Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1756 E. 2022/1575 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1756 Esas
KARAR NO: 2022/1575 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/860 Esas – 2022/122 Karar
TARİH: 24/02/2022
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,müvekkillerinin murisi …’ın 26/11/2007 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak davacıları bıraktığını; muris ile davalının %50’şer hisseyle … Limited Şirketi’nin yegane ortakları olduğunu; murisleri ölünce onun payının davacı müvekkillerine geçtiğini; şirketin temsilcilerinin … ile davalı … olduklarını, bunlar tarafından şirketin müştereken temsil edildiğini; Muris ölmeden önce de ortaklar arasında sürekli ihtilaflar çıktığını, çok sayıda davalar açıldığını; davalının %99,9 ortağı bulunduğu dava dışı … Tic. AŞ ile kayyım atanması istenen … Limited Şirketi arasında da çok sayıda dava görüldüğünü; davalının şirket yöneticiliğine kesinleşen mahkeme kararıyla son verildiğini; …’ın ölmesi davalının da mahkemece azil edilmesi sonunda şirketin yöneticisiz kaldığını; bu nedenle; -Şirket organlarını oluşturmak, -Şirket adına tescilli iken … tarafından terkin ettirilen 2001 – 21028 nolu … Şekil – Hizmet markasının TPM nezdinde ihya edilmesi için, -Şirket adına tescilli iken … San. Ve Tic. AŞ adına aynı ad ve sınıflarda tescil ettirilen tüm markaların iptali için vekil tayin ettirmesi ve dava açılması için KAYYIM ATANMASINI, Kayyım olarak da uygun görülürse İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/834 Esas sayılı dosyasında kayyımlık görevi ifa eden ve kayyımlığına davalının da o dosyada itirazı bulunmayan Mehmet Yorulmazer’in atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, söz konusu davanın ancak şirket aleyhine açılabileceğini, müvekkili davalı aleyhine açılamayacağını, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini; Kaldı ki, davacının şirketin yöneticisinin kalmadığını, yönetim boşluğu oluştuğunu ileriye sürdüğü; bu durumda ancak TMK 427/4 maddesi gereğince ” organ seçimini sağlamak amacıyla ” kayyım atanabileceği; diğer taleplerin reddedilmesi gerektiğini; kayyım olarak da Mehmet Yorulmazer dışında bir kişinin atanmasını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/02/2022 tarih 2021/860 Esas 2022/122 Karar sayılı kararında; “…Davacının şirkete kayyım atanmasını isteme sebebi, şirketin yönetimsiz kalmasıdır. Şirket yönetimsiz kaldığında ki, bu şirket yöneticisinin ölmesi halinde ya da şirket yönetim kurulunun toplanmasının imkansız olması halinde mümkündür; şirkete TMK 427/4 maddesi gereğince kayyım atamak gerekir. TTK 427/4 maddesi gereğince atanacak kayyıma ancak organsız kalan şirketin organlarını oluşturmak için genel kurulu toplamak buna ilişkin işlemleri gerçekleştirmek için kayyım atanması mümkündür. Bu nedenle davacı tarafın şirket adına tescilli iken … tarafından terkin ettirilen markanın ihyası için ve şirket adına kayıtlı iken … San. Ve Tic. AŞ adına tescil ettirilen tüm markaların iptali için dava açmak yönünden kayyıma yetki verilmesi taleplerinin kabulü mümkün değildir. Atanan kayyım şirketin yönetim kurulunu seçtirmek amacıyla işlemler yapacak, genel kurulu toplayacak, şirkete yönetici atandıktan sonra, şirket genel kurulunca söz konusu davaların açılması hususunda karar alınırsa o taktirde şirket yöneticisi aslen ya da vekaleten söz konusu davaları açtıracaktır. Elbette, genel kurulda bu tür karar çıkmazsa o vakit davacıların karar çıkmasına engel olan davalı aleyhine yönetici olduğu dönemle ilgili yöneticiye karşı tazminat davası açma ya da şirkete verdiği zararlardan dolayı tazminat davası açma imkanı mevcuttur. Davacı taraf her ne kadar kayyım olarak …’in atanmasını talep etmişse de, bu şahsın İstanbul Anadolu 2. ATM’nin 2010/834 esas sayılı dosyasında kayyım olarak görev yaptığı ancak o davanın sonuçlandığı, uzunca bir süre geçtiği, bu nedenle .. .’in kayyımlığının iş bu davadan evvel sona erdiği; bu yönden kendisinin yeniden kayyım atanmasında ekonomik bir yararın bulunmadığı nazara alınarak, şirketin konusu ve faaliyetleri itibariyle bir başka mali müşavir olan …’nun atanmasına karar verilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur. Mahkememizce kayyımın şirkete atandığı, atanma sebebinin şirketin yönetimsiz kaldığı nazara alınarak yargılama giderleri ve harç taraflara paylaştırılmış, davanın kısmen kabulüne karar verildiği nazara alınarak her iki taraf lehine de vekalet ücretine hükmedilmiştir…”gerekçesi ile, DAVANIN KISMEN KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarasıyla kayıtlı olan … Limited Şirketine bu şirket organsız kaldığı için şirketin organlarının oluşturmak ve buna ilişkin işlemleri gerçekleştirmek için kayyım olarak mali müşavir …’nun atanmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkillerinin … Paz. Ltd. Şti.’nde davalı … ile %50 ortak olduklarını, ortakların bir araya gelip davalının menfi tutumu nedeniyle organ oluşturamadıklarını, mahkemenin de kabulünün aynı yönde olduğunu, TTK 623.maddesinde bu maddeden farklı biçimde düzenlenen şirketin yönetim ve temsilinde müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla şirket ortağına tüm ortaklara ya da ortak dışında 3. Kişilere verilebileceğinin hükme bağlandığını, bir ortağın şirketi yönetim ve temsil yetkisinin bulunması gerektiğinin düzenlendiğini, Olay ve davada limited şirket müdürlerinin gerek ölüm gerekse azil nedeniyle görevleri sona erdiğinde ortakların müdür atayamadığına göre ortaklardan birinin değil şirket dışından herhangi bir kişinin kayyum olarak tayini gerektiğini, (Yg.11.HD.12.12.2011 gün ve 7383 E.16834 K.sayılı ilamları) Yerel mahkemenin limited şirketin organsız kaldığını kabul ettiğini, temsil veya yönetim kayyımı olduğunu belirtmeden ortaklar dışında 3.kişiyi kayyum olarak atandığını ancak kayyuma yalnız organlarını oluşturmak üzere yetki verildiğini, diğer taleplerin reddedildiğini, Daha önce tayin edilen kayyum … tarafından şirket organlarının oluşturulması için İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/834 E.sayılı dosyasından kayyum tayin edildiğini, seçilen kayyumun ortak yapısı itibariyle organları oluşturamadığı dikkate alındığında; şirketin ve davalı ortak dışında diğer ortaklarının menfaati olan davalı ortak tarafından TPE nezdinde tescilli … numaralı … şekil ve markasını iptal ettirip kendi adına olan şirketi adına 2004/36136 sayı ile tescil ettirdiğini, Ankara 3.FSHH Mahkemesinin 2006/267 E.2011/206 K.sayılı ilamı ile hükümsüzlük ve sicilden terkin kararı üzerine tekrar … sayılı markanın sahibi olan … Paz. Ltd. Şti.adına tescil için kayyuma yetki vermesi ve hükümsüzlüğüne karar verilen marka nedeni ile davalının tescil ettirdiği markaların iptali yönünden de vekil tutup iptalini sağlaması için yetki vermesi gerekirken sınırlı yetki ile kayyum tayin etmesinin yasaya aykırı olduğunu, (emsal Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/19 E.sayılı dava dosyasından verilen kayyum kararında da; tarafların şirketin ve alacakların menfaatinin korunması amacıyla şirket yönetiminin vereceği her türlü kararın kayyum denetimine tabi tutulmasına karar verildiğini,) Yerel mahkemece şirketin ve ortakların menfaatleri dikkate alınarak davalı … tarafından tek taraflı işlemle iptal edilen şirkete ait … sayılı markanın TPE nezdinde tescili için kayyuma yetki verilmesi ve davalının şirketi adına terkin edilen markaya istinaden tescil ettirdiği diğer markaların iptali için dava açılması yönünden kayyuma yetki verilmesi gerekirken aksine gerekçelerle bu yöndeki taleplerin reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, tayin edilen kayyuma terkin ettirilen markanın ihyası ve tescil ettirilen tüm markaların iptali için dava açma yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davalı limited şirketin yasal ve zorunlu organlarının yokluğu nedeni ile yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, şirketin organlarının oluşturmak ve buna ilişkin işlemleri gerçekleştirmek için kayyım olarak mali müşavir …’nun atanmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davanın yasal dayanağı TMK’nın 427/4. maddesi olup, bir tüzel kişinin gerekli organlarından yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması durumunda yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiştir. Bu yöndeki istemin, mahiyeti itibariyle mahkemeden geçici hukuki koruma önlemine dair karar verilmesi niteliğinde olduğunda kuşku yoktur. Mahkemece, şirketin organlarını oluşturmak ve buna ilişkin işlemleri gerçekleştirmek için kayyım tayini yönünde tedbir kararı verilmiş olup dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-ç,f maddeleri gereğince (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/871 Esas- 2021/1558 Karar sayılı kararı doğrultusunda) kesin olarak oy birliği ile karar verildi.