Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1789 E. 2022/1478 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1789 Esas
KARAR NO: 2022/1478 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/362 Esas – 2022/92 Karar
TARİH: 08/02/2022
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı firma ile müvekkilinin taşıma sözleşmesine dayalı ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, müvekkilinin İzmir – Almanya navlun bedeli olarak davalı şirkete 10.800.- Euro fatura düzenlediğini, davalının 5.400.- Euro ödemede bulunduğunu, bakiye kalan 5.400.- Euro’yu ödemediğini, fatura bedelini tahsil amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının takibe yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğunu, takip sonrasında davalının 01.07.2019 tarihinde 763,28 Euro karşılığı 5.000.- TL, 26.07.2019 tarihinde 473,02 Euro karşılığında 3.000.- TL 06.08.2019 tarihinde 499,04 Euro karşılığında 3.091.40 TL olmak üzere 1.735.34 Euro karşılığında 11.091.40 TL ödemede bulunduğunu, yapılan söz konusu ödemeler sonrasında davalının 3.664.66 Euro borcunun kaldığını, davalının icra takibinden sonra ödeme yaparak borcu ikrar ettiğini beyanla açıklanan nedenlerle itirazın iptalini, borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanca dava dilekçesinde taşıma sözleşmesine dayalı ticari ilişki sebebiyle navlun bedeline ilişkin kesilen fatura neticesinde alacaklı olduğunun iddia edildiğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının ticari defterlerin incelenmesi neticesinde açıkça sabit olacağını, yetkili mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının müvekkil firmanın kendisine borcu olmadığını bilmesine rağmen icra takibi başlattığını beyanla açıklanan nedenlerle davanın reddini davacının takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere köyü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 08/02/2022 tarih ve 2020/362 Esas – 2022/92 Karar sayılı kararında;”… Dava konusu uyuşmazlıklardan bir diğeri, davacının takip talebinde Euro mu talep ettiği yoksa alacağını takip tarihinde TL’ye mi çevirdiği, yani itirazın iptaline karar verildiğinde TL cinsinden mi Euro cinsinden mi hüküm kurulacağı noktasındadır. Takip talebi incelendiğinde alacağın 5.400 Euro fatura alacağı olarak belirtildiği, hemen yanına 5.400-Euro=35.199,36-TL(1Euro=6,5184) tutarındaki alacağın icra gideri, vek.ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal oranlarda ibaresi mevcuttur. Emsal nitelikte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/(19)11-721 E. 2021/609 K. Sayılı ilamında:”İcra takibinin dayanağı belgedeki borç USD döviz cinsinden olup davacı alacaklı takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz miktarını USD cinsinden göstermiştir. İcra takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz kalemlerin hemen yanında parantez içerisinde yabancı para alacağının harca esas Türk Lirası karşılığı yazılmıştır. Takip talebinde yer alan özellikle, “…fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı olan Türk Lirası karşılığı olarak borçludan tahsili…” ibaresi de dikkate alındığında alacaklının, TBK’nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesini talep ederek bu yönde kullandığı anlaşılmaktadır.” gerekçesi ile bu hususları tartışmıştır. Görüldüğü üzere özellikle fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı olan Türk Lirası karşılığı olarak borçludan tahsili ibaresinin alacağın döviz cinsinden talep edildiği yönünde olduğuna değinilmiştir. Ne var ki eldeki takip dosyasında böyle bir ibare olmadığı gibi talep edilen faiz de Türk Lirasına uygulanan %9 oranındaki yasal faizdir. Hal böyle olunca davacının alacağını takip tarihi itibariyle TL’ye çevirdiği kanaatine varılmış, davacının rapora bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda bu yönde yapılan hesaplamada 6.4158 TL kur ile değerlendirme yapılmış, raporun sonuç kısmında ise 6,4575 TL kur üzerinden hesap yapıldığı, hesaplama hatalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Oysa ki icra takip talebinin 24/10/2019 tarihinde saat 15:30’dan önce açıldığı, Merkez Bankası’nın kur güncellemelerinin 15:30’dan itibaren yapıldığı göz önüne alındığında 23/10/2019 tarihli kura bakılması gerektiği, bu tarihte efektif satış kurunun 6.4370 olarak ilan edildiği dolayısıyla davacı alacağının çevrileceği kur günü itibariyle 3.664,66-Euro* 6.4370= 23.589,42-TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen kısım TL-Euro kur farklılıklarından kaynaklandığından ve davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜNE, 1-İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 23.589,42-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosya Dairemize gelip esas almadan önce davalı …A.Ş. Vekili Av. … uyap sisteminden 28/07/2022 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dilekçe ile, istinaf kanun yoluna başvuru hakkından feragat ettiklerini beyan etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin gerekçeli kararda 23/10/2019 tarihli döviz kuruyla ödeme yapılması gerektiği görüşünün hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İş bu dava konusu icra takibinde takip talebinde borç miktarının TL karşılığının gösterilme sebebinin; icraya ilişkin harçların hesaplanmasını mümkün kılmak ve bahsi geçen kanuni düzenlemelerin sonucu olduğunu, alacağın takip tarihi itibariyle Türk Lirasına çevrildiği kanaatini oluşturacak hiçbir işlem yapılmadığını, takip talebinde borç miktarının EURO cinsinden olduğunun belirtildiğini, borç miktarının TL’ye çevrilmediğinin somut göstergesi olduğunu, Kanuni bir zorunluluk gereği takip talebine eklenen borç miktarının TL karşılığının Yerel Mahkeme tarafından ‘takip tarihi itibariyle borç miktarının TL’ye çevrildiği’ şeklindeki yorumun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde EURO cinsi olduğu da belli olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun ödemeye ilişkin düzenlenmesi gereğince yabancı para cinsinden borcun vade tarihinde ödenmemesi durumunda, alacaklı tarafın seçimlik hakkının olduğu ve yabancı para borcunun aynen ya da fiili ödeme tarihi kur üzerinden kendisine ödenmesini isteyebileceğini, yerel mahkemenin ödeme tarihini dikkate almayarak icra takibinden önceki gün olan 23.10.2019 tarihli kuru dikkate alarak hesaplama yapmasının hukuka aykırı olduğunu ,( Türk Borçlar Kanunu m.99 f. 3 ) (Yargıtay 17.HD., E. 2015/8003 K. 2018/5155 T.17.05.2018 kararı) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, bakiye fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, Davaya konu İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02/04/2019 tarih … nolu ve 10.800 EURO miktarlı faturadan kaynaklı bakiye 5400 EURO alacağının tahsili talebiyle 25/10/2019 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunulduğu, takip talebinde alacak miktarının 5400 EURO olarak gösterildiği ve İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası tutarının 35.199,36 TL. Olarak gösterildiği, icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde davacı alacaklı tarafından 3.664,66 EURO asıl alacak yönünden itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 3.664,66 EURO alacaklı olduğu, takip tarihindeki TL. Karşılığının 23.511,73 TL. Olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesinde; ”Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” Hükmüne yer verilmiştir. Buna göre alacaklının seçimlik hakkı mevcuttur.Somut olaya döndüğümüzde, takip talebinde 5400 EURO alacağının tahsili istenmekle birlikte İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, bu zorunluluk gereği davacı alacaklının harca esas değerinin tesbiti yönünden yabancı para alacağının TL karşılığının da gösterildiği ve TBK nın 99.maddesi uyarınca davacı alacaklı takip tarihi itibarıyla seçimlik hakkını kullanarak EURO üzerinden talepte bulunduğu, icra takibine itiraz üzerine eldeki davanında 3.664,66 EURO alacak yönünden itirazın iptalinin talep edildiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 3.664,66 EURO alacaklı olduğu tesbit edilmekle, mahkemece bu tesbitler doğrultusunda HMK. 26 ve TBK. 99 maddeleri gözetilerek davanın kabulüne ve takibin 3.664,66 EURO üzerinden devamına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Bu durumda, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek, yukarıdaki tesbitler doğrultusunda HMK.nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kararın düzeltilerek davanın esası hakkında yeniden karar vermek gerekmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF TALEBİ DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, Dosya Dairemize gelip esas almadan önce davalı …A.Ş. Vekili Av. … uyap sisteminden 28/07/2022 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dilekçe ile, istinaf kanun yoluna başvuru hakkından feragat ettiklerini beyan etmiştir. Dosyanın incelenmesinde istinaf başvurusundan feragat eden davalı vekili Av. …’nün dosyada bulunan Ankara … Noterliği’nin 10/02/2020 tarih ve .. yevmiye nolu vekaletnamesinde “davadan ve temyizden feragate” yetkili olduğu görülmüştür. Davalı vekilinin bu vekaletnamesiyle istinaf yoluna başvurmuş olmasına göre, temyizden feragat yetkisinin istinaf kanun yolundan feragati de kapsadığı, davalı vekilinin istinaftan feragat yetkisinin bulunduğu kabul edilmiştir. Bu durumda, davalı vekili Av. …’nün istinaf talebinden feragat beyanı göz önüne alınarak, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2. maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir.Sonuç olarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2. maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacının itirazın iptali davasının kabulü ile takibin 3.664,66 EURO Asıl alacak üzerinden takip talebinde ki şartlarla devamına, kabul edilen 3.664,66 EURO asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL. Karşılığının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2. maddesi gereğince FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, B-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2022 tarih ve 2020/362 Esas – 2022/92 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak sureti ile; 1-Davanın KABULÜ ile, dava konusu İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 3.664,66 EURO Asıl alacak üzerinden takip talebinde ki şartlarla devamına, 2- Kabul edilen 3.664,66 EURO asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL. Karşılığının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Dairemiz karar tarihi itibari ile Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.177,82.TL nispi karar harcından, davacı tarafından yatırılan 370,66.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.807,16.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yargılama aşamasında sarf edilen toplam: 1.506,50.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00.TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 10-Taraflar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde iadesine, 11-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 52,00.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş- dönüş masrafı olmak üzere toplam: 272,70.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.