Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1980 E. 2022/1487 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1980 Esas
KARAR NO: 2022/1487 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/204 D.İş – 2022/212 Karar
TARİH: 17/06/2022 (Ek Karar)
DAVA: İhtiyati Haciz (Finans)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, vadesi gelen borcunu ödemeyen borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 04/03/2022 tarih 2022/204 D.İş – 2022/212 Karar sayılı kararı ile;”1) İİK nın 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden, 2) İstem sahibinin iddia ettiği 124.872,70-TL alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere yukarıda adı/adları yazılı borçluların, a) Taşınır mallarının, b) Taşınmaz mallarının, c) Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, İHTİYATEN HACZİNE,” karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler … ile … Tic. A.Ş. Vekili tarafından sunulan dilekçede özetle; alacaklı şirket … Bankası Anaonim Şirketi’nin alacağını İstanbul Esenyurt ilçesi, … ada, … Parsel, Esenyurt Mahalle/ Köy, … Blok … No:… adresinde kain gayrimenkulu ipotek olarak teminat altına aldığını, alacaklının İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine İpoteğin Paraya Çevrilmesi yolu ile takibe başlamış olmasına rağmen aynı alacağı için mahkememizden ihtiyati haciz kararı alarak İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başvurduğunu, alacaklının alacağını ipotekle teminat altına olmasına ve borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlamış olmasına rağmen kötüniyetli olarak ve mahkememizi yanıltarak ihtiyati haciz kararı aldıklarını, ipotekle teminat altına alınan alacağa ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasaya ve mevzuata aykırı olduğunu belirterek iş bu itirazlarının kabulü ile, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, icra takibine itiraz etmeleri ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olmaları nedeniyle itiraz ve davalar sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili tarafından sunulan dilekçede özetle; mahkememizce verilen haciz kararının İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden uygulandığını, işbu hacizlerden ve dolayısıyla ihtiyati haciz kararından 16/05/2022 tarihinde haberdar olduklarını, davacı bankanın, ipotek ile teminat altına alınmış alacağına istinaden takip başlattığını ve müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilemediğini, müvekkilinin borçlu olmadığı bir takipte sorumlu tutulmamak için ödeme emrine 31/03/2022 tarihinde yazdığı dilekçe ile itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, alacaklı görünen tarafından icra takibine konu edilen ve müvekkilinin itirazı akabinde mahkemeden ihtiyati haczi talep edilen alacağın İİK 257/1 şartlarını taşımadığını, likit bir para alacağı olmadığını, kredi sözleşmesine dayandığını ve yalnızca teminat niteliği taşıdığını, yine alacağı kabul anlamına gelmemekle beraber işbu alacağın vadesinin gelmediğini, müvekkilinin mal kaçırma teşebbüsünde ve hileli işlemlerde bulunmadığını, kaldı ki zaten ipotek ile teminat altına alındığını belirterek iş bu itirazlarının kabulü ile, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına/iptaline, icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle itiraz ve davalar sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/06/2022 tarih 2022/204 D.İş Esas – 2022/212 D.İş Karar sayılı ek kararı ile; ” ihtiyati haciz kararı rehin ile temin edilmemiş alacak miktarının şart olduğu, getirtilen ipotek akit tablosundan söz konusu alacak rehin ile temin edilmiş ipoteğin 6.000.000,00 TL. olduğu, ipoteğin asıl borçlu için yani şirket lehine verildiği, vermiş bulunduğumuz ihtiyati haciz kararındaki miktarın kat ihtarına dayalı verildiği, kat ihtarındaki rakamla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipteki rakamların eşleştiği nazara alınarak bu kredi borcu için teminat verildiği ancak teminatın kredi kullanan şirket borcu için verildiği, bu nedenle şirket aleyhine verilen ihtiyati haczin ” rehinle temin edilmiş ” olması nedeniyle kaldırılması gerektiği ancak itiraz eden diğer kefillerin lehine ipotek tesis edilmediği, gibi verilen bir rehinin bulunmadığı, bundan sadece asıl borçlu şirketin yararlanacağı, diğer itiraz eden kefillerin bu rehinden kendi borçları açısından yararlanamayacakları nazara alınarak kefil şahıslar yönünden itirazın reddine, şirket yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile,
İTİRAZLARIN KISMEN KABULÜNE, Şirket yönünden yapılan itirazın kabulüne, 1-Mahkememizce verilen 2022/704 D. İş 2022/212 sayılı kararı ile verilen ihtiyati haczin … Ticaret AŞ yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına, 2-İtiraz eden … ve … yönünden yapılan itirazın reddine, 3-Bu borçlular yönünden verilen mahkememizin 2022/204 D. İş 2022/212 sayılı ihtiyati haciz kararının aynen devamına, karar verilmiş ve karara karşı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: … vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme ek kararının hukuka aykırı olduğunu, Alacaklı görünen tarafından icra takibine konu edilen ve müvekkilinin itirazı akabinde mahkemeden ihtiyati haczi talep edilen alacağın İİK 257/1 şartlarını taşımadığını, likit bir para alacağı olmadığını, takibin kredi sözleşmesine dayandığını ve teminat niteliği taşıdığını, işbu alacağın vadesinin gelmediğini, Müvekkilinin mal kaçırma teşebbüsünde olmadığını, Hacze konu olan kredi sözleşmesinin tamamen okunaksız olduğunu, bu belgeye dayanılarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı teminen İİK 257 vd. m. uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi 04/03/2022 tarih 2022/204 D.İş Esas – 2022/212 D.İş Karar sayılı kararı ile; ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına borçluların itirazı üzerine İlk Derece Mahkemesi 17/06/2022 tarih ve 2022/204 D.İş Esas – 2022/212 D.İş Karar sayılı ek kararı ile; şirket yönünden itirazın kabulüne, gerçek kişiler yönünden itirazının reddine karar verilmiş ve karara karşı muterizlerden … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.) Yine 6098 sayılı TNK’nun 586/1 maddesi “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Somut olaya döndüğümüzde, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve dosya kapsamına göre, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği, kredi hesabının kat edilmesi ile borcun muaccel hale geleceği, kat ihtarında ve ihtiyati haciz talebinde borcun dayanağı olarak Genel Kredi Sözleşmesinin gösterildiği, dosyaya sunulan belgelere göre yaklaşık isbatın gerçekleştiği, kefile müracaat şartının da mevcut olduğu, sair itiraz sebeplerinin İİK’nın 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri arasında yer almadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Dairemiz karar tarihinden sonra muteriz … ilk derece mahkemesi kanalıyla dairemize gönderdiği 21/10/2022 tarihli dilekçesi ile, ihtiyati hacze ilişkin itirazından ve istinaf başvurusundan vazgeçtiğini beyan edip gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı itiraz eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.