Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/171 E. 2023/1336 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/171 Esas
KARAR NO: 2023/1336 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 22/06/2021
DOSYA NUMARASI: 2018/396 Esas – 2021/484 Karar
DAVA: Çek İstirdatı
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Tic. Ltd. Şti.nin yetkilisi … aracında 16.01.2018 günü yaşanan hırsızlık neticesinde müvekkil şirketin bir çok çekiyle birlikte dava konusu … Bankası Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli Çek de araç içerisinde çalındığını, müvekkil şirketin yetkilisi … aynı gün kollukta verdiği ifadesinde söz konusu çekin çalındığını beyan ettiğini, bu konu hakkında devam eden İstanbul Anadolu CBS 2018/11964 sor nolu dosya derdest olduğunu, yine müvekkil şirket yetkilisi 19.01.2018 tarihinde Faktoring birliğine gönderdiği fax ile çeklerin çalındığını bildirdiğini, müvekkil muhatap bankaya ve keşideci … şirketine de çekin çalındığı bilgisini verdiğini, müvekkilinin elinden çıkan çekin sahte imza ve kaşelerle cirolandıktan sonra … şirketine ibra z edildiğini, bu faktoring şirketinin çekin çalıntı olması nedeniyle çeki kabul etmediğini, çeki … Faktoring şirketine kırdıramayan dava dışı şüphelilerin bu kez davalı … şirketine başvurduğunu, davalının faktoring hükümleri gereği araştırma yükümlülüğünü ihlal ederek ne keşideciyi ne de lehtar olan müvekkilini aramadan doğrudan çeki kabul ettiğini belirterek, … Bankası Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli çekin müvekkilden çalınmış olması, davalı şirketin istihbarat toplama yükümlülüğüne aykırı davranmış olması, davalının icra takibinden vazgeçerek çekin çalıntı olduğunu kabul etmiş olduğu, alacağın hükümlerine tabi faktoring işlemleri kapsamında çalıntı olması definin gözetilmesi gerektiği hususları birlikte dikkate alınarak … Bankası Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 keşide tarihli … seri nolu ve 100.000 TL bedelli çekin müvekkile iadesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen çekin müvekkil şirket … A.Ş.’ye, aradaki faktoring ilişkisi uyarınca, dava dışı … Tic. Ltd. Şti. (“…”) tarafından, müvekkil şirkete devir (temlik) edilen fatura konusu alacakların “ödeme vasıtası” olarak, usulüne uygun bir şekilde devir ve ciro edildiğini, müvekkili şirket … A.Ş. ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanmış olan 02.06.2017 tarih, …. no.lu faktoring sözleşmesi ve bilcümle ekleri hükümleri uyarınca, müvekkil şirket ile dava dışı … arasında faktoring ilişkisi kurulmuş olup dava dışı …, söz konusu faktoring ilişkisi kapsamında, …Ltd. Şti.’den olan Seri: … Sıra No: … olan 06.12.2017 tarihli fatura konusu alacağını, 22.01.2018 tarihli Alacak Bildirim Formu ile devir (temlik) ettiğini, bu doğrultuda, müvekkil şirket tarafından, dava dışı …’ye finansman hizmeti sunulduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/06/2021 tarih ve 2018/396 Esas – 2021/484 Karar sayılı kararı ile; ” Dava; …Bankası AŞ. Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli Çekin İstirdatı istemine ilişkindir. Taraf delilleri toplanmış, ilgili dosya ve kayıtlar celp edilmiş, imza incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu … Bankası AŞ. Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli Çekin incelenmesinde, keşide yerinin Çayırova, keşide tarihinin 28.02.2018, keşidecinin …Ticaret A.Ş, lehtarın … Tic Ltd. Şti. Olduğu, çekin arkasında ilk cironun lehtar şirket tarafından yapıldığı sonrasında kaşenin büyük kısmı çıkmamış ve şirket ismi tam okunamayan “…. VE ….TİC AŞ.” cironun bulunduğu, sonrasında Tic Ltd. Şti cirosunun bulunduğu, bu ciro ile çekin … AŞ’ ye geçtiği, … AŞ’ tarafından bankaya ibraz edildiğinde , banka tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.02.2018 tarih ve 2018/41 sayılı kararına istinaden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmamış olduğuna dair şerh düşüldüğü görülmüştür. Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/41 Esas sayılı dosyası kayıtlarının incelenmesinde; Dosyamız davacısı …Ltd. Şti tarafından dosyamızda dava konusu olan çeke ilişkin zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olduğu,18.04.2018 tarihli 1. Celsede dosyamız davalısı … A.Ş tarafından müdahale talebinde bulunulduğundan ve çeke ilişkin icra takibi başlatıldığından ve çekin müdahilde olduğu anlaşıldığından davacı vekiline TTK’nın 818/1-s bendi yollaması ile aynı yasanın 763. maddesi gereğinde dava konusu çek için iade davası açması için 2 haftalık süre verildiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu CBS 2018/11964 nolu soruşturma dosyasının incelenmesinde; Dosyamız davacısı şirketin yetkilisi … müşteki olduğu, dava konusu çekin çalındığı hırsızlık olayına ilişkin olduğu, dosyada daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra dosyası kayıtlarının incelenmesinde; Dosyamız davalısı alacaklı … A.Ş tarafından dosyamız davacısı …Ltd. Şti’nin de aralarında bulunduğu borçlulara karşı dava konusu 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli Çeke istinaden Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yolu ile 12.03.2018 tarihinde takip başlatıldığı, alacaklı vekili tarafından 16.03.2018 tarihinde takipten ve ihtiyati haciz talebinden vazgeçildiği bildirilerek dava ve takip konusu çekin kendilerine iadesinin talep edildiği görülmüştür. Dava konusu çekin, keşideci …Ticaret A.Ş kayıtlarının incelenmesinde, 19.12.2017 tarihinde dosyamız davacısı lehtara çıkışının yapılmış olduğu anlaşılmıştır. … A.Ş.’ ye yazılan müzekkereye cevabının incelenmesinde; müşterilerinden … Tic. Ltd. Şti tarafından 19.01.2018 tarihinde yapılmak istenen faktoring işlemi ile … Tic Ltd. Şti ‘den doğmuş faturalı alacağın 100.000 TL,lik kısmının temlik edilmek istendiği, …Tic. Ltd. Şti yetkilisi … çek aslı ve temlik edilmek istenen fatura görüntüsü ile 19.01.2018 tarihinde şirketlerinin İkitelli şubesine gelindiği, çek aslının çalıntı olduğu bilgisi alınması üzerine kolluk kuvvetlerinin arandığı bildirilmiştir. … Birliğinin 03.12.2019 tarihli müzekkere cevabının incelenmesinde; Dava konusu çeke ilişkin, çekin çalıntı olduğuna dair bildirimin 19.01.2019 tarihinde e-mail yoluyla yapıldığı, bu bildirime istinaden tüm üyelerine 23.01.2018 tarihinde duyurunun yapıldığı bildirilmiştir. Dava konusu çekteki dosyamız davacısı lehtar şirkete ait ciro üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi …’e ait olup olmadığına dair … tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda; dava konusu çek aslının arka yüzünde basılı “…. TİC. LTD. ŞTİ. İbareleri ile başlayan kaşe basım izi üzerinde atılı bulunan 1. Ciranta imzasının … isimli şahsın dosya içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun belirlenmiş olması nedeniyle … isimli şahsın eli mahsulü olmadığı görüşü bildirilmiştir. İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde; 6102 sayılı TTK’nun, “Hak sahipliğini ispat görevi” madde başlıklı 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” hükmünü; “Elden çıkan çek” madde başlıklı 792. Maddesi ise; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir. Davacılar vekili tarafından, Müvekkili … San. Tic. Ltd. Şti.nin yetkilisi …’in aracında 16.01.2018 günü yaşanan hırsızlık neticesinde müvekkil şirketin bir çok çekiyle birlikte dava konusu … Bankası Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli Çek de araç içerisinde çalındığı, hırsızlık olayına ilişkin müvekkili şirket tarafından gerekli bildirimlerin yapıldığı, çek iptali için dava açıldığı, suç duyurusunda bulunuldu, müvekkilinin elinden çıkan çekin sahte imza ve kaşelerle cirolandığı, davalının faktoring hükümleri gereği araştırma yükümlülüğünü ihlal ederek ne keşideciyi ne de lehtar olan müvekkilini aramadan doğrudan çeki kabul ettiği ileri sürülerek dava konusu çekin müvekkile iadesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili tarafından, müvekkili şirketin ciro yoluyla çeki aldığını, iyi niyetli hamil olduğunu ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir. Her ne kadar dava konusu çekin incelemesinde, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, davalı şirketin şeklen çekin son yetkili hamili olduğu görülmüş ise de, dosya kapsamında toplanan delillerden dava konusu çekin davacı lehtar elinde iken çalındığı, davacı tarafça çekin çalındığına ilişkin bildirimlerin yapıldığı, davacı bildirimine müteakip … Birliği tarafından 23.01.2018 tarihinde tüm üyelerine dava konu çekin çalıntı olduğuna ilişkin bildirimin yapıldığı, davalının icra takibini bu bildirimden ve çeki muhatap bankaya ibraz ettiğinde Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.02.2018 tarih ve 2018/41 esas sayılı tedbir kararından haberdar olduktan sonra 12.03.2018 tarihinde başlattığı, 16.03.2018 tarihindeki dilekçe ile icra takibinden vazgeçme beyanı gönderildiği anlaşılmakla, davalının 6102 sayılı TTK’nun, yukarıda açıklanan 790. ve 792. madde hükümleri göz önüne alındığında iyi niyetli hamil olmadığı değerlendirilmiştir. Bunun yanında alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu çekteki lehtar ciranta imzasınında davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmıştır. İmza itirazı, iyi niyetli hamil olup olmadığına bakılmaksızın herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak defi’lerdendir. Bu kapsamda, dava konusu çekin yetkili hamilinin davacı şirket olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenler ile davacının davasında haklı olduğu sonucuna ulaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın kabulü ile; dava konusu … Bankası Şekerpınar Şubesi, … seri nolu, 28/02/2018 keşide tarihli, 100.000,00 TL bedelli çekin davacıya iadesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Huzurdaki çekin istirdadı davası ile davacı tarafın … Bankası Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL Bedelli Çek hakkında çekin kendilerine iadesi kararı verilmesini talep ve dava ettiğini, yapılan yargılama neticesinde İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 22.06.2021 tarihli karar ile davanın kabulüne ve çekin davacı şirkete iadesine karar verilerek müvekkil şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine dair hüküm kurulmuş olduğunu, ancka anılan hükmün usul ve yasaya aykırı, hatalı bir karar olup yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesi ile davanın reddi gerektiğini, Davaya cevap dilekçesinde ayrıntısı ile açıklanan ve deliller ile desteklendiği üzere dava konusu edilen çekin, müvekkil şirket … Faktoring A.Ş.’ye, aradaki faktoring ilişkisi uyarınca, dava dışı … ve Reklam San. Dış Tic. Ltd. Şti. (“…”) tarafından, müvekkil şirkete devir (temlik) edilen fatura konusu alacakların “ödeme vasıtası” olarak, usulüne uygun bir şekilde devir ve ciro edilmiş olduğunu, bu nedenle yetkili hamil olduğu hususunda şüphe olmadığını, ilgili faktoring sözleşmesinin, fatura suretinin, alacak bildirim formunun, ödemeye dair dekont suretlerinin ve çek teslim bordrosunun dosyaya ibraz edilmiş olduğunu, Davaya konu edilen 100.000-TL bedelli çekin de, dava dışı … tarafından, kendisine sunulan faktoringin finansman hizmetinin ödeme vasıtası olarak, müvekkil şirkete, usulüne uygun bir şekilde devir ve ciro edilmiş olduğunu, müvekkil şirketin davaya konu çekin iyi niyetli meşru hamili haline geldiğini, müvekkil şirketin dava konusu edilen çekin, sahte olup olmadığını bilerek, davacı taraf aleyhine hareket etmiş olmasının söz konusu olmadığını, nitekim davacı tarafından aksi yönde bir kanıt da sunulamadığını, Yargıtay’ın bu konuda yeksenaklık kazanmış kararları uyarınca çekin istirdadına karar verilebilmesi için bu noktada müvekkilin ağır kusurlu olması ve kusurun davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini, ilgili kararların tamamının dilekçeleri ekinde olduğunu, (EK 1) “(…Bu durumda mahkemece, dava konusu çekin geçerli bir ticaret unvanı emrine düzenlenmediğinden hamiline yazılı çek olduğu ve söz konusu çekte ciro silsilesinin görünüşte de olsa düzgün olduğu, davalı … şirketinin usulüne uygun olarak çeki elinde bulundurmakla yetkili hamil olduğunun kabulü ile davacının çekin istirdadına yönelik davasının reddedilmiş olması; sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun olup; bu nedenle karar onanmalıdır…) YHGK 18.5.2011 E.2011/19-228 – K.2011/328 “(…Zayi olan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Mahkemece ispat yükü davacıda olduğu halde davalının iktisap sebebini ispat edemediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir….) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No:2010/6075 Karar No:2011/16057 “(…Çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasa maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece davacının çekin yetkili hamili olduğu belirlenemediği gibi, davalının sunmuş olduğu deliller hatalı değerlendirilerek davalının çeki elinde bulundurmakta haksız olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının dava konusu çeki davacıya yönelik soygun eyleminden sonra iktisap etmiş olması ve defter kaydının bulunmaması davalının cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermemektedir. Bu nedenlerle ve davalının yürütülen ceza davasında sanık olmadığı da gözetilerek davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir…) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No:2014/10768 Karar No:2014/20288 K. Tarihi:23.12.2014 İşbu Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere müvekkilin iyi niyetli yetkili hamil olduğu ve çeke dair kusuru bulunmadığı hususlarının açık olduğunu, her ne kadar yerel mahkeme tarafından “… Birliği tarafından 23.01.2018 tarihinde tüm üyelerine dava konu çekin çalıntı olduğuna ilişkin bildirimin yapıldığı,” gerekçe olarak kabul edilmiş ise de söz konusu bildirime dair mail gönderilmiş olduğunun ifade edildiğini, ancak bu bildirimin müvekkile yapılıp yapılmadığı, ulaşıp ulaşmadığı, teyidi alınıp alınmadığı hususlarının ise belirsiz olduğunu, sadece mail atılmış olduğu beyanı üzerine müvekkilin bu husustan haberdar edilmiş olduğunun kabulünün ise gerekçeye konu edilemeyecek derecede muallak bir husus olduğunu, mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmadığının ortada olduğunu, Ayrıca yine Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/41 esas sayılı tedbir kararının icrai işlem yapmaya elbette ki engel olmadığını, tüm bu hususlar birlikte değerlendiğinde müvekkilin ağır kusurlu olduğu sonucuna varılamayacağını, bu meyanda davanın reddi gerekir iken mahkeme tarafından hatalı değerlendirme ile kabulü yönünde karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini, Mahkeme nezdindeki işbu davanın müvekkil şirket lehine reddi gerekmekte iken infazı mümkün olmayan bir şekilde çekin kendileri tarafından davacıya iadesine dair hüküm kurulmuş olduğunu, oysa dava dosyasında açıkça ortada olduğu üzere çek aslının müvekkil şirket yerinde olmadığını, davaya konu çek aslının davacı tarafa iade edilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, zira davacı tarafın işbu davayı açarak kendilerine iade edilmesini talep ettikleri çek aslının da müvekkil şirket tarafından çek ile ilgili savcılık dosyası olan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/11964 Sor. no.lu dosyasına 22.03.2018 tarihinde, yani dava açılmadan çok önce ibraz edilmiş olduğunu, hakkında sahtelik iddiası bulunan çekin, müvekkil şirket tarafından muhafaza edilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığı/ olamayacağı gibi, davacı tarafın, suça konu olduğunu iddia ettikleri bir çekin de kendilerine iade edilmesini talep etmesinin hukuken kabul edilebilir, bir başka ifadeyle hukuken korunabilir bir talep olmadığını, davaya konu çekin halen süren savcılık soruşturması çerçevesinde suç eşyası olduğunu, bu sebeple çekin ilgili savcılıkça kendilerine iadesinin de elbette mümkün olmadığını, Açıklanan ve dava dosyasında görülecek nedenlerle, davacı tarafın, aslının, ilgili savcılık dosyasına sunulmuş olduğu sabit olan dava konusu çekin kendilerine iadesini talep etmek için müvekkil şirkete karşı açmış olduğu işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, buna rağmen yerel mahkeme tarafından davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olmasının eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu olduğunu, bu nedenle işbu kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla; Açıklanan ve re’sen tespit edilecek nedenlerle; Esas incelemesi neticesinde İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/396 E.-2021/484 K. sayılı 22.06.2021 tarihli kararına dair istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, Müvekkil şirket lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Ayrıca davacı taraf aleyhine İcra ve İflas Kanunu m. 72 uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; 6102 sayılı TTK 792. maddesi uyarınca davacının hamili olduğu dava konusu çekin çalınması nedeniyle rızası dışında elinden çıktığı iddiasına dayalı çekin istirdatına karar verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur. Davacı vekili, dava konusu çekin çalındığını, çeki elinde bulunduran davalı … şirketinin yürürlükteki mevzuat uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle ağır kusurlu sayılması gerektiğini ileri sürerek çekin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çekin faktoring sözleşmesine istinaden yasal mevzuata uygun olarak aldığını ve faktoring işleminde ve buna bağlı olarak dava konusu çekin edinilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Somut davada; dava konusu … Bankası A.Ş. Şekerbank Şubesi 28/02/2018 keşide tarihli, … seri nolu 100.000,00 TL bedelli çekin 16/01/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık eylemi sebebiyle davacı şirket yetkilisinin aracında çalınması sebebiyle şikayette bulunulduğu, şikayet üzerinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/11964 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığı, ancak şüphelinin tespit edilememesi sebebiyle daimi arama kararı verildiği, davacı tarafından ayrıca çekin çalındığı hususu 19.01.2019 tarihinde e-mail yoluyla … Birliğine ve bankaya bildirildiği, çekin çalınması sebebiyle davacı tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/41 esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığı, yargılama sırasında davalı tarafından çekin ellerinde bulunması sebebiyle müdahale talebinde bulunulduğu ve Mahkeme tarafından davacıya çek istirdatı davası açması için süre verildiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu … Bankası AŞ. Şekerpınar Şubesi 28.02.2018 Keşide Tarihli … Seri Nolu Ve 100.000 TL bedelli çekin keşide yerinin Çayırova, keşidecinin … Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş, lehtarın … San. Tic Ltd. Şti. Olduğu, çekin arkasında ilk cironun lehtar şirket tarafından yapıldığı sonrasında kaşenin büyük kısmı çıkmamış ve şirket ismi tam okunamayan “…. VE …TİC AŞ.” cironun bulunduğu, sonrasında … İnşaat San. Ve Tic Ltd. Şti cirosunun bulunduğu, bu ciro ile çekin … AŞ’ ye geçtiği, … Hizmetleri AŞ’ tarafından bankaya ibraz edildiğinde, banka tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.02.2018 tarih ve 2018/41 sayılı kararına istinaden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmamış olduğuna dair şerh düşüldüğü, çekin, keşideci … Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından19.12.2017 tarihinde davacısı lehtara çıkışının yapılmış olduğu ve davacının çekin yetkili hamili olduğu görülmüştür. Davalı şirket tarafından davacı ve çekin diğer borçluları aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında dava konusu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 12.03.2018 tarihinde takip başlatıldığı, alacaklı vekili tarafından 16.03.2018 tarihinde takipten ve ihtiyati haciz alebinden vazgeçildiği bildirilerek dava ve takip konusu çekin kendilerine iadesinin talep edildiği görülmüştür. Dava konusu çek davalıya ciro edilmeden önce … Faktoring AŞ’ye ciro edildiği, ancak söz konusu Faktoring Şirketi tarafından çek aslının çalıntı olduğu bilgisi alınması üzerine kolluk kuvvetlerinin arandığı ve çekin alınmadığı anlaşılmıştır. … Birliği’nin cevabı yazısına göre çekin çalıntı olduğuna dair bildirimin tüm üyelerine 23.01.2018 tarihinde bildirdiği anlaşılmıştır. Mahkemece dava konusu çek üzerinde imza incelemesi yaptırılmış ve alınan bilirkişi raporunda davacıya atfen atılan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir. Davalı vekili, dava dışı … San. Dış Tic. Ltd. Şti. İle aralarında 02.06.2017 tarih, … no.lu faktoring sözleşmesinin imzalandığını ve faktoring ilişkisinin kurulduğunu, dava dışı …’nin, söz konusu faktoring ilişkisi kapsamında, … İnşaat ve Tic. Ltd. Şti.’den olan Seri: … Sıra No: … olan 06.12.2017 tarihli fatura konusu alacağını, 22.01.2018 tarihli alacak bildirim formu ile devir (temlik) etmiş olduğunu, dava konusu çekin … tarafından kendilerine sunulan finansman hizmeti karşılığı ödeme vasıtası olarak 22/01/2018 tarihinde verildiğini ve faktoring işleminde herhangi bir usul ve yasaya aykırılık olmadığını beyan etmiş ve söz konusu belgeleri dosyaya sunmuştur. 6361 sayılı Kanunu’nun 9/2. Maddesine göre Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemeyeceği, aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamayacağı hükmünü içermektedir. Yine aynı Kanunun 9/3. maddesine göre bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Hükmünü içermektedir. Davalı vekili tarafından faktoring mevzuatı uyarınca çekin alınmasında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve gerekli araştırmanın yapıldığı savunulmuş ise de, davalı şirkete yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu çek ile ilgili olarak 18/01/2018 tarihinde sadece çek keşidecisinin ödeme kabiliyeti olup olmadığı ve karşılıksız çekinin bulunup bulunmadığı yönünde istihbarat çalışması yapıldığı bildirilmiştir. Davalı vekili tarafından dava konusu çeke ilişkin çalıntı bildiriminin … Birliği tarafından 23/01/2018 tarihinde yapıldığı, ancak kendilerinin 22/01/2018 tarihinde teslim aldıklarını, duyurudan önce alınması sebebiyle kusurlarının olmadığını belirtmiştir. Ancak davalı tarafından araştırma yapılırken … Birliği’nden ve ilgili bankadan herhangi bir bilgi sorulmadığı gibi çek duyurudan sonra 12/03/2018 tarihinde icra takibine konulmuştur. Davacı tarafça çekin çalınmasına ilişkin tüm bildirimler gecikmeksizin ilgili kurumlara yapılmasına, çek iptali davası açılmasına ve soruşturma başlatılması için şikayette bulunulmasına, davalıdan önce çekin … faktoring sözleşmesi ile verilmek istenilmesine rağmen bu şirket tarafından yapılan araştırmada çalıntı olduğunun tespit edilerek kabul edilmemesine rağmen, davalı tarafından mevzuatın kendisine yüklediği araştırma yükümlülüğü yerine getirilmemiş ve dava konusu çek iktisap edilmiştir. Davalı çekin iktisabında ağır kusurlu olduğundan TTK’nın 792. maddesi uyarınca dava konusu çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu sebeple Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olup, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı gerekçesi ve kanun hükümlerinin uygulanması bakımından isabetli olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 1.708,3‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.122,7‬0 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/09/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.