Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1829 E. 2022/1388 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1829 Esas
KARAR NO: 2022/1388 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/133 D.İş – 2022/133 Karar
TARİH: 21/06/2022 (Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, 13/01/2021 keşide tarihli, 13/03/2021 vade tarihli, 600.000,00 USD bedelli bir adet bono aslı ile ilgili ihtiyati haciz talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 19/04/2022 tarih ve 2022/133 D.İş Esas – 2022/133 D.İş Karar sayılı kararında; İhtiyati haciz talebinin Kabulü ile Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; (100.000,00.-TL) alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden (15.000,00-TL) teminat karşılığında İİK’nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine, karar vermiştir. İhtiyati hacze itiraz eden itiraz dilekçesinde özetle; Mahkememizden aleyhinde verilen ihtiyati haciz kararına dayanak 13.01.2021 keşide tarihli, 13.03.2021 vade tarihli, 600.000 USD bedelli bono hakkında bir bilgisinin bulunmadığını, bono üzerindeki imzaların tarafına ait olmadığını, sahte olarak düzenlenen bonoya istinaden şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunun 2022/79614 Soruşturma numaralı dosyasından başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, Mahkemenin yetkisine, ayrıca bono ile ilgisinin olmamasından dolayı, Mahkememizce aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/06/2022 tarih ve 2022/133 D.İş Esas – 2022/133 D.İş Karar sayılı ek kararında; “İhtiyati haciz talep eden … 18/04/2022 tarihli dilekçesinde … isimli borçlunun 13/01/2021 tanzim tarihli, 13/03/2021 vade tarihli 630.000 USD bedelli senedi vadesinde ödemediğinden 100.000,00 TL lik kısım için ihtiyati haciz talep etmiş, Mahkememizce 19/04/2022 tarihli, 2022/133 D.İş kararı ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … 26/04/2022 tarihinde itiraz dilekçesi sunmuş olup, Mahkememizce mürafaa günü açılıp karar verilmesi gerekir iken, dosya üzerinden 27/04/2022 tarihinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de bu ek karar mürafaalı olarak verilmediğinden İİK 265 maddesine aykırı olduğundan, 13/06/2022 tarihli 2. İtiraz dilekçesi üzerine itirazın mürafaalı olarak yapılmasına karar verilmiştir. Bu durumda öncelikle yetki hususunun ele alınması gerekir. Hacze itiraz edenin adresi Üsküdar olup, lehine karar verilen …’nın adresi ise Silivri’dir. Ancak senet üzerindeki münhasıran İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından Mahkememiz yetkilidir. İhtiyati hacze itiraz eden … imzasının taklit edilerek aleyhine bono düzenlenip icraya konulduğunu ve ihtiyati haciz kararı alındığını belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/79614 soruşturma numarası ile şikayetçi olmuştur. Bu soruşturmanın belge suretleri dosyaya konulmuştur. Bu dosyada … iddiaları kabul etmemiş ise de, Cumhuriyet Savcılığınca grafoloji raporunun alınmasına (Adli Tıp Kurumundan) karar verilmiştir. Bu durumda senedin sahte olup olmadığı belirsiz olduğundan ve … hakkında bu konuda açılmış bir soruşturma mevcut olduğundan 630.000 USD gibi çok büyük bir meblağa ilişkin iki gerçek kişi arasında bono düzenlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar vermek gerekir. Her ne kadar 27/04/2022 tarihli ek karar verilmiş ise de yukarıda da izah edildiği üzere mürafaa açılmadan bu ek karar verildiğinden öncelikle 27/04/2022 tarihli bu ek kararın kaldırılmasına, daha sonra ise ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulü ile … aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, İhtiyati hacze itiraz eden …’in 26/04/2022 tarihli itiraz dilekçesine rağmen mürafalı olarak karar verilmeyip dosya üzerinden 27/04/2022 tarihli ek karar verildiğinden ve bu şekilde İİK 265 maddesindeki usule aykırı karar verildiğinden 27/04/2022 tarih 2022/133 D.İŞ SAYILI EK KARARIMIZIN KALDIRILMASINA, İhtiyati haciz kararına itiraz eden …’in ihtiyati haciz kararına itirazının KABULÜ ile; 19/04/2022 tarih 2022/133 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA, karar verilmiş ve karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, 19/04/2022 tarihinde talep üzerine ihtiyati haciz kararı verildiğini, borçlunun bu karara itiraz edip 26/04/2022 tarihli ek karar ile itirazının reddedildiğini ancak yapılan ikinci itiraz üzerine ek kararın, ek karar ile kaldırılarak itirazı kabulüne karar verildiğini, bu kararın kaldırılması gerektiğini, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 26.02.2016 tarih, 2014/366 E: 2016/198 K. Sayılı ilamı:) (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 26.02.2016 tarih, 2014/366 E: 2016/198 K. Sayılı ilamı:) Davacı tarafın imzaya itiraz ettiği kambiyo senedine ilişkin başlatılan icra takibinden önce adli ve idari makamlara şikayette bulunulmadığını, takipten sonra yapılan itiraz ve savcılık şikayeti tamamen borçtan kaçmak amacıyla olduğunu, Borçlu tarafından yapılan itirazların usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkeme tarafından iki defa verilen ihtiyati haciz kararının sonradan kaldırılmasının kanuna ve yasalara aykırı olduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonoya dayalı alacağın tahsilini teminen borçlunun malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi 19/04/2022 tarih ve 2022/133 D.İş Esas – 2022/133 D.İş Karar sayılı kararı ile; talep uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … 26/04/2022 tarihinde itiraz dilekçesi sunmuş olup, Mahkemece mürafaa günü açılıp karar verilmesi gerekir iken, dosya üzerinden 27/04/2022 tarihinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş, muterizin 13/06/2022 tarihli 2. İtiraz dilekçesi üzerine mahkemece ilk ek karar mürafaalı olarak verilmediğinden İİK 265 maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, 13/06/2022 tarihli 2. İtiraz dilekçesi üzerine itirazın mürafaalı olarak yapılmasına karar verilip yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Mahkemece gerekçesinde de belirtildiği üzere ilk itiraz üzerine verilen ek karar duruşma açılmadan dosya üzerinden verildiği için usul ve yasaya uygun değilse de bu ek karara karşı istinaf yolu açık olup bu karar istinaf edilmeksizin ikinci kez verilen itiraz dilekçesi üzerine duruşma açılarak önceki ek kararın geçersizliğine hükmedilip yeni bir ek karar verilmesi yerinde görülmemiştir.İİK’ nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup buna göre; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. Bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. Somut olaya döndüğümüzde, talep konusu senedin 13/01/2021 keşide tarihli 630.000,00 USD bedelli, 13/03/2021 vade tarihli, keşidecisinin muteriz … olduğu, lehdarın ihtiyati haciz talep eden alacaklı … olduğu ve bono üzerinde nakden kaydının yazılı olduğu görülmüştür. İtiraz eden borçlu tarafından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına konu bononun ‘ sahte olarak düzenlendiği, keşideci imzasının kendisine ait olmadığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, 2022/79614 soruşturma sayılı dosyasıyla soruşturma başlatıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiş olup, keşideci imzasının muterize ait olup olmadığı ve ihtiyati haciz alacaklısının bu yönüyle yetkili hamil olup olmadığı iddiasının yargılamayı gerektirdiği, imza itirazı ve sahtecilik iddiası menfi tespit davasının konusunu oluşturmakta olup ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/01/2013 tarih ve 2012/18656 Esas – 2013/1568 Karar sayılı ilamı ve 04/10/2016 tarih 2016/8596 esas 2016/7765 karar sayılı ilamı) İİK 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir. Muteriz itiraz dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş ise de , yetkili mahkemeyi göstermediğinden HMK. 19/2 maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazı olmadığından muterizin yetki itirazı yerinde görülmemiştir. Dosyaya sunulan belgelere göre yaklaşık isbatın gerçekleştiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM. nin 21/06/2022 tarihli ek kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak muterizin ihtiyati haciz kararına yönelik itirazlarının reddine,İtiraz eden borçlunun itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 19/04/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Talep edenin istinaf talebinin KABULÜ ile; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih ve 2022/133 D.İş Esas – 2022/133 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 1-İtiraz edenin İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/04/2022 tarih ve 2022/133 D.İş Esas – 2022133 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik itirazlarının REDDİNE, 2-İtiraz eden borçlunun itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 19/04/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İhtiyati haciz talep eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 3.000,00.TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70.TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 7-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 52,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 272,70.TL’nin itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.