Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2040 E. 2022/1583 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2040 Esas
KARAR NO: 2022/1583 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/260 Esas – 2022/515 Karar
TARİH: 01/07/2022
DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyenin Kapatılması)
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, tasfiye halinde … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin tasfiye memuru olan müvekkili …’ın, bu şirketin %74,5 hissesinde hak sahibi olduğunu, müvekkilinin babası … ölene kadar bahse konu şirkette birlikte hissedar olarak devam ettiklerini, müvekkilinin babasının 2015 yılında vefat ettiğini, bu nedenle müvekkilinin %74,5 hissesinde hak sahibi olduğunu, bu şirketin tasfiyesi için İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163-2020/945 K. Sayılı dosyasından tasfiye işlemlerine başlanarak, işlemlerinin sonuçlandığını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tasfiye sonu bilançosunun mahkeme tarafından onaylandığının ve tasfiyenin sonlandığının tespitine dair mahkeme kararının müvekkilinden talep edildiğini, bu nedenle aynı mahkemeden ek talepte bulunulduğu, ancak ayrı bir dava açmaları gerektiğinin bildirildiğini, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163 E. Sayılı dosyasında açıkça belirtilmiş olmakla şirketin ortaklarının bir araya gelmesinin ve şirketi kendi aralarında tasfiye etmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında husumetin olduğunu belirterek, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163 E. – 2020/945 K. Sayılı dosyasında tasfiyesine karar verilen ve tasfiye işlemleri yapılan Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin tasfiye işlemlerinin sonlandığının ve şirketin tasfiye sonu kapanış bilançosunun onaylandığının tasdik edildiğinin tespitine ve şirketin kapatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/07/2022 tarih ve 2022/260 Esas – 2022/515 Karar sayılı kararında;”Mahkememizce dava konusu şirketin ticaret sicil gazetesinden ve sicil müdürlüğünden kayıtları alınmış ve incelenmiştir.
Talep edilen husus bilançonun onaylanmasına ilişkin olup, bu yetki TTK 535. Maddesi uyarınca yapılacak şirket genel kurulunca yapılması gerektiği, mahkemelerin bu konuda yetkilendirilmediği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir…gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin gerekçesinde ” Talep edilen husus bilançonun onaylanmasına ilişkin olup, bu yetki TTK 535. Maddesi uyarınca yapılacak şirket genel kurulunca yapılması gerektiği, mahkemelerin bu konuda yetkilendirilmediği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.” şeklinde ifade kullandığını, tasfiyenin iki şekilde olacağını, birincisinin tarafların ve şirket ortaklarının genel kurul kararı ile diğerinin mahkeme kararı ile olduğunu, dosyada yapılan tasfiye işleminin şirket organlarının bir araya gelememesi üzerine İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163 E.2020/945 K.Sayılı kararı ile yapılan tasfiye olduğunu, iş bu dosya kesinleştiğini, bu dosyaya bakıldığında şirket organlarının bir araya gelmesi ve karar almasının mümkün olmadığını bu nedenle mahkemede dava açıldığını, açılan davanın ek bir işlemin tespiti davası olduğunu, uygulamada Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından bu tespiti istendiğini, tarafların bir araya gelemediğine dair kararın ortadayken bu şekilde karar verilmesinin mümkün olmadığını, TTK 530.,531.532.maddelerinde tasfiye hakkında mahkemenin karar vereceğinden açıkça beyan edildiğini, şirket organlarının işlemlerini yerine getiremediği dosya kapsamında açık olarak tespit edilmişken mahkemenin kesin bir kararı yok sayıp yeniden ve hatalı karar vermesinin müvekkilini mağdur ettiğini, İlgili şirket adına tasfiye memuru olan müvekkili … ‘ın Ticaret Limited Şirketi’nin %74,5 ‘ hissesinde hak sahibi olduğunu, davacı müvekkili müteveffa babası … ile babası ölene kadar bahse konu şirkete birlikte hissedar olarak devam ettiklerini, müvekkili babası ölmeden şirketin %49 hissesine malik olduğunu, davacı müvekkilin babası … ise 19/12/2015 Tarihinde vefat ettiğini, Gaziosmanpaşa … Noterliğinin 24/12/2015 Tarih ve … Yevmiye Numaralı mirasçılık belgesi uyarınca …’ın mirasçısı olarak davacı müvekkilinin kardeşi … ile davacı müvekkil … kaldığını, davacı müvekkilinin babası vefat etmesi üzerine ondan kalan miras payı ile birlikte davalı -feshi talep edilen şirketin %74,5 hissesinde hak sahibi olduğunu, Bunun üzerine müvekkili tarafından bahse konu şirketin tasfiyesi için İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163 E.2020/945 K.Sayılı dosyasında …’nin tasfiyesine başlandığını ve tasfiye işlemlerinin sonlandığını ancak İstanbul İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tasfiye sonu bilançosunun mahkeme tarafından onaylandığının ve tasfiyenin sonlandığının tespitine dair mahkeme kararının müvekkilinden talep edildiğini, İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163 E.2020/945 K.Sayılı dosyasına ek talepte bulunulduğunu ayrı bir tespit davası açmamız gerektiğinin ifade edildiğini ,şirketin ortaklarının bir araya gelmesi ve şirketi kendi aralarında tasfiye etmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında husumet bulunduğunu, Neredeyse sekiz senedir genel kurul toplantısı yapılamadığını, yönetim kurulunun belirlenemediğini, şirketin organları ve faaliyeti diğer hissedarın kusurundan dolayı sağlanamadığını, İleri sürerek, yerel mahkeme dosyasında tasfiyesine karar verien ve tasfiye işlemleri yapılan tasfiye halinde … Dayanaklı Tüketim Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tasfiye işlemlerinin sonlandığının ve şirketin tasfiye sonu kapanış bilançosunun onaylandığının tasdik edildiğinin tespitine ve şirketin kapatılmasına, belirtilen hususlara dair işlem yapmak için tasfiye memuru olarak müvekkilinin yetkilendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1163 E. – 2020/945 K. Sayılı dosyasında tasfiyesine karar verilen ve tasfiye işlemleri yapılan Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin tasfiye işlemlerinin sonlandığının ve şirketin tasfiye sonu kapanış bilançosunun onaylandığının tasdik edildiğinin tespitine ve şirketin kapatılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davaya konu İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2020 Tarih ve 2018/1163 E. – 2020/945 K. Sayılı kararı ile; ”Davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye Memuru olarak …’ın atanmasına,” karar verildiği, bu kararın taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığı için 03/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İstinafa konu davanın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2020 Tarih ve 2018/1163 E. – 2020/945 K. Sayılı kararı ile Tasfiye Memuru olarak atanan … tarafından tasfiyesine karar verilen ve tasfiye işlemleri yapılan Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin tasfiye işlemlerinin sonlandığının ve şirketin tasfiye sonu kapanış bilançosunun onaylandığının tasdik edildiğinin tespiti ve şirketin kapatılmasına karar verilmesi istemi ile açıldığı anlaşılmıştır. Tasfiyenin kapatılması tasfiyeye ilişkin müteakip işlem olduğundan tasfiyeye karar veren mahkemeden istenmesi gerekmekte olup davacının taleplerinin değerlendirilmesi için dosyanın asıl davaya bakan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, açılan dava hakkında yukarıdaki şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 355 ve 353/1-a3. maddeleri gereğince kaldırılmasına, kayıtların kapatılarak, dosyanın asıl davaya bakan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2022 tarih ve 2022/260 Esas – 2022/515 Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Kayıtların kapatılarak dosyanın görevli İstanbul 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine iadesine,3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.