Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1713 E. 2022/1841 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1713 Esas
KARAR NO: 2022/1841 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/199 Esas – 2022/480 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; muris …’ın 15/04/2015 tarihinde vefat ettiğini, muris terekesinin en yakın mirasçıları tarafından yasal süresi içinde ret edilmesi sebebiyle Beykoz 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/21 tereke dosyasından, muris terekesinin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak İstanbul Barosu Avukatı …’nun tereke tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, tereke tasfiye memurluğunca tasfiye işlemlerine başlandığını, yapılan araştırma sonucunda … Hiz. Ltd. Şti.’nin son tescil tarihinin 2014 ve vergi dairesince resen terk kaydının 2015 tarihinde yapıldığı ve bu tarihten sonra şirketin hiçbir ticari faaliyetinin olmadığının tespit edildiğini, muris terekesinin tasfiyesi için işbu şirketin haklı sebeplere feshi ve ticaret sicil kayıtlarının kapatılmasının gerektiğini beyanla davalı … Hiz Ltd Şti’nin muhik sebeplerle fesih ve tasfiyesine, olmadığında iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, aynı konu ve aynı tarafların dahil olduğu mevcut bir karar bulunduğunu, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2020 tarih, 2017/926 esas 2020/295 karar sayılı kararı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Şti.’ (Yeni Ünvan … Hiz Ltd Şti’nin)’nin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, işbu karara karşı süresi içinde istinaf yoluna başvurulmadığından kararın kesinleştiğini, davalı … Paz. ve Dağ. Ltd. Şti.’nin munik sebeplerle tasfiyesine ve feshine ilişkin mahkeme kararı mevcut olduğundan huzurdaki davanın davalı … yönünden reddi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 15/06/2022 tarih ve 2022/199 Esas – 2022/480 Karar sayılı kararı ile; “…Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … Hiz Ltd Şti’nin ortak ve yetkililerinden …’ın 15/04/2015 tarihinde vefat ettiği, murisin en yakın mirasçıları tarafından yasal süresinde mirasın reddi üzerine, Beykoz 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/21 (Eski Beykoz 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1263 tereke dosyası) tereke dosyasından muris terekesinin tasfiyesi ile Av….’nun tereke tasfiye memuru olarak atandığı, mahkememizdeki davaya konu uyuşmazlığın, muris …’ın mirasın resen iflas hükümlerine göre tasfiyesi kuralları gereği murisin hissedarı olduğu davalı … Ltd Şti’nin fesih ve tasfiyesi noktasında toplandığı, dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizdeki işbu dava ile fesih ve tasfiyesi talep edilen … Ltd Şti’nin İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/926 esas sayılı dosyasında verilen 10/09/20202 tarihli 2020/295 karar sayılı karar ile fesih ve tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memuru olarak da …’nun tayin edildiği, davalı şirketin zaten fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olması nedeniyle mahkememizdeki şirketin feshi ve tasfiyesi davasınında davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur. ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; görülen davanın ilk celsesinde ve davalı vekilinin yokluğunda ” Hukuki yarar yokluğu sebebiyle ” davanın reddine karar verildiğini, hükümde davalı vekili lehine takdir edilen 5.100,00 TL dava vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne aykırı olduğunu, tarifenin 6. maddesine uygun olarak 5.100,00 TL’nin yarısına hükmedilmesi gerektiğini beyanla hükmün kaldırılması ve bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, limited şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalı … Ltd. Şti.’nin vergi kaydının silindiğini, hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını beyan ederek feshi ile tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf derdestlik itirazında bulunmuş, Mahkemece daha önce davalı şirket hakkında fesih kararı verildiği, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın nedeniyle reddine ve davalı … lehine 5.100 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf, hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/926 Esas ve 2020/295 Karar sayılı, 10.09.2020 tarihli kararı ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek şirkete tasfiye memuru atandığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın basit usule tabi davalarda ön inceleme ve tahkikatı düzenleyen 320/2. maddesinde; “Daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.” denilmek suretiyle ön inceleme aşamasında yapılacak işlemler açıklanmıştır.Mahkemece verilen karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi uyarınca; taraflar arasındaki anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Mahkemece 15.06.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları tespit edilerek, taraflar sulh ve arabuluculuğa davet edilmiş ve yargılamaya devam edilerek davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve şeklen taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra giderilmiş ise de; açıklanan yasal düzenleme uyarınca ön inceleme duruşmasında öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar yönünden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi, bu kısmın aşılması halinde diğer işlemler de tamamlanarak tahkikata geçilmesi gerekirken Mahkemece öncelikle tarafların sulh ve arabuluculuğa davet edilmesi ve uyuşmazlıkların tespitinden sonra dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi ve davanın limited şirketin feshi ve tasfiyesi talebine ilişkin olması sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ikinci kısım, ikinci bölümdeyer alan maktu 5.100 TL vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle davacının istinaf başvurusu haklı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2022 tarih ve 2022/199 Esas – 2022/480 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; Hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6. madde gereğince takdir olunan 2.550 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine 6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 52,00 TL dosyanın istinafa gidiş – dönüş masrafı olmak üzere; 272,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.