Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/197 E. 2022/212 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/197
KARAR NO: 2022/212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/877 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların, müvekkili şirketin müşterisi olan dava dışı … Anonim Şirketi’nden Romanya’ya mal taşınması işi için anlaştıklarını, söz konusu taşıma işinin davalı tarafça farklı firmalara bırakıldığını ve fiili taşımayı yapan diğer dava dışı … firması taşıma ücretini alamadığı için müvekkili şirketin nakliyesini yaptığı mallar üzerinde rehin hakkını kullandığını ve malları teslim etmediğini, davalı tarafa bu durumun bildirildiğini ve davalı tarafça kendisine gönderilecek olan 2.700 Euro’luk bakiye borcun, … firmasına gönderebileceklerini, 2.800 Euro’nun ise farklı bir firmadan istendiğini, gönderildiğinde müvekkili şirkete gönderecekleri hususunu belirttiklerini, müvekkilinin dava dışı… firmasının rehin hakkı kullanarak teslim etmediği malları teslim etmesi için 5.500 euroluk ödeme yaptığını, davalı firmanın kendilerine yapması gereken 2.800 euroluk ödemeyi yapmadığını, alacağın alacağının tahsili talebiyle başlatmış olduğu takibe de itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının 29.336,44 TL meblağ yönünden mal varlıklarının ve 3. şahıslar nezdindeki her türlü hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/11/2021 tarih ve 2021/877 Esas sayılı ara kararı ile; “…her ne kadar dava konusu alacak rehinle temin edilmemiş ise de, İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı, davacının iddiasını yaklaşık olarak ispat edemediğinden ihtiyati haciz niteliğinde geçici hukuki koruma talebinin de yargılamanın bu aşamasında kabulünün mümkün olmadığı, talebin yargılamayı gerektirmesi, dosyada yaklaşık ispat ölçüsü kriterine yeterli delil sunulmadığı kanaatine varılmış olup, yaklaşık ispat şartlarının sağlanmaması nedeniyle talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, … ” karar verilmiş olup, verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece talepleri red edilmiş ise de, davalı şirket … Ltd. Şti.’ ye karşı İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/457 E. sayılı dosyasıyla açtığı davada açıkça müvekkiline borcu olduğunu ikrar ettiğini, şöyle ki; Davalıya karşı açtıkları işbu davanın, müvekkilinin Kastamonu-Romanya arası taşıma işini davalıya vermesi, davalının da bu işi işbu davada üçüncü kişi olan …’e, …’in de başka üçüncü kişilere taşeron etmesinden kaynaklanmakta olduğunu, müvekkilinin davalıya taşıma ücretini ödediğini, ancak malı fiilen taşıyan üçüncü kişiye ödemesi yapılmadığı için malların alıcısına teslim edilemediğini, mallar üzerinde hapis hakkı kullanıldığını ve müvekkilinden 5.500 Euro karşılığı malların alıcısına teslim edilebileceğinin söylendiğini, müvekkilinin de mecburen bu bedeli ödediğini ve malların alıcıya teslimini sağladığını, bu nedenle müvekkilinin ödeme yapmak zorunda kaldığı 5.500 Euro bedelinin davalıya 09.06.2021 tarih … nolu “25.05.2021 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan taşımada …Tic.Ltd.Şti.’nin hapis hakkını kullanması sebebiyle malları alabilmek için … firmasına yapılan ödemenin rücu edilmesi” açıklamalı faturası ile rücu ettiğini, davalı tarafın söz konusu faturayı iade etmediğini, aynı faturayı kendi taşeronu dava dışı … firmasına yansıttığını, davalıya ödeme yapmayınca … firması aleyhine İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/457 E.sayılı dosyasıyla alacak davası açtığını, söz konusu davada açıkça müvekkilinin kendisine fatura kestiğini, bu yüzden bahsi geçen davayı açtığını vs ikrar ederek anlattığını, söz konusu dilekçenin müvekkil şirkete de tebliğ olunduğunu, söz konusu dava dilekçesinde davalı tarafın açık ikrarları bulunduğunu, Davalı tarafın kendi taşeronu … aleyhine açtığı davanın dilekçesinin, müvekkil şirketin işbu davadaki iddiaları ile aynı olduğunu, davalı tarafın mahkeme önünde iddialarını ikrar ettiğini, bu durumda müvekkilinin iddiasını yaklaşık ispat kuralına göre ispat edemediği gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, davalının menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde uygun bir teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için açılan davada, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı şirket ile yapılan taşıma sözleşmesine istinaden ve davalının talebi ile 3. şahsa yapılan ödemenin tahsil için başlatılan takibe itiraz edildiğini, borcun ödenmediğini belirterek, itirazın iptali ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.Somut uyuşmazlıkta, iddia edilen alacağın bulunup bulunmadığı, karşı taraftan talepte bulunulabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ancak yargılama ile belirlenebileceği, yargılamanın bulunduğu aşamaya göre karar tarihi itibariyle mübrez delillerin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, yine İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/457 E. sayılı dosyasına ibraz edilen dava dilekçesindeki beyanların da yaklaşık ispatı sağlamadığı, dolayısıyla muaccel bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gibi borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de ibraz edilmediği dikkate alındığında, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gözetilerek, mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesinin 23/11/2021 tarihli ara kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/02/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.