Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2389 E. 2022/2005 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2389 Esas
KARAR NO: 2022/2005 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/293 D.İş – 2022/290 Karar
TALEP: İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili tarafından verilen dilekçede; borçlu tarafından müvekkiline verilen 01/11/2019 düzenleme tarihli 15/11/2019 vade tarihli 700.000,00 TL tutarındaki senedin vadesinde müvekkiline ödenmediğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 19/10/2022 tarih 2022/293 D.İş Esas – 2022/290 D.İş Karar sayılı kararı ile; 1-Talebin,İcra İflâs Kanununun 257 ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla kabulü ile; yukarda kimliği yazılı alacaklının 700.000,00-TL alacağının ifasının temini için borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklariyle diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K’nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, 2-Alacağın % 15 oranında 105.000,00-TL nakdi veya banka teminat mektubunun alacaklı tarafından Mahkememiz veznesine teminat olarak depo edilmesine, karar vermiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin dilekçesinden özetle: Müvekkilinin olmayan bir borçtan vede tahrifat yapılmış bono ile ilgili mal kaçırma riskinin bulunmadığını, müvekkilin yaklaşık 20 yıldır aynı adreste ikamet ettiğini, müvekkilin borca yetecek derecede gayrimenkul ve menkullerinin mevcut olmasına rağmen alacaklı tarafından müvekkilin ticari hayatını sekteye uğratmak vede ticaretine zarar vermek için olmayan bir borca dayalı, tahrifat yapılmış senet üzerinden almış olduğu ihtiyati haciz ile işlem yapması hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle mahkemenizce verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini mahkememizde itiraz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/11/2022 tarih ve 2022/293 D.İş Esas- 2022/290 D.İş Karar sayılı ek kararı ile;”Dava, hukukî niteliği itibariyle İİK’nun 265’nci maddesinde düzenlenen ihtiyati hacze itiraz davasıdır. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265 maddesinde düzenlenmiş olup, bu kapsamda yetkiye, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edilebilir.Mahkememizce ihtiyati hacze yapılan itirazın yasal süre içinde yapıldığı görülmekle esastan incelemesine geçilmiştir. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebine, teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir. Muterizler vekili ihtiyati hacze dayanak yapılan bonoda; düzenlenme tarihi, yeri ve lehtarın bulunmaması sebebiyle TTK’nın aramış olduğu zorunlu şekli unsurları taşımadığı iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu belirtilip ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de, ihtiyati haciz kararına yönelik itiraz sebepleri İİK 265/1 maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmayıp kaldı ki talebe dayanak senedin, kambiyo senedi vasfında olmayıp adi senet niteliğinde olması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı ve somut olayda ihtiyati haczin koşullarının bulunduğu tespit edilmiştir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/4995 Esas- 2018/61 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.) Somut olayımızda tahrifat yapıldığına ilişkin itirazının esasında yargılamayı gerektirdiği, söz konusu itirazın açılacak menfi tespit davasında değerlendirilebileceği göz önünde bulundurularak söz konusu itirazların İİK madde 265 kapsamına girmediği ve yaklaşık ispat kuralı gereği mahkememizce karar verildiği dikkate alınarak bu itiraza da itibar edilmeyerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, İhtiyati hacze itirazının reddine, karar verilmiş ve karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, ihtiyati haciz kararındaki davacı ve davalının tacir olmayan gerçek kişiler olduğunu bu nedenle senede konu 700.000 TL bir borcun tacir olmayan kişiler arasında senede bağlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, vade tarihinin üzerinden yaklaşık 3 yıla yakın bir zaman geçtiğini, düzenleme tarihi ile vade tarihi arasında 15 gün gibi kısa bir süre bulunan alacak yönünden 3 yıldır alacaklının beklemesi, kambiyo vasfını yitirmesine günler kala işleme konulmasının, ihtar çekmemesi alacağın esasına yönelik tereddüt, şüphe oluşturduğunu, hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, alacaklının dosyaya sadece olmayan bir borca ilişkin bono sunduğunu, bonoyu destekler herhangi bir fatura sunmadığını, alacaklı ile müvekkilinin taşışıklığı 4-5 aylık olmasına rağmen bono 3 yıl önce düzenlenmiş gibi gösterdiğini, ayrıca alacaklının müvekkiline iddia ettiği bu parayı nereden nasıl temin ettiği sorulduğunda olayın tamamen aydınlanacağını, şaibeli bir bono ile de ihtiyati haciz kararı vermenin hukuka uygun olmayacağını, Tahrifat yapılmış senette alacaklı olarak gözüken … ve bono ile ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünce başlatılan takipte de durdurulduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonodan kaynaklı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi 19/10/2022 tarihli kararı ile; İİK.nun 257/1 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haciz kararına borçlunun itirazı üzerine İlk Derece Mahkemesi 29/11/2022 tarihli ek kararı ile; İİK 265 kapsamında olmayan itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen ek kararın usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup olmadığı, bu bağlamda ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Somut olayda ihtiyati hacze konu bono incelendiğinde; 01/11/2019 keşide ve 15/11/2019 vade tarihli ve 700.000,00 TL. Bedelli , keşidecisi …, lehtarı … olduğu ve nakden kaydı içerdiği görülmüştür. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebine, teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası davasında ileri sürülebilecek hususlar, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir. Muteriz vekilinin ihtiyati haciz kararına yönelik itiraz sebepleri İİK 265/1 maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmayıp somut olayda ihtiyati haczin koşullarının bulunduğu tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine yönelik verilen ek kararın, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Muterizin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi