Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2261 E. 2023/775 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2261 Esas
KARAR NO: 2023/775 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/478 Esas – 2022/849 Karar
TARİH: 29/09/2022
DAVA: Şirketin İhyası
MAHKEMEMİZLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/616 ESAS 2022/692 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, avacının dava dışı … Anonim Şirketindeki işçilik hak ve alacaklarının tahsili için Bakırköy 22. İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasıyla açılan dava devam ederken davalı şirketin tasfiyesi tamamlanıp ticaret sicilden 19.12.2019 tarihinde terkin edildiğini, bu nedenle Bakırköy 22. İş Mahkemesindeki dosyanın 23.12.2020 tarihli duruşmasında taraflarına şirketin ihyası amacıyla dava açmak için süre verildiğini beyanla, İstanbul Ticaret sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi tamamlanıp sicilden terkin edilen … Anonim Şirketinin ihyasıyla ticaret sicile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 29/09/2022 tarih 2022/478 Esas – 2022/849 Karar sayılı kararında; “… Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile; …nde … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim ŞTİ.’nin TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkememizin 2021/413 Esas 2021/713Karar 01/07/2021 tarihli kararı Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/2031 Esas 2022/695 karar 27/04/2022 tarihli kararı ” Taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma ve HMK’nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Ayrıca taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında nazara alınması gerekmektedir. Bu hali ile, mahkemece HMK’nın 114. ve 115. maddeleri kapsamında taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ” gerekçesiyle bozularak mahkememizin 2022/478 esasını almıştır.Davacı vekiline 30/06/2022 tarihli celsede; Davacı vekilince tasfiye memuru …’ı davalı taraf olarak göstererek ayrı bir dava açıp mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesi talepli dilekçe sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekili kesin süre içerisinde Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/616 Esas sayılı dosyası ile dava açarak mahkememizin 2022/478 Esas sayılı dosyası birleştirildiği anlaşılmıştır. Mahkememizle birleşen Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/616 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle;Davacı, tıp doktoru sıfatıyla çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak … A.Ş’nin … mh. … Sk. No:… Bağcılar adresinde 24.05.2012 -24.05.2018 tarihleri arasında çalışmış, işveren şirket belirtilen tarihte iş akdini feshettiğini, Müvekkil işveren şirkete karşı Bakırköy 22. İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasıyla, yıllık izin, kıdem tazminatı, maaş alacağı ve sair haklarının tahsili için 28.06.2018 tarihinde dava açtığını, dava devam ederken, işveren şirketin tasfiye sürecine girdiği ve 18.12.2019 tarihinde tasfiyesinin tamamlanarak ticaret sicilden terkin edildiği ortaya çıkmıştır. (1) Şirketin ticaret sicilden terkini Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 24.12.2019 gün ve 9979 sayılı nüshasının 520. Sayfasında yayımlandığını, Davalı şirket Bakırköy 22. İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasındaki davayı ticaret sicil müdürlüğünden saklamış ve şirket kaydının terkinini sağladığını, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada tasfiye memuru …’ı davalı taraf olarak göstererek ayrı bir dava açıp mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesi talepli dilekçe sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde gerekli işlemlerin yapılmaması halindemevcut delillere göre karar verileceğinin ihtarına ( ihtarat yapıldı ).” şeklinde karar oluşturulduğunu belirterek açıklanan sebeplerle, davacının işçilik hak ve alacaklarının tahsiline dair davanın görülebilmesi amacıyla … Ticaret A.Ş ihyası gerektiğinden bahisle ve yukarıda anılan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi hükmü ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/478 Esas sayılı dosyası 3006.2022 günlü ara kararı uyarınca … Ticaret A.Ş ihyası için tasfiye memuruna karşı iş bu davayı ikame etmek gereği ortaya çıktığını belirterek dosyanın Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/478 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Davalı ( tasfiye memuru ) vekili aracılığıyla cevap dilekçesi sunmuş olup özetle; Davacı tarafından tasfiye sürecinde ilgili şirketten kesinleşmiş alacakları olduklarına dair tasfiye memurluğuna ve tasfiye memuru olarak müvekkile herhangi bir müracaatları ve talepleri olmadığını, yine tasfiye süresince, davacının alacaklı olduklarını gösteren, şirket aleyhinde verilen ve şirketi borç altına sokacak sonuçlanmış veya kesinleşmiş herhangi bir mahkeme kararı da bulunmadığını, tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin tasfiyesinin sonuçlandırılıp şirketin kapatılması için 08.03.2019 tarihinde 2018 yılı ve tasfiye sonu olağan genel kurul toplantısı yapılmış, bu toplantıda tasfiyenin sonuçlandırılmasına ve ticaret sicili ve diğer resmi kurumlardaki kayıtların terkin edilmesi yönünde karar alınmıştır. Alınan bu karar doğrultusunda tasfiye memuru olarak müvekkil, şirketin 08.03.2019 tarihli tasfiye sonu genel kurul kararının tescili ile ticaret sicil kaydının silinmesi için …ne müracaat etmiştir. Şirketin Vergi Dairesi mükellefiyet sicil kaydı, İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından müvekkilimin yapmış olduğu kapanış başvurusu sonucunda 18.12.2019 tarihi itibariyle kapatıldığını müvekkil … tasfiye memuru olarak görevini hukuka ve usule uygun bir şekilde yerine getirdiğini belirterek bu nedenle de tasfiyeye ilişkin olarak müvekkile atfedilebilecek yasal bir kusur bulunmadığını, tüm bu hususlara rağmen sayın mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Somut uyuşmazlıkta; asıl dava bakımından davacı ihyası istenilen şirket adına Bakırköy 22.İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin sonuçlandırılmasına ilişkin işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, şirketin 18/12/2019 tarihinde TTK.nın 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir. Tüm bu nedenlerle; asıl ve birleşen davanın kabulü ile; …nde … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim ŞTİ.’nin TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, birleşen dosya ile davalı gösterilen tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜNE, …nde … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE … TİCARET ANONİM ŞTİ.’nin Bakırköy 22.İş Mahkemesinin 2018/285 Esas sayılı dosyasındaki işlemleri ile münhasır olmak üzere tüzel kişiliğinin İHYASINA, 2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı Tasfiye Memuru … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Tasfiye Memuru … vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, Şirket ortakları tarafından, şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden, … Anonim Şirketi’nin 09.07.2018 tarihinde yapılan ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 18.07.2018 tarihinde tescil edilen ve 24.07.2018 tarihli ve 9627 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 2017 yılı olağan genel kurul kararıyla şirketin tasfiye edilmesi kararı alındığını, aynı kararla müvekkili … yasa ve usule uygun olarak tasfiye memuru seçildiğini, alacaklılara çağrı ilanları; 30.07.2018 tarihli ve 9631 sayılı, 07.08.2018 tarihli ve 9637 sayılı, 15.08.2018 tarihli ve 9643 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yapıldığını, Davacı tarafından tasfiye sürecinde ilgili şirketten kesinleşmiş alacakları olduklarına dair tasfiye memurluğuna ve tasfiye memuru olarak müvekkiline herhangi bir müracaatları ve talepleri olmadığını, tasfiye süresince, davacının alacaklı olduklarını gösteren, şirket aleyhinde verilen ve şirketi borç altına sokacak sonuçlanmış veya kesinleşmiş herhangi bir mahkeme kararı da bulunmadığını, Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim Şirketi’nin tasfiyesinin sonuçlandırılıp şirketin kapatılması için 08.03.2019 tarihinde 2018 yılı ve tasfiye sonu olağan genel kurul toplantısı yapılmış, bu toplantıda tasfiyenin sonuçlandırılmasına ve ticaret sicili ve diğer resmi kurumlardaki kayıtların terkin edilmesi yönünde karar alındığını, alınan bu karar doğrultusunda tasfiye memuru olarak müvekkili, şirketin 08.03.2019 tarihli tasfiye sonu genel kurul kararının tescili ile ticaret sicil kaydının silinmesi için …ne müracaat ettiğini, şirketin Vergi Dairesi mükellefiyet sicil kaydı, İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından müvekkilinin yapmış olduğu kapanış başvurusu sonucunda 18.12.2019 tarihi itibariyle kapatıldığını, İşçilik alacağı talepli davada karar tesis edilmeden evvel Tasfiye Halinde … Tic. A.Ş. terkin edilmiş olması nedeniyle mahkeme tarafından alacaklı işçiye ihya davası açması için süre verilmesi gerektiğini fakat ilgili dosyada böyle bir ara karar tesis edilmeksizin dosyada nihai karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, işçilik alacağı talepli dava dosyasında istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dosya halen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelendiğini, alacaklı işçinin işçilik alacağı talebindeki haklılığının henüz ispat edilemediğini, Tasfiye sürecinde … ve İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü de herhangi bir hukuksuzluk ve usulsüzlük tespit edilmediği dolayısıyla tasfiye işlemlerini sorunsuz olarak neticelendirdiğini, müvekkilinin tasfiye memuru olarak görev ifa ettiği Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin hem ticaret sicil kaydı, hem de vergi mükellefiyet kaydı yasa ve usule uygun olarak terkin olunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 27/04/2022 tarih ve 021/2031 Esas – 2022/695 karar sayılı kararımız doğrultusunda ilk derece mahkemesince eksiklik giderilip taraf teşkili sağlandıktan sonra istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. …nde … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketinin tasfiye sonunda 18/12/2019 tarihinde ticaret sicilden kaydı terkin edildiği, tasfiye memurunun … olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, davacı tarafından ihyası istenilen şirket hakkında terkinden önce 27/06/2018 tarihinde Bakırköy 22. İş Mahkemesi’nin 2018/285 esas sayılı dosyası ile işçilik hak ve alacaklarının tahsili talebiyle tazminat davası açıldığı, açılan ve görülmekte olan derdest dava bulunmakta iken şirketin tasfiye suretiyle terkin edildiği, dolayısıyla belirtilen dosyada taraf teşkilinin sağlanması için ihya davası açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu, buna göre görülmekte olan bir dava var iken tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmış olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından da tasfiye memuru sorumlu olduğundan, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından davalı tasfiye memuru tarafından peşin olarak yatırılan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL harcın davalı tasfiye memurundan tahsili hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 11/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.