Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2404 E. 2023/248 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2404
KARAR NO: 2023/248
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/75 Esas – 2022/603 Karar
TARİHİ: 13/10/2022
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … A.Ş.’nin işletme destek hizmetleri sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, 23/03/2021 tarihinde … Mah. … Sk. … … No:… Ataşehir/İstanbul adresinde …ticaret sicil numarası ile kurulduğunu, şirkete ait genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile yönetim kurulu karar defterinin 26 Ocak 2022 tarihinde … … Sok. No: … Ataşehir’de bulunan ofisiyken hırsız girmesi sonucunda ofisten çalındığını, konunun 26 Ocak 2022 tarihinde 13.00 saatlerinde anlaşılması üzerine ilgili polis amirliğinden kayıp eşya tutanağı düzenletildiğini beyanla genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 13/10/2022 tarih ve 2022/75 Esas 2022/603 Karar sayılı kararında; “….Somut olayda; davacı taraf şirkete ait Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ve Yönetim Kurulu Karar Defterinin ofise hırsız girdiğinden çalındığından bahisle zayi belgesi verilmesi istemine yönelik davayı açtığı, davacı şirketçe Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ve Yönetim Kurulu Karar Defteri zayi olduğuna dair 27/01/2022 tarihli kayıp eşya müracat tutanağının sunulduğu, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, zayi belgesi verilmesi istenilen defterin ne şekilde ve ne zaman zayi olduğuna dair kesin ve inandırıcı kanıtın sunulmadığı, davacı tacirin defterin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, zayii belgesi verilmesi koşulları mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; verilen kararın gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan, mahkemeye sundukları belgeler dikkate alınmadan hukuka aykırı olarak verildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Belgelerin saklanması, saklama süresi” başlıklı 82. maddesinde yer alan düzenlemede, Yerleşik içtihatlarda da belirtildiği üzere, zayi sebeplerinin tahdidi olarak sayılmadığını, diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceğinin anlatıldığını, bu meyanda, tacirin elinde olmayan, benzer olayların da maddenin kapsamı içinde olduğunu, hangi olaya dayandırılırsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkça aykırı düşmemesi gerektiğini, söz konusu defterlerin bulunması gereken yer olan şirket ofisinde yer aldığını, müvekkilinin basiretli bir tacir olarak davrandığını ve defterleri kanunlarda yer aldığı şekilde bulundurduğunu, defterlerin kaybolduğu anlaşılır anlaşılmaz derhal tutanak altına alındığını ve süre içerisinde dava açıldığını, bu kapsamda gerekli deliller mahkemeye sunulmuş olup, deliller değerlendirmeye dahi alınmadan davanın reddedildiğini, defterlerin şirket ofisinde tutulduğunu ve ofis temizliği sonrası çalındığının tespit edildiğini, Mahkeme tarafından bu olgular değerlendirilmeden, herhangi bir bilirkişi görüşüne başvurulmadan karar verildiğini, mahkeme tarafından defterlerin açılış onaylarının istendiğini, bu kapsamda yeni kurulmuş şirket olan müvekkiline ait defterlerin açılış onaylarının İstanbul Ticaret Odası tarafından yapıldığını ekte yer alan beyan dilekçesi ile belirttiklerini, beyan dilekçesinde karar defterinin onayları hakkında İstanbul Ticaret Odasına müzekkere yazılmasını, karar defterinin kanun ve yönetmelikler gereğince onaylarının ticaret odaları tarafından yapıldığını belirttiklerini, duruşma esnasında sözlü olarak İTO’ya müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, Yerel Mahkemenin İTO’ya yazı yazmadığını ve gerekli belgeleri istemeden hakkaniyete aykırı olarak karar verdiğini, bu durumun dilekçe ekleriyle ve duruşma tutanaklarıyla sabit olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi gereğince açılmış zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız olarak açılacağı belirtilmektedir. Tacir olan davacının 6102 sayılı TTK. 82/7. maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması ve ziyanın, onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde, işyerinde şirket genel kurul toplantı defteri ile yönetim kurulu karar defterinin hırsızlık neticesinde çalındığının tespit edildiğini, bu nedenle karakola gidilerek kayıp eşya tutanağı tutulduğunu beyan etmiş ve söz konusu tutanağı dosyaya ibraz etmiştir. Tutanak davacı şirketin bildirilen işyerinde tutulmadığı gibi, işyerinde hırsızlık yapıldığına dair bir tespiti de içermemektedir. Davacı tarafından iddia edilen hırsızlık olayı ile ilgili yapılmış bir şikayet de bulunmamaktadır. Buna göre davacının işyerinde hırsızlık olayının meydana geldiği ve defterlerin çalındığı iddiası ispatlanamamış, davacının gereken özen ve dikkati göstermeyerek defterlerin kaybolmasına sebebiyet verdiği, yeterli muhafaza tedbirlerini almayarak kusurlu davrandığı ve TTK 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,2‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/02/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.