Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2141 E. 2022/1739 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2141
KARAR NO: 2022/1739
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/07/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/605 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, TRT personelinin servis hizmeti hususunda …’in ihale sonucu servis hizmetini almış olup akabinde müvekkili ile sözlü olarak anlaşma yaptığını, müvekkilinin 01.10.2020 – 01.11.2020 arasında TRT personelinin servis hizmetini yerine getirdiğini, ancak hizmet bedelini alamadığını, borçlu … Tic. Ltd. Şti ile müvekkili arasında sözlü olarak kararlaştırıldığı üzere müvekkili tarafından 17.952,30 TL bedelli hizmetin borçlu … Tic. Ltd. Şti’ne sağlandığını, makbuz ve muhasabe kayıtlarını sunduklarını, TRT Genel Müdürlüğü Personelinin taşınması, servis hizmeti karşılığında müvekkilinin alacağının nakit bir alacak olduğunu, müvekkilinin alacaklarına ilişkin fatura kestiğini, davalı tarafa sunduğunu ancak davalı tarafça müvekkilinin ödemesinin yapılmadığını, müvekkili tarafından alacağın elde edilememesi ve arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlanması sebebi ile ve borçlunun mal kaçırma, adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz konulmasına, itirazın iptaline ve takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/07/2022 tarih ve 2022/605 Esas sayılı Ara Kararı ile; “Somut olayımızda; talep eden tarafça davalı ile aralarında dava dışı TRT personelinin servis taşımacılığının yapılması hususunda sözlü anlaşma yapıldığı, kendisine kararlaştırılan ücretin ödenmediği iddiası ile ihtiyati haciz talep edilmiş ancak bu hususta yaklaşık ispata elverişli herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu kapsamda davacı tarafça muaccel bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispata elverişli herhangi bir delil sunulmamış olması sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati haciz talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyada yaklaşık ispata dair delillerinin mevcut olduğunu, whatsapp yazışmaları ve müvekkilinin de yer aldığı whatsapp grubunun yaklaşık ispatı gösterdiğini, müvekkilinin yapacağı servis hizmetine ilişkin işemirlerinin… adlı uygulamadan geldiğini, aracın şoförünün … olduğunu, …’ın … telefon numarası ve onur…. @…com.tr e-posta adresine kayıtlı onur.kılıç kullanıcı adlı uygulama ile kayıtlı olduğunu, TRT’ye müzekkere yazılarak onur.kılıç adlı kullanıcıya gelen işemirlerini gösteren kayıtların celbinin talep edildiğini, TRT’nin bu müzekkere işemirleri bakımından cevap vermediğini, … plakalı aracın araç sahibi …’dan müvekkilince kiralandığını, araç sahibi … tarafından İstanbul Toplu Ulaşım Müdürlüğüne yazılan dilekçede ” … plakalı aracın 01.10.2021-31.12.2021 tarihli … ait yol belgesi ve firmaya ait olduğunu gösteren firma bilgilerini yol güzargahı olarak tarafına verilmesi ” nin talep edildiğini, bu talep doğrultusunda sundukları belgelerde de görüleceği üzere … pakalı aracın … adına çalıştığının görüldüğünü, diğer sundukları tüm belgelerin de iddialarını ayrıca destekler mahiyette olduğunu, müvekkilinin çalışmalarına karşılık herhangi bir ödeme almadığı hususunun açık olduğunu, müvekkilinin alacağını gösteren faturaya kötü niyetli şekilde itiraz edildiğini, davalının müvekkiline çalıştığı dönemden bu yana ödeme yapmadığını, müvekkilinin çalıştığının açık, ödeme almadığının bariz olduğunu, davalının ” borcumuz yok ” dediğini, ancak bir ödeme de ileri süremediğini, iddialarının sahihliğinin ortada olduğunu, talepte bulunan tarafın, ispat ölçüsü azaltılmış olsa dahi, bir ispat faaliyetinde bulunmak, bu çerçevede deliller sunmak ve tam olmasa bile iddia ettiği hususların gerçekliğini kuvvetle muhtemel olduğunu gösterecek şekilde ispat etmek durumunda olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının bozulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen mahkeme ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı, davalıya servis taşıma hizmeti verilerek fatura düzenlendiğini, ancak davalı tarafça hizmet bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe de itiraz edildiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, İİK’nın 257. maddesi uyarınca davalının, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK 258.m. uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut uyuşmazlıkta, tek taraflı olarak düzenlenen fatura alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispat için yeterli değildir. İddia edilen alacağın bulunup bulunmadığı, karşı taraftan talepte bulunulabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı ancak yargılama ile belirlenebilecektir. Yargılamanın bulunduğu aşamaya göre ara karar tarihi itibariyle mübrez delillerin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, dolayısıyla muaccel bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gibi, borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığına dair delil de ibraz edilmediği dikkate alındığında, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gözetilerek, mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme ara kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.