Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2356 E. 2023/596 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2356 Esas
KARAR NO: 2023/596 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/108 Esas – 2019/565 Karar
TARİH: 03/07/2019
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların murisi olan …’nun 03/01/2017 tarihinde vefat ettiğini, davacıların …’nun vefatından sonra İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Ltd.Şti’nin ortağı olduğunu öğrendiklerini, murislerin vefatı sebebiyle davacıların miras hukukundaki halefiyet ilkesi gereği adı geçen şirketin ortağı olduklarını, davacıların bu şirketle ve şirketin faaliyetleriyle ilgisi bulunmadığını, yine şirketi temsil ve ilzama yetkili davalı …’i tanımadıklarını, davalı …’e ulaşma çabalarının sonuçsuz kaldığını, haricen öğrenildiğine göre davalı şirketin gayrifaal hale geldiğini, şirketle hiçbir ilgileri olmayan davacıların şirketle ilgili herhangi bir hukuksal sorumlulukla karşılaşmamak için davalılara ulaşamadıklarını, anılan nedenle davalı şirket ortağı haline gelen davacıların TTK 638/2.maddesine göre davalı şirketten çıkmasına, davacıların ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tümünün dondurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2008 yılında … ve … tarafından kurulduğunu, 05/05/2015 yılından itibaren davalı şirketin isim ve iştigal konusunda değişiklik yapılarak şirketin davacı ve müteveffa ile iki ortaklı olarak varlığını devam ettirdiğini, TTK hükümleri gereğince davacıların çıkma istemlerini davalıya bildirmeleri gerektiğini, fakat davacıların davalı ile hiçbir iletişime geçmeden işbu davayı açtıklarını, davacıların şirketin yasal mirasçısı ve ortağı olduklarını henüz ilgili kurumlara bildirmediklerini ve halen ortak olarak müteveffa …’nun görüldüğünü, davacıların vefat eden ortağın mirasını reddetmediklerini, davaya konu şirketin vergi ve sgk borçları olması sebebi ile amme alacağı borçlardan ve diğer borçlardan kurtulmak adına işbu davayı açtıklarını, bu nedenle davacıların kötü niyetli olduğunu, davacıların dava dilekçesinde iddia ettiği hususların hiçbirinin gerçek olmadığını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/07/2019 tarih 2018/108 Esas – 2019/565 Karar sayılı kararında; ” ….Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıların murisi …’nun vefatı sonrası davalı şirket ortağı olduğunun öğrenilmesi üzerine, davacıların davalı şirketin ortağı konumuna gelmeleri ve davalı şirketin gayrifaal olması nedeniyle davacıların şirketteki ortaklıktan haklı nedenle çıkartılması istemli çıkma davası olduğu, davalı şirketin celp edilip incelenen vergi kayıtlarına göre; şirketin mükellefiyet ödevlerini yerine getirmediği gerekçesi ile 31/12/2015 tarihinde mükellefiyetinin resen terkin edildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirket kurumlar vergisi beyannameleri ve sgk kayıtlarına göre Vergi ve SGK borcunun bulunduğu, davalı şirketin resen terkin nedeniyle gayrifaal durumda olduğunun belirtildiği, TTK’nun 638/2.maddesinde “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmü düzenlenmiş olup, anılan yasa hükmü ve davalı şirketin gayrifaal olması nedeniyle davacıların davalı şirketten çıkma taleplerinde haklı olduğu anlaşılmakla; davacıların davasının, davalı şirket yönünden kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürülüğü’nün … sırasında kayıtlı … Hizmetleri Limited Şirketinin ortağı olan davacıların murisi …’nun ölmüş olması ve davacıların mirasçı sıfatı ile davalı şirkette pay sahibi oldukları ve davalı şirketin gayrifaal olduğu anlaşılmakla davacıların çıkma isteminin kabulü ile davalı şirketten çıkmalarına izin verilmesine, davacıların ayrılma akçesi istememesi nedeniyle ayrılma akçesi ödenmesine yer olmadığına, davacılar davalı şirketten çıktıklarından davalı şirketin tek ortaklı olarak davalı …’in %100 ortaklığı ile devamına, karardan bir örneğinin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanı için Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, yine davacılar tarafından her ne kadar diğer davalı … aleyhine de ortaklıktan çıkmaya yönelik dava açılmış ise de, ortaklıktan çıkmaya ilişkin davalarda yasal hasmının ilgili şirket olması, ortakların bu davalarda taraf sıfatının bulunmaması sebebi ile davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davacıların davasının davalı şirket yönünden KABULÜ ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürülüğünün .. sırasında kayıtlı … Hizmetleri Limited Şirketinin ortağı olan davacıların murisi …’nun ölmüş olması ve davacıların mirasçı sıfatı ile davalı şirkette pay sahibi oldukları ve davalı şirketin gayrifaal olduğu anlaşılmakla davacıların çıkma isteminin KABULÜ ile, … T.C. Kimlik numaralı …, … T.C kimlik numaralı … ve … nolu …’nun haklı nedenlerle TTK 638/2 maddesi uyarınca DAVALI ŞİRKETTEN ÇIKMALARINA İZİN VERİLMESİNE, 2-Davacıların ayrılma akçesi istememesi nedeniyle ayrılma akçesi ödenmesine yer olmadığına, 3-Davacılar davalı şirketten çıktıklarından davalı şirketin tek ortaklı olarak (davalı …’in %100 ortaklığı) devamına, 4-Karardan bir örneğinin karar kesinleştiğinde Tescil ve İlanı için Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, 5-Davalı … aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, 03/07/2019 tarihli duruşmaya mazeret sunulduğunu ancak yerel mahkeme tarafından mazeretin ret edildiğini, sözlü yargılama aşamasının yeniden yapılarak beyanlarının alındıktan sonra karar verilmesi gerektiğini, Şirketin; 2008 yılında … Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği …Şti.adı altında; ana sözleşmesinde iştigal konusu Gümrük sistemine uygun tanzim edilerek … ve … tarafından imzalanarak kurulduğunu, 05.05.2015 yılından itibaren … Şti isim ve iştigal konusu değişikliği yapılarak şirketin, müvekkili ve müteveffa ile iki ortaklı olarak varlığını devam ettirdiğini, TTK hükümleri gereği davacıların çıkma istemlerini davalıya bildirebileceklerini ancak davacıların müvekkili ile hiçbir iletişime geçmediğini ve işbu davayı yönetiklerini, davacıların şirketin yasal mirasçısı ve ortağı olduklarını henüz ilgili kurumlara bildirmediklerini, Dava dilekçesinden davacıların şirket ortaklığından çıkmak istemekteki haklı sebeplerinin tespit edilemediğini, davaya konu şirketin vergi ve sgk borçları olması sebebi ile amme alacağı borçlarından ve diğer borçlardan kurtulmak adına açılan işbu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, Yerel mahkemenin gerekçeli kararında şirketin Vergi, Sgk borçlarının bulunduğunu ve miktarlarının belirtildiğini, şirketin ise malvarlığının bulunmadığı ve gayrifaal durumda olduğu tüm raporlarda belirtilmiş olsa da yerel mahkeme kararında amme alacaklarının paylaştırılmasından söz edilmediğini tüm borç bu karar ile tek ortaklı yapıya dönüşen limited şirkette davalı müvekkili üzerine bırakıldığını, ortaklıktan çıkmaya ilişkin olarak haklı bir sebep gösterilmeksizin hüküm kurulduğunu, Gerekçeli kararda; müvekkili … aleyhine dava açılmış ise de , ortaklıktan çıkmaya ilişkin davalarda yasal hasımın ilgili şirket olması, ortakların bu davalarda sıfatı olmaması nedeni ile davalı müvekkili … aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeni ile reddine karar verildiğini, davaya konu limited şirketin iki ortaklı olup diğer ortağın vefatı ile mirasçılar ortak konumuna geçtiğini, iki ortaklı gayrifaal bir şirkette ortak olan müvekkilinin davada hasım olarak gösterilmemesi ve husumet yokluğu kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu şirkette ortaklıktan çıkma sonrası limited şirketin tek ortaklı bir yapıya bürünecek ve bu durumun hüküm ve sonuçlarının müvekkili açısından bağlayıcı olacağını, müvekkilinin hak sahibi olduğu şirkete ilişkin ortaklıktan çıkma davasında katılma, taraf olma ve beyanda bulunma hakkı bulunduğunu, amme alacakları yönünden şirketin borçlanması söz konusu olup yerel mahkeme kararı sonrası tüm borçların sadece müvekkili açısından bağlayıcı duruma dönüştüğünü, haklı sebeple çıkmada ise müvekkilinin haklı sebebi irdeleme ve aksini ispatlama hakkının bulunması gerektiğini, İleri sürerek yerel mahkeme kararının bozulmasını, yeniden inceleme yapılmak üzere yerel mahkemesine gönderilmesini, hükmün bozulması yerine davanın BAM’da görülmesine karar verilirse yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAİREMİZİN 11/11/2021 TARİH VE 2019/2363 ESAS – 2021/1578 KARAR SAYILI GERİ ÇEVİRME KARARIMIZ İLE; “Taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (4721 sayılı TMK m.28/1) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölümle taraf vekilinin vekalet görevi de sona erer. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir.
Buna göre gerekçeli kararın tebliğinden sonra ve istinaf tarihinden önce davalı …’in öldüğü, ölümle davalı vekilinin vekalet görevi son bulduğundan, davalı … vekiline …’e ait veraset ilamındaki mirasçılarının vekaletini alarak dosyaya ibraz etmesi, ibraz edilmediği taktirde … mirasçılarına gerekçeli kararın tebliğ edilerek mirasçılar tarafından kararın istinaf edilmesi halinde istinaf dilekçesinin davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilerek ve süreler dolduktan sonra yeniden gönderilmesi için…” gerekçeleri ile dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. DAİREMİZİN 14/04/2022 TARİH VE 2022/676 ESAS – 2022/611 KARAR SAYILI GERİ ÇEVİRME KARARIMIZ İLE; “Dairemizin 11/11/2021 tarih ve 2019/2363 Esas – 2021/1578 Karar sayılı geri çevirme kararı sonrası ilk derece mahkemesince davalı … vekiline ihtarlı ve kesin süreli tebligat çıkartıldığı ve davalı … vekili tarafından, … mirasçıları tarafından verilmiş vekaletnamenin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.Karar tarihinden sonra vefat eden davalı …’e ait veraset ilamının dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davalı … mirasçısı olarak eşi …’e istinaf dilekçesi, mahkemece verilen gerekçeli karar ve dairemiz kararı tebliğ edilmiş isede , davalı …’e ait veraset ilamının dosyaya ibrazı sağlanmadığından başkaca mirasçısı olup olmadığı tesbit edilememiştir.Buna göre mahkemece, karar tarihinden sonra vefat eden davalı … ‘in veraset ilamının dosyaya ibrazının sağlanarak, yasal mirasçılarının tesbit edilerek, veraset ilamındaki … mirasçılarına gerekçeli kararın, dairemiz kararının ve vekalet görevi ölümle sona eren Davalı … vekili tarafından ibraz edilen istinaf dilekçesinin tebliğe çıkarılacak tebligata;” … vekili Av. …’in vekillik görevinin …’in 16/08/2019 tarihinde vefat etmiş etmiş olması nedeniyle sona erdiğinden, vekillik görevinin sona erdiği tarihten sonra işbu davada yapılan işlemlere ve vekalet görevi sona eren Av. … tarafından 20/08/2019 tarihinde verilen istinaf dilekçesine muvafakatleri olup olmadıklarını dilekçeyle açıkça bildirmeleri, yapılan işlemleri kabul ettiklerini dilekçeyle bildirmedikleri takdirde Av. … tarafından vekillik görevinin sona erdiği anlaşılan 16/08/2019 tarihinden sonra gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılacağına karar verilebileceğinin” ihtar olarak eklenmesi, tebliğden sonra yasal süreler de dolduktan sonra mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi veya vekalet görevi sona eren Av. … tarafından yapılan işlemlere açıkça muvafakat edildiği taktirde yeniden dairemize gönderilmek üzere…,”Gerekçeleri ile dosyanın ikinci kez mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN 06/10/2022 TARİH VE 2022/1589 ESAS – 2022/1387 KARAR SAYILI GERİ ÇEVİRME KARARIMIZ İLE; “Dosyaya sunulan mirasçılık belgesi incelendiğinde; miras bırakan …’in mirasçılarının …, …, … ve … olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince mirasçılar … ve …’e dairemizin geri çevirme kararı gereği ihtarlı tebligat yapıldığı, ancak diğer mirasçılar … ve …’ na dairemizin geri çevirme kararı gereği ihtarlı tebligat yapıldığına dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan incelemede mirasçı …’ın 02/12/2021 tarihinde vefat etmiş olduğu, veraset ilamının dosyada bulunmadığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle; 1-Mirasçı …’na dairemizin 14/04/2022 tarihli geri çevirme kararı gereği ihtarlı tebligat yapılmış ise tebligat parçasının dosya içerisine konması, yapılmamış ise mirasçıya istinaf dilekçesi, mahkemece verilen gerekçeli karar ile dairemiz kararının ihtarlı olarak tebliğe gönderilmesi için, 2-Vefat eden mirasçı …’ın veraset ilamının dosyaya ibrazının sağlanarak, yasal mirasçılarının tesbit edilerek, veraset ilamındaki … mirasçılarına gerekçeli kararın, dairemiz kararının ve vekalet görevi ölümle sona eren davalı … vekili tarafından ibraz edilen istinaf dilekçesinin tebliğe çıkarılacak tebligata;” … vekili Av. …’in vekillik görevinin …’in 16/08/2019 tarihinde vefat etmiş etmiş olması nedeniyle sona erdiğinden, vekillik görevinin sona erdiği tarihten sonra işbu davada yapılan işlemlere ve vekalet görevi sona eren Av. … tarafından 20/08/2019 tarihinde verilen istinaf dilekçesine muvafakatleri olup olmadıklarını dilekçeyle açıkça bildirmeleri, yapılan işlemleri kabul ettiklerini dilekçeyle bildirmedikleri takdirde Av. … tarafından vekillik görevinin sona erdiği anlaşılan 16/08/2019 tarihinden sonra gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılacağına karar verilebileceğinin” ihtar olarak eklenmesi, tebliğden sonra yasal süreler de dolduktan sonra mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi veya vekalet görevi sona eren Av. … tarafından yapılan işlemlere açıkça muvafakat edildiği taktirde yeniden dairemize gönderilmek üzere…,” Gerekçeleri ile dosyanın üçüncü kez mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 638/2 maddesi gereğince haklı nedenlerle limited şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, yukarıdaki gerekçe ile, davacıların davasının davalı şirket yönünden kabulüne, Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı …’in, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden sonra ve 20/08/2019 istinaf tarihinden önce 16/08/2019 tarihinde vefat etmiş olduğu tesbit edilmiştir.Taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (4721 sayılı TMK m.28/1) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölümle taraf vekilinin vekalet görevi de sona erer. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Buna göre gerekçeli kararın tebliğinden sonra ve istinaf tarihinden önce davalı …’in öldüğü, ölümle davalı vekilinin vekalet görevi sona ermiştir. Dairemizin 11/11/2021 Tarih ve 2019/2363 Esas – 2021/1578 Karar sayılı geri çevirme kararımız, Dairemizin 14/04/2022 Tarih ve 2022/676 Esas – 2022/611 Karar sayılı geri çevirme kararımız, Dairemizin 06/10/2022 Tarih ve 2022/1589 Esas – 2022/1387 Karar sayılı geri çevirme kararımız doğrultusunda mahkemece işlem yapılıp eksiklikler giderildikten sonra dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan davalı …’e ait İzmir 30 Noterliğinden düzenlenen 29/08/2019 tarih ve … yevmiye nolu veraset ilamına göre … mirasçılarının …, …, …, … olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Dairemizin geri çevirme kararı doğrultusunda … mirasçılarına meşruatlı davetiye çıkartıldığı, davetiye üzerine mirasçılardan … davalı …’e ait mirası reddettiğine dair Antalya 8 SHM’nce verilen 09/09/2019 tarih ve 2019/82 Esas – 2019/26 Karar sayılı mirasın reddi kararını, mirasçılardan … davalı …’e ait mirası reddettiğine dair Antalya 2 SHM’nce verilen 26/11/2019 tarih ve 2019/1468 Esas – 2019/1487 Karar sayılı mirasın reddi kararını, mirasçılardan …’ın sağlığında davalı …’e ait mirası reddettiğine dair Antalya 4 SHM’nce verilen 08/11/2019 tarih ve 2019/1397 Esas – 2019/1293 Karar sayılı mirasın reddi kararını, mirasçılardan … davalı …’e ait mirası reddettiğine dair Antalya 8 SHM’nce verilen 20/12/2019 tarih ve 2019/700 Esas – 2019/607 Karar sayılı mirasın reddi kararını ibraz ettikleri anlaşılmıştır. Davalı …’in 16/08/2019 tarihinde vefat etmiş etmiş olması nedeniyle … vekili Av. …’in vekillik görevinin …’in ölümüyle sona erdiği, vekillik görevinin sona erdiği tarihten sonra işbu davada yapılan işlemlere ve vekalet görevi sona eren Av. … tarafından 20/08/2019 tarihinde verilen istinaf dilekçesine davalı …’in yasal mirasçılarının davalı …’e ait mirası reddetmeleri nedeniyle muvafakatleri olmadığı ve bu durumda geçerli bir istinaf dilekçesinin olmadığı anlaşılmakla; Davalı … adına Av. … tarafından yapılan istinafın HMK.nın 77/1 ve 346 maddeleri uyarınca yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … adına Av. … tarafından yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, 2-Kararın mahiyetine göre yatırılan harçların talep halinde iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.