Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1749 E. 2022/1477 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1749 Esas
KARAR NO: 2022/1477 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/239 Esas – 2022/982 Karar
TARİH: 05/07/2022
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen çerçeve sözleşmelerine …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kefaletinin olduğu, kredi şartlarına uyulmaması, borcun ödenmemesi üzerine; davalı/borçlular muhataplı Beşiktaş … Noterliğinden 03.03.2021 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile banka alacağının tahsili talepli ihtarnamenin keşide edildiği ancak dava dilekçesi gününe kadar herhangi bir ödemenin yapılmadığı, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalılar aleyhine Çorlu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile 07.05.2021 tarihinde 881.127,66-TL asıl alacak üzerinden Genel haciz yolu ile icra takibin başlatıldığı, davalı/borçluların ödeme emrinin kendilerine tebliği üzerine; Çorlu… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe, asıl borca, faize, vekâlet ücretine ve diğer tüm kalemlere ve takip dayanağı olan belgelerde bulunan müşterek borçlu müteselsil kefilin imzası ile borçlu firmanın yetkilisinin imzalarına itirazları ile takibin durduğu, itiraz sonrasında arabuluculuk kurumuna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanılamadığı beyan edilerek, Çorlu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, %20 den az olmamak kaydı ile davalıların icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, kefil …’ın el yazısı ile sorumlu olduğu miktarın 400.000,00 TL olduğu halde banka tarafından daha üst miktarlarda icra takibi açıldığı, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarından olan eş rızasının alacaklı banka tarafından alınmadan …’ın kefil yapıldığı, kefilin sorumluluğunun kefalet sözleşmesine imza alındığındaki ve kabul edilen borç miktarı kadar olduğu, sonraki verilen kredilerden kefilin genel sorumluluğuna istinaden tüm alacakların yöneltilemeyeceği, kefalet sözleşmesi imzalandığında ki borcun davalı firma tarafından ödenmiş olduğu ve daha sonra verilen krediler için takibin başlatıldığı, kefilin sonradan alınan kredilerden sorumluluğunun bulunmadığını bu nedenlerde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/07/2022 tarih ve 2022/239 Esas – 2022/982 Karar sayılı kararında; “…Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bölge adliye mahkemelerinin hukuk daireleri arasındaki görev yönünden uyuşmazlığı gidermek üzere 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasındaki aynı nitelikteki uyuşmazlık yönünden uyuşmazlığın giderilmesi yönünde karar verilmiş, söz konusu kararda davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin ( asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edilmiş ve içtihat farklılıkları giderilmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkta da davacı taraf davasını 24/06/2021 tarihinde açmış, Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/155 Esas 2022/26 Karar sayılı dava dosyasında davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılamasını yaparak 26/01/2022 tarihli karar ile dava dosyasının mahkememize devrine karar verilmiştir. Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasındaki aynı nitelikteki uyuşmazlık yönünden uyuşmazlığın giderilmesi yönünde karar verilmiş, söz konusu kararda davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin ( asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edilmiş ve içtihat farklılıkları giderilmiş olduğundan dava tarihi itibariyle Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliğine, davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir: …”gerekçesi ile, 1-)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. ve 115. maddeleri ile Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamı gereğince Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev nedeniyle USULDEN REDDİNE, 2-) Görevli Mahkemenin Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile, görevli istinaf mahkemesinin Tekirdağ BAM olduğu, kararda İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tarafların tacir olması ve Çorlu’da Asliye Ticaret mahkemesi bulunmaması nedeniyle Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu ancak görevsizlik kararı vermesinin yasaya uygun olmadığını, İleri sürerek dosyanın Tekirdağ BAM’a gönderilmesine, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkilendirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, GKS.den kaynaklı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6102 sayılı TTK 5/3.m. “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü, 5/4 m. ise “Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” hükmünü haizdir. Somut olaya döndüğümüzde, davanın 24/06/2021 tarihinde açıldığı, iş bu davanın açılmasından sonra, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Tekirdağ ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş, eldeki derdest davaların devri ile ilgili bir düzenleme yapılmamış olduğuna göre Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2022/1574 Esas – 2022/2411 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin, derdest dava dosyalarını yeni kurulan veya yetki çevresi genişletilen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı vererek göndermeden yargılamasını yapması gerekmekte olup 01/09/2021 tarihinden önce açılan iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla; mahkemece verilen karşı görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun olup aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece verilen karar tarihinde Tekirdağ BAM faaliyete geçmediği ve istinaf incelemesi İstanbul BAM’a ait olduğundan davalılar vekilinin istinaf incelemesinin Tekirdağ BAM’a ait olduğuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.