Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2326 E. 2022/2001 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2326 Esas
KARAR NO: 2022/2001 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/234 Esas – 2022/678
TARİH: 06/10/2022
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından … sicil nolu Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti. aleyhine Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sırasında icra takibi başlatıldığını ancak adı geçen şirketin ticaret sicilden terkin edilmesi nedeni ile anılan dosyada taraf teşkilinin sağlanamadığını belirterek taraf teşkilinin sağlanması için şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sicil Müdürlüğü’ne usulünce tebligat yapılmış, davaya karşı beyanda bulunulmamıştır. Davalı Tasfiye Memuru … vekili cevap dilekçesinde özetle; tasfiye sürecinin usulüne uygun şekilde yerine getirildiğini, şirketin ihyası talebinin hukuka aykırı olduğunu, … Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiyesinin ekonomik sebepler nedeniyle gerçekleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/10/2022 tarih ve 2022/234 Esas – 2022/678 Karar sayılı kararında; “Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesinde düzenlenen, tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırılması halinde ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547 maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü yer almaktadır. Bir şirket hakkında açılmış davanın bulunması, ilam nedeni ile icra takibi yapılacak olması veya tasfiye edilmemiş mal varlığının bulunması şirketin tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırıldığını göstermektedir. Mahkememizce ilgili şirketin sicil dosyası ve talebe konu icra dosyası getirtilip incelenmiş olup, tüm dosya kapsamından … sicil nolu Tasfiye Halinde … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin sicil kaydının 26/06/2018 tarihinde tasfiye nedeni ile terkin edildiği, diğer yandan davacı … tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine 23/03/2015 tarihinde İstanbul 12. İş Mahkemesi’nin 2015/230 esas sırasında alacak (işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan) talepli dava açıldığı, yargılama sonunda 2015/230-2018/309 E.K. sayılı 13/06/2018 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi’nin 2020/184-313 E.K. sayılı 19/11/2020 tarihli ilamı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun miktar itibari ile kesin olarak reddine karar verildiği, bu arada davacı vekilinin anılan ilam hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında 17/07/2018 tarihinde ilamlı takip başlatmış olduğu, takip konusu dosyanın istinaf sürecinde şirketin tasfiye nedeni ile sicilden terkin edildiği, bu durumda davacının iş bu davasında haklı olduğu anlaşılmıştır. TTK 547. maddesi uyarınca yasal koşulları oluşan davanın kabulü ile ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin önceki tasfiye memuru olan …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Tasfiye memuru tasfiyeyi usulüne uygun olarak yapmak zorundadır. Somut olayda tasfiyenin sicile tescil tarihi itibari ile davacının istinaf sürecinde olan davasının olduğu, dolayısı ile tasfiye işlemlerinin eksik yapıldığı, bu durumda tasfiye memurunun iş bu davada yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varılmakla Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulaması nazara alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden 26/06/2018 tarihinde tasfiye nedeni ile terkin olunan Tasfiye Halinde … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin yeniden sicilden silinmek ve Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında yapılacak işlemler ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, ticaret siciline tescil ve ilanına, Tasfiye memuru olarak şirketin önceki tasfiye memuru olan … T.C. Kimlik numaralı …’nın atanmasına, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesi ile, tasfiye sürecinin usul ve yasaya uygun şekilde yerine getirildiğini, şirketin ihyası kararının hukuka aykırı olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2017/1594 E. , 2018/7204 K. Sayılı ilamı) … San. Ve Tic. Ltd. Şti. … ve … bayisi olarak faaliyet gösterirken, öncelikle … bayiliğinin iptal edildiğini sonrasında … bayiliklerinin bazı şubelerinin iptal edildiğini bu nedenle önce şirket tarafından şube kapatılmasının söz konusu olduğunu ancak vergi borçları ve SGK borçları nedeniyle bu da yeterli gelmediğinden tasfiye kararı alınarak zorunlu olarak tasfiye yoluna gidildiğini, işbu durumun SGK kayıtları ve vergi dairesi kayıtları ile de sabit olduğunu, müvekkili, davacının alacağının tahsilini önlemek adına kasti ve kötüniyetli hareket etmediğini, herhangi bir mal kaçırma girişiminde bulunmadığını, müvekkilinin yalnızca, söz konusu şirketin aktifinin yeterli olmaması nedeniyle davacının henüz kesinleşmemiş uyuşmazlığa konu alacağını depo edemediğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Tasfiye Halinde … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin’nin tasfiye sonunda 26/06/2018 tarihinde tasfiye nedeni ile ticaret sicilden kaydı terkin edilmiştir. Davacı tarafından ihyası istenilen şirket hakkında terkinden önce 23/03/2015 tarihinde İstanbul 12. İş Mahkemesi’nin 2015/230 esas sayılı dosyası ile alacak (işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan) talepli dava açıldığı, yargılama sonunda 2015/230-2018/309 E.K. sayılı 13/06/2018 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi’nin 2020/184-313 E.K. sayılı 19/11/2020 tarihli ilamı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun miktar itibari ile kesin olarak reddine karar verildiği, bu arada davacı vekilinin anılan ilam hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında 17/07/2018 tarihinde ilamlı takip başlatmış olduğu, anlaşılmıştır. Terkin tarihinden sonra kesinleşen İstanbul 12. İş Mahkemesi’nin kararı ile hükmedilen hak ve alacakların tazmini nedeni ile icra takibi başlatabilmek, gerekli işlemleri yapabilmek açısından tasfiye suretiyle ticaret sicilden terkin edilen ilgili şirket hakkında ihya davası açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. 26/06/2018 terkin tarihinden kısa süre önce 13/06/2018 tarihinde karara çıkıp henüz kesinleşmemiş ve infaz edilmemiş dava dosyasının bulunduğu, buna göre görülmekte olan bir dava var iken tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmış olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından da tasfiye memuru sorumlu olduğundan, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı Tasfiye Memuru’nun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.