Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1874 E. 2022/1944 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1874
KARAR NO: 2022/1944
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 26/05/2022
DOSYA NUMARASI: 2018/1480 Esas – 2022/420
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın 13.06.2007 tarihine kadar müvekkili şirketin hissedarı ve temsilcisi olduğunu ve 13.06.2007 tarihinde şirketteki tüm hisselerini devrettiğini ve yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederek ayrıldığını, 13.06.2007 tarihinde şirkette sadece dışarıdan atanan Genel Müdür sıfatıyla A Grubu imza yetkilisi yapıldığını, 09.10.2017 tarihine kadar müvekkili şirkette bu sıfatla çalıştığını, tarafların 09.10.2017 tarihinde bir araya gelerek çalışma ilişkisinin sonlandırılması için ikale sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmenin rekabet etmeme başlıklı 5. Maddesinde 09/10/2017 tarihinden itibaren başlamak üzere 2 yıllık süre boyunca Marmara Bölgesi’nde şirketle aynı sektörde faaliyet gösteren ve şirketin doğrudan rekabet halinde olduğu hiç bir firmada istihdam edilemeyeceği, ortak ya da yönetici olamayacağı,… hükmünü amir olduğunu, davalının, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği Yapı Kimyasalları alanında 10.11.2017 tarihinde davalı … A.Ş.’ni müvekkili şirketin bayi ve müşterisi olan … Sahibi …ve … sahibi …’a kurdurduğunu ve davalının da şirketin gizli ortağı ve yöneticisi olduğunu, davalının kuruluşu müteakip müvekkili şirketin bayi ve müşterilerine mal pazarlamaya yönelik ziyaretler yapmaya başladığını ve dava Dilekçesinde isimlerine yer verilen ve müvekkili davacı şirketin bayi ve müşterileri olan 18 Firma ile haksız rekabet halinde bulunduğunu, davalı …’ n 10.11.2017 tarihinde kurulmuş olan Davalı Şirketin hisselerini devir alarak şirketin tek sahibi/hissedarı ve yetkilisi olduğunu ve bu hususun 01.08.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek yayımlandığını, davalı …’ın sahibi ve tek hissedarı olduğu davalı şirketin İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesinde, müvekkili şirketin ürettiği ve sattığı benzeri yapı kimyasallarını üreterek müvekkili şirketin bayi ve müşterilerine sattığını ve 09.10.2017 tarihli İkale Sözleşmesinin 5.Maddeesine aykırı davranarak haksız rekabet yoluyla kazanç elde ettiğini ve müvekkili şirkete maddi zarar verdiğini, davalı …’ın müvekkili şirketin işçilerini de davalı şirkete aldığını, davalının yapmış olduğu haksız rekabet ile müvekkili şirketin müşteri ve bayileri nezdindeki itibarına zarar verdiğini belirterek, haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, haksız rekabet nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL maddi tazminat ve 100.000.-TL manevi tazminatın davalı şirketin kurulduğu 10.11.2017 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, İkale Sözleşmesine istinaden aynı alanda rekabet etmemek koşuluyla davalı …’a ödenen 71.805,98 TL’nin davalı …’dan 20.10.2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinden … firmasının, davacı firma ile arasında rekabet etmeme yönünde bir sözleşme bulunmadığından ve haksız rekabet teşkil eden bir eylemi olmadığından taraf sıfatını haiz olmadığını ve husumet itirazlarının bulunduğunu, davacı taraf müvekkili ile aralarında akdedilen ikale sözleşmesini ihlal ettiğinden, müvekkilinin haklı nedenle rekabet etmeme yükümlülüğünden kurtulmuş olduğunu, davacı firma ile müvekkili … aralarındaki iş ilişkisini sona erdirme konusunda anlaştıklarından 09.10.2017 tarihli “İkale Sözleşmesi” ni akdettiklerini, İkale Sözleşmesinin 5.maddesi ile müvekkili ile davacı tarafın rekabet etmemesi konusunda anlaştıklarını, ancak müvekkilinin ekonomik açıdan ciddi manada kaybına yol açan böyle yükümlülüğü kabul etmesinin karşılığında davacı firmanın, İkale Sözleşmesinin 3.3.maddesi ile müvekkiline ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin İkale Sözleşmesine uygun olarak 09.10.2017 tarihinde, davacı firmadaki görevlerinden ayrıldığını ve davacı firmadan ayrılmasının ardından davacı firma ile rekabet teşkil edecek hiçbir eylemin içerisinde olmadığını, müvekkilinin davacı firmadan 2018 yılı nisan ayının sonunda alacağı rekabet tazminatının ilk taksitini beklemeye başladığını, ancak davacı firmanın, taraflar arasında kesin vade belirlenmesine ve bu vade tarihi gelmesine rağmen müvekkiline rekabet tazminatını ödemediğini, taksit vadesinin geldiği 30.04.2018 tarihinden itibaren 08.05.2018 tarihine dek bekleyen müvekkilinin, davacının bir türlü ödeme yapmaması üzerine aynı tarihli e-posta iletisi ile davacı şirket yetkililerinden ödeme hakkında bilgi talebinde bulunduğunu, davacı firmanın müvekkilinin e-posta iletisini cevapsız bıraktığını, başka bir iletişim aracı ile de müvekkiline konu ile ilgili bir bilgi vermediğini, müvekkili …’ın 27 yıldır yapı kimyasalları sektöründe faaliyet gösterdiğini, başka bir sektörde faaliyeti ve tecrübesi bulunmadığını belirterek, davaların ayrılmasına, davalılardan … bakımından yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine tevdiine, davalılardan … Sanayi ve Ticaret A.Ş açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/05/2022 tarih ve 2018/1480 Esas – 2022/420 Karar sayılı kararı ile; ” Dava, TTK’nun 54. Maddesi ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabetin tespiti, meni, haksız rekabet nedeniyle tazminat istemi ve davalı …’a ödenen 71.805,98 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir. Davacı vekilinin müvekkilinin işbu davasından feragat ettiğini bildirir 21/03/2022 tarihli feragat dilekçesini dosyaya sunduğu, davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı. Davalılar vekilince 26/04/2022 tarihli dilekçe ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin olmadığının bildirildiği görüldü. “gerekçeleri ile; ” 1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 3.104,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.024,10‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalılar vekilince yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalılar … ile … San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar … ile … San. Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan 21/03/2022 tarihli feragat dilekçesi doğrultusunda, duruşma tarihinden önce 26/04/2022 tarihli dilekçeleri ile birlikte HMK md. 312 hükmüne dayanılarak lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini içerir talep dilekçesi sunulduğunu, ancak mahkemece kurulan hükümde “Davalılar vekilince yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde talepleri değerlendirmeye alınmadan ve yanlış yorumlanarak karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadan düzeltilerek talepleri gibi karar verilmesini, lehlerine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 54 vd. maddeleri gereğince haksız rekabetin tespiti/ meni, haksız rekabet nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın tazmini ve davalı …’a ödendiği belirtilen 71.805,98 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili tarafından yargılama sırasında dosyaya ibraz edilen 21/03/2022 tarihli “Davadan feragat dilekçesi” konulu dilekçe ile, müvekkilinin işbu davadan feragat ettiği beyan edilmiştir. Davalılar vekilince ibraz edilen 26.04.2022 tarihli dilekçede, davacı taraf vekilinin 21.03.2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğinin görüldüğünü, bu nedenle… duruşma günü beklenmeksizin dosyada karar verilmesini, HMK m.312 kapsamında tarafları lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK Madde 312- (1) “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. ” şeklindedir. Bu durumda mahkemece davadan feragat eden davacı aleyhine yargılama gideri (var ise) ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar vekilinin 26.04.2022 tarihli dilekçesindeki beyanı da yanlış değerlendirilerek dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2022 tarih ve 2018/1480 Esas – 2022/420 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 3.104,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.024,10‬ TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 3-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacının reddedilen 10.000,00 TL maddi tazminat ile 71.805,98 TL’nin kendisine iadesi talepleri yönünden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2 maddesi uyarınca adı geçen davalılar lehine hesap ve takdir olunan 13.088,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 5-Davacının reddedilen 100.000,00 TL manevi tazminat talebi yönünden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2, 10/3 ve 10/4 maddeleri uyarınca adı geçen davalılar lehine hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İlk derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediği anlaşılmakla; bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine, 9-Davalılar tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 82,00 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş- dönüş masrafı olmak üzere; toplam 302,7 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 10-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.