Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2053 E. 2022/1716 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2053
KARAR NO: 2022/1716
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/08/2022 ( İhtiyati Tedbir Kararına İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2022/257 D. İş – 2022/256 Karar
DAVA: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 21/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili talep dilekçesi ile; müvekkili şirketin, Rus sermayeli bir … (…) şirketi olduğunu, bölgede yaşanan savaş ve olağanüstü ticari ve ekonomik koşullar nedeniyle müvekkili şirketin de dahil olduğu Rus sanayici ve iş adamlarının ticari faaliyetlerini, sistemine güven duyduğu Türkiye Cumhuriyeti üzerinden gerçekleştirdiklerini, müvekkili şirketin … ünvanı ile … / … ( alıcı olup ) ile bir sözleşme akdettiğini, sözleşmenin 7.3. ve 8.1.2. maddesi uyarınca ödeme yapılmadığı takdirde emtianın mülkiyetinin alıcıya geçmeyeceğini, emtianın alıcı tarafa teslim edilmeyeceğini ve mülkiyetin ancak ödeme yapılması ile alıcıya geçeceğini, mülkiyeti müvekkiline ait kütük demirin … adlı gemiye 13.07.2022 tarihinde yüklendiğini ve Aliağa Gümrük Müdürlüğü sahasına indirildiğini, Müdürlük tarafından birden fazla konşimento bulunması sebebiyle sözleşme konusu emtianın alıcıya teslim edilmediğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği, müvekkili şirket tarafından mevcut savaş şartlarında dahi yerine getirilen edime rağmen alıcı tarafın kendi üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeksizin ve açıkça kötüniyetli olarak mülkiyeti müvekkiline ait olan emtiayı haksız bir halde elde etmek üzere olduğunu beyanla Mahkemece verilecek tedbir kararının, bu duruma engel olacağını, taraflar arasındaki sözleşmeye konu kargo ile ” malın bozulabilir eşya ” olmaması da nazara alınarak ilgili tüm gümrük işlemlerinin geçici olarak durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ilgili gümrük müdürlüğü olan Aliağa Gümrük Müdürlüğü’ne elden takip yetkisi ihtiva eden müzekkere gönderilmesini, sözleşme konusu emtianın, gerekirse yediemin ücretinin müvekkilinden alınarak yediemine tesliminin sağlanması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 12/08/2022 tarih ve 2022/257 D. İş – 2022/256 Karar sayılı Kararı ile; “Talep eden tarafça sunulan sözleşme ve konişmento ile gümrük müdürlüğü yazısından, talebe konu kütük demir niteliğindeki malların Rusya devletinden yüklenerek Türkiye Aliağa Limanında boşaltıldığı, sözleşmeye göre satış bedelinin alıcı tarafından talep eden davacıya ödeninceye kadar malların mülkiyetinin satıcı davacıda kalacağı, malların gümrük alanında bekletildiği ve iki adet konişmento düzenlendiğinin belirtildiği, bu durumda malların kime teslimi gerektiği ve satış bedelinin ödenip ödenmediğinin ihtilaflı olup yargılamayı gerektirdiği, malların bir tarafa teslim edilmesi halinde telafisi zor zararlar doğması ihtimalinin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede Dubai Tahkim merkezinde çözülmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, tahkim başvurusu ve sürecinde malların güvene alınmasının ve tehlikenin bertaraf edilmesi gerektiği, malların bozulacak türden de olmadığı anlaşılmıştır.6100 sayılı yasanın 389 ve devam maddeleri gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. (Pekcanıtez H.; Atalay O.; Özekes M., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2012, S. 873)HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir. (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877). Taraflar arasındaki sözleşmede tahkim şartı bulunduğu anlaşılmış ise de Milletlerarası Tahkim Kanunu madde 6 ile; Taraflardan birinin, tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında mahkemeden ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz istemesi ve mahkemenin böyle bir tedbire veya hacze karar vermesi, tahkim anlaşmasına aykırılık teşkil etmeyeceği belirtildiğinden sözleşmedeki tahkim şartı tedbir kararı vermeye engel değildir. Tüm bu açıklamalar ışığında; talep eden tarafça sunulan talep dilekçesi ve ekindeki deliller ile, talebe konu malların alıcıya teslimi halinde talep eden açısından ileride telafisi imkansız zararların doğma ihtimalinin bulunması ve talebin haklılığı yönünden yaklaşık ispat şartının varlığı nedeniyle, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, iki ayrı konişmento düzenlenmesi ve üçüncü kişilerin de haklarının bundan etkilenecek olma ihtimali bulunması nedeniyle teminat miktarı bir miktar artırılarak talebe konu malların toplam bedeli olan 2.975.000,00USD üzerinden %25 teminat karşılığında talebe konu malların gümrük işlemlerinin durdurularak yediemine teslimine yönelik ihtiyati tedbir uygulanmasına dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; “Talep konusu malların bedeli olan 2.975.000,00 USD’nin %25′ oranında alınacak nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu mukabilinde talebin kabulü ile (mallara ilişkin birden fazla konşimento düzenlenmiş olması nedeni ile teminat miktarı yüksek tutulmuştur) davaya konu Aliağa Limanında bulunan Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün 08/08/2022 tarihli … sayılı yazısına konu … gemisi ile gelen İDÇ Liman İşletmelerinin işleticisi olduğu, geçici depolama yerine tahliye edilen 15/07/2022 tarihli 22351900IM010316 sayılı özet beyanı “kütük demir” cinsi eşyanın alıcısına teslimine dair gümrük işlemelerinin durdurulmasına, bu malların, masrafı davacı tarafça karşılanmak şartı ile bağımsız bir yediemine teslimine ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen … vekili tarafından itiraz edilmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen … vekili itiraz dilekçesinde özetle; kendilerinin davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olmadığını, konişmentonun lehtarı olduklarını ve emtianın salıverilmesi konusunda armatör tarafından talimat yazıldığını, tedbir kararı dolayısı ile mağdur olduklarını beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/08/2022 tarih ve 2022/257 D. İş – 2022/256 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” Aynı taraflar ve konuya ilişkin İstanbul ve İzmir Denizcilik İhtisas Mahkemelerince verilen görev nedeni ile usulden red kararları ve diğer bir kısım Mahkemelerce aynı talep konusunda verilmiş red karar örnekleri dosyamıza alınmış ve incelenmiştir.İhtiyati tedbire itiraz eden vekilleri duruşmadaki beyanlarında;” itiraz dilekçemizi tekrar ederiz, burada bir hukuka ve usule aykırı durum vardır, daha önce başka mahkemelerce aynı talep reddedilmiş ve sadece bu dosyada kabul kararı verilmiş, şuanda müvekkilin ciddi zararı vardır, elinde konişmento olan tek kişi müvekkildir, müvekkil ilk defa böyle bir gümrük uygulaması ile karşılaşmıştır, müvekkilin yetkilileri ve yetkili acente yetkilisi hazırdır, dosyaya sunduğumuz belgelerden gümrük müdürlüğünün ve Armatörün lehimize yazıları vardır, başvurulacak tahkim yargılamasında müvekkil taraf değildir, bu nedenle tedbirin ivedi olarak kaldırılmasını ve teminatın tutulmasını talep ederiz.” dedi.İhtiyati tedbir talep eden vekilleri duruşmadaki beyanlarında; “talep ve itiraza cevap dilekçelerimizi tekrar ederiz, konişmentoların ibrazı için verilen süre tebliğ tarihinden itibaren başlayacağından henüz dolmamıştır, ve konişmento belgesi Rusya Devletinden gönderilmiş bugün içerisinde bize ulaşacaktır, dava konusu mallara ilişkin birden fazla konişmento olması durumu ortadadır, tedbirin kaldırılması halinde telafisi ağır zararlar doğacaktır, ancak karşı tarafın bir zararı var ise bu husus yatırdığımız teminat ile garanti altına alınmıştır, Mahkeme takdir ederse teminat miktarı arttırılabilir, biz sözleşme yaptığımız şirket ve itiraz eden aleyhine tahkim başvurusu yaptık, gümrük müdürlüğünün konu ile ilgili yazıları dosyadadır, tedbirin devamını talep ederiz, itiraz edenin dayandığı sözleşme ve belgeler ne yıl olarak ne miktar olarak ne cins olarak ne de fiyat yönünden dava konusu mallarla ilgili değildir, dava dışı … şirketi ile ilgili olan önceki bir uyuşmazlığından kaynaklı belgelere dayanmaktadır, bunların dava konusu mallarla ilgisi yoktur, bu mallar durumun vehameti dolayısı ile Aliağa gibi tecrübeli bir gümrük müdürlüğünce iki hafta bekletilmiştir, itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlar esasa ilişkin ve yargılamayı gerektiren hususlardır, müvekkil pahalı olan tahkim başvurusunu yapmış yatırdığı teminat yüklü bir teminattır, bu nedenle itiraz edenin bir zararı olması karşılamaya yeterdir, itirazın reddini ve yatırdığımız TL cinsinden teminatın dolara çevrilmesini karar verilmesini talep ederiz.” dedi. İtiraz eden vekilleri söz alarak ;”talep eden tarafın beyanlarına katılmıyoruz, sunacakları konişmentoda da müvekkil lehtar görülecektir, ve sahte olduğu kanaatindeyiz, müvekkil … şirketinden olan alacaklarına karşılık bu konişmentonun müvekkil lehine düzenlenmesi söz konusudur, burada kıymetli evrak gibi önemli olan lehtarın müvekkil olmasıdır, malın kim tarafından ve nereden gönderildiğinin bir anlamı yoktur, bu nedenle müvekkil hak sahibidir, talep eden tarafın bir hakkı var ise gider ilişkili olduğu şirket aleyhinde dava açar ve alacağını alır, konişmentoyu sunmak için verilen 3 günlük süre de geçmiştir, bu nedenle tedbirin kaldırılmasını talep ederiz.” dedi. İtiraz eden tarafça sunulan bir adet Mail çıktısı ve tercümesi alınıp dosyaya konuldu.Talep eden vekilleri söz alarak ;” tahkim İngiliz hukukuna göre yapılacak ve mülkiyet hakkı belirlenecektir, sunulan belge ve sonraki konişmentolarla ilgili cezai soruşturmalarda yapılabilir, çünkü doğruluğu ve gerçekliği bizce tartışmalıdır. ” dedi.İtiraz eden tarafın burduğu iki adet konişmento aslı ve tercümesi ile talep eden tarafın sunduğu fotokopiler, sözleşmeler ve diğer belgeler dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.Mahkememizce duruşmada talep eden tarafa konişmento aslının, karşı tarafa ise konşimentonun ikiye ayrılması ile ilgili kiracının yazı talimatını sunmaları için 1 günlük süre verilmiş ancak verilen süre sonuna kadar bu belgelerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.Mahkememizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her iki tarafında dayandığı konişmentolorda gönderici olarak talep edenin bulunduğu, alıcı olarak ise karşı tarafın olduğu, itiraz eden karşı tarafın Amerika’daki tahkimden kaynaklı olarak dava dışı Metalhouse’dan olan alacağına karşılık malın iki partiye ayrılıp yenide konişmento düzenlendiğini bildirdiği, yeniden konşimento düzenlenmesine ilişkin satıcı veya kiracının bu konuda yazdığı bir beyanın olmadığı, davacı tarafın dayandığı sözleşme uyarınca bedel ödenmediği sürece mülkiyetin kendisine kalacağının yazılı olduğu, davacının bu malın öncesinde sözleşme ilişkisinde bulunduğu, dava dışı … Tarafından malın … veya sonrasında itiraz eden karşı tarafa satılması durumunun net olmadığı, bu konuda yargılama gerektirdiği, talebe konu malların bozulacak nitelikte olmadığından iki tarafa da teslim edilmeyip, yediemine tesliminin uygun olacağı, tedbir kararından sonra talep eden tarafın dayandığı sözleşme uyarınca tahkim başvurusunu da yaptığına dair belge sunduğu, bu durumda Mahkememizce verilen tedbirin kaldırılmasını gerektirir haklı bir neden bulunmadığı, davacı talep eden lehine yaklaşık ispat şartının ortadan kalkmadığı ancak itiraz eden tarafın tahkim süresi boyunca olası zararının güvence altına alınması için teminatın bir miktar yükseltilmesini yerinde olacağı ve bunun da %35 olarak revize edilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Karşı tarafın tedbirin kaldırılmasına yönelik itirazının REDDİNE, 2-Talep eden tarafından alınan %25 teminatın %35’e çıkarılarak toplam 1.041.250‬- USD cinsinden açılacak bir hesaba yatırılmasına, eksik kalan kısmın tedbir talep eden tarafından 1 hafta içerisinde yatırılmasına, aksi halde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden … vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini, itirazın duruşmalı olarak incelenmesine karar verildiğini ve talep eden tarafa konişmento aslını sunmak üzere süre verildiğini, konişmento aslı sunulmaksızın Mahkemece fotokopi belge üzerinden itirazın reddine karar verildiğini, konişmento aslının ancak müvekkilinde olabileceğini ve dosyaya sunulmasına rağmen Mahkemece incelenmediğini, talep eden tarafça yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığını, müvekkilinin taraf olmadığı bir sözleşme nedeniyle sözleşmelerin nispiliği ilkesi göz ardı edilerek aleyhine tedbir kararı verildiğini, talep eden tarafça tahkim davası açıldığına dair bir evrak sunulmadığını, müvekkili şirket ile … unvanlı şirket arasında tahkim şartını içeren, 7000 metrik ton brüt ağırlığındaki çelik kütük malzemenin satışı konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin ifası sürecinde tarafların tahkime başvurduklarını ancak aralarında sağlanan sulh nedeniyle tahkim yargılamasından feragat ettiklerini, sulh sözleşmesinin 1. ve 4. maddeleri uyarınca adı geçen şirketin müvekkiline İzmir Aliağa’da 3760 ton çelik kütüğü teslim etmesi gerektiğini, ardından sulh sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca taraflar arasında yazışmalar yapıldığını ve müvekkilinin 5.008.40 metrik ton brüt ağırlığındaki 600 parça çelik kütük malzemenin gönderilmesine onay verildiğini, müvekkiline ait emtianın 22.07.2022 tarihinde … Limited Şirketi tarafından Aliağa Limanında gemiden tahliye edildiğini, 3 nüsha orjinal konişmento aslının tahliye sırasında gemi kaptanı tarafından imzalanarak yine tahliye acentesi tarafından kaptan …’e teslim edildiğini, tahliye acentesi tarafından konişmentodan bir suretin de Gümrük Müdürlüğü ile taraflarına verildiğini, Gümrük Müdürlüğü’ne sunulan orijinal konişmentoya rağmen mülkiyet haklarının kısıtlandığını, talep eden tarafça gönderilen bir ihtarname nedeniyle Gümrük Müdürlüğü’nce emtianın depolandığı antrepo sahibi şirkete gönderilen yazı ile müvekkiline teslim edilmemesinin bildirildiğini, talep eden tarafın Aliağa Gümrük Müdürlüğü nezdindeki iddiaları nedeniyle konunun müvekkili ile armatör şirket, satıcı şirket ve armatörün Türkiye’deki gemi işletme müteahhidi şirket ile konuyu değerlendirdiklerini, bu doğrultuda düzenlenen üç adet orijinal konşimento aslından bir suretin armatör temsilcisinin yetkili temsilcisinde bırakıldığını, iki adet ıslak imzalı konşimento nüshasının da müvekkilinin gümrük işlerini yapan yetkilisi tarafından cirolanarak teslim alındığını, Aliağa Gümrük Müdürlüğü tarafından talep eden tarafın iddiaları değerlendirilmek üzere armatör şirket, armatörün temsilcisi şirket ile armatörün acentesi olan şirkete müzekkere yazıldığını, verilen cevaplar kapsamında Aliağa Gümrük Müdürlüğü tarafından Bölge Müdürlüğü’ne yazılan yazıda teyitleri alınan orijinal konşimentoların müvekkilinde bulunduğu ve malın tesliminin müvekkiline yapılması gerektiğinin bildirildiğini, kıymetli evrak niteliğinde olan orijinal konşimentonun müvekkilinde olduğunu, bu hususların itirazlarında ileri sürüldüğünü ancak yerel mahkemece nazara alınmadığını, Mahkemece talep eden tarafa sureti sunulan konşimento aslını sunmak üzere süre verildiğini ve verilen süre içerisinde konşimento aslı sunulmamasına ve taraflarınca sunulan deliller ile yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı anlaşılmasına rağmen Mahkemece itirazlarının reddine karar verildiğini, aynı taleple ilgili olarak farklı mahkemeler nezdinde derdest değişik iş dosyalarının bulunduğunu, İstanbul 18 ATM tarafından yerel Mahkemenin kararından iki gün önce yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiğini, talep edenin haklarını dürüstlük kuralına aykırı olarak kullandığını, birden fazla mahkeme nezdinde aynı talepte bulunmanın iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, yerel Mahkemenin talep yönünden yetkisiz ve görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Deniz Ticaret Mahkemesi, yetkili mahkemenin ise malın bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, talep dilekçesinde karşı taraf olarak … ve … diye tek bir taraf belirtildiğini ve herhangi bir adres gösterilmediğini, dilekçenin usulsüz olduğunu, taraflarına tebligat yapılmasını ve adil yargılanma ilkesini ihlal ettiğini, müvekkili şirket ile … arasında herhangi bir organik bağ ve fiili ilişki olmadığını, Mahkemelerce aynı taleple ilgili birbiri ile çelişen kararlar verilmesinin hukuki güvenlik ilkesini zedelediğini, müvekkilinin talep eden tarafın sunduğu sözleşmenin tarafı olmadığını ve sözde açıldığı iddia edilen tahkim davasının tarafı da olamayacağını, talep eden tarafın %100 teminat ödemeyi kabul etmesine rağmen Mahkemece %35 oranında teminata hükmedildiğini, oysa müvekkilinin mülkiyet hakkı ihlal edilmek suretiyle teslim edilmeyen malın değerinin hergün düştüğünü, konşimentonun hamili olan müvekkilinin malı teslim almaya yetkili olduğunu, kaldı ki talep eden tarafça sunulan konşimentoda da alıcı olarak müvekkilinin gözüktüğünü, müvekkilinin ara satışlarla ilgili bilgi sahibi olmadığı gibi mülkiyet iddialarının müvekkilini ilgilendirmediğini, Mahkemece esas alınması gereken tek ilişkinin kıymetli evrak ilişkisi olduğunu, dosyaya sunulan mail yazışmaları ile iki adet konşimento düzenlendiğinin satıcı beyanı ile ortaya konulduğunu, konşimentonun bölünmesinin söz konusu olduğunu, talep eden tarafça hiçbir belgenin onaylı Türkçe tercümesi sunulmadan Mahkemece eksik inceleme ile değerlendirme yapıldığını beyanla İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin itirazın reddine dair kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizce 21.11.2022 tarihinde kesin olarak karar verilmesi ile karar numarası alınmasından sonra ve gerekçeli kararın yazımından önce, 22.11.2022 tarihinde itiraz eden vekilinin istinaf başvurusundan feragat ettiği anlaşılmakla; istinaftan feragat beyanın veriliş tarihi itibariyle HMK’nın 349/2 maddesinin uygulanması mümkün olmadığından feragat beyanı ile ihtiyati tedbir talep eden vekilinin feragati kabul beyanı hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır.Talep, Rusya’da …adlı gemiye yüklenen, İzmir/Aliağa Gümrük Müdürlüğü sahasında boşaltılan ve halen adı geçen müdürlük nezdinde bulunan çelik kütük niteliğindeki emtianın alıcıya teslim edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Talep eden taraf, itiraz eden karşı taraf ile aralarında çelik kütük emtia satımı konusunda satın alma sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca emtianın Rusya’dan gemiye yüklendiğini ve Aliağa Gümrük Müdürlüğü sahasında boşaltıldığını, sözleşme uyarınca emtianın bedelinin ödenmemesi halinde mülkiyetinin satıcıda kalacağını, alıcıya teslim edilmeyeceğini, karşı tarafın emtianın bedelini ödemediğini, bu nedenle emtianın karşı taraf alıcıya teslim edilmesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağını beyanla teslimatın durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle emtia bedelinin %25’i oranında teminat mukabilinde alıcıya teslim edilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş, karşı taraf …Şirketi verilen ihtiyati tedbir kararına, talep eden tarafça sunulan sözleşmenin tarafı olmadığı, emtiaya ilişkin orijinal konşimentoların elinde bulunduğu, buna göre emtianın mülkiyetinin kendisine ait olduğu ve tarafına tesliminin gerektiğinden bahisle itiraz etmiş, Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde itirazın reddine karar verilmiş ve itiraz eden karşı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 390. maddesi hükmü uyarınca; ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 3. maddesi hükmü uyarınca; bu kanunda mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde, davalının yerleşim yeri veya olağan oturma yeri ya da işyerinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi; davalının Türkiye’de yerleşim yeri, olağan oturma yeri veya işyeri yoksa İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.Her ne kadar itiraz eden taraf Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmadığını ve yetkili mahkemenin HMK’nın 9. maddesi uyarınca malın bulunduğu yer olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan ederek yetki ve görev itirazında bulunmuş ise de, talep eden tarafın talebini dayandırdığı sözleşmede tahkim şartının düzenlendiği ve Mahkemece ihtiyati tedbir kararının HMK ile Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca verildiği anlaşılmakla açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca yetkili olduğu, yine talep konusunun dayanağının deniz alacağı olmaması sebebiyle görevli olduğu, Mahkemece verilen karar tarihi itibariyle derdest başka bir değişik iş dosyasının da bulunmadığı görülmekle itiraz edenin görev, yetki ve derdestliğe ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlenmiştir. Yine aynı yasasının 390/3 maddesi “tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davasının esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir. Somut talep yönünden yapılan değerlendirmede; talep eden tarafça dosyaya ibraz edilen sözleşmede itiraz eden şirketin taraf olmadığı, talep dilekçesinde karşı taraf olarak gösterilen … ve … Şirketlerinin ayrı şirketler oldukları, itiraz eden şirket ile … Şirketi’nin birbirine bağlı şirketler olduğuna dair bir delil sunulmadığı, Aliağa Gümrük Müdürlüğü tarafından emtianın bulunduğu depo maliki … A.Ş.’ye hitaben yazılan yazıda, emtiaya ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunduğundan bahisle Müdürlükçe bir talimat verilmeden işlem yapılmaması bildirilmiş ise de; itiraz eden tarafın başvurusu üzerine, itiraz eden tarafından aslı sunulan iki adet konşimentoya ilişkin olarak armatör acentesine yazılan müzekkereye verilen cevap doğrultusunda, Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne hitaben yazılan 12.08.2022 tarihli yazı ile; emtianın alıcısının itiraz eden şirket olduğu ve teyitleri alınan orijinal konşimentoların itiraz eden şirkette bulunduğu, emtianın itiraz eden şirkete tesliminin gerektiğinin bildirildiği, bu kapsamda emtiaya ilişkin iki adet konşimento aslının itiraz eden tarafından dosyaya ibraz edildiği, alıcısının itiraz eden şirket olduğu, her ne kadar talep eden tarafından da üçüncü bir konşimento sureti dosyaya sunulmuş ise de Mahkemece verilen süre içerisinde aslının dosyaya sunulmadığı, kaldı ki bu konşimentoda da alıcının itiraz eden şirket olduğu, itiraz eden tarafça üç ayrı konşimento düzenlenmesinin sebebinin, “emtiayı satın aldığı … Şirketi aleyhine başvurduğu tahkim yargılamasında taraflar arasında düzenlenen sulh sözleşmesi uyarınca satıcı şirket ile yaptığı ek anlaşma” olduğunun beyan edildiği, bu kapsamda da dosyaya adı geçen şirket ile yapılan sulh sözleşmesinin ve onaylı tercümesinin, mail yazışmalarının, konşimentoya verilen teyit yazılarının, teslim tutanaklarının sunulduğu, talep eden tarafça, delil olarak dayandığı sözleşme uyarınca itiraz eden ile aralarında mevcut olan bir uyuşmazlığı tahkim yargılamasına konu ettiğine dair dosyaya bir belge/delil sunulmadığı, ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği ve talep edenin uyuşmazlık konusunda haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve bu uyuşmazlığa dair haklılığın talep eden tarafça yaklaşık olarak ispat edilemediği, verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, itiraz eden karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbire itiraz edenin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/08/2022 tarih ve 2022/257 D. İş – 2022/256 Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-İtiraz eden …’in İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/08/2022 tarih ve 2022/257 D. İş – 2022/256 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının KABULÜNE, 2- İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/08/2022 tarih ve 2022/257 D. İş – 2022/256 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, 3-Karar tarihinden itibaren 1 aylık süre içerisinde itiraz eden karşı tarafça tazminat davası açılmaması veya muvafakat verilmesi halinde teminatın talep edene iadesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN : 4-Yasa gereği ihtiyati tedbire itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 5-İhtiyati tedbire itiraz eden tarafından sarf edilen 77,00 TL yargılama giderinin ihtiyati tedbir talep edenden alınarak, ihtiyati tedbire itiraz edene verilmesine, 6-İhtiyati tedbir talep eden tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına, 7-İhtiyati tedbire itiraz eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 1.405,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati tedbir talep edenden alınarak ihtiyati tedbire itiraz edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının ihtiyati tedbire itiraz edene iadesine, 9-İhtiyati tedbire itiraz eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ihtiyati tedbir talep edenden alınarak ihtiyati tedbire itiraz edene verilmesine, 10-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.