Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2351 E. 2023/60 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2351
KARAR NO: 2023/60
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/782 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı firmaya mal verdiğini fakat parasını alamadığını, davalının borcunu ödeyeceğini beyan etmesine rağmen kötü niyetli hareket ettiğini, taraflarını oyaladıklarını, ödeme yapmaması üzerine aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas dosyası ile cari alacağa/ faturaya ilişkin takip yapıldığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı ile yapılan ticaret USD üzerinden olup alacağın USD olduğunu, davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borcunu kabul etmekle birlikte vadeli satış olduğunu ve borcun vadesinin gelmediğini beyan ettiğini, taraflar arasında belirlenen bir vade olmadığını, ödemenin peşin yapılması hususunda tarafların anlaştığını, yapılan araştırma da davalının iş yerini boşalttığını, bir kısım ödemeler yaparak piyasadan yüklüce mal tedarik ettiğini ve bu malları nakite çevirme gayretinde olduğunun öğrenildiğini, yapmış oldukları arabuluculuk müracaatında da davalının çözüme ve ödemeye yanaşmadığını beyanla davalı borçlunun kaçma gayret ve çabası içinde olması sebebiyle, telafisi imkansız zararların doğmaması için İİK md. 257 uyarınca, borç miktarı için davalı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin19/10/2022 tarih ve 2022/782 Esas sayılı Ara Kararı ile; “Öncelikle dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. Maddelerinde yazılmış olup, 257. md. uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebilecektir. Aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşem yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklarının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. İncelenen dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesi anlatımıyla talebinin itirazın iptali talebi olduğu, dosyadaki iddiaların bu aşamada soyut iddialar olduğu, iddiaları destekler mahiyette dosyaya somut bir delil sunulmadığı, davacının alacağının varlığının yargılamayı gerektirdiği, yine karşı tarafın mal kaçırma hazırlığı içinde olmasına ilişkin de herhangi bir delil sunulmadığı, bu haliyle yaklaşık ispat koşuluğunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borcunu kabul etmekte olduğunu, davalının itiraz dilekçesinin ekte sunulduğunu, göz göre göre davalının kendilerini dolandıracağını, Savcılık makamının hukuki itilaf diyerek bu tür fiilleri cezalandırmadığını, davalının kendisine ait iş yerini ve depoyu boşalttığını, piyasadan yüklüce mal tedarik ettiğini ve bu malları nakite çevirme gayretinde olduğunu öğrenmiş olduklarını, dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalıya tebliğe çıktığını ancak iade edildiğini beyanla Mahkemece verilen ara kararın kaldırılması ile davalı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.İK’nun 257/1.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmü, İİK’nın 258/1. maddesinde ise; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır. Somut talep yönünden yapılan değerlendirmede; davacının faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ve davaya cevap dilekçesinde borcu kabul ettiği ancak vadesinin gelmediğini beyan ettiği, dayanak faturada herhangi bir vadenin belirtilmediği, faturaya peşin ödeme kaydının düşüldüğü, dolayısıyla vadesi gelmiş para alacağının varlığı hususunda kanaat oluşturacak delillerin sunulduğu ve alacağın rehinle teminat altına alınmadığı anlaşılmakla Mahkemece takip tarihi ve saati itibariyle 26.08.2022 tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru ( 26.08.2019 tarihinde 1 USD=18.2248 TL) üzerinden yapılan değerlendirmeye göre toplam 244.099,76-TL alacağın %15’i tutarında (36.614,96 TL) teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, alacağın varlığının yargılama gerektirdiği ve davalının mal kaçırma teşebbüsü içerisinde olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Davacı tarafın istinaf başvurusu haklı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak talep eden davacının ihtiyati haciz talebinin takdiren %15 teminatla kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2022 tarih ve 2022/782 Esas sayılı ara kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Talep eden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜ İLE; İİK’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince davalının 244.099,76 TL’lik borca yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı alacaklı tarafından İİK’nın 259, HMK’nın 87. maddeleri uyarınca yukarıda belirlenen ve kabul edilen alacak miktarının takdiren %15’ine tekabül eden 36.614,96 TL tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kati, süresiz ve muteber banka teminat mektubunu ilgili ilk derece mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 220,70 TL başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70 TL karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf eden tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde, talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/01/2023 tarihinde İİK’nın 258/2. ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.