Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2033 E. 2022/1966 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2033 Esas
KARAR NO: 2022/1966 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/176 Esas – 2022/664 Karar
TARİHİ: 19/07/2022
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı adına davacı şirket yetkilisi dava dilekçesi ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı şirketin merkez adresinin taşınması sırasında genel kurul toplantı ve müzakere defterinin kaybedildiğini, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, Noterden yeni defter tasdik ettirilebilmesi için zayi belgesi istenildiğini beyanla defterlerin zayi olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin19/07/2022 tarih ve 2022/176 Esas 2022/664 sayılı kararında;”…TTK.nın 82/7.maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklindedir.Tensip zaptı ile davacıdan söz konusu defterin zayi olduğu iddiasını ispata yarar delillerini sunması talep edilmiş olup; davacı defterlerin tasdik edildiği noter bilgileri dışında herhangi bir belgeyi dosyamıza sunmamakla, dosyaya ilişkin 24.05.2022 ve 19.07.2022 tarihli duruşmalara da katılmamıştır. Talep konusu olayda, defterin kaybolduğuna ilişkin gazete ilanının 01.02.2022 tarihli nüshada yapıldığı, davanın ise 18.02.2022 tarihinde açıldığı görülmekle, defterin zayi olduğu hususunun davacı tarafça en geç 01.02.2022 tarihinde öğrenildiği kabul edilmekle, davanın TTK.nın 82/7.maddesinde öngörülen 15 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.”gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı adına şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; şirketin taşındığını, taşınma sırasında şirkete ait 2012 yılı Genel kurul ve Toplantı defterleri ile şirkete ait diğer ticari defterlerin kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen ticari defter ve kayıtların bulunamadığını, şirketin durma noktasına geldiğini, yerel mahkemenin kendilerinden defter ve kayıtları istediğini fakat sunamadıklarını, dava sırasında Mahkeme tarafından yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığını, bu sebeple duruşmalara katılım sağlanamadığını, yerel mahkemece yapılan tebligatların şirket yetkilisine veya çalışanına tebliğ edilmediğini, zayi talepleri reddedildiğinden şirket adına hiçbir işlem yapılamadığını, şirkete ait ticari defter ve kayıtların resmi makamlara ve mahkemelere sunulamadığını beyanla Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/176 Esas – 2022/664 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi gereğince açılmış zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 150/1. maddesi hükmü uyarınca; usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. 150/3. maddesi uyarınca; işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. 320/4. maddesi hükmü uyarınca; basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğ’in 20 ve 21. maddeleri uyarınca; Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır. Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişilerin, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır. Somut davada; Mahkemece davacı şirket adına ” … Mahallesi, … Bulvarı, … İş Merkezi, …, Silivri/İstanbul” adresine dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatinin tebliğe çıkarıldığı, tebligat evrakının muhatabın adresinden taşınmış olması sebebiyle iade edildiği, aynı adrese yeniden çıkarılan tebligatın bu kez şirket çalışanı olduğu şerh edilen …’a tebliğ edildiği, şirketin sicil kaydına göre yetkilisinin … ve adresinin tebligatın yapıldığı adres olduğu, Mahkemece yapılan 24.05.2022 tarihli 1 nolu duruşmaya şirket yetkilisinin gelmediği, mazeret bildirmediği, bununla birlikte yargılamaya devam edildiği ve 19.07.2022 tarihine duruşma günü verildiği ancak davacıya tebliğ edilmediği, anılı duruşmaya da şirket yetkilisinin gelmediği, mazeret bildirmediği, Mahkemece davacının yokluğunda yargılamaya son verilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca Mahkemece öncelikle, davacı şirkete yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı incelenerek, usulüne uygun tebligat yapılmamış ise yeniden usulüne uygun şekilde tebligat yapılması, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, davacı şirket yetkilisinin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi nedeniyle HMK’nın 150/1, 3 ve 320. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu işlemler yapılmaksızın davacının yokluğunda yargılamaya devam edilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacının istinaf başvurusu usulen haklı bulunmuştur.Sonuç olarak davacının istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 ve 355. maddesi uyarınca açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2022 tarih ve 2022/176 Esas- 2022/664 Karar sayılı kararının HMK’nın 355, 353/1-a-6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.