Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1514 E. 2022/1197 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1514
KARAR NO: 2022/1197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2022
DOSYA NUMARASI: 2022/417 Esas
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili firma aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinin usulsüz olarak Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ yapılarak müvekkilinin haberi olmadan kesinleştirildiğini, müvekkilinin davalı firmaya hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili firma aleyhine başlatılan icra takibindeki takip dayanağı belgeler incelendiğinde, müvekkili firma adına düzenlenmiş olan fatura ve … ‘un teslim alan olarak belirtildiği sevk irsaliyesinin dayanak olarak gösterildiğini, ancak müvekkili firmanın 2015 yılına ait düzenlenen Vergi İnceleme Raporunun 42-43-96. sayfalarındaki beyanlar detaylıca okunup incelendiğinde, davalı firma tarafından müvekkili firmanın daha önce yetkilisi olan …’ın tanınmadığı ve satış yaparken müvekkili firmanın muhatap alınmadığı hususlarının açık ve net bir biçimde belirtildiğini, davalı firma tarafında satışı yapılan kumaşların, sevk irsaliyesinden de görüleceği üzere …’a teslim edildiğini ve müvekkili firma tarafından kumaş bedellerinin eksiksiz olarak …’a ödendiğini, bu hususta davalı firma tarafından hiçbir şekilde müvekkili firma muhatap alınmaksızın …’a ulaşılamamış olması sebebiyle satışı gerçekleştirilen işlemin üzerinden 7-8 yıl geçtikten sonra haksız olarak müvekkili firma borçlu kabul edilerek aleyhine icra takibinin başlatılmış olmasının kabul edilemeyeceğini, davalı firmadan alacağa konu kumaşları teslim almış olan …’a tüm ödemelerin yapıldığını, davalı firmanın alacağının müvekkili firmadan değil, dava dışı …’a karşı ileri sürülmesi gerektiğini belirterek, müvekkili firmanın davalı firmaya borcu olmadığının tespiti ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmesini ve icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davalının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin talebi üzerine; İlk Derece Mahkemesinin 28/04/2022 tarihli Tensip Tutanağı’nın 10/ D numaralı ara kararı ile; “Davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulü ile, dava değerinin % 15 oranında teminat yatırıldığında İİK 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine, teminatın yatırılması halinde icra dairesine ara kararın tebliğine, bu ara karara karşı tensip tutanağının tebliğinden itibaren 1 hafta içinde mahkememize itiraz edilebileceğinin taraflara ihtarına, (ihtarın tensip tutanağının tebliği sureti ile yapılmasına) ” karar verilmiştir. Davacı vekili 27/04/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılmış olan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin durdurulması için mahkemece verilen tedbir kararına istinaden icra dosyasında bulunan müvekkili araçları hakkında çıkarılan yakalama şerhlerinin tedbiren kaldırılmasına yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/05/2022 tarih ve 2022/417 Esas sayılı kararı ile; ” Mahkememiz 28/04/2022 tarih 10/D nolu ara kararı ile İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir kararı verildiği, mahkememizce verilen tedbirin icra takibinin durdurulmasına ilişkin olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin talebinin REDDİNE, ” karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; mahkemece teminatlı olarak tedbir taleplerinin kabulüne karar verildiğini, teminat yatırılmış olmakla mahkeme tarafından Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına icra takibinin tedbiren durdurulmasına dair müzekkere yazıldığını ve akabinde icra takibinin tedbiren durdurulduğunu, Müvekkili firma aleyhine başlatılan icra takibi tedbiren durdurulmuş olmakla, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nden “Mahkeme tarafından icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş olması sebebiyle müvekkil firma adına kayıtlı …, …, … NOLU plakalara yönelik çıkarılan yakalama kararının kaldırılması amacıyla ilgili birime müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde talepte bulunduklarını, icra müdürlüğü tarafından kurulan karar ile “Her ne kadar borçlu vekili araçlar üzerindeki yakalama kararlarının kaldırılmaını talep etmiş ise de; mahkeme kararında hacizlerin veya yakalama kararlarının kaldırılmasına dair veya bunun yanında takibin durdurulmasına dair herhangi bir tedbir kararı verilmediğinden talebin REDDİNE,” şeklinde karar verildiğini, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü tarafından verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan, 27.04.2022 tarihli talep dilekçesi ile mahkemeden müvekkiline ait araçlar üzerindeki yakalama şerhlerinin kaldırılması amacıyla ara karar kurulmasını talep ettiklerini, söz konusu talepleri üzerine mahkeme tarafından yazılan 18.05.2022 tarihli ara karar ile taleplerinin reddine karar verildiğini, mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin iş gereği kullanmakta olduğu araçlarını, araçların üzerinde bulunan yakalama şerhi nedeniyle kullanamadığını, büyük oranda mağduriyet yaşadığını, bu mağduriyet sebebiyle iş yapamaz hale geldiğini ve olumsuz ekonomik sonuçlar doğduğunu, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından verilen yakalama kararının bir muhafaza işlemi olup, tedbir kararı gereğince muhafaza işlemi yapılamayacağı hususunun yerleşik içtihatlar doğrultusunda da sabit olduğunu, İİK md 72/3 hükmü uyarınca kendileri tarafından mahkemenin tedbir kararında öngörülen teminatın dosyasına yatırılması ile artık borçlunun mallarının haczine gidilemeyeceği ve önceden uygulanan haciz ve muhafaza işlemleri varsa bu işlemlerin borçlunun talebi üzerine kaldırılması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını ve yapılacak istinaf incelemesi neticesinde Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkiline ait olan …, … ve … plakalı araçlar üzerindeki yakalama şerhlerinin tedbiren kaldırılmasını, yeniden hüküm kurularak müvekkili lehine davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararına binaen icra takip dosyasından araç kayıtları üzerine konulan yakalama şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesinin Tensip Tutanağı’nın 10/ D numaralı ara kararı ile; “… tedbir talebinin kısmen kabulü ile, dava değerinin % 15 oranında teminat yatırıldığında İİK 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine, teminatın yatırılması halinde icra dairesine ara kararın tebliğine…” karar verilmiş, davacı vekilince ibraz edilen dilekçe ile bu ara karara istinaden Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkiline ait olan …, … ve … plakalı araçlar üzerindeki yakalama şerhlerinin tedbiren kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece 18/05/2022 tarihli ara karar ile, verilen tedbirin icra takibinin durdurulmasına ilişkin olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 341/1 maddesi “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. ” Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, istinafa konu 18/05/2022 tarihli ara karar, mahkemece 28/04/2022 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararına istinaden işlem yapılması/ icra takip işlemi hakkında karar verilmesi talebi üzerine verilen bir karar olup, bu karar HMK’nın 341 maddesinde sayılan kararlardan olmadığından istinafa tabi değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.