Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2240 E. 2022/1916 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2240 Esas
KARAR NO: 2022/1916 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/934 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 19/10/2022
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin … gov.tr üzerinden davalı şirkete bayiilik verilmesi hususunda başvuru yaptığını, müvekkili şirketin bu başvurunun onaylanması halinde bedelin ödenmesine ilişkin olarak davalı adına … seri numaralı, keşide yeri Adana olan, 15/08/2022 keşide tarihli, 150.000,00 TL bedelli çeki keşide ettiğini, ancak müvekkili şirketin bayiiliğinin onaylanmadığını, davalı tarafa bayiilik ücreti olarak verilen çekin iadesinin talep edildiğini, davalı şirketin müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, işbu davanın menfi tespit davası olması nedeniyle davalı yanın alacakı olduğunu ispatlaması gerektiğini beyanla, öncelikle çekin tahsilinin önlemesi için ödeme yasağı konulması hakkında tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, haksız olarak çeki elinde bulunduran davalı hakkında dava değerinin %20’sinden aşağı az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/10/2022 tarih 2022/934 Esas sayılı kararında;”….Davacı taraf menfi tespit istemiyle açmış olduğu davasında dava konusu çekin tahsilinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup; yapılan değerlendirmede çek ödeme yasağı istemini dayandırdığı sebebin yargılama konusu olduğu, bu gibi hallerde çek ödeme yasağı kararı verilebilmesinin yasal olarak olanaklı olmadığı, çek ödemeden men kararı verilebilmesi için TTK’nın aradığı koşulların somut olayda gerçekleşmediği (çekin irade dışında elden çıkması vb) anlaşılmaktadır. Talep edenin bayilik ve alacak hususundaki iddiaları yargılamayı gerektirip henüz ispatlanmamıştır. Dosya içine sunulmuş ve toplanmış delil bulunmamakta olup, mevcut durum ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli değildir. Talebe konu çeklerden kaynaklı talep edenin karşı tarafa borçlu olup olmadığı, talep konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirmekte olup ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir…”gerekçesi ile,
İhtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme tarafından dosya içerisine alınan ve toplanan bir delilin bulunmadığının belirtildiğini ancak …gov.tr üzerinden davalı şirkete bayiilik verilmesi hususunda yapılan başvuruya ilişkin başvuru evrakını dava dilekçesi ekinde sunduklarını, başvuru evrakında bayiilik veren firmanın davalı firma olduğunu, bayiilik başvurusunda bulunan firmanın da müvekkili şirket olduğunun görüldüğünü,Müvekkili şirket işbu başvurunun onaylanması halinde bedelin ödenmesine ilişkin olarak davalı adına … seri nolu, Keşide yeri Adana olan 15.08.2022 tarih, 150.000,00-TL bedelli çek keşide ettiğini ancak müvekkili şirketin bayiiliği onaylanmadığını, bu durumun üzerine müvekkili şirket tarafından bayiilik ücreti olarak verilen çekin iadesi talep ettiğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak çeki müvekkili şirkete iade etmediğini,Çekin davacının iradesi, tarafların anlaşması dışında davalının elinde bulunduğunu, tarafların arasında bayiilik başvurusu dışında hiçbir ilişki bulunmadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki, mal alım-satımı bulunmadığı halde müvekkili şirketin çekini tahsil ederek haksız kazanç sağlayacağını, Davalının haksız şekilde elinde bulundurduğu çek nedeniyle müvekkili şirket hakkında ciddi bir zararın oluşacağını, meblağın büyüklüğü sebebiyle ticari işlerinin sekteye uğrayacağını ve hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tesbit davası olup davacı tarafından çekle ilgili tedbiren ödeme yasağı karar verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemece, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir,” hükmünü içermektedir. Aynı kanunun 390/3. maddesi hükmü uyarınca da, ihtiyati tedbir talep edenin davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekir.Somut olayda, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ispata muhtaç olup eldeki davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Talep ve karar tarihi itibariyle HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup talep eden davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/12/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.