Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2250 E. 2023/623 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2250 Esas
KARAR NO: 2023/623 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/280 Esas – 2022/469 Karar
TARİHİ: 22/06/2022
DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 6.500.000,00 TL nominal değerdeki şirket sermeyesinin %25’sine tekabül eden 1.625.000,00 TL nominal değerdeki şirket hisselerinin sahibi olduğunu, şirketin %75’ine tekabül eden 4.875.000,00 TL nominal değerdeki hisselerin ise diğer ortak …’ya ait olduğunu, şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkanının tek kişiden oluşan çoğunluk hissedar … olduğunu, müvekkiline, yönetim kurulu başkanı hakim hissedar … tarafından da özellikle şirketin ticari iş ve işlemleri hakkında bilgi verilmekten kaçınıldığından, şirketin bazı iş ve işlemleri hakkında bilgi alma ihtiyacı duyduğunu belirterek, davalı şirketin 2019 ve 2020 yılı olağan genel kurul toplantılarının yasal olarak yapılması gereken sürelerde gerçekleştirilmediğini belirterek, 01/04/2022 tarihli davalı şirketin genel Kurulunda da oy birliği ile kabul edilen müvekkilinin özel denetçi atanması yönündeki taleplerinin TTK 438/2 hükmü uyarınca kabulüne, … Denetçi … tarafından düzenlenmiş 03/03/2022 tarihli Yeminli Mali Müşavir Raporu ve ekli belgeler ile celp edilecek belge ve bilgilere dayalı olarak dava dilekçelerinin 22 numaralı bendinde 19 madde halinde sıraladıkları hususların özel denetimle açıklığa kavuşturulması için, özel denetçi masrafları davalı şirkete ait olmak üzere uygun görülecek sayıda Yeminli Mali Müşavir-Bağımsız Denetçi’den oluşacak Özel Denetçi heyetine davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde özel denetim yaptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin anonim şirket olduğunu, halka açık olmadığını, şirketin 2019 ve 2020 faaliyet dönemlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısının 17/02/2022 tarihinde gerçekleştirildiğini, toplantıda şirketin bir pay sahibinin TTK. 420 maddesi hükümleri uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların müzakeresinin bir ay sonraya bırakılmasını talep ettiği, bu talep üzerine söz konusu hususlarla ilgili müzakere toplantı başkanı tarafından 1 ay sonrasına bırakıldığını, erteleme genel kurul toplantısının 01/04/2022 tarihinde gerçekleştiğini, %10’dan fazla paya sahip paydaşlardan birisi tarafından TTK. 438. Maddesi uyarınca özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ettiğini, bu hususun oylamaya sunulduğu, neticesinde özel denetçi atanmasına karar verildiği, bunun üzerine İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/277 E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, öncelikle huzurdaki davanın bu dava ile birleştirilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak da; özel denetim genel bir denetim olmayıp, kullanılmak istenen paydaşlık hakkı ve bu hakkın kullanılmasını sağlayacak kapsamla sınırlı olmak zorunda olduğunu, 01/04/2022 tarihli genel kurul toplantısında, hangi paydaşlık hakkının kullanılması amacına yönelik özel denetim talep ettiğini bildirmediğini, bu nedenle özel denetim talebinin paydaşlık haklarının kullanılması amacına yönelik bir talep olmadığının açık olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen ve 19 alt maddede yazılı olan hususların, özel denetim paydaşlık hakkının kullanılması amacına yönelik ve bu hakkın kullanılması ile sınırlı olmaktan uzak olduğunu, şirketin tüm faaliyetinin, ticari sır niteliğinde olan bilgi ve belgelerin aleniyet kazandırılması ve şirkete zarar verici sonuçlar yaratmasına neden olacağını, mahkemenin özel denetçi atanması kabul etmesi halinde, özel denetçinin TTK.m.441 hükümleri uyarınca denetim görevini ifa etmesine, 441/4 hükmü gereğince raporun tanzimi öncesinde tespitler ve denetimin sonuçlarına ilişkin şirketin görüşünü almasını, özel denetçinin şirketin sırlarını korumakla yükümlü olduğu ve raporun ayrıntılı olarak düzenlenmesi cihetine gidilmesi gerekmesine rağmen, şirketin sırlarının da korunması hususunda mahkemece uyarılmasını, TTK.m.442/2 gereğince, özel denetim raporunun verilmesi sonrasında, rapora hiçbir surette aleniyet kazandırılmadan ve rapor paydaşlarla veya 3.kişilerle paylaşılmadan/tebliğ edilmeden/suret alınmasına izin verilmeden şirkete tebliğ edilmesine karar verilmesini, bunun neticesinde şirketin rapor içeriğini tetkik edip, verilecek süre içinde “raporun açıklanmasının şirket sırlarını veya şirketin korunmaya değer diğer menfaatlerini zarara uğratıp uğratmayacağına” ilişkin açıklamalarda bulunması için süre vermesini, söz konusu açıklamaların yapılması sonrasında; “raporun açıklanmasının şirket sırlarını veya şirketin korunmaya değer diğer menfaatlerini zarara uğratıp uğratmayacağına” karar vererek başkalarına sunulup sunulmamasına karar vermesini talep ettiklerini belirterek, davanın İstanbul 20. ATM.2022/277 E.sayılı dosyası ile derdest bulunan dava olması sebebiyle ve DERDESTLİK nedeniyle reddine, dersdestlik talebinin kabul edilmemesi halinde; davanın İstanbul 20.ATM 2022/277 E.sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, davanın esasına girilmesi halinde, davanın esastan REDDİNE, Özel Denetçi atanması talebinin kabulü halinde; denetimin TTK.m.441/4,442/1 hükümlerine göre yapılması hususunda Özel Denetçi’nin uyarılmasına,TTK.m.442/2 hükümleri gereğince hazırlanacak Özel Denetim raporunun davacı ve/veya 3.kişiler nezdinde alenileştirilmeden/tebliğ edilmeden davalı şirkete tebliğ edilerek açıklamalarda bulunmasına ve yapılacak açıklamalar ve taleplerin değerlendirilmesi sonrasında mahkemece davacıya tebliğ edilip edilmemesi hususunda karar oluşturulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/06/2022 tarih 2022/280 Esas – 2022/469 Karar sayılı kararında; “Dava; genel kurul ile kabul edilen özel denetçi atanması karanının üzerine denetçinin mahkemece atanması istemine ilişkindir. Genel kurulun 01/04/2022 tarihinde yapıldığı ve iş bu davanın bayram tatili sonrası 04/05/2022 tarihinde TTK 438/2 maddesi uyarınca süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının ortağı bulunduğu şirketin genel kurulunda özel denetçi atanması talebi kabul edildiğinden TTK 438, 440 ve 443 maddeleri uyarınca mahkememizce bir özel denetçi seçilerek atanması talep edilmekle, talebin kanuna ve usule uygun olduğu, dava dilekçesinde belirtilen konularda bir YMM marifetiyle özel denetim yaptırılmasına ve denetçi masrafları ile dava giderinin davanın niteliği itibariyle davalı şirkete yükletilmesine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar kısa karar kurulurken istinaf yolu açık olduğu yazılmış ise, TTK’nun 440/2-son maddesi uyarınca kararın kesin olduğu ve bunun kazanılmış hak doğurmayacağı anlaşıldığından gerekçeli kararda bu husus düzeltilmiştir.”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı davalı … SAN. VE TİC. A.Ş’ne aşağıda belirtilen ve 19 madde halinde sayılan konularda inceleme yapmak üzere TTK 438/2 Md. Uyarınca Özel Denetçi olarak …’ın ATANMASINA, denetçi için 10.000,00 TL ücret takdirine, ücretin davalı şirket tarafından 2 haftalık kesin süre içinde mahkememiz veznesine ödenmesine, Özel denetçinin inceleme yaparken TTK 441 ve devamı maddelerini dikkate alarak inceleme yapması ve rapor sunmadan şirket yönetiminin görüşünü alması, rapor yazıldığında taratılmadan öncelikle davalı tarafa şirket ticari sırları konusunda görüşü alınmak üzere mahkememize sunmasının istenmesine, İnceleme yapılacak konular: “1-Muhatap Şirket ile… ve… ile yapılan işlemlere ilişkin sözleşme ve faturaların ve yapılan satşların incelenmesi, bu firmalara satışları yapılan malların satış fiyatları ile diğer alıcı firmalara satışları yapılan malların satış fiyalarının mukayeseli olarak incelenmesi ve bu iki firmaya diğer firmalardan daha avantajlı (düşük) bedellerle mal satışı yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise birim ve toplam fiyat farklarının ne kadar olduğunun tespit edilmesi, 2-… ile …’nın kardeşi …’ın ilişkisinin tespit edilmesi, dolayısı ile Bu şirkete yapılan satışların (…dışındaki ) diğer alıcı firmalara yapılan satışlara göre daha düşük bedelle yapıldığının tespit edilmesi halinde, şirketin çoğunluk hissedarı ve tek kişilik yönetim kurulu üyesi … ve akrabaları lehine , azınlık ortak müvekkil aleyhine, doğrudan veya dolaylı olarak bir kazanç transferi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunun tutarı , bu konuda Şirketin Transfer Fiyatlandırması Raporu düzenlemesi gerekiğ gerekmediği, gerekiyorsa bu konuda davalı Şirketin ilgili dönemelre ilişkin olarak bu raporu düzenleyip düzenlemediği, 3-… firması ile …’nın kızı …’nın ilişkisinin tespit edilmesidolayısı ile Bu şirkete yapılan satışların (…. dışındaki ) diğer alıcı firmalara yapılan satışlara göre daha düşük bedelle yapıldığının tespit edilmesi halinde, şirketin çoğunluk hissedarı ve tek kişilik yönetim kurulu üyesi … ve akrabaları lehine , azınlık ortak müvekkil aleyhine, doğrudan veya dolaylı olarak bir kazanç transferi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunun tutarı , bu konuda Şirketin Transfer Fiyatlandırması Raporu düzenlemesi gerekiğ gerekmediği, gerekiyorsa bu konuda davalı Şirketin ilgili dönemelre ilişkin olarak bu raporu düzenleyip düzenlemediği, 4-… Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin taraflarının bilgisi ve bu sözleşmelerin ödemelerinin şirket hesabından yapılıp yapılmadığının tespiti, 5- Davalı Şirket’in 2019-2020 yıllarına ait Transfer Fiyatlandırması Raporlarının zamanında ve yasaya uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti,, eğer bu raporlar zamanında ve yasaya uygun şekilde düzenlenmemiş ise bunların düzenlenmeme sebebinin Şirket Yetkililerinin beyanları da alınmak suretiyle tespiti, bu işlemlerde bir usulsüzlük bulunup bulunmadığının tespiti, 6-Şirket’in personel listesi ve maaş bordrolarının incelenmesi ve bu suretle hakim hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı … ile onun 1. , 2.ve 3. derece akrabaları olan ve aynı zamanda Yurt dışındaki Şirketlerin ortağı, sahibi veya yöneticisi olan kişilerin Şirketten de ne tutarda ücret aldığının tespiti, bu kişilerin aynı zamanda yurt dışında kurulmuş görünen şirket, şube veya irtibat büroları gibi yapılarda da bulunması ve hakim hissedarın 1. ve 2. ve 3. derece yakınları olması nedeniyle, Şirketin çoğunluk hissedarı ve tek kişilik yönetim kurulu üyesi … ve akrabaları lehine , azınlık ortak müvekkil aleyhine, doğrudan veya dolaylı olarak bir kazanç transferi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunun tutarı , bu konuda Şirketin Transfer Fiyatlandırması Raporu düzenlemesi gerekip gerekmediği, gerekiyorsa bu konuda davalı Şirketin ilgili dönemlere ilişkin olarak bu raporu düzenleyip düzenlemediğinin tespti, 7-Şirket’in üçüncü şahıslarla yaptığı danışmanlık sözleşmeleri ve fatura dökümlerinin incelenmesi ve bu suretle hakim hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı …, kızı … ve bunların 1.,2. ve 3. derece yakınlarına piyasa koşulalrına ve emsallerine göre yüksek veya gereksiz danışmanlık ücreti adı altında ödemeler /sözleşmeler yapılıp yapılmadığının tespiti, bunun sonucunda da bu durumun Şirketin çoğunluk hissedarı ve tek kişilik yönetim kurulu üyesi … ve akrabaları lehine , azınlık ortak müvekkil aleyhine, doğrudan veya dolaylı olarak bir kazanç transferi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunun tutarı , bu konuda Şirketin Transfer Fiyatlandırması Raporu düzenlemesi gerekiğ gerekmediği, gerekiyorsa bu konuda davalı Şirketin ilgili dönemlere ilişkin olarak bu raporu düzenleyip düzenlemediği, düzenlenmemiş olmasının ne gibi hukuki sonuçlarının bulunduğunun raporda belirtilmesi, 8-Şirket’e ait avukatlık sözleşmelerinin ve fatura dökümlerinin ibrazı ve bu suretle, azınlık hissedar müvekkilin kâr payına olumsuz etki edecek şekilde Şirket kaynaklarının gereksiz yere ya da yüksek ücretler ödenmek suretiyle sarf edilip edilmediğinin tespit edilmesi , varsa bu tutarların ne kadar olduğunun da saptanması ,9-Şirket’in 2019-2020 yıllarına ait Genel Yönetim Giderleri’ne ilişkin fatura dökümleri ve sözleşmelerin önceki yıllara ait Genel Yönetim Giderleri ile de karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve bu suretle hakim hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı tarafından Genel Yönetim Giderlerinin haksız veya gereksiz şekilde sarf edilip edilmediğinin veya bunların tutarlarının şişirilip şişirilmediğinin tespit edilmesi,10-Şirket’in 2019-2020 yıllarına ait Satış, pazarlama ve dağıtım giderlerine ilişkin fatura dökümleri ve taraf olduğu sözleşmelerin incelenmesi, bunların önceki yıllara ait aynı tür giderler ile mukayese edilmek suretiyle hakim hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı tarafından Genel Yönetim Giderlerinin haksız veya gereksiz şekilde sarf edilip edilmediğinin veya bunların tutarlarının şişirilip şişirilmediğinin ve bu şekilde hakim hissedar ve Şirket yönetim kurulu başkanı … ve akrabalarına kaynak aktarılıp aktarılmadığının tespit edilmesi,11-Şirket’in 2019-2020 yıllarına ait reklam, ağırlama ve kurumsal kimlik çalışması giderlerine ilişkin fatura dökümleri ve sözleşmelerin önceki yıllara ait aynı tür giderlerle mukayeseli olarak incelenmesi ve bu suretle hakim hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı tarafından Genel Yönetim Giderlerinin haksız veya gereksiz şekilde sarf edilip edilmediğinin veya bunların tutarlarının şişirilip şişirilmediğinin tespit edilmesi, 12-Şirket’in 2019-2020 yıllarında akdedilen veya bu yıllar itibari ile devam eden kredi sözleşmelerinin ve kredi borç bakiyelerinin tespit edilmesi, bu krediler için Şirketin ödediği faiz tutarlarının tespit edilmesi, davalı Şirket’in Suudi Arabistan’da mevcut … Şirketi’nden tahsil edemediği mal bedellerini zamanında tahsil etse idi, böyle bir tutarda kredi faizi ödeyip ödemeyeceği, ödeyecekse de bunların tutarı, bu alacağın tahsil edilmemesi sonucunda Şirketi’in uğradığı zararın ve buna bağlı olarak da azınlık hissedar konumundaki davacı müvekkilin kâr payı kazanç kaybı tutarının tespiti, 13-…. şirketi aleyhine başlatılan alacak tahsiline yönelik yasal işlemlerin incelenerek, alacak tahsili işlemlerine başlanılmasında ve yasal sürecin takibinde bir gecikme , ihmal veya kusurun bulunu bulunmadığının tespiti, 14-2019 ve 2020 yılları için … A.Ş. tarafından hazırlanan Bağımsız Denetim Raporlarının incelenerek , bu konuda …’in 03.03.2022 tarihli ve aşağıda değineceğimiz Özel YMM Raporunda tenkit ettiği hususlarda Bağımsız Denetim Raporlarındaki yanlış ve eksik hususların tespiti, 15- … A.Ş. tarafından hazırlanan … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘nin ve …’nin toplam değerine ilişkin şirket değerleme raporunun analizi, 16-Şirket’in “100 Kasa Hesabı”nın muavin dökümünün incelenerek, YMM_Bağımsız Denetçi …’in 03.03.2022 tarihli Raporunun 1. Maddesinde belirttiği gibi Şirket Kasa Hesabının Ters Bakiye Verdiği ve ayrıca Kasa Hesabında sürekli gereğinden fazla bakiye tutulduğu yolundaki tespitinine ve bu durumun yasal sonuçlarına yönelik olarak YMM … tarafından yapılan değerlendirmelerin de irdelenerek bu hususların aydınlatılması, 17-Şirketin “120-ALICILAR” ve” 320-SATICILAR” hesabındaki en yüksek alım ve satım yapılan 10 adet firmaya ait muavin dökümlerinin incelenmesi ve bu suretle, Şirketin hakim hissedarı ve tek yönetim kurulu Üyesi …, kızı ve erkek kardeşi üzerinden Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinde mevcut … ve … şirketleri ile Hollanda ve ABD’deki iştirak şirket ve şubeler üzerinden örtülü kazanç transferi yapılıp yapılmadığı, müvekkilin bu suretle kâr payı kazancı kaybına uğratılıp uğratılmadığının ve varsa tutarının tespiti, 18-Şirket’in ABD’daei iştiraki hakkında detaylı bilgi ve faaliyetlerine ilişkin belgeler ile bu şirket ile … ile veya Inter … ile herhangi bir ticari faaliyetin gerçekleşip gerçekleşmediğinin , ticari faaliyet varsa bunların kapsam ve tutarları ile bu işlemler üzerinden Hakim hissedar ve yönetim kurulu Başkanı …, Kızı … ve erkek kardeşi … ve onların yakınları lehine ve azınlık hissedar müvekkil aleyhine örtülü kazanç transferi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tutarları, bunlar hakkında Transfer Fiyatlaması Raporu düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti, müvekkilin bu suretle kâr payı kazancı kaybına uğratılıp uğratılmadığının ve varsa tutarının tespiti, 19-Şirket’in Hollanda şubesi hakkında detaylı bilgi ve faaliyetlerine ilişkin belgeler ile bu şube ile … ile veya … ile herhangi bir ticari faaliyetin gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının ve özellikle YMM- Bağımsız Denetçi …’in 03.03.2022 tarihli İnceleme Raporu’nun 6. Sayfasında bu hususlara ilişkin olarak : “” … A.Ş.’nin Hollanda’nın Amsterdam kentinde bir ŞUBE açtığı, yine … A.Ş.nin A.B.D.’nin Miami kentinde … ünvanlı bir firma kurduğu ve bu firmaya % 49 oranında ortak olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Yurt dışında bulunan bu şube ve İştiraklerin kimlerle ticari ilişki içinde olduğu konusunda tarafıma herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Uygulamada bazen, ülkelerce uygulanan boykot ve kısıtlamaları aşmak için yurt dışında, bu ve buna benzer organizasyonlar kurularak Türkiye’den O şube veya şirkete yarı mamul gönderilerek, orada mamul haline dönüştürülür ve malın menşeyi, ilgili ülke yapılarak boykot veya kısıtlama aşılmış olur. Böylece Türk Mallarına boykot uygulayan ülkelere ihracat yapılmaya devam edilir. İncelenen … A.Ş. firmasında bu şekilde bir tespitim olmamasına rağmen yine de bazı şüphelerden kurtulmak için Suudi Arabistan’daki …. ünvanlı firmaya yurtdışındaki şube veya iştirakten, herhangi bir ihracat yapılmadığından emin olmakta fayda bulunmaktadır.” Yolundaki tespit ve değerlendirmeleri de dikkate alınarak, Suudi Arabistan’a ABD ve/veya Hollanda’daki iştirak ya da şube aracılığı ile ihracat yapılı yapılmadığı, yapıldı ise bu ihracatların Suudi Arabistan’daki hangi firmalara ve ne tutarda yapıldığı , bu işlemlerin davalı Şirket kayıtlarında mevcut olup olmadığı, bu ihracat bedellerinden dolayı müvekkilin hissesine düşecek tutarların (kâr payı) müvekkile intikal ettirilip ettirilmediğinin ,müvekkilin bu suretle kâr payı kazancı kaybına uğratılıp uğratılmadığının ve varsa tutarının tespiti.” karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk Derece Mahkemesi 10/10/2022 tarih 2022/280 Esas – 2022/469 Karar sayılı istinaf başvurusunu değerlendirme kararında; “Dosyanın tetkikinde, anılan kararın TTK 440/2-son cümlesi uyarınca kesin olarak verilmiş olduğu görülmekle, davacının istinaf talebinin REDDİNE, İş bu kararın gideri yatırılan avanstan karşılanarak ilgili tarafa tebliğine, Dair verilen karar tebliğden itibaren bir hafta süre içinde istinafı kabil olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.” karar verilmiş, karar karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özete, davalı şirketin 17.02.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2019 ve 2020 faaliyet dönemlerine ilişkin olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildiğini; 17.02.2022 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında, davacı pay sahibinin talebi ile Finansal tablolar ve buna bağlı gündem maddelerinin görüşülmesinin bir ay sonraya bırakılmasına karar verildiğini; 17.02.2022 tarihli genel kurul toplantısının erteleme toplantısının 01.04.2022 tarihinde gerçekleştirildiğini; 01.04.2022 tarihli erteleme toplantısında, davacı tarafından gündemde olmamasına rağmen belirli konuların incelenmesi için özel denetçi atanmasına karar verilmesinin talep edildiğini, yasal düzenlemelere uygun olarak talep toplantı gündeminde görüşüldüğünü; yapılan görüşmeler neticesinde, davacının özel denetçi atanmasına yönelik talebinin oy birliği ile kabul edildiğini; bunun üzerine, davacı tarafından TTK.m.438 vd. maddeleri gereğince Özel Denetçi Atanması talebi ile dava açıldığını ve açılan davada yapılan yargılama sonrasında, davacının özel denetçi atanmasına ilişkin talebinin hukuka aykırı şekilde ve istinaf yolu açık olmak üzere kabul edildiğini, Daha sonra mahkemenin gerekçeli kararının uyap üzerinden tarafımızdan alındığını, gerekçeli kararda kısa karara aykırı şekilde kararın kesin olarak verildiğinin yazıldığını ve dosyanın Özel Denetçi olarak atanan kişiye tevdi edildiğini ,Mahkemenin kısa kararında istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş olması sebebiyle, gerekçeli kararın yazılmasında hüküm sonucunun kısa karara aykırı olarak oluşturulmuş olması sebebiyle, mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin gerektiğini, Mahkemece Özel denetçi atanmasına karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu; 01.04.2022 tarihinde yapılan erteleme genel kurul toplantısında alınan özel denetçi atanmasına ilişkin karar gereğince, davalı şirket tarafından, İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/277 E.sayılı dosyasından özel denetçi atanması istemi ile yasal bir aylık süresi içinde dava açıldığını, özel denetçi atanması talebinin koşullarının gerçekleşmemiş olması sebebiyle davanın reddine karar verildiğini; mahkeme kararının kesin olup, özel denetçi atanması istemi ile ilgili kesinleşmiş yargı kararının bulunduğunu; İlk derece mahkemesinin, kesin hükme aykırı olarak yeni bir karar oluşturmuş olması sebebiyle, kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, TTK.m.438 hükmü gereğince, belirli paydaşlık haklarının kullanılması için özel denetçi atanmasının talep edilmesinin olanaklı olduğunu; davacının gerek özel denetçi atanmasına ilişkin genel kuruldaki talebinde ve gerekse mahkemede açılan davada, hangi paydaşlık hakkının kullanımı amacıyla özel denetçi atanmasını talep ettiğini açıklamadığını; bu nedenle, özel denetçi atanması koşullarının gerçekleşmediğini, Mahkemenin yasanın öngördüğü sınırlar içinde özel denetçi atanmasına karar vermediğini; yasal düzenleme gereğince hangi paydaşlık hakları kullanılacak ise, o hakkın kullanımına yönelik özel denetçi atanmasının talep edilmesinin olanaklı olduğunu; davacının talebinde ve davasında, hangi paydaşlık haklarının kullanılacağını açıklamadığı gibi, atamaya ilişkin kararda şirketin her açıdan tam bir incelemeye tabi tutulması içeriğinde karar oluşturulduğunu; karar metni incelendiğinde, davacının dava dilekçesinde yazdığı her hususun kopyala yapıştır şeklinde karara yansıtılmış olduğunun görüldüğünü; bu şekilde karar oluşturulmasının yasal düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu, Özel denetçi atanmasına karar verilebilmesi için inceleme ve bilgi alma hakkının kullanılmış olmasının zorunlu olduğunu; ancak, davacı tarafından İstanbul 15. ATM. 2022/271 E. sayılı dosyasından “inceleme ve bilgi alma hakkının kullanılmasına karar verilmesi” istemi ile dava açıldığını; bu davanın açılmasının, inceleme ve bilgi alma hakkının kullanılmadığının ve dolayısıyla özel denetçi atanması talep etmenin koşullarının oluşmadığının açık kabulü niteliğinde olduğunu, İleri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi yapılarak, kararın kaldırılmasına, yeniden bir karar oluşturulmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 17/10/2022 tarihli ek karara karşı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 23/09/2022 tarihli dilekçelerini aynen tekrar ederek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması istemi ile yapılan istinaf başvurusunun reddine dair 10/10/2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, istinaf talebinin reddi kararının kaldırılması ile birlikte mahkemenin esasa ilişkin kararının da kaldırılmasına, yeniden bir karar oluşturulmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 439 ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirkete özel denetçi tayini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiş, kısa kararda istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmesine rağmen gerekçeli kararda kararın kesin olduğu belirtilmiştir. Davalı vekilinin kesin karara karşı yaptığı istinaf başvurusu ilk derece mahkemesince verilen 10/10/2022 tarihli ek karar ile reddedilmiş, davalı vekilince, istinaf talebinin reddine ilişkin ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İlk derece mahkemesince özel denetçi atanması talebine ilişkin olarak verilen 22/06/2022 tarih 2022/280 Esas – 2022/469 Karar sayılı karar, TTK 440/2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin 10/10/2022 tarihli ek karar usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20. TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf eden davalı tarafından 23/09/2022 tarihinde yatırılan 74981 sıra ve özel nolu sayman mutemedi alındısı ile alınan istinaf kanun yoluna başvurma ve karar harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.