Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2166 E. 2022/1792 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2166 Esas
KARAR NO: 2022/1792 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/777 D.İş – 2022/775 Karar
TARİH: 14/10/2022
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Alacaklı vekili talep dilekçesi ile; talep dilekçesinde özellikleri yazılı üç adet çekten kaynaklı ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi 05/09/2022 tarih ve 2022/777 D.İş Esas- 2022/775 D.İş Karar sayılı kararı ile;1) İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden,2)Davacının iddia ettiği yukarıda belirtilen … Darıca/Kocaeli şubesine ait 11/10/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 8.000,00 USD ve … Darıca/Kocaeli şubesine ait 06/09/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 2.944,00 USD bedeli üzerinden toplam 10.944,00 USD alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere borçluların, a)Taşınır mallarının,b)Taşınmaz mallarının, c)Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, ihtiyaten haczine, karar verilmiştir.Muteriz vekili itiraz dilekçesi ile, dosyaya konu … bankası Darıca/Kocaeli şubesine ait 11/10/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 8.000,00 USD, … bankası Darıca/Kocaeli şubesine ait 06/09/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 2.944,00 USD bedelli çekler üzerinden toplam 10.944,00 USD alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz kararı verildiğini, … bankası Darıca/Kocaeli şubesine ait 20/09/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 13.749,32 USD bedelli çek yönünden ise çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunduğundan bu çeke ilişkin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiğini, alacaklının ihtiyati haciz kararını İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu ve müvekkili şirketin konkordato kayyımı denetiminde olan banka hesabı dahil bütün mal varlıklarına haciz tatbik edildiğini, araçlarına da yakalama kararı koyulduğunu, müvekkili şirketin adresine gelinerek fiili haciz ve muhafaza işlemi yapılmaya çalışıldığını, icra müdürlüğüne yapılan itiraz ise: ”…Müdürlüğümüzce ihtiyati haciz kararı gereğince işlem yapılmakla ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı ile ilgili herhangi bir mahkeme kararı sunulmadığı…” gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkili şirketin 03/09/2019 tarihinde İİK 285 vd. Maddeleri uyarınca Konkordato davasına başvurmuş ve hakkında; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/395 Esas sayılı dosyadan 04/09/2019 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı ile birlikte ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yapılan yargılama sonucunda ise 18/10/2021 tarihinde müvekkil şirketlerin konkordato talebinin kabul edildiğini ve konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, konkordato projesine bağlanmış bir alacak hakkında ihtiyati haciz kararı talep edilmeyeceğini, bu tür alacakların icra takibine konu edilemeyeceğini, müvekkili borçlu şirket hakkında tasdik edilen bir konkordato projesi bulunduğundan ve ihtiyati hacze konu alacak da bu konkordato projesi kapsamında olduğundan ayrıca borcun taksitleri de tasdik edilen konkordato projesi doğrultusunda vadesinde ödeniyor olduğundan, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 14/10/2022 tarih ve 2022/777 D.İş Esas – 2022/775 D.İş Karar sayılı ek kararı ile;”İcra iflas Kanunun 265.maddesi gereği;Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/7/2003 – 4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyati haciz kararının icrasını durdurmaz. İcra iflas kanunun 265.maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri sayılmış olup; ihtiyati hacze itiraz edenin itiraz dilekçesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz etmediği görülmekle ihtiyati haczin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, karar verilmiş ve karara karşı muteriz vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Muteriz vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Alacaklı tarafından yerel mahkemeye başvurulduğunu ve yerel mahkemece; a) … bankası Darıca/Kocaeli şubesine ait 11/10/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 8.000,00 USD, b) … bankası Darıca/Kocaeli şubesine ait 06/09/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 2.944,00 USD, bedelli çekler üzerinden toplam 10.944,00 USD alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere 05/09/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı verildiğini, c) … bankası Darıca/Kocaeli şubesine ait 20/09/2019 keşide tarihli, … seri numaralı 13.749,32 USD bedelli çek yönünden ise çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunduğundan bu çeke ilişkin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiğini, bunun üzerine alacaklının ihtiyati haciz kararını İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu ve müvekkili şirketin konkordato kayyımı denetiminde olan banka hesabı dahil bütün mal varlıklarına haciz, araçlarına da yakalama kararı konulduğunu, 12/09/2022 tarihinde müvekkili şirketin adresine gidilerek fiili haciz ve muhafaza işleminin yapılmaya çalışıldığını, müvekkili şirketin aleyhine hareket ederek şirketin ticari faaliyetlerinin aksamasına sebep olunduğunu, İcra müdürlüğüne itiraz yapıldığını: ”…Müdürlüğümüzce ihtiyati haciz kararı gereğince işlem yapılmakla ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı ile ilgili herhangi bir mahkeme kararı sunulmadığı…” gerekçesiyle reddedildiğini, bunun üzerine de ihtiyati haciz kararı veren yerel mahkemeye itiraz edildiğini ve ihtiyati hacze konu çeklerin, konkordato mühlet kararından önce alacaklıya verilen ileri vadeli çekler olduğu dolayısıyla çeklere konu alacağın da konkordato kapsamında olan bir borç olduğunu, müvekkili şirketin konkordatosunun da tasdik edildiği ve tasdik kararı doğrultusunda ödemelerin düzenli olarak yapıldığını, bu nedenle de çekler hakkında ihtiyati haciz kararının verilemeyeceği belirtilerek verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının talep edildiğini, yerel mahkeme tarafından ”ihtiyati haczin dayandığı sebeplere” itiraz edilmediği gerekçesiyle itirazları reddettiğini, konkordatoya ilişkin itirazları dikkate almadığını, gerekçesinde yer vermediğini, Müvekkili şirketin 03/09/2019 tarihinde İİK 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato davasına başvurduğunu ve hakkında; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/395 Esas sayılı dosyadan 04/09/2019 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı ile birlikte ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yapılan yargılama sonucunda 18/10/2021 tarihinde müvekkili şirketlerin konkordato talebinin kabul edildiğini ve konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, Dava konusu borcun da konkordato mühleti öncesi bir borç olup, konkordato tasdik kararı kapsamında olduğunu, ve tasdik kararı doğrultusunda da taksitler halinde ödendiğini, bu nedenle ihtiyati hacze de icra takibine de konu edilemeyeceğini, Alacaklının dilekçesinde, takibe konu çeklerin konkordato davasına yapılan başvuru sonrası keşide edildiğini ve bu nedenle takip yapabilecekleri iddiasında bulunduğunu, dava konusu icra takibine konu çeklerin konkordato davasına başvurmadan çok önce düzenlenip davalıya teslim edildiğini, konkordato dava dosyasına sunulan defter ve kayıtlar ile çek listesinde açıkça görüldüğünü, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, takip konusu çeklerin konkordato davasına başvuru yapıldıktan sonra düzenlendiği varsayımında da bu çeklerin konkordato kapsamında olacağını; İcra ve İflas Kanunu Konkordatonun hükümleri başlıklı 308/c maddesinin ikinci fıkrasında; “… Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir. …” hükmüne yer verildiğini, ihtiyati hacze konu çeklerin de çeklere konu borcun da tasdik edilen konkordato projesine bağlandığını ve düzenli şekilde taksitler halinde ödendiğini, Ekte sunmuş olduğumuz ödeme dekontlarından da açıkça görüleceği üzere; konkordato projesine bağlanan ihtiyati hacze konu borcun/alacağın; 1. Taksit 28/06/2022 tarihinde, 2. Taksit 28/07/2022 tarihinde, 3. taksit 25/08/2022 tarihinde, 4. taksit 27/09/2022 tarihinde, ödendiğini, diğer taksitlerin vadesi geldiğinde ödeneceğini, 28/02/2018 tarihli 7101 sayılı yasa ile değişik İİK’nun 308/c maddesinde: ”Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder. Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir…” düzenlemesine yer verildiğini,Benzer bir durum müvekkili aleyhine (ihtiyati haciz kararı olmadan) başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve icra mahkemesince; ”…İİK’nın 294 ve 308. maddeleri dikkate alındığında, davacı borçlu şirket hakkında takip tarihinden önce verilen mühlet kararları bulunduğu, konkordato tasdiki ile birlikte de borçlunun borçlarının yapılandırılmasına imkan tanındığı, İİK’nın 308/c-2 maddesine göre de konkordatonun bağlayıcı hale geldiği, artık konkordatonun tasdiki ile birlikte tedbirlerin kalkıp kalkmadığının bir öneminin bulunmadığı, takibe konu borcun konkordatodan önce doğduğu, bu nedenle konkordato kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı/borçlu şirket yönünden takibin iptaline karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur…” denilerek yasaya ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına uygun bir şekilde icra takibinin iptaline karar verildiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 11.02.1991 Tarih, 1990/7978 Esas, 1991/1516 Karar sayılı ilamında da: ”…Borçlu hakkında Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 22.11.1989 tarih, 1070/1614 sayılı kararla konkordatonun tasdik talebinin kabulüne karar verildiği ve bu kararın 5.2.1990 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK’nun 289. Maddesine göre rehinli alacaklılar müstesna olmak üzere, mühlet içinde borçlu aleyhine hiç bir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler durur. Bir takip muamelesi ile kesilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler cereyan etmez. İİK’nun 303. Maddesine göre tasdik edilen konkordato bütün alacaklılar için zorunludur. Takip dayanağı senetlerin tanzim tarihi 19.1.1988, 7.6.1988’dir. Konkordatodan önceki dönemlere ait olduğu anlaşılmaktadır. Konkordato mühleti sona ermiş olsa bile, konkordato tasdik edildiğine göre bundan sonra konkordato koşullarına göre konkordatonun kısmen veya tamamen feshi imkanını sağlamadan icra takibi yapamaz.” Hükümlerine yer verilerek konkordato tasdik kararı öncesi döneme ait olan senetlerin icra takibine konu edilemeyeceği açık bir şekilde belirtildiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 1983/6275 Esas, 1983/8019 Karar ve 26.10.1983 Tarihli ilamında da: ”…özet: onaylanan konkordato bütün alacaklılar için zorunludur. bu nedenle, konkordato süresinden ya da onayından önce, vadesi gelen senetlere ilişkin alacak için icra takibi yapılamaz… karar: Borçluya 11.10.1982 tarihinde 2 aylık konkordato mehli verilmiş, 11.12.1982 de mehil sona ermiş, konkordato 25.2.1983 tarihinde tasdik edilmiştir. Takip dayanağıo senetler 4.6.1982 tanzim, 31.12.1982, 31.1.1983 vadeli olup 17.2.1983 de takip konusu edilmiştir. Alacak mehilden ve tasdikten evvel tanzim edilen ve tasdikten önce vadesi gelen senetlere dayalıdır. İİK’nun 303. Maddesi gereğince tasdik edilen konkordato bütün alacaklılar için mecburidir. Alacağın konkordato tasdikinden sonra doğmadığı düşünülmeden itirazın red olunması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden mercii kararının İİK. 366 ve HUMK 428. Maddelerin uyarınca BOZULMASINA, 26.10.1983 gününde, oy birliğiyle karar verildi.” ifadelerine yer verilerek, İİK’nun 308/c (eski 303) gereğince onaylanan konkordatonun bütün alacaklılar için zorunlu olduğu, bu nedenle de konkordato süresinden ya da onayından önce, vadesi gelen senetlere ilişkin alacaklar için icra takibinin yapılamayacağına hükmettiğini, Kısa kararda vekalet ücretine karar verilmediği halde gerekçeli kararda ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve esas bakımından kanuna ve hukuka aykırı olduğunu kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, çekten kaynaklı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi 05/09/2022 tarih ve 2022/777 D.İş Esas- 2022/775 D.İş Karar sayılı kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İstinaf eden muteriz vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine duruşma açılarak itirazın duruşmalı olarak incelenmesi üzerine mahkemece 05/09/2022 tarih ve 2022/777 D.İş Esas- 2022/775 D.İş Karar sayılı ek kararı ile, itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 7101 Sayılı Yasa’nın 16. maddesi ile değişik İİK’nın 287. maddesi gereği konkordato talebi üzerine mahkemece derhal 3 ay süre ile geçici mühlet verileceği, İİK’nın 288. maddesine göre ise geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, bu bağlamda kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenleyen İİK’nın 294/1. maddesi uyarınca mühlet içinde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Düzenlemelerden anlaşılacağı üzere konkordato istemiyle açılan davada mahkemece verilen geçici ya da kesin mühlet kararı ihtiyati haciz kararı verilmesini engellememekte, verilen ihtiyati haciz kararının infazını önlemektedir.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir.Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Somut olayda ihtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. Talep eden tarafından dosyaya sunulan çeklere göre yaklaşık isbatın gerçekleştiği, talep tarihinden önce muteriz şirket hakkında Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/395 Esas sayılı dosyasından verilen geçici mühlet ve tedbir kararı ihtiyati haciz kararı verilmesini engellememekte, verilen ihtiyati haciz kararının infazını önlemektedir. Muteriz vekilince ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK’nın 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri arasında yer almadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına yönelik yapılan itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, itiraz eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesi ek karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Muterizin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/12/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.