Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2027 E. 2022/1528 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2027
KARAR NO: 2022/1528
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/08/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/644 Esas
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı’nın, gerçek durumu yansıtmayan, tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı haksız rekabet teşkil eden “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ifadesi kullanımlarına yönelik olarak; a) Başta televizyon kanalları ve Youtube olmak üzere her türlü dijital mecralardaki; Instagram ve Facebook gibi sosyal medya hesapları üzerindeki; İnternette çeşitli satış platformlarındaki; Asılı ve yazılı şekilde gazete, dergi, katalog, afiş, billboard gibi mecralardaki ve fiziki olarak eczane ve sair yerlerdeki tüm reklam ve kullanımlarının haksız olduğunun tespitine, b) Haksız rekabetin tespiti, men’i ve ortadan kaldırılmasına, haksız rekabet teşkil eden kullanımların durdurulmasına, giderilmesine, c) Reklamlardaki haksız rekabet teşkil eden yanlış ve yanıltıcı nitelikteki yazılı ve sözlü beyanların düzeltilmesine, kaldırılmasına, d) Davalı aleyhine verilecek kararın masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazetede ilanına ve ayrıca, haksız rekabet oluşturan reklam ve kullanımların durdurulması amacıyla; başta televizyon kanalları ve Youtube olmak üzere her türlü dijital mecra üzerinden ve Instagram ve Facebook gibi sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanan reklamların yayından kaldırılması, aksi kanaat halinde, haksız rekabet yaratan yazılı ve sözlü ifadelerin reklamlardan çıkartılması suretiyle reklamların içeriğinin düzeltilmesi, ayrıca internette çeşitli satış platformlarındaki, asılı ve yazılı şekilde gazete, dergi, katalog, afiş, billboard gibi mecralardaki ve fiziki olarak eczane ve sair yerlerdeki söz konusu ifadelerin yer aldığı asılı ve yazılı tüm reklam ve kullanımların kaldırılması, toplatılması, varsa ilgili ifadelerin üzerinde yer aldığı ürünlerin piyasadan toplatılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/08/2022 tarih ve 2022/644 Esas sayılı Ara Kararı ile; HMK’nın 389/1 maddesi gereğince ancak UYUŞMAZLIK KONUSUNA tedbir konulabileceğinden, yargılama sonucunda talep sonucunun yerine getirilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemece ihtiyati tedbir talepleri reddedilmiş ise de, ihtiyati tedbir taleplerine konu olan, dolayısıyla haksız rekabet teşkil ettiği belirtilen kullanımların doğrudan dava konusunu teşkil ettiği hususunun açık olup, kullanımlara ilişkin delillerinin de dosyaya sunulduğunu, iddialarını destekler nitelikteki delillerinin, zaten tedbir taleplerinin kapsamının doğrudan dava konusunu teşkil ettiğini, dolayısıyla söz konusu gerekçenin gerçek durumu yansıtmadığını, mahkemenin ret gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davalı’nın “…” markalı ürünlerine ilişkin gerek https://www…com.tr/ internet sitesindeki, sosyal medya platformlarındaki ve diğer internet üzerindeki, gerek gazete, dergi, katalog, afiş, billboard gibi asılı ve yazılı reklamlarındaki “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ifadesinin, hem aşağıda yer alan görseldeki ve ekli belgelerdeki gibi ve benzeri şekillerde yazıldığını, hem de reklam videolarında sözlü olarak da ifade edildiğini, İnternet üzerinden yayınlanan reklam filmlerine, Flash Bellek’ten ve aynı zamanda https://www.youtube.com/… Youtube linkinden ve https://www.instagram.com/… Instagram hesabı linkinden ulaşılabildiğini, Davalı tarafından reklamlarda “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ifadesi kullanıldığını ve reklamların altında “Ekim 2021 – Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen bağımsız araştırma sonuçları esas alınmıştır” ifadesine yer verildiğini, İlgili kullanım örneklerinin, dosyaya sundukları belgelerle de sabit olduğu üzere aşağıdaki gibi olduğunu; •Dosyaya sunulan Flash Bellek içerisindeki https://www.instagram.com/… ve https://www.youtube.com/… You Tube ve Instagram videolarındaki kullanımlar • https://www…com.tr/ internet sitesindeki tespit edilebilecek tüm kullanımlar (https://www…com.tr/ internet sitesindeki kullanım görselinin delilleri arasında sunulduğunu ) • Açık hava billboard kullanımları (Açık hava billboard kullanım örneklerinin delilleri arasında sunulduğunu ) • İnternetteki çeşitli online satış platformlarında gerçekleşen kullanımlar (İnternetteki çeşitli platformlarda gerçekleşen kullanım örneklerinin delilleri arasında sunulduğunu ) • Eczaneler aracılığı ile fiziki ortamlarda gerçekleştirilen her türlü afiş, katalog, stand ve sair basılı reklamlar suretiyle gerçekleştirilen kullanımlar (Eczaneler aracılığı ile fiziki ortamlarda gerçekleştirilen kullanım örneklerinin delilleri arasında sunulduğunu ) • Fiziken ve dijital ortamda tespit edilebilecek diğer tüm kullanımlar. Kendileri tarafından söz konusu kullanımların tespiti için delil tespit talebinde de bulunulduğunu, ancak yerel mahkemece delil tespiti yönünde herhangi bir ara karar da oluşturulmadığını, Davalının kullanımlarına konu “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ifadesinin; dosyaya sunmuş oldukları aksini gösterir ve daha güncel araştırma sonuçları gereği; gerçek dışı, tüketicileri yanıltıcı, aldatıcı ve dolayısıyla da davalı lehine haksız ticari menfaat sağlar nitelikte olduğunu, söz konusu kullanımların TTK’nın “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlıklı 55. maddesinin ilgili bentlerine, 6502 sayılı TKHK’nın, “Ticari Reklam” başlıklı 61. maddesinin ilgili bentlerine, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin “Doğruluk ve dürüstlük” başlıklı 7. maddesinin ilgili bentlerine aykırılık teşkil etmekte olduğunu, bu hususun … Dosya No’lu Reklam Kurulu kararı ile de tespit edilmiş olup davalı aleyhinde anılan reklamları durdurma cezası verildiğini, ancak buna rağmen davalı tarafından kullanımların, yalnızca dip not değişikliği yapılmak suretiyle devam ettiğini, halbuki Reklam Kurulu’nun vermiş olduğu durdurma cezasının sebebinin, müvekkili şirketin sunmuş olduğu daha güncel bir rapor olduğunu, davalı şirketin an itibariyle, ekte sunulan müvekkili şirket lehindeki sonraki tarihli ve güncel araştırma raporlarından haberdar olmasına rağmen, dip notunun değiştirildiğini ancak yine de daha eski tarihli bir araştırma sonucuyla hem piyasayı hem de tüketicileri yanıltarak marka algısı açısından telafi edilemez zararlar verildiğini, Tüm bu açıklamalardan da görüleceği üzere, ihtiyati tedbir suretiyle durdurulması talep edilen ilgili kullanımların, doğrudan işbu davanın konusunu oluşturan, haksız rekabet teşkil ettiği belirtilen, yani mahkeme gerekçesinde belirtilenin aksine ihtiyati tedbir talep edilenlerin dava konusunu teşkil ettiği açık olan kullanımlar olduğunu, dolayısıyla usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, Davalı’nın www…com.tr/ adresli internet sitesinin 02.11.2021 tarihli görünümünde yer alan “…” markalı ürünlere yönelik tanıtımlarda; “Türkiye’de Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği Marka*. *… tarafından Ocak 2020- Mart 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen bağımsız araştırma sonuçları esas alınmıştır.” ve “Türkiye’de Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği Marka*. *… tarafından Ocak 2021 – Mart 2021 tarihleri arasında CAWI ve CAPI yöntemleriyle gerçekleştirilen bağımsız araştırma sonuçları esas alınmıştır.” ifadelerine yer verildiğini, müvekkili şirket tarafından Haziran-Ağustos 2021 tarih aralığına ilişkin alınan 14.09.2021 tarihli … araştırma raporuna dayanılarak Reklam Kurulu’na şikayette bulunulduğunu, buna istinaden Reklam kurulu tarafından yapılan incelemeler neticesinde; “Türkiye’de Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği Marka” iddiası ile ilgili olarak aynı araştırma şirketi tarafından Haziran-Ağustos 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre söz konusu iddianın geçerli olmadığı, dolayısıyla aksi yönde bir bağımsız araştırma raporu bulunmasına rağmen tanıtımlarda Ocak-Mart 2020 ve Ocak-Mart 2021 tarihleri arasında yapılan araştırma sonuçlarına yer verilmesinin tüketicileri yanıltıcı nitelikte olduğu ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin “İspat külfeti” başlıklı 9 uncu maddesinde yer alan “(…)raporların, reklamda yer alan iddiaları reklamın yayınlandığı dönemde kanıtlar nitelikte olması esastır.” hükmüne aykırılık teşkil ettiğinin değerlendirildiğini, dolayısıyla inceleme konusu tanıtımların; Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7/1, 7/2, 7/3, 7/4, 7/5-a, 9/1, 9/2, 9/4, 9/5 ve 32 nci maddeleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61 inci maddesi hükümlerine aykırı olduğuna, buna göre, reklam veren … Anonim Şirketi hakkında, 6502 sayılı Kanun’un 63 üncü ve 77/12 nci maddeleri uyarınca anılan reklamları durdurma cezası verilmesine karar verilmiştir.” (2021/4785 Dosya No’lu Reklam Kurulu kararının delilleri arasında sunulduğunu ) Reklam Kurulu’nun söz konusu kararına istinaden davalı yanın “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ifadesi kullanımına aynen devam ettiğini, ancak bu kez reklamların altındaki tarih aralığını değiştirerek “… tarafından Ekim 2021 – Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen bağımsız araştırma sonuçları esas alınmıştır” ifadesine yer verdiğini, Müvekkili şirket tarafından … firmasından alınmış olan 22.12.2021 tarihli, yani davalının dayandığı tarih aralığını kapsayan ve daha sonraki tarihli araştırma raporu ile müvekkili şirketin “…” markasının “En Çok Önerilen / Reçetelenen Marka” olduğu ve davalının “…” markasının açık ara üzerinde bir oranla tavsiye edildiği/ reçetelendiği hususunun tespit edildiğini, (22.12.2021 tarihli … araştırma raporunun delilleri arasında sunulduğu), böylece Ekim 2021 – Kasım 2021 dönemlerine ilişkin olarak da davalı reklamlarındaki “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” iddiasının geçerli olmadığı, gerçeği yansıtmadığı hususlarının net bir şekilde görüldüğünü, müvekkili tarafından Ipsos firmasından alınan 14.09.2021 tarihli, Reklam Kurulu kararına konu Haziran-Ağustos 2021 tarihlerine ilişkin araştırma raporu sonrasında, 2 ay gibi kısa bir sürede araştırma sonuçlarının davalının iddiasındaki şekilde değişmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Müvekkile tarafından 22.12.2021 tarihli rapor sonrasında … firmasından 11.05.2022 tarihli bir rapor daha alındığını ve müvekkilinin açık ara “En Çok Önerilen / Reçetelenen Marka” olduğu hususunun en güncel şekilde 2022 yılının Mart ve Nisan aylarına yönelik olarak yapılan araştırma neticesinde de tespit edildiğini, İngilizce olarak hazırlanan 11.05.2022 tarihli … raporu ve söz konusu raporun Türkçe özeti niteliğindeki 24.06.2022 tarihli raporun da bu durumu ortaya koyduğunu, (11.05.2022 tarihli … araştırma raporu ve özeti niteliğindeki 24.06.2022 tarihli raporun delilleri arasında sunulduğunu ) Bu açıklamaları kapsamında; Reklam Kurulu’nun durdurma kararına ve müvekkile şirket tarafından alınan ve müvekkilin “…” markasının “…” markası karşısında açık ara en çok önerilen/reçetelenen marka olduğuna ilişkin güncel tarihli araştırma raporlarına rağmen, davalı yanın yanıltıcı, aldatıcı, haksız rekabet teşkil eden reklamlarına sistematik ve kötü niyetli bir şekilde devam ettiğini, İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli şartların oluştuğunu, bu aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmemesinin ciddi gecikmeye ve buna bağlı ciddi zararlara sebebiyet vereceğini, • Reklam Kurulu’nun 2021/4785 sayılı dosyasından davalı şirket aleyhinde vermiş olduğu “reklam durdurma cezası” na ve müvekkil şirketin “…” markasının açık ara “En Çok Önerilen / Reçetelenen Marka” olduğuna ilişkin 22.12.2021 tarihli ve 24.06.2022 tarihli güncel araştırma raporlarına rağmen, davalının “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” iddiasını içeren yanıltıcı, aldatıcı, haksız rekabet teşkil eden reklamlarına kötü niyetli olarak sistematik şekilde devam ediyor olması, • Türkiye’de kimler/hangi tüketici grupları veya hangi kurumlar nezdinde, hangi kapsamda yapılan araştırmalar olduğu konusunda reklam alt yazısında veya diğer herhangi bir şekilde bilgilendirmeye yer verilmeksizin, davalı tarafından yayınlanan reklamlarda son derece soyut, dayanaksız, genel bir şekilde “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ifadesinin kullanılıyor olması, • Davalı’nın dayanak olarak bildirdiği Ipsos firmasının araştırma tarihleri ve müvekkil şirket tarafından alınmış araştırma raporlarının tarihleri gözetildiğinde, davalı reklamlarındaki ifadelerin, gerçek ve güncel durumu yansıtmadığının açık olması, • Rakamsal verilere dayalı apaçık, gerçeği yansıtmayan iletişim mesajının, müvekkil şirketin en önemli satış kanalı olan eczaneler nezdinde, telafisi oldukça zor bir ticari itibar ve prestij kaybına sebebiyet verebilecek olması gibi başlıca sebeplerle, davalı tarafından halihazırda yayınlanmakta olan yukarıda ve ekte detaylarına yer verilen reklamlarla, tüketicilerin ciddi şekilde yanıltılmakta ve aldatılmakta olduğunu, bu yolla haksız rekabet yaratılmakta olduğunu, Yukarıda açıklandığı üzere; davalının yanıltıcı ve aldatıcı reklamlarının/ kullanımlarının bu haliyle yayınlanması durdurularak reklam içeriklerinin düzeltilmemesi/ kullanımların kaldırılmaması halinde, müvekkil şirketin her an büyük oranda gelirden mahrum kaldığını, tüketiciler nezdindeki tanınmışlığı ve itibarının zarar gördüğünü, müşteriler nezdinde haksız ve aldatıcı şekilde yaratılan yanlış algıyı düzeltebilmek adına yüksek tutarlarda reklam harcamaları yapmak zorunda kaldığını ve bu durumun müvekkilinin zararlarını her geçen gün daha da artırarak müvekkili yönünden ciddi tehlike arz ettiğini belirterek, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/644 E. sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılması ile davalının müvekkili şirkete haksız rekabet oluşturan fiillerine yönelik olarak; TTK md. 61 uyarınca teminatsız olarak, aksi kanaatte makul bir teminat karşılığında, talepleri gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, haksız rekabetin tespiti ve men’i istemli davada talep edilen ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılması ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalının “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ve benzeri kullanımlarının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 61. maddesinde; “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir. ” hükmü yer almıştır. Buna göre bu tür davalarda talep edilebilecek ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinden yararlanılmalıdır.HMK.nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda, davalının “Dermatologların En Çok Tavsiye Ettiği (Önerdiği) Marka” ve benzeri kullanımlarının haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, haksız rekabetin koşullarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, iddiaya konu eylemlerin sabit olup olmadığı konularındaki nihai değerlendirme, iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Talep ve ara karar tarihi itibariyle HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, değişen koşul ve durumlara göre ilk derece mahkemesinden yeniden tedbir talep edilmesi de mümkün olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ilk derece mahkemesi ara kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/10/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.