Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2154 E. 2023/800 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2154 Esas
KARAR NO: 2023/800 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/309 Esas – 2022/537 Karar
TARİHİ: 22/09/2022
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; ABD’den Türkiye’ye gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 1 Set Makine ve Yedek Parçaları emtianın konişmento tahtında parsiyel şekilde konteyner içerisine yüklenerek … gemisi ile taşıma işlemine konu edildiğini, taşıma işlemleri esnasında … gemisine aktarıldığını, daha sonra …-Ambarlı/İstanbul Limanı’na getirilen emtiaların konteynerlerden boşaltılarak iç nakliye faturasına istinaden … plakalı araca yüklenecek sigortalı firmanın Ankara adresindeki fabrikasına getirildiğini, emtianın varışına müteakip yapılan kontrollerde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine sürücü imzalı hasar tutanağının tanzim edildiğini, emtialarda meydana gelen hasara istinaden ekspertiz raporu tanzim edildiğini, davalıların sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında hasarlanan emtialarda 31.009,10 TL’lik zarar meydana geldiğini, işbu tutarın ödemesinin yapıldığını ve bu ödeme karşılığı sigortalı firmadan temlikname alındığını beyanla davalı-borçluların takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalı ile acentelik ilişkilerinin bulunmadığını, söz konusu hasara sigorta ettiren … firmasının mı yoksa … firmasının mı katlanması gerektiği konusunda bir tespit yapılmadığının açık olduğunun, davacı yanın arabulucuk dava şartını yerine getirmediğini, davanın öncelikle dava şartı yokluğunda reddi gerektiğini, dava konusu taşıma işi esnasında taşınan emtianın hasarlandığının tespiti için yapılan ekspertiz muayenesini müvekkili şirkete ihbar etmediğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 22/09/2022 tarih ve 2022/309 Esas – 2022/537 Karar sayılı kararında; “Dava; nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuan tahsili isteği ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Dava dışı sigortalı tarafından satın alınan makine ve yedek parça emtiasının … sayılı konişmento tahtında Long Beach Limanından İstanbul Limanına sevkedildiği, emtianın nakliyat rizikolarına karşı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalandığı, varma yerinde emtianın hasarlandığının tespit edildiği, ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen hasar bedelinin davacı tarafça dava dışı sigortalısına ödendiği ve bu bedelin rücuan tahsilini talep ettiği görülmüştür. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı … A.Ş. aleyhine kendi adına asaleten, davalı ve diğer takip borçluları aleyhine izafeten 31.009,10-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin … A,Ş. ye tebliğ edildiği, eldeki davanın da davalı taşıyan … ye izafeten açıldığı anlaşılmaktadır. … vekili cevap dilekçesinde davalılar ile acentelik ya da temsil ilişkisinin bulunmadığını savunmuştur. 05/04/2022 tarihli duruşmada davacı vekiline …ın davalının acentesi olduğunu dair delillerini sunmak üzere süre verilmiş ise de davacı tarafça buna ilişkin herhangi bir belge sunulmamış, beyan dilekçeleri ile acentelik iddialarının bulunmadığı belirtilmiştir. TTK 105.maddesine göre acentenin ancak doğrudan aracılık ettiği sözleşmeler nedeniyle müvekkiline izafeten kendisine karşı dava ya da takip yöneltilebilecektir. …ın davalının acentesi olmadığı dosya kapsamı ile belirlidir. Buna göre ilgili takip dosyasında davalı adına usulüne uygun bir ödeme emri tebliği ve davalı tarafından asaleten ya da yetkili acentesi aracılığıyla yapılmış bir borca itirazın bulunmadığı görülmektedir. İtirazın iptali davalarında, dava şartlarından birisi de geçerli bir ödeme emri tebliği ve ödeme emrine itirazın bulunması hali olup, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/4441 E. 2014/7309 K., Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2018/2363 E. 2019/4867 K. sayılı ilamları) ödeme emrinin tebliği ve borçlunun itirazında TTK 105/1. Maddesinin emredici hükümlerine uyulmadığı, anılan husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle taşıyana izafeten açılan eldeki davada HMK’nın 114/2. maddesi anlamında özel dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/144 esas sayılı dosyasının 19/07/2022 tarihli celsesinde davalı … izafeten … A.Ş. ve … Ltd.’ye izafeten … olmak üzere iki dosya halinde dava dosyasının tefrik edildiğini, Mahkemece usul ekonomisi ilkesine aykırı olarak iki ayrı esasa kaydedilmek sureti ile dosyaların tefrik edildiğini, her iki tefrik edilen dosya neticesinde ayrı ayrı davaların usulden reddine karar verildiğini ve ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, her ne kadar davanın reddi kararının kabulünün taraflarınca mümkün değilse de usul ekonomisi ilkesi gereğince bu davalı yönünden davanın tefrik edilmesi halinde dahi, iki ayrı esas yerine tek esas üzerinden karar verilmesi ve dava ret sebebinin bu davalı yönünden ortak olması nedeniyle davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken iki ayrı dosya olarak esas açılması ve davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması nedeni ile karara karşı istinaf yasa yoluna başvurma gereğinin hasıl olduğunu, dava konusu olayda, ABD’den Türkiye’ye gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 1 Set Makine ve Yedek Parçaları emtiasının, … nolu konşimento tahtında parsiyel şekilde … nolu konteyner içerisine yüklenerek … gemisi ile taşıma işlemine konu edilmiş olup, taşıma işlemleri esnasında … gemisine aktarıldığını, daha sonra …-Ambarlı/İstanbul Limanı’na getirilen emtiaların konteynerlerden başlatılarak … nolu iç nakliye faturasına istinaden … plakalı araca yüklenerek sigortalı firmanın Ankara adresindeki fabrikasına getirildiğini, emtiaların varışını müteakip yapılan kontrollerinde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine sürücü imzalı hasar tutanağının tanzim edildiğini, davaya dayanak icra takip dosyasındaki takip talebinde ve dosyada yer alan arabuluculuk başvuru formunda görüleceği üzere davanın davalıya taşıyıcı sıfatı ile asaleten ve … Ltd ile …’e izafeten ikame edildiğini ve bu şekilde başvuru yapıldığını, davalı bakımından acentelik iddialarının bulunmadığını, davalı taşıyıcının konşimento ile taşıma işini üstlendiğinden gerek kendi adına gerekse fiili taşıyıcılar adına işbu davanın davalı aleyhine ikame edildiğini beyanla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/309 E. 2022/537 K. 22.09.2022 tarihli ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, deniz yoluyla yapılan taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle davacının sigortalısına yaptığı ödemenin rücuan tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı tarafça dava dilekçesi ile; dava dışı … Ticaret Ltd. Şti, … A.Ş. ve davalı … Ticaret A.Ş.’ye karşı kendi adına asaleten, … Ltd ile …’ye izafeten açılan somut davada İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, Mahkemece 19.07.2022 tarihli 6 nolu celsede verilen 1 nolu ara karar ile; davalılar … Ltd ile …’ye izafeten davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verildiği, ara karar gereği davalı … Ticaret A.Ş.’ye karşı … Ltd’ye izafeten açılan davanın başka bir esasa ve …’ye izafeten açılan davanın iş bu esasa kaydedildiği ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesi ile; takip talebi ve ödeme emrinde takibin üç ayrı borçluya karşı yöneltildiği, borçluların dava dışı … Ltd. Şti, … A.Ş. ve davalı … A.Ş. olduğu, … A.Ş.’nin, …’ye izafeten borçlu olarak gösterilmediği, yine …’nin asaleten de borçlu olarak gösterilmediği ve adı geçen şirkete ödeme emri tebliğ edilmediği gibi kendisi ve davalı … Ticaret A.Ş. tarafından izafeten sunulmuş bir borca itiraz dilekçesinin bulunmadığı, itirazın iptali davasının görülebilmesi için iptale konu bir itirazın ve usulün uygun şekilde başlatılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, davalı … Ticaret A.Ş.’ye karşı …’ye izafeten başlatılmış bir icra takibinin bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 fıkraları uyarınca usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş şekli bakımından davalılar … Ltd ile …’ye karşı ayrı ayrı yöneltilen davada, adı geçen davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, ihtiyari dava arkadaşlığında HMK’nın 58. maddesi uyarınca davaların birbirinden bağımsız olduğu, bu minvalde Mahkemece her iki davalı yönünden davanın ayrı esasa kaydedilmesi ile ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun haksız olduğu anlaşılmıştır.Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/05/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.