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/02/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.