Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2176 E. 2022/1793 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2176 Esas
KARAR NO: 2022/1793 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/532 Esas – 2022/756 Karar
TARİH: 28/09/2022
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı vekili tarafından davalılar Keşan 2 Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin mobilya üretimi yapan davalı … San Ltd Şirketine bir takım mobilya siparişi verdiğini ve müvekkilinin de daha sonra 32.500-TL ödeme yaptığını, davalı şirketin sözleşme konusu malları teslim etmiş ise de kısa bir sürede bu ürünlerde esaslı ayıpların ortaya çıktığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirkete müracaatta bulunarak sözleşmeden caydığını ve bu konuda ihtar keşide ettiğini, ancak davalı şirkete yapılan müracaatın sonuçsuz kalması üzerine Keşan 2 Asliye Hukuk Mahkemesinde “Ayıplı Malın Bedelinin iadesi” davası açıldığını ve Mahkemenin 2013/393 esas 2015/437 karar sayılı ilamı ile 32.500-TL’nin müvekkiline iadesine karar verildiğini, söz konusu ilama dayalı olarak Keşan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını ve takibin kesinleştiğini, ancak davalı şirketin ayıplı malları iade almadığı gibi bedeli de davacı tarafa ödemediğini, icra takip işlemleri sırasında davalı şirketin 17.11.2014 tarihinde tasfiye edildiğini, tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona ereceğini, ancak tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanması gerekeceğini, eğer tasfiye işlemlerinin gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gerekli hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceğini, dava konusu olayda da 29.02.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borcun devam ettiğinin açıkça görüldüğünü, şirketin tasfiyesinin hukuka aykırı olduğundan, TTK nun 224 ve 445 maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, diğer davalı …ın davalı şirketin kanuni temsilcisi, müdürü iken dava konusu alacağı ödememek üzere ve davanın lehine sonuçlanacağını anladığından kötü niyetle ve hukuka aykırı olarak şirketi tasfiye ederek aynı adreste ve yine mobilya işi ile ilgili olarak kendi adına başka bir iş yeri açtığını ve ticari faaliyetine devam ettiğini, bu nedenlerle öncelikle davalı şirketin yeniden ihyasına ve Keşan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip konusu alacaklarının davalı …dan tahsiline ve icra takip dosyasında borçlu taraf olarak aleyhinde icra takibi yapılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın kabulüne, hukuka aykırı şekilde tasfiye edilen İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı … San Ltd Şirketinin yeniden İhyasına, Keşan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip konusu alacaklarının davalı …’dan tahsiline, icra takip dosyasında davalı …’ın borçlu taraf olarak eklenmesine ve aleyhinde icra takibi yapılmasına, bu taleplerinin kabul olmaması halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonraki kapak hesabı olan 45.558,54-TL‘nin hesap tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalının adresi itibariyle davalı yönünden davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, dosyada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, Davacının konu ettiği Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/393 E. 2015/437 K. sayılı dosyasının, tüketici kanunundan kaynaklı bir dava olduğu ve bu davanın davalısının, tasfiye edilen … olduğunu tasfiyeye ilişkin gerekli ilanların zamanında yapılarak tasfiyenin gerçekleştiğini, davacının Keşan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine hem icra takip dosyası dışı davalı …’i dahil etmek istemesinin hem de Ticari bir işlem olmayan, tüketici hukukuna dayalı bir ilama konu icra takibine verilmiş bir mahkeme kararı olduğu halde “ticari faiz işletilmesi” talebinin de kabulünün mümkün olmadığını bahisle öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddini ,maddi ve yasal dayanaktan yoksun davanın, zamanaşımı ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev ve yetki bakımından itiraz ettiklerini, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret Mahkemelerinin olduğunu, Müvekkilinin TTK’nun 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, vadesi gelmeyen borçlardan ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii yada kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bunun yapılmadan şirketin tasfiye sürecinin sonuçlandırılıp, bakiye, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilinden terkin edilmiş ise, terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliğinin ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını,bu davanın ihya ile sınırlı olması gerektiğini ve belirttiği diğer nedenlerle öncelikle yetki ve görev yönünden davanın reddine, bu olmadığı takdirde tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı, tasfiye memurları olduğunu ve yasal hasım olan müvekkilinin aleyhine hiçbir şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yüklenmemesine, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 28/09/2022 tarih ve 2022/532 Esas – 2022/756 Karar sayılı kararında;”Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/993 Esas 2018/432 Karar Sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememizin 2019/644 Esasına kaydedildiği ve mahkememizin anılan dosyasında verilen kararın BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2020/1379 Esas 2020/1153 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın mahkememizin 2020/811 Esasına kaydedildiği ve mahkememizin anılan dosyasına verilen verilen kararın BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2022 tarih ve 2022/359 Esas 2022/759 Karar sayılı ilamıyla kaldırıldığı ve dosyanın yeniden mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilir” düzenlemesine yer verilmiştir.İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verildiği … Sanayi Ticaret Ltd.Şti.nin 29/05/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiği 22/07/2013 tarihinde tescil tasfiyesinin ise sona erdiği tarihin 17/11/2014 tarihinde tescil edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan incelemede Keşan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının derdest olduğu, davacının şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Sanayi Limited Şirketi’nin hyasına, şirketin son tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ihyası talep edilen şirkete husumet yöneltilmiş ise de, sicilden terkin edilen davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı şirkete karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. ….”gerekçesi ile, Davacının ihya istemine ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 1-Davalı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin ihyasına, 3-İhya kararının ticaret sicilde tescil ve ilanına, 4-Şirket son tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, 5-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 6- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin ihyasına, karar verilmiş ise de davacı müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olup, kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 18/05/2022 tarih ve 2022/359 Esas – 2022/759 Karar sayılı kararımız ile ; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarih ve 2020/811 Esas – 2021/1124 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Dairemiz kararı doğrultusunda ilk derece mahkemesi 28/09/2022 tarihli duruşma ara kararı ile; Dava dilekçesinde şirketin ihyasına ilişkin talep dışındaki tazminat davasının iş bu dosyadan tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Tasfiye Halinde … LİMİTED ŞİRKETİ’nin tasfiye sonunda 17/11/2014 tarihinde ticaret sicilden kaydı terkin edilmiştir. Davacı tarafından ihyası istenilen şirket hakkında terkinden önce Keşan 2 Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin 2013/393 esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığı, davanın 01.09.2015 tarihinde karara çıktığı, davacı tarafından Keşan 2 Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinden verilen 2013/393 esas – 2015/437 karar sayılı ve 01.09.2015 tarihli kararının infazı için Keşan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Davalı Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, diğer taraftan davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir.HMK 326 (1) maddesinde; Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Bu durumda mahkemece , HMK 326.maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda olumlu/olumsuz bir karar verilmemesi yerinde olmayıp davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Dosyada yapılan yargılama gideri tefrik edilen davaya ilişkin olup yargılama gideri konusunda tefrik edilen dosyada karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizce yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2022 tarih ve 2022/532 Esas, 2022/756 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nun, 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Davacının ihya istemine ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 2-Davalı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 3-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin (davacının Keşan 2 Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinden verilen 2013/393 esas – 2015/437 karar sayılı ve 01.09.2015 tarihli kararının infazı için Keşan İcra Müdürlüğünün 2015/6553 esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibi ve müteakip işlemlere münhasıran) İHYASINA, 4-İhya kararının ticaret sicilde tescil ve ilanına, 5-Şirket son tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 6-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL harcın davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 7-Dosyada yapılan yargılama gideri tefrik edilen davaya ilişkin olup yargılama gideri konusunda tefrik edilen dosyada karar verileceğinden, bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca hesap edilen 9.200,00.TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine, 10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 11-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde iadesine, fazla yatırılan istinaf harçlarının talep halinde iadesine, 12-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 156,50.TL. dosyanın istinafa gidiş-dönüş gideri olmak üzere toplam: 377,2 TL’ nin davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine, 13-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.