Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2330 E. 2022/2025 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2330 Esas
KARAR NO: 2022/2025 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/725 D. İş – 2022/778
TARİHİ: 29/09/2022
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile İhtiyati haciz istenen Borçlu Şirket arasında 27/05/2022 tarihinde; Müvekkil Şirket’e ait “… MAHALLESİ … SK. … BLOK Sit. … BLOK Apt. NO: … ATAŞEHİR/İSTANBUL” adresinde halen faaliyet gösteren; … Kurum Kodlu “ Özel … İlkokulu “ adlı, … Kurum Kodlu” Özel … Ortaokulu” adlı, … Kurum Kodlu “ Özel … Anadolu Lisesi “ adlı, özel öğretim kurumlarının taraflar arasındaki sözleşme şartları çerçevesinde ruhsatları, öğrencileri ve mevcut bütün demirbaşları ile birlikte müvekkili şirket tarafından İhtiyati haciz istenen Borçlu Şirket’e devredilmesi konusunda bir sözleşmenin imzalandığını; bu kapsamda taraflar arasında ticari bir iş ilişkisinin kurulduğunu, Müvekkili şirketin, borçlu şirket ile imzalamış olduğu 27/05/2022 tarihli Devir Sözleşmesi (“Sözleşme”) çerçevesinde öğretim kurumlarının devri ile ilgili tüm yükümlülüklerini tamamladığını, hatta devir teslim işlemleri fiziken gerçekleştirildikten sonra tarafların aralarında borçlu şirketin ödemesi gereken bakiye meblağa ilişkin bir cari hesap mutabakatını imza ettiklerini(Ek-1 Cari Hesap Mutabakatı) Borçlu şirketin sözleşme gereğince ödeme yükümlülüğü olmasına ve cari mutabakat kapsamında 2.631.130,81-TL borçlu olduğunu ikrar etmesine rağmen; borçlu şirketin bu ödemeleri gerçekleştirmediğini, Müvekkil şirketin sözleşmenin 4. Maddeleri gereği alması gereken devir bedelinden 2.631.130,81-TL tahsil edilemeyen alacağının bulunduğunu, Sözleşme gereğince tüm devir ve teslim işlemlerinin imza karşılığında tamamlanmış olmasına ve borçlu şirket tarafından bakiye bedel cari hesap mutabakatıyla da ikrar edilmiş olmasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak ödeme yapmaktan kaçınıldığını, Borçlunun malvarlıklarını kaçırma, gizleme ve devretme eğilimi içerisinde bulunduğunu, alacağın tahsilini teminen borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiğini, Yukarıda kısaca arz ve izah edilen sebeplerle taleplerinin kabulü, ile borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 23/09/2022 tarihli kararı ile; “1-İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden 2.631.130,81-TL’lik alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere talep konusu Bakırköy … Noterliğinin 27/07/20222 tarih ve … yevmiye nolu , devir sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, borçlusu … HİZMETLERİ TİCA AŞ’ ‘in ”taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2-İstemde bulunandan nakit ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %20 ( 526.226,162 TL) güvence alınmasına, 3-İşbu karar 10 gün içinde infaz edilmediği takdirde ihtiyati haczin kendiliğinden kalkmış sayılmasına,” karar verilmiş ve verilen karara karşı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen Şirket vekili 29.09.2022 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde; Davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe süresi içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibin durması üzerine davacı tarafça Mahkemenizin 2022/725 D.İş sayılı dosyası kapsamında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve mahkememizin 2022/725 D. İş sayılı karar ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesinde ihtiyati haczin şartlarının düzenlendiğini, bu nedenle ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, her ne kadar kararın gerekçesinde 21/07/2022 tarihli cari hesap mutabakatın da borçlu şirket ile yapılan bakiye cari hesap alacak miktarını içerir mutabakat metninin bulunduğundan bahsedilmişse de bahsi edilen mutabakat metninde müvekkili şirkete ait kaşe ve imza bulunmadığını, bu belgenin kolaylıkla üretebilecek nitelikte bir belge olduğunu, bu yönüyle bu belge nazara alınarak borç miktarı konusunda tarafların mutabakata vardığından bahsedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, devam eden süreçte müvekkili şirket tarafından talepte bulunan tarafa noter kanalıyla ihtarnameler keşide edildiğini, bu durumun da taraflar arasında borç miktarı konusunda mutabakatın bulunmadığını ispatladığını, talepte bulunan tarafça mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararından önceki tarihte müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, bu takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini, bu durumun da taraflar arasında borç konusunda mutabakat olmadığını ispata yeterli olduğunu, bu itiraz nedeniyle alacağın varlığı konusunda ihtilafın bulunduğunu, tarafların alacak borç ilişkisi yönü ile mutabık olmadığı gibi süresi içerisinde icra takibine yapılan itiraz nedeniyle konunun yargılamayı gerektirdiğinin açıkça ortada olduğunu, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararıyla yargılamanın önü kesildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden ve ihtiyati haciz talebinde bulunan taraf lehine haksız bir hukuki kazanım sağlandığını, vadesi geçmiş bir borcun varlığından söz edilmesinin mümkün olmaması, müvekkili şirketin muayyen yerleşim yerinin bulunması ve mal kaçırma eylemlerinde bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, bu nedenlerle tüm ihtiyati hacizlerin kaldırılarak yatırılan teminatın alacaklı tarafa ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 02/11/2022 tarih ve 2022/725 D. İş – 2022/778 Karar sayılı ek kararı ile “İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde yazılmış olup, 257. madde uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebilecektir. Aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. Davacı vekilince dosyaya ibraz edilen delil listesinde bulunan devir sözleşmesinin 4 nolu devir bedeli başlıklı maddesinde, devir eden tarafından devir alana devir edilen özel eğitim kurumlarının ruhsatları ve demirbaş listesi ile her türlü unsur için belirlenmiş olan devir bedelinin 1. taksidinin 13.500.000,00TL+ KDV (sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 1 (bir) iş günü içerisinde), 2. taksidinin 10.000.000,00TL+KDV (01/07/2022 tarihinde) olmak üzere … – Gebze Ticari Merkez Şubesine … A.Ş. Hesap adı ile , devir bedeli sözleşmesinin 5.4. Madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile demirbaşlara yönelik olarak kesilecek fatura karşılığında toplam 3.500.000,00TL+KDV iki taksit halinde yazılı banka hesabına ödeneceği kararlaştırıldığı, 21/07/2022 tarihli cari hesap mutabakatın da borçlu şirket ile yapılan bakiye cari hesap alacak miktarını içerir mutabakat metninin bulunduğu görülmekle, yukarıda işaret edildiği üzere mahkememizce %20 teminat karşılığında İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden 2.631.130,81 TL’lik alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere talep konusu Bakırköy … Noterliğinin 27/07/20222 tarih ve … yevmiye nolu, devir sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, borçlusu … Tic. AŞ’nin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiş, mahkememizce ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğine dair kanaati değiştirir ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirecek mahiyette yeni delil sunulmadığı, ihtiyati haciz için gerekli şartların bu aşamada varlığını devam ettirdiği anlaşılmakla borçlu tarafından ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, “1-Yerinde görülmeyen ihtiyati hacze itirazın reddine,” karar verilmiş ve karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, işbu takibe süresi içerisinde taraflarınca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, Takibin itirazları nedeniyle durması üzerine davalı tarafça mahkemenin 2022/725 D.İş sayılı dosyası kapsamında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve açılan mahkemece 2022/778 K. Sayılı ve 09.09.2022 tarihli karar ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, karara karşı taraflarınca süresi içerisinde itiraz edildiğini ancak İlk Derece Mahkemesince İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.11.2022 tarihli ve 2022/725 D. İş sayılı kararı ile itirazlarının yerinde görülmeyerek ihtiyati hacze itirazlarının REDDİNE karar verilmiş ise de işbu usul ve yasaya aykırı olduklarını düşündükleri kararın kaldırılması gerektiğini, İhtiyati haciz şartlarının oluşmadığını; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. Maddesinde ihtiyati haczin şartlarının düzenlenmiş olduğunu, ilgili maddenin aşağıdaki şekilde olduğunu, “Madde 257 – Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” Mahkemece kararın gerekçesinde 21/07/2022 tarihli cari hesap mutabakatın da borçlu şirket ile yapılan bakiye cari hesap alacak miktarını içerir mutabakat metninin bulunduğundan bahsedilmekte ise de bahsi edilen mutabakat metninde müvekkili şirkete ait kaşe ve imza bulunmadığının açık olduğunu; işbu belgenin kolaylıkla üretebilecek nitelikte bir belge olduğunu; bu yönüyle işbu belge nazara alınarak borç miktarı konusunda tarafların mutabakata vardığından bahsedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Nitekim devam eden süreçte müvekkili şirket tarafından talepte bulunan tarafa noter kanalıyla ihtarnamelerin keşide edilmiş olduğunu, bu durumun da taraflar arasında borç miktarı konusunda mutabakatın bulunmadığını ispatladığını, Talepte bulunan tarafça mahkemece verilen ihtiyati haciz kararından önceki tarihte müvekkili şirketin aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, işbu takibe taraflarınca süresi içerisinde itiraz edildiğini; bu durumun da taraflar arasında borç konusunda mutabakat olmadığını ispatlamaya yeterli olduğunu; bu itiraz nedeniyle alacağın varlığı konusunda ihtilafın bulunduğunun, tarafların alacak borç ilişkisi yönü ile mutabık olmadığı gibi daha önemlisi süresi içerisinde icra takibine yapılan itiraz nedeniyle konunun yargılamayı gerektirdiğinin açıkça ortada olduğunu; mahkemenin ihtiyati haciz kararıyla yargılamanın önünün kesilmiş olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden ve ihtiyati haciz talebinde bulunan taraf lehine haksız bir hukuki kazanım sağlandığını, Yukarıdaki açıklamalar kapsamında vadesi geçmiş bir borcun varlığından söz edilmesinin mümkün olmamasının, müvekkili şirketin muayyen yerleşim yerinin bulunmasının ve mal kaçırma eylemlerinde bulunmaması hususlarının birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haczin şartlarının oluşmamış olduğunu, bu yönüyle mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, İhtiyati haciz kararının kendiliğinden hükümsüz kaldığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 264. Maddesinin aşağıdaki şekilde olduğunu, İhtiyati haczi tamamlıyan merasim : Madde 264 – (Değişik: 18/2/1965-538/104 md.) Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/62 md.) İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder. Yukarıda yer verilen madde uyarınca talepte bulunan tarafça müvekkili şirket tarafından ödeme emrine yapılan itirazın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecbur olmasına rağmen süresi içerisinde itirazın kaldırılması yoluna gitmediği gibi itirazın iptaline ilişkin dava da açmadığını; işbu nedenle madde uyarınca mahkemenin ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalmış durumda olduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, Tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı buldukları İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.11.2022 tarihli ve 2022/725 D. İş sayılı kararının kaldırılarak, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası kapsamında müvekkili şirketin aleyhine uygulanan tüm ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, İleri sürerek, yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı buldukları İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.11.2022 tarihli ve 2022/725 D. İş sayılı kararının kaldırılarak, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası kapsamında müvekkili şirket aleyhine uygulanan tüm ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; taraflar arasındaki 27/05/2022 tarihli, davacıya ait eğitim kurumlarının davalıya devrine ilişkin sözleşme ile bu sözleşmeye dayalı tanzim edildiği ileri sürülen mutabakat metnine dayalı alacak için ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece talebin %20 teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiş, borçlu muteriz vekilince ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz mahkemece 02/11/2022 tarihli ek karar ile reddedilmiş, ek karara karşı muteriz vekili süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. Somut olayda; ihtiyati haciz talep dilekçesine ekli devir sözleşmesi ile 21/07/2022 tarihli mutabakat metni birlikte incelendiğinde, muteriz vekilince mutabakat metninde imza ve kaşe bulunmadığı, taraflar arasında sözleşmeden doğan alacak bakımından bir mutabakatın varlığından bahsedilemeyeceği ileri sürülerek ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de; ihtiyati haciz talep eden şirketin, muteriz şirketten 2.631.130,81-TL alacaklı olduğuna dair mutabakat metni altında muteriz şirket kaşe ve imzasının bulunduğu, alacak tutarında mutabık olunduğunun da metne yazılı olduğu anlaşılmış olup, muaccel ve rehinle temin edilmemiş bir alacağın varlığı konusunda İİK’nun 257/1 fıkrasında fıkrası ile İİK’nun 258 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olup, itiraz eden vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İİK’nun 264. maddesi ihtiyati haczi tamamlayan merasim koşullarını ve ihtiyati haczin düşmemesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir. Borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine itiraz edilmesi halinde İİK’nun 264/2. maddesi gereğince bu itiraz alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı tebliğden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. Alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından yahut takip talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin yasal sürenin geçmesi sebebi ile düşmesi yahut dava dosyası işlemden kaldırılıp bir ay içinde yenilenmezse ya da alacaklının davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır. İhtiyati haczin hükümsüz kaldığını tespit yetkisi icra müdürüne ait olup, icra müdürünün haczin kalkıp kalkmadığına ilişkin kararlarına karşı icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurulabilir(bkz. Kuru/BAKİ, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ikinci bası, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s. 1069). Muteriz vekilince, ödeme emrine itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde itirazın kaldırılmasının talep edilmediği veya itirazın iptali davası açılmadığı ileri sürülerek ihtiyati haczin hükümsüz kaldığına karar verilmesi talep edilmişse de; haczin hükümsüzlüğünü tespit yetkisi icra müdürüne, ihtiyati haczin hükümsüz kaldığına ya da infaz edilemeyeceğine yönelik şikayeti incelemeye yetkisi ve görevi de icra mahkemesine aittir. İtiraz edenin buna ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Yukarıda açıklanan gerekçelerle; ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden … TİC. AŞ’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/12/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.