Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1567 E. 2022/1861 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1567
KARAR NO: 2022/1861
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/697 Esas – 2021/1124 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisinin …’dan aldığı, lehtarının … San. Ve Tic. A.Ş. olduğu, 15.000,00 TL bedelli, … BANK ŞANLIURFA/SİVEREK şubesine ait, Çek Basım Tarihi 10.07.2020 ve çek seri Numarası … olan çekin iş yerinde iken kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını belirterek, söz konusu çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/11/2021 tarih ve 2021/697 Esas – 2021/1124 Karar sayılı kararı ile; “…mahkememizce yapılan tensip tutanağı ile davacıya iptali talep edilen çeke ilişkin olarak meşru hamil olduğuna dair delillerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, işbu tensip tutanağı davacı vekiline 30/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ise de verilen 2 haftalık kesin süre içinde davacı tarafından meşru hamilliğe ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyasına ibraz edilmediği anlaşıldığından, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; “1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilileri ve çalışanları tarafından iş yerinde kaybedilen ve tüm aramalara rağmen bulunamayan davaya konu çekin kaybolduğunun düşünüldüğünü, başkaca bir sebep olup olmadığı konusunda bir tespitte bulunulamadığını, telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması adına dava açıldığını, bu esnada ise tedbiren ödeme yasağı kararı tesis edilmesinin istendiğini, yargılamanın devamında düzenlenen ön inceleme tensip zaptının kendilerine gönderildiğini ve kurulan ara karar ile çekin ilgili meşru hamilliğini ispat açısından delillerin sunulmasının istendiğini, ancak dava dilekçesinde zaten çek ile ilgili tüm bilgilerin ifade edildiğini, ayrıca çek ve fatura suretinin sunulduğunu, dava dilekçesi ile dayanılan delillerde bu halde eksiklik bulunmadığından ayrıca bir delil dilekçesi mahkemeye sunulmadığını, mahkemece ön inceleme zaptında belirtilen yasal süre içerisinde delillerin sunulmadığı, çek hamilliğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile usulden ret kararı verilmiş ise de, yasal mevzuatımızda düzenlenen kesin süreye ilişkin hükümler incelendiğinde, “Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” denildiğini, o halde kesin sürede taraf işlemi yapmasa bile, bu durumun her zaman için yargılamanın son bulmasına neden olmayacağını, mevcut deliller ile yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde dayanılan delillerin gösterilmiş olması sebebiyle ayrıca bir delil dilekçesi sunulmamasının davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi kararını doğurmayacağını, ayrıca davanın konusu ve mahiyeti gereği ivedilikle tedbir isteminde bulunulmuş olmasına rağmen dava dilekçe ve eklerinin incelenmemesi, üstelik ret yönünde karar verilerek, karar tarihinden itibaren neredeyse bir yıl sonra talep üzerine tebliğ edilmesi ile sürüncemede bırakılmasına sebebiyet verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 818/1.(s) maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 757 vd maddeleri uyarınca açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. TTK’nın 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye, hakkın senetsiz olarak ileri sürülmesi veya borçludan yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilme imkanı verir (TTK m. 651-652) TTK’nın 759. maddesi uyarınca, iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Somut olayda; davacı, talep konusu çekle ilgili gerekli bilgileri vermiştir. Verilen bilgilere göre davacı çek lehtarı olup, keşideci …’dan alındıktan sonra iş yerinde kaybedilen çekin arandığı ancak tüm aramalara rağmen bulunamadığı beyan edilmiştir. Mahkemece ilgili bankaya dava konusu çekle ilgili yazı yazılarak çek hesap sahibinin kimliği, çekin ibraz edilip edilmediği, vs sorulmamış, var ise çek örneği istenilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiştir. Bu hali ile mahkemece ilgili banka nezdinde de gerekli araştırmalar yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2021 tarih ve 2021/697 Esas 2021/1124 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.