Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/184 E. 2022/164 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/184
KARAR NO: 2022/164
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/715 Esas
TARİH: 26/11/2021 Tarihli Ara Karar
DAVA: Ticari Şirket
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı / karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların “… Mah. … Sok. … İş Merkezi Apt. No:… Kadıköy/İSTANBUL” adresinde bulunan ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … numarası ile kayıtlı olup “… Limited Şirketi” ünvanlı şirketin ortağı ve münferiden imza yetkisine sahip temsilcileri olduklarını, davalının rekabet etmeme, sadakat ve özen yükümlülerine aykırı davranarak söz konusu şirket ile aynı alanda ve hatta söz konusu şirketin önceki adresinde faaliyet gösteren “… A.Ş.” ünvanlı şirketi kurduğunu, bu şirketin tek ortağı ve temsilcisi olarak faaliyette bulunduğunu belirterek, davalının yönetim ve temsil hakkının kaldırılmasına, öncelikle davalının yönetim ve temsil hakkının yargılama sona erinceye kadar tedbiren kaldırılmasına, bu talebin kabul görmemesi halinde davalının yönetim ve temsil hakkının yargılama sona erinceye kadar müşterek imza ile sınırlandırılmasına veya …Şti.’ye denetim kayyımı atanması veyahut yönetim kayyımı atanması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı/ karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin rekabet etmeme, sadakat ve özen yükümlülüklerine aykırı iş ve eylemleri olmadığını belirterek, müşterek imzanın kaldırılmasına, müşterek imza kaldırılmadığı takdirde şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/11/2021 tarih 2021/715 Esas sayılı kararında; “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün web sayfasından temin edilen ticaret sicil kayıtları ile dava dilekçesi ekinde sunulan kayıt ve deliller tespite ve tedbire yönelik taleplerin değerlendirilmesi yönünden yeterli olduğundan sonuçta söz konusu tespit ve tedbir talebi yönünden dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirme sonunda … Limited Şirketi ünvanlı şirketin iki ortaktan müteşekkil bir şirket olup ortaklarının davanın tarafları olduğu, paylarının eşit olduğu ve her birinin şirketin münferiden temsile yetkili oldukları, adresinin yukarıda özetlenen dava dilekçesinde belirtilen şekilde olduğu, 27/10/2017 tarihinde tescil edildiği; “… A.Ş.” ünvanlı şirketin ise 13/09/2021 tarihinde tescil edildiği, tek ortağının ve temsilcisinin davalı olduğu; her iki şirketin meslek grubunun “52-Kara Taşıtları, Yedek Parçaları ve Ekipmanları” şeklinde ve aynı olduğu anlaşıldığından, şirketlerin kendi yönetimlerinin asıl olması ve müdahalenin çok istisnai şartlara bağlı olması gereğine ilişkin temel prensip, temsilcinin yasal sorumluluğuna ilişkin emredici hükümler, taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi, davacının ve taraflara ait şirketin yararının öncelikli hale geldiğine ilişkin dosya kapsamı, bu öncelikli yarar ve somut olayın özelliğine bağlı olarak müdahale istisnasının değerlendirilme gereğinin doğduğu ve fakat bu istisnanın mümkün oldukça şirketin kendi yönetiminin asıl olmasına ilişkin temel prensiple uyumlu olarak takdir edilmesinin bütün ihtimaller ve menfaat dengeleri yönünden uygun olacağı anlayışı, ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler, yaklaşık ispat koşulu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ifade edilen yaklaşıma bağlı takdir sınırı gözetilerek tedbir kararı verilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği sonucuna varıldığından davalının, … Limited Şirketi ünvanlı şirketi, yönetim ve temsil hakkının yargılama sona erinceye veya bu konuda aksine bir karar verinceye kadar tedbiren müşterek imza ile sınırlandırılmasına ve … Limited Şirketi ünvanlı şirketin yönetim ve temsilinin yargılama sona erinceye veya bu konuda aksine bir karar verinceye kadar tedbiren tarafların müşterek imzasına bağlanmasına, şeklinde tedbir kararı verilmesinin gerekli ve yeterli olacağı; bu sınırlara göre verilecek böyle bir tedbir kararının şirketin devamlılığı, kendi yönetiminin asıl olması, somut olayın özelliğine bağlı öncelikli hukuki yararın korunması ve muhtemel bütün hukuki yararların da gözetilmiş olması yönünden istisnai müdahale ile korumaya yeterli olacağı ve bu tedbir de gözetildiğinde ivedi tespite yönelik yararın da karşılanmış olacağı ve ayrıca bir tespite gerek duyurtmayacak sonucuna varılmış ise de Üye Hakim … tedbirin kapsamı ve sınırları yönünden söz konusu tedbir çerçevesine iştirak etmemiştir. Sonuç olarak tespite ve tedbire ilişkin taleplerin yukarıda belirtilen çerçeveye bağlı tedbirle kısmen kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiş olup şirketin yapısı, verilen tedbir kararının mahiyeti ve çerçevesi ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde takdiren teminat alınmasına gerek görülmemiştir…”gerekçesi ile, TESPİT VE TEDBİRE İLİŞKİN TALEPLERİN KISMEN KABULÜ İLE; Davalının, … Ticaret Limited Şirketi ünvanlı şirketi yönetim ve temsil hakkının, yargılama sona erinceye veya bu konuda aksine bir karar verinceye kadar tedbiren müşterek imza ile sınırlandırılmasına ve … Limited Şirket ünvanlı şirketin yönetim ve temsilinin yargılama sona erinceye veya bu konuda aksine bir karar verinceye kadar tedbiren tarafların müşterek imzasına bağlanmasına, Takdiren teminat alınmasına yer olmadığına, Taleplerin yukarıdaki çerçeve dışında kalan kısımları yönünden reddine” dair oy çokluğu ile ve kabul olan kısım yönünden HMK.nun 394/1 md uyarınca itiraz, reddedilen kısım yönünden HMK.nun 391/3 md uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere” karar verilmiş ve karara karşı davalı/ karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dilekçe içeriğinde belirttiği sebeplere istinaden, … Limited Şirketi ünvanlı şirketi, yönetim ve temsil hakkının yargılama sona erinceye veya bu konuda aksine bir karar verilinceye kadar tedbiren müşterek imza ile sınırlandırılmasına ve … Limited Şirketi ünvanlı şirketin yönetim ve temsilinin yargılama sona erinceye veya bu konuda aksine bir karar verilinceye kadar tedbiren tarafların müşterek imzasına bağlanması şeklindeki ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, müşterek imza tedbirinin kaldırılmasına, müşterek imzanın kaldırılmasına, müşterek imza kaldırılmadığı takdirde şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, davalı şirket ortağının, tarafların %50’şer paylı olarak ortak oldukları dava dışı şirketteki yönetim ve temsil hakkının kaldırılması davasında, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. H.M.K.’nın 394/4 maddesinde, ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine, mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını vereceği, itiraz üzerine mahkemenin vereceği karara karşı, ancak istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bunun yanında HMK’nın 341/1.maddesine göre de, ilk derece mahkemesinden verilen istinaf kanun yoluna başvurulabilecek olan kararlar; nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlar olarak gösterilmiş, geçici hukuki korumalara yönelik benzer nitelikte düzenlemeler ile itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, mahkemece, davacı/karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı/karşı davacı vekilince, talebin kısmen kabul edilen kısmına karşı istinaf dilekçesi ibraz edilmesi üzerine, mahkemenin 13/12/2021 tarihli tensip ara kararı ile, HMK. madde 394/4 düzenlemesi uyarınca itirazın duruşmalı olarak incelenmesine, incelemenin 26/01/2022 tarihinde yapılmasına karar verilmesine rağmen dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiştir. Yasal düzenlemeler uyarınca davalı/karşı davacı vekili tarafından ibraz edilen istinaf dilekçesi, mahkeme ara kararına itiraz şeklinde değerlendirilip, itiraz hakkında HMK’nın 341/1.maddesi uyarınca işlem yapılarak mahkemece bir karar verilmesi, bu karar taraflara tebliğ edildikten sonra kanun yoluna başvurulması halinde istinaf incelemesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 341/1. maddesinde belirtildiği şekilde itiraz üzerine verilmiş ve istinaf edilebilir mahiyette bir karar bulunmadığından, davalı/karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı – karşı davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4 TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.