Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2241 E. 2022/1866 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2241
KARAR NO: 2022/1866
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/10/2022 ( İhtiyati Tedbir Ara Kararı )
DOSYA NUMARASI: 2022/78 Esas
DAVA: Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 01.09.2015 tanzim 01.11.2015 ödeme tarihli teminat senedinden kaynaklı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, teminat karşılığında takibin dava neticesine kadar durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 07/03/2022 tarihli ara kararı ile; ” İcra takibinin durdurulmasına dair İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, Davacının mahkememize göstereceği %15 teminat (26.041,99 TL) karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine, davacının haksız çıkması durumunda alacaklının alacağını geç almasından kaynaklı zararının gösterilen teminattan karşılanacağının davacıya ihtarına, (tebliğle beraber ihtarın yapılmış sayılmasına), Teminat şartı gerçekleştiğinde ihtiyati tedbirin yetkili icra dairesine bildirilmesine,” karar verilmiştir. Davalı vekili 25.03.2022 tarihli davaya cevap ve tedbire itiraz dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu senedin kambiyo senedi olduğunu, teminat senedi vasfına haiz olmadığını, davaya ilişkin öncelikle kesin hüküm itirazları bulunduğunu, müvekkilinin davacı borçludan kambiyo senedinden kaynaklı alacağı olduğunu, bu sebeple davacı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, borçlunun müvekkilinin haklı alacağının tahsiline engel olmak için İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesi 2018/139 E. Sayılı dosyası nezdinde ikame etmiş olduğu dava süresince senedin teminat senedi olduğuna ilişkin aynı gerçeğe ve hukuka aykırı iddiaları öne sürdüğünü, ancak mahkemece davacı borçlunun bu iddialarının, dayanak belgenin teminat senedi olamayacağı, zira teminat senedi olması için senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılması gerektiği, yazılı belgede de İİK 169/a gereğince belgede hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılması gerektiği ilgili şartlar oluşmadığından uyuşmazlık konusu senedin teminat senedi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, davacının istinaf başvurusu neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2019/1052 Esas 2019/2355 Karar sayılı kararı ile, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, dolayısıyla senedin teminat senedi vasfına haiz olmadığı yargı kararları ile kesinleşmiş iken, karşı tarafın tek gayesinin müvekkilinin alacağına kavuşmak için taşınmazının satışına engel olmak, müvekkilinin yıldırmak ve yıpratmak olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının telafisi mümkün olmayan ağır şekilde mağduriyete sebep olacağını belirterek, ihtiyati tedbir kararına, koşullarına ve teminata ilişkin itirazları sunarak, 07.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına, 21.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının icra müdürlüğüne bildirilmesi yazısına ilişkin başvurularının kabulü ile, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının tümden kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/10/2022 tarih ve 2022/78 Esas sayılı Ara Kararı ile; “…Mahkememizce ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz sonucu taraflar 28/10/2022 tarihli celsede dinlenilmişler ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davaya konu senet üzerinde ”teminat senedidir” ibaresinin yazılı olduğu ancak hangi hukuki ilişkinden kaynaklı teminat senedi olduğunun yazılmadığı, dosyaya gelinen aşama itibariyle de farklı bir yazılı sözleşme sunulmamış olması sebebiyle, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile mahkememizin 07/03/2022 tarihli iş bu dosyada verilmiş olan icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebinin reddedilerek, icra dosyasına yatırılacak paranın ödenmemesine ilişkin tedbir kararı verildiğini, kararın icra dosyasına paranın yatırılması halinde geçerli olacağını, mahkemenin itiraz üzerine tedbir kararını kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, İcra takibinin başlatılmasından sonra tedbir talebinde, dosya borcunun karşılanması ve artı teminat ile tedbir kararı verilmesinin söz konusu olduğunu, dosya borcunun yatırılması halinde yatan paranın davada olduğu gibi % 15 teminat karşılığı ödenmesinin durdurulmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık olmadığı gibi verilen kararlara da aykırılık olmadığını, bu nedenlerle davalı vekilinin itirazı ve mahkemenin bu itirazı kabulünün doğru olmadığını belirterek, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/78 Esas sayılı dosyası kapsamında 28/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, senede dayalı başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali davasında, itiraz üzerine ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair verilen ara kararın kaldırılarak, ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça takibe dayanak senedin teminat senedi olduğu ileri sürülmektedir. İlk Derece Mahkemesinin 07/03/2022 tarihli ara kararı ile; icra takibinin durdurulmasına dair İhtiyati tedbir talebinin reddine, %15 teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş, karara davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine mahkemenin 28/10/2022 tarihli ara kararı ile; davaya konu senet üzerinde ”teminat senedidir” ibaresinin yazılı olduğu ancak hangi hukuki ilişkinden kaynaklı teminat senedi olduğunun yazılmadığı, dosyaya gelinen aşama itibariyle de farklı bir yazılı sözleşme sunulmadığı gerekçesi ile, itirazın kabulü ile 07/03/2022 tarihli icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş, verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK 72.m. uyarınca açılan menfi tespit davalarında tedbir talepleri değerlendirilirken İİK 72.m. yanında HMK 389 vd maddelerinin de dikkate alınması gerekir. İİK 72/3 maddesinde “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir “ hükmü yer almaktadır.HMK’nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut uyuşmazlıkta, takip dayanağı senedin teminat senedi olup olmadığı, davalı tarafça söz konusu senede istinaden davacıdan talepte bulunulup bulunulamayacağının yargılama ile belirlenebileceği, talep ve ara karar tarihi itibarı ile henüz delillerin toplanmadığı, değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasında isabetsizlik bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/12/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.