Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1519 E. 2022/1177 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1519 Esas
KARAR NO: 2022/1177 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2022 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2018/391 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak – İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacılar vekilleri tarafından sunulan 23/02/2022 tarihli talep dilekçesi ile, mahkemenin 12/01/2022 tarihli kararı ile davalı … bakımından ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, davalının mahkemeyi yanıltmaya yönelik haksız ve mesnetsiz beyanlarda bulunduğunu, Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/352 esas sayılı dosyasında davalı hakkında verilen kararın kesinleşmediğini, istinaf incelemesinde olduğunu, davalının yapmadığı taşımaları diğer davalılarla birlikte yapmış gibi göstererek haksız şekilde müvekkili … A.Ş.’den tahsilat yaptığını, davalı … üzerinden diğer davalılar ile birlikte fikir birliği içinde yaptığı eylemler nedeniyle müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, daha önce mahkeme tarafından davalının itirazının reddedildiğini, davalıların birlikte hareket ettiklerinin resmi raporlar ile sabit olduğunu, müvekkillerinin alacağının tahsilini zorlaştırma ve imkansızlaştırma amacıyla öne sürdüğü iddia ve taleplere mahkemenin itibar etmemesi gerektiğini belirterek mahkemenin önceki kararları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları da nazara alınarak davalı bakımından 02/04/2018 tarihli ara karar çerçevesinde ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi 12/01/2022 tarihli ara kararı ile, “Mahkememizce ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında beraat kararı verilmiş olması karşısında bu davalı yönünden mevcut deliller itibariyle yaklaşık ispat koşulunun devam etmediği sonucuna varılarak hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi uygun görülmüştür. ” gerekçesi ile, … yönünden mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/03/2022 tarih ve 2018/391Esas sayılı ara kararında; “….HMK 396 maddesinde durum ve koşulların değiştiği sabit olduğu takdirde talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği kanunun itiraza ilişkin 394/3 ve 4 fıkralarının kıyas yoluyla bu durumda da uygulanması gerektiği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz ise geçici hukuki koruma tedbirlerinden biri olup İİK.da düzenlenmiş ihtiyati tedbirin özel bir halidir. İİK.da hüküm bulunmayan durumlarda genel olarak HMK.da ihtiyati tedbire ilişkin olarak getirilen düzenlemelerin ihtiyati haciz içinde uygulanacağı kabul edilmektedir. Bu durumda mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebi HMK 396 maddesi uyarınca yapılmış bir talep olarak kabul edilmiş ve talep duruşmalı olarak değerlendirilmek suretiyle mahkememizce ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında beraat kararı verilmiş olması karşısında bu davalı yönünden mevcut deliller itibariyle yaklaşık ispat koşulunun devam etmediği sonucuna varılarak hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi uygun görülmüş…”gerekçesi ile, Davacı tarafın 12/01/2022 tarihli ihtiyati haczin kaldırılması kararına yönelik itirazının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İtiraz eden davalılar …, … A.Ş., …, … Nak. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti., … vekili tarafından, mahkemenin 23/03/2022 tarihli “Davalılar …Ltd.Şti. …, …, … ve … AŞ. yönünden mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin 12/01/2022 tarihli karara yönelik itirazın bu aşamada devam eden soruşturma nedeniyle reddine,” ilişkin ara kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu, İlk derece mahkemesinin 28/06/2022 tarih 2018/391 Esas sayılı ek kararı ile, Muhtıra tebliğine rağmen süresi içerisinde harçların yatırılmaması nedeniyle davalılar vekilinin istinaf talebinin REDDİNE karar verilmiş, karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemece verilen 12/01/2022 tarihli ara kararı ile davalı … bakımından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini, anılan karara karşı yaptıkları itirazlarının ile 23/03/2022 tarihli karar ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere reddedildiğini, Yerel mahkemenin ara kararında ihtiyati haczi kaldırmaya gerekçe gösterilen Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/352 esas sayılı dosyası tahtında verilen karar söz konusu davalı bakımından henüz kesinleşmediği ve istinaf incelemesinde olduğunu, Yerel mahkemece verilen 02/04/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya uygun olduğunun İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi kararı ile hükme bağlandığını, …’in (…, … ile birlikte) yapmadığı taşımaları diğer davalılarla birlikte yapmış gibi göstererek ve haksız şekilde … A.Ş.’den tahsilatlar yaparak … şirketi üzerinden diğer davalılar ile birlikte fikir birliği içinde yaptığı eylemler sebebiyle müvekkillerine karşı sorumlu olduklarını, Mahkemenin 23/05/2018 tarihli ihtiyati hacze itiraz hakkındaki kararda yapılan detaylı değerlendirmelerle birlikte hareket ettikleri resmi raporlar ile sabit olan davalıların haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazlarının isabetli şekilde reddedildiğini, Tüm davalı şirketlerin ve şahısların dolandırıcılık da teşkil eden iş ve işlemlerde birlikte hareket ettikleri, farklı roller üstlendikleri ve maddi menfaat elde ettikleri resmi raporlar ile de tespit edilmiş olmakla, davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, davalı …’in müvekkillerinin alacaklarının tahsilini zorlaştırma ve hatta imkansızlaştırma amacıyla öne sürdüğü iddia ve taleplere itibar edilmesi, bu çerçevede davalı … bakımından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının isabetli olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, Devletin önemli ve her türlü belgeye erişim imkânı bulunan kurumlarının (MASAK, Vergi İnceleme vs.) raporları ile davalıların fikir ve eylem birliği içinde oldukları, nitelikli dolandırıcılık ve aklama suçlarını işledikleri sabit olduğundan ve davalılar birlikte hareket ederek müvekkillerin zararına sebebiyet verdiklerinden ve oluşan tüm zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından Mahkeme’nin önceki kararları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları da nazara alınarak 12.01.2022 tarihli ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik ara karara karşı itirazlarımızın reddine ilişkin 23.03.2022 tarihli Yerel Mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılarak, davalı … bakımından 02.04.2018 tarihli ara karar çerçevesinde ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, tazminat davasında verilen ihtiyati haciz kararının şartların değişmesi nedeniyle 12/01/2022 tarihli ihtiyati haczin kaldırılması kararına ilişkin kararın kaldırılmasına yöneliktir. Davacılar vekilleri, davalıların usulsüz işlemlerle müvekkillerini zarara uğrattıklarını belirterek zararın tazminini, şartları oluşmakla davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilerek davalılar hakkında 02/04/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara karşı itiraz üzerine İlk derece mahkemesi 12/01/2022 tarihli ara kararı ile, davalı … yönünden mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekilinin itirazı üzerine mahkemece 23/03/2022 tarihinde verilen ara karar ile davacıların itirazları reddedilmiş, bu red kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati haciz, geciçi hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbirin İİK’da düzenlenmiş özel bir şeklidir. İİK’da düzenleme bulunmayan durumlarda genel olarak HMK’da düzenlenen ihtiyati tedbire ilişkin hükümler uygulanacaktır. 6100 Sayılı HMK.nın 396 Maddesinde;” (1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır,” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenleme gözetildiğinde, durum ve koşulların değişmesi halinde tedbir kararının değiştirilmesinin veya kaldırılmasının istenebileceği, mahkemece bu konuda verilecek kararlara karşı itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilen kararlara karşı istinafa başvurulacağına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Aksine 396. maddenin 2. fıkrası ile itiraz hususunda 394. maddenin 3 ve 4. maddelerine yollama yapılmış olup, 394. maddede tedbire itiraz üzerine verilecek kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğine dair 5. fıkraya yollama yapılmamıştır. Bundan da kanun koyucunun durum ve koşulların değişmesi karşısında tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilecek kararlara karşı sadece itiraz yolunu öngördüğü, itiraz üzerine verilecek bu kararlara karşı istinafa başvurulmasına imkan vermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava sırasında verilen ihtiyati haciz kararının HMK 396 maddesine göre durum ve koşulların değiştiğinden bahisle kaldırılması kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacaktır. Bu nedenle davacıların itirazı üzerine İDM.ce verilen itirazın reddi ara kararı istinafa tabi değildir. Sonuç itibariyle, Mahkemece verilen ara karar istinafa tabi kararlardan olmadığından davacıların istinaf dilekçesinin HMK 346, 352/1 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 346, 352/1 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 220,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/09/2022 tarihinde HMK’nın 346. ve 352/1. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.