Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1620 E. 2022/1245 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1620 Esas
KARAR NO: 2022/1245 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/328 D.İş Esas – 220/330 Karar
TARİH: 06/04/2022
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde; … marka motorsikletlerin üreticisi Hintli firmanın, müvekkiline Türkiye’de distribütörlük verdiğini, müvekkilinin 20 yıla yakın bir süredir bu motorların Türkiyede satış ve servisini yapmakta olduğu, bayilik ağı kurduğu, müvekkili şirket uzun yıllardır bu motorsikletleri Türkiyede emek ve çalışmaları ile tanınır hale getirdiği, ürünün bütün dünyada ve Türkiyede tanınır hale geldiğini, müvekkilinin ticari iş ilişkisi içinde olduğu firmalardan, bayilerden gelen bilgiler ve müşteri/tüketici çevresinden gelen şikayetler doğrultusunda yaptığı araştırma sonucunda müvekkili ile aynı alanda ticari faaliyette bulunan karşı tarafın … ibaresini motor markası ve firma adı olarak kullanarak bu ibareyi basılı yayında, sosyal medyada , … marka motorların bundan böyle çatıları altında olduğunu, satış ve servis hizmetleri vereceklerini belirttiği, müvekkili bayiyi ve müşterilerini yanıltıcı bilgi vererek … motorlarını kendisine mal ederek tanıtım ve pazarlamalarında da temel slogan olarak kullandığı, haksız rekabet teşkil edecek tüm davranışlarına devam ettiklerini, karşı tarafa ihtarname çekildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, karşı tarafça söz konusu ürünlerin yurda sokulacağı duyumu alındığını, müvekkilinin distribütörlüğünü yaptığı … motorlarının karşı tarafça tarafça tedbiren yurda sokulmaması,satış ve servisinin yapılmaması için; gümrük müdürlüklerine yazı yazılmasını, ayrıca sosyal medyadan/ yazılı basından iltibas yaratacak bilgilerin ve yazıların çıkarılmasını, kullanım hakkı müvekkili şirkete ait olan … markası ile iltibas oluşturacak şekilde başka hiçbir surette kullanılmaması, müvekkil bayilerinin ve müşterilerinin yanıltılmaması , iltibas yaratacak yazılı ve görsel haber yapılmaması için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/04/2022 tarih 2022/328 D.İş – 2020/330 Karar sayılı kararında;”Dosyaya sunulan kayıtlar üzerinden yapılan inceleme neticesinde; yurt dışı menşeli üretici ve dağıtıcı firma tarafından ihtiyati tedbir talep eden tarafa münhasır distribütörlük yetkisi verilmediği, ihtiyati tedbir talep edenin Türkiye satım yapma konusunda tekel yetkisinin bulunmadığı, tarafların haklılık durumunun ancak esas hakkında açılacak davada yapılacak yargılama le ortaya çıkabileceği, ürünlerin gümrükten davacı tarafça zorla sokulacağı iddiasıyla olasılıklar üzerinden ve kişilerin ticari faaliyetlerini engeller şekilde olan tedbir isteminin yerinde olmadığı, davacının tedbir istemine dayanak yaptığı iddialarını yaklaşık olarak ispat edemediği değerlendirilmekle tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, … marka motorsikletlerin üreticisi Hintli firmanın, müvekkiline Türkiye’de distribütörlük verdiğini, müvekkili davacı 20 yıla yakın bir süredir bu motorların Türkiyede satış ve servisini yapmaktığını , bayilik ağı kurduğunu, müvekkili şirket uzun yıllardır bu motorsikletleri Türkiyede emek ve çalışmaları ile tanınır hale getirdiğini, bütün dünyada ve Türkiyede tanınır hale getirdiğini, müvekkilinin ticari iş ilişkisi içinde olduğu firmalardan, bayilerden gelen bilgiler ve müşteri/tüketici çevresinden gelen şikayetler doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda müvekkili şirket ile aynı alanda ticari faaliyette bulunan davalının … ibaresini motor markası ve firma adı olarak kullanarak bu ibareyi basılı yayında, sosyal medyada, … marka motorların bundan böyle çatıları altında olduğunu, satış ve servis hizmetleri vereceklerini davacı müvekkili bayi ve müşterilerini yanıltıcı bilgi vererek … motorlarını davalı kendisine mal ederek tanıtım ve pazarlamalarında da temel slogan olarak kullandığının tespit edildiğini,6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabetin tarifinin yapıldığı 54. maddesinde, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. “ haksız rekabet olarak tanımlandığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar başlıklı 55. maddesinin 5. fıkrasında, “Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,” iyi niyet kurallarına aykırı ve haksız rekabet olarak tanımlandığını, … motorsikletlerini davalı şirketin kendi unvanı ve markasıymış gibi kullanması,… markasının distribütörlüğünü yapıyormuş gibi algı yaratması, gümrükten mal getirerek satış yapacağını bayilere yaymasının haksız rekabet teşkil ettiğini ve müvekkili şirkete zarar verdiğini, müvekkili şirketin tescilli markaya dayalı olarak faaliyetini yürüttüğünü ve Türkiye çapındaki bu faaliyetinin tanıtım için yoğun emek ve sermaye harcaması yaptığını, bu çabaların üzerine haksız oturma, serbest rekabet ilkelerine aykırı, haksız, zarar verici ve hukuken yasaklanmış bir durum olduğunu, Davalıya noterden ihtarname de keşide edilerek tebliğ edildiğini ancak hiçbir cevap vermediklerini, haksız rekabet teşkil edecek tüm davranışlarına devam ettiklerini, sosyal medyadan/ yazılı basından iltibas yaratacak bilgilerin ve yazıların çıkarılmasını, kullanım hakkı müvekkili şirkete ait olan … markası ile iltibas oluşturacak şekilde başka hiçbir surette kullanılmamasını, müvekkili bayilerinin ve müşterilerinin yanıltılmamasını, iltibas yaratacak yazılı ve görsel haber yapılmamasını aksi halde aleyhinizde haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davaları açılacağını, bu ibarenin kullanıldığı belge ve mallar konusunda hukuki ve cezai yaptırımların talep edileceğini, savcılığa suç duyurusunda bulunulacağının da bildirildiğini, davalının … marka motorları yurt içine bir şekilde sokarak haksız rekabet yapacağı bilgilerine ulaşıldığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesini davalı tarafın müvekkilinin distribütörlüğünü yaptığı … motorlarının yurtdışından yurda sokacağı anlaşıldığından tedbiren yurda sokulmaması satış ve servisinin yapılmaması için1-Mersin Gümrük Limanı Müdürlüğüne ,2-İstanbul Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğüne,3-İzmir Gümrük Müdürlüğüne ,4-İstanbul Erenköy Gümrük Müdürlüğüne ,5-Derince Gümrük Müdürlüğüne , 6-Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne7-Adnan Menderes Gümrük Müdürlüğüne Gaziemir/İzmir8-İzmir Gümrük Müdürlüğüne/Alsancak/İzmir 9-İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne 10-Doğu Marmara Gümrük Bölge Müdürlüğüne/Kocaeli11-İzmit Gümrük ve Muhafaza Müdürlüğü12-Gebze Gümrük Müdürlüğü 13-Yarımca Gümrük ve Saymanlık Müdürlüğüne yazı yazılmasına, sosyal medyadan/ yazılı basından iltibas yaratacak bilgilerin ve yazıların çıkarılması kullanım hakkı müvekkili şirkete ait olan … markası ile iltibas oluşturacak şekilde başka hiçbir surette kullanılmaması, müvekkili bayilerinin ve müşterilerinin yanıltılmaması , iltibas yaratacak yazılı ve görsel haber yapılmaması hakkında ihtiyadi tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle talep edenin distribütörlüğünü yaptığı … motorlarının karşı tarafça tarafça tedbiren yurda sokulmaması,satış ve servisinin yapılmaması için; gümrük müdürlüklerine yazı yazılması, ayrıca sosyal medyadan/ yazılı basından iltibas yaratacak bilgilerin ve yazıların çıkarılması, kullanım hakkı talep eden şirkete ait olan … markası ile iltibas oluşturacak şekilde başka hiçbir surette kullanılmaması, talep eden şirketin bayilerinin ve müşterilerinin yanıltılmaması , iltibas yaratacak yazılı ve görsel haber yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, İhtiyati Tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 61. maddesinde; “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir. ” hükmü yer almıştır. Buna göre bu tür davalarda talep edilebilecek ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. Maddelerinden yararlanılmalıdır. HMK.nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, talep dilekçesinde ileri sürülen iddialar ispata muhtaç olup haksız rekabetin koşullarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, iddiaya konu eylemlerin sabit olup olmadığı açılacak bir davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Talep ve karar tarihi itibariyle HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup talep eden vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi geriğince esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/09/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.