Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1882 E. 2022/1450 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1882 Esas
KARAR NO: 2022/1450 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/244 D.İş – 2022/248 Karar
TARİH: 23/08/2022
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati Haciz Talep eden vekilin dilekçesinde özetle; borçlu şirket tarafından tanzim edilen -16.10.2021 düzenleme tarihli, 07.05.2022 ödeme tarihli, 100.000,00 TL bedelli bono,16.10.2021 düzenleme tarihli, 07.06.2022 ödeme tarihli, 100.000,00 TL bedelli bono, 23.10.2021 düzenleme tarihli, 20.05.2022 ödeme tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, 23.10.2021 düzenleme tarihli, 20.06.2022 ödeme tarihli, 50.000,00 TL bedelli bonoların toplamda 300.000 TL borcunun ödenmediğini, mal kaçırma ihtimalinin olduğunu, bu nedenlerle alacağın tahsili için borçlunun taşınır taşınmaz malları ve üçüncü kişilerden hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiştir.Mahkememizce 03/08/2022 tarihli Değişik İş kararı ile talebin kabulü ile takdir edilen teminat mukabilinde borçlu hakkında alacak miktarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmiştir.Karşı taraf olan borçlu vekili mahkememize 11/08/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile; mahkemenin ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, 4 adet bonoda müvekkili şirketin temsilen yetkilisi …’ın imzasının bulunduğunu, müvekkili şirketinin kurulduğundan itibaren müvekkilini temsil ve ilzama iki şirket yetkilisinin müştereken yetkili olduğunu, şirketin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi ve şirketin borç altına gimesi için ihtiyati hacze konu bonolarda şirketin iki yetkilisinin müştereken imzalarının bulunması gerektiğini, söz konusu bonada şirketin borçlanması ve hakkında ihtiyati haciz kararı uygulanmasının mümkün olmayacağını, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/08/2022 tarih 2022/244 D.İş – 2022/248 Karar sayılı kararında;” itirazın süresinde yapıldığı ancak itiraz eden şirketin müşterek imza ile temsil edildiği ve bu nedenle bononun geçersiz olduğu iddiasında bulunmuştur. Ne var ki ihtiyati hacze itiraz nedenleri yasada tahdidi olarak sayılmakla bunların yorum ile genişletilmesi yahut daraltılması mümkün değildir. Buna göre itiraz edenin itiraz nedeni yasada sayılan sebepler arasına girmemektedir. Kaldı ki bonoda yer alan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı da ileri sürülmemiştir. Bonoda imzası bulunan şirket yetkilisi şirketin çift imza ile temsil edildiğini de açıkça bilmektedir. Açıklanan nedenlerle itiraz edenin itirazları ve buna bağlı olarak tedbir talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ nin 06/12/2018 tarih 2018/1952 Esas, 2018/1471 Karar ve 16/07/2020 tarih 2020/1127 Esas, 2020/746 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir. Sonuç olarak mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı değerlendirilmekle mahkememizin 03/08/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına karşı yaptığı itiraz ile tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, 1-Mahkememizce verilen 03/08/2022 tarih ve 2022/244 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddine,2-İtiraz eden tarafından talep edilen tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı karşı taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu,Yerel mahkeme tarafından 4 adet bonoya istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini, şirketin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi ve şirketin borç altına girmesi için ihtiyati hacze konu bonolarda şirketin iki yetkilisinin müşterek imzalarının bulunması gerektiğini, söz konusu senetlerde tek bir şirket yetkilisinin imzası bulunduğunu, bonolara istinaden şirketin borçlanması ve ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, Yargıtayın yerleşik uygulamalarında da bonoda şirket yetkililerinden yalnızca bir tanesinin imzasının bulunması sebebiyle ihtiyati haczin sebebine itiraz edilebileceği yönünde olduğunu, (Yargıtay 19.HD. 2015/14945 Esas – 2015/16611 Karar ve 10.12.2015 Yargıtay 11. HD., 10.03.2008, 2008/2289 E, 2008/2938 K) Yerel mahkemenin İstanbul BAM 14. HD’nin iki kararına atıf yaparak kararı gerekçelendirdiğini ancak bu kararların taleple ilgisinin bulunmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara yapılan itiraz ise yukarıda belirtilen gerekçelerle reddedilmiştir. İtiraz eden vekilince, itirazlarının reddine dair ek karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder. İİK’nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. Talep dayanağı senetler incelendiğinde; keşidecisi borçlu, lehdarı alacaklı olan ; 16/10/2021 düzenleme tarihli, 07/05/2022 ödeme tarihli, 100.000,00 TL bedelli; 16/10/2021 düzenleme tarihli, 07/06/2022 ödeme tarihli, 100.000,00 TL bedelli; 23/10/2021 düzenleme tarihli, 20/05/2022 ödeme tarihli, 50.000,00 TL bedelli ve 23/10/2021 düzenleme tarihli, 20/06/2022 ödeme tarihli, 50.000,00 TL bedelli olmak üzere dört adet bono olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda ihtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. İtiraz eden vekili; dayanak bonolarda keşideci şirketi temsilen iki şirket yetkilisinin müşterek imzasının bulunmadığını, şirketin müşterek yetki ile temsil ve ilzam ediliğini, tek yetkili imzasını taşıyan bonoların şirketi bağlamayacağını ileri sürmüştür. İtiraz eden vekilince ileri sürülen itiraz sebebi İİK’nun 265 maddesinde sınırlı olarak gösterilen itiraz sebeplerinden birini teşkil etmediği gibi, ihtiyati hacze itiraz yargılamasında değerlendirilebilecek hususlardan da olmayıp, ancak esas yargılamanın konusunu teşkil edebilir. Dosyaya mübrez ve talep dayanağı bonolar kapsamından; İİK’nun 257/1 fıkrasında fıkrası ile İİK’nun 258 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olup, itiraz eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında ihtiyati hacze itiraz eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.